Trafikten insan manzaraları

Trafikten insan manzaralarıANKARA’da trafikte çoğumuzun gözüne çarpan bazı durumlardan bahsetmek istiyorum. Benim bu gözlemim eminim bütün Türkiye’nin genelinde de geçerlidir.

Haberin Devamı

1. Trafikte seyreden özürlü plakalı araçların sürücülerine dikkat ediyorum hepsi maaşallah sapasağlam. Yeni araç alımında ciddi bir vergi avantajı sağlayan bu tür plakaların bizzat özürlü vatandaşların kendilerinin kullanması şartıyla onlara verilmekteyse bu uygulama nasıl kontrol edilmektedir?
2. Yanlış hatırlamıyorsam 1990’ların sonunda Emniyet Genel Müdürlüğü araçların camlarında orijinalinden (en fazla %25) farklı koyulukta renkli filmlerle kaplanmasını yasaklayan bir genelgesi vardı. Şimdi bakıyorum makam araçlarını normal karşılarsak artık herkes camlarını bu filmlerle kaplamakta, bu malzemeler artık marketlerde bile satılmaktadır. Bu durum terörü her gün yaşayan ülkemizde, içinin gözükmediği araçları denetleyen güvenlik görevlileri için büyük tehlike arz etmez mi?
3. İlk yardım çantası ve trafik seti araçlarda bulundurulması gereken malzemelerdir. Fakat ne hikmetse yolda arızalan bir aracın arkasına/önüne üçgen reflektör yerine kova, teneke, taş konur ve araç işi bitip giderken de bunlar yolda tehlikeli bırakılır.
4. Trafikte seyreden geçiş üstünlüğüne haiz araçlar belirlidir. Bizde ise herkez VİP’tir. Yolda giderken dikiz aynasından bir bakıyorsunuz ön panjurun içine gizlenmiş kırmızı/mavi ışıklarını yakan bir araç sizden yol isteyip yanınızdan son sürat geçmekte. Aracın plakasına baktığınızda sivil plakalı olduğunu görüyorsunuz. Resmi plakalıda olsa böyle trafikte böyle bir uygulama varmıdır? Her isteyen aracına benzer ışık ve ses sistemi takabilirmi? Belediye başkan araçlarının bu tür cihazları kullanmaya hakları varmıdır?
5. Trafikteki herkes kendine göre silahlanmıştır. Artık araçlarda tabanca, havalı tüfek, döner bıçağı, levye, zincir, tornavida, sprey vs. bulundurmak ilk yardım çantası ve trafik setinden daha öncelikli hale gelmiştir. Herkese tavsiye ediyorum. Trafikte bir olay olduğunda sakın efelenmeyin. Haklı olsanız bile başınızı öne eğip paşa paşa oradan ayrılın. Yoksa bir hiç uğruna bunu hayatınızla ödersiniz
6. Çevrenize bir bakınız. Siz hiç batılı bir ülkede; bizdeki kadar trafikteki araçların çarparak zarar verdiği sinyalizasyon lambası, aydınlatma direği, bariyer, kurşunlanmış trafik ikaz ve bilgi tabelaları vs. gördünüz mü? Herhalde bu bizlere verilen çok mükemmel trafik ve normal eğitim kalitesinden olsa gerek.
7. İnsanlarımızın bile trafikte hayatının hiçbir öneminin olmadığı toplumumuzda; hayvanların hiç esamesi okunmaz. Bazı sadist sürücülerin bilerek araçlarını yoldaki köpek ve kedilerin üzerine sürerek ölümlerine sebep olduklarını sanırım bazılarımız şahit olmuştur.
Evet Sayın vatandaşlar. Avrupa Birliği’ne doğru yol almak sadece lafla olmuyor.
Selçuk DAMGACI

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“Bir insanı kulaklarınızla olduğu kadar, gözlerinizle de dinlemeniz önemlidir.”
(Martin Baxbaum)

Haberin Devamı

Üst geçidin standart yüksekliği olmalı

ESKİŞEHİR yolu 15. Km bulunan Prestij konutlarında ikamet etmekteyim. Geçen yıl sitemiz önüne (Kızılay yönüne otobüs durağına geçmek için) tüm uğraşlar sonucunda Büyükşehir Belediyesi tarafından üst geçit yapıldı. Bu üst geçit tam olarak bitirilmeden (asansör v.s çalışmamakta) hizmete açıldı. Site sakinleri olarak asıl sorunumuz her ne kadar üst geçit civarında yüksekliğin ‘4.50’ olduğu yazılı tabelalar bulunmakta ise de, asıl yüksekliğin bu rakamın çok çok altında olması. Bu sebeple de Ankara’nın batı girişi olan bu yolda yüklü araçlar sorun yaşıyor. (Enson geçen gece bir kaza meydana geldi) Son bir ay içerisinde 20’ye yakın araç üst geçide çarpmak sureti ile hasar gördü ve çarpmanın etkisi ile araçların üzerindeki her nevi malzeme yola savruldu, arkadan gelen araçlar da büyük tehlike atlattılar. Birde bu çarpma anında üst geçit üzerinde bugüne kadar olmasada her hangi bir vatandaşın olduğu düşünüldüğünde resmen cinayete davetiye çıkarılıyor.
Ömer ALBAYRAK

Haberin Devamı

Devam yasaya ‘Hayır’

EMEKÇİLERİN ve ezilenlerin yeni bir anayasa ihtiyacı vardır. Yıllardır 12 Eylül faşist darbesinin ürünü anayasaya karşı mücadele yürütüyoruz. Ama şimdi kalkıp kimse bize “12 Eylül anayasası ile hesaplaşmanın yolu olarak onun devamından başka bir şey olmayan AKP anayasasına ‘evet’ demeyi göstermesin.
12 Eylül Anayasasına da, onun bir devamı olan AKP anayasasına da ‘hayır’ diyoruz. Eşitlikçi, özgürlükçü bir anayasa ancak demokratik katılımın bütün kanalları açılarak yapılabilir.
İhtiyacımız olan parasız eğitim ve sağlık, güvenceli çalışma ve insanca yaşam hakkının, her kültür ve kimliğin özgürce ifade edilmesinin güvence altına alındığı, ‘bir arada yaşamın anayasası’ için mücadele edeceğiz.
? Mehmet Soğancı-TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı

Yazarın Tüm Yazıları