’Toplama adaylar’ çok baş ağırtacak

SAYIN Baykal, bazı aday ’tayinlerinde’ beklenen ’skandallar’ ortaya çıktıkça bu partinin ipini çek, gitsin demek geliyor içimizden.

Haberin Devamı

CHP'nin 'Çarşafçı' aday adayını AKP tehdit mi etti

Koca bir muhalefet partisi Çankaya’ya -diğer üç ilçeye de- hala bir aday bulamaz mı? ’Çarşaf’ gibi ’Kuran Kursu’ açmak gibi (Cemaat ve tarikata özenti mi?) projeye dayanmayan ucuz politikalar bir gün gelir duvara çarpar... Dün Eyüp’te olduğu gibi... Eyüp Belediye Başkan adaylığı için birilerinden ’söz’ alan Erzurum kökenli ’çarşafcı’ Emin Atmaca, aday gösterilmeyeceğini anladıktan dün ağır şeyler söyledi. Atmaca’yı partiye kim getirdi? 10 gün kadar önce adaylığını neden geri çekti? Emin Atmaca’nın eşi, Baykal’ın eşi Olçay Baykal’a telefon açarak "Kocamı söz verdikleri halde aday yapmıyorlar" demesi hoş bir tablo olmasa gerek.

Hepsi sorgulanacak konular; ama özellikle de Atmaca’nın AKP tarafından tehdit edildiği ve kendisine "İstifa etmezse seni Cem

GÜNÜN SÖZÜ
"Ne yumruktan, ne kırbaçtan iz kalır, insan ölür arkasından söz kalır."

(Yusuf Has Hacib)

Uzan’dan beter hale getiririz" biçiminde tehdit aldığı iddiası da...

ÖKTEM VE ERDEM

Eyüp
(Alibeyköy) olayını duyan aklı selim CHP’liler ’tehditkar’ istifaya tepkiliydi. Nitekim bir dönem Baykal’a en yakın bir isim olarak bilinen CHP İstanbul Milletvekili Şinasi Öktem "Çarşaf açılımının iyi düşünülmemiş hareketler ve günü kurtarmak için yapılan yanlış işler" olduğunu açıklıyordu. Eski Genel Sekreter Tarhan Erdem "Yönetimde bir zaafiyet olduğunu" söylüyordu.

Ankara’dan yapılan ’atama’ adaylar hiçbir dönem bu kadar tartışılmamıştı. Adaylığı aklından geçirmeyen kişiler siyaset sahnesine sürülmüş; gerçek partili aday adaylarından uzak durulmuş, bunların projeleri dikkate alınmamıştı... ’Tayin’ edilenlerin ellerine birer ’tapu senedi’ verilerek "hadi bölgene git, çalış" denilmişti. Böyle bir yöntem AKP diğer partilerde var mıdır?

Peki örgüt nerede? Ciddi yapılmış bir anket bile yok!

Şimdi Belediye Meclis üyeliği adaylıklarına dikkat edin; kaç milletvekili bu konularda ’aracılık’ yapıyor?

Yakınmalar arasında, seçim nedeniyle ’çift hazine’ yardımı alınmasına karşın Genel Merkez’in, örgütlere karşı parasal konularda elini sıkı neden sıkı tutması da dikkat çekiyor.

Ankara’dan bir partilinin şu sözlerine dikkat etmek gerekiyor: "Genel Merkez için yerel seçimlerin hiç öneminin olmadığı anlaşılıyor. Yoksa, gelecek milletvekili seçimleri için kaynak mı oluşturuluyor?"

Yerel yönetimler sanki üvey evlat!

Birçok ilçede aday belirleme yöntemi için çok şey söylenebilir; Pendik, Küçükçekmece, Şişli, Silivri, Beylikdüzü gibi...

Adana
seçiminde 2004 neler olduğu biliniyor. Peki bu seçimde de aynı beceriksizlikler söyleniyor.

Adaylıkları sonradan elinden alınanlara tam bir saygısızlık!

Yazımızı Adana’dan yazan Av. Ali Aydoğan’ın gönderdiği yazının giriş bölümüyle bitirelim.

"Sayın Bayer, ’Adayı hangi güç seçer’ başlıklı yazınızı okudum. Yazı çok güzel, ancak eksikleri var. Öncelikle başlık eksik. Başlık ’Adayı hangi güç seçer, hangi güç geri alır ve niçin alır?olmalıydı. (...) Deniz Bey bütün bunları neden yapıyor? Seçimin kaybedilmesi için her şey yapılmakta olduğunu söyleyebilirim."

CHP bu kafayla giderse elindeki adayları da kaçırabilir.

Beldeler felç

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a soruyor: Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın kararlarından sonra, bu beldelerin tamamının 29 Mart seçimlerine katılma imkánı doğmuş durumdadır. Beldeler bu yasal gelişme doğrultusunda çalışmalarını yapmaktadırlar. Fakat hükümetin sözü edilen genelgesi 3 aylık karşısında temel ve zorunlu kamu hizmetlerini yapamaz hale gelmişlerdir. Bütçe yapımındaki 3 aylık kısıtlama sebebiyle, beldelerin, İller Bankası’nda hazır bekleyen payları olmasına rağmen 9 aya yönelik olarak bütçe düzenlemesi yapılamamakta; bunun sonucunda da akaryakıt harcaması, arsa satışı, tapu işlemleri ve sair hizmetlere yönelik olarak hiçbir işlem yapılamaz durumdadır.

Belde belediyelerinin bu anlamda eli kolu bağlanmış durumdadır.

Kendi toprağına yabancı bayrak dikenlere bak!

SİVASLI futbolcu, Galatasaray maçından sonra Filistin bayrağını santraya dikmiş. Kendince Gazze halkına destek veriyor, seyirci de İsrail aleyhine tezahürata başlıyor. Futbolcu siyasi tavır sergiliyor ve bu ülkede yaşayan bir cemaati de tedirgin ediyor. Irak’ta bir milyon çocuk ölümünden bahsediliyor, o çocuklarla ilgili sahalarda açılmış bir tek pankart yok. Sivas takımı mesela "Irak’ta ve Gazze’de öldürülen çocuklar için üzgünüz" yazan bir pankartla maça çıkmayı neden düşünmedi?

Irak’ta öldürülenler ’süne zararlısı’ mıydı?

Futbolcunun bu tavrı Başbakan’a destek anlamına geliyor, Sivas’ta futbola siyaset ve ayrımcılık karışıyor.

Bir taraftan Konya’da İsrail pilotlarına eğitim alanı vereceksin, o pilotlar gidecek Gazze’deki çocukları bombalayacak, Başbakan Davos’ta Peres ile kayıkçı kavgası yapacak, arkadan basın toplantısında "Ben Peres’e değil moderatöre kızdım" diyecek. Sonuçta fatura moderatöre çıkarılacak, millet elde Filistin bayrakları yollara dökülecek, sonra da futbolcu sahanın ortasına Filistin bayrağı dikecek!

Sonuç; İsrail aynı uçaklar ile Gazze’yi vurmaya devam ediyor, insani yardım konvoylarına bile izin vermiyor.

1970’li yıllarda gençler, Filistin’e destek için yayan yapıldak yollara dökülür, El Fetih kamplarında onlarla beraber çarpışırlardı.

Şimdiki zamanlarda, her şeyin ’çakma’sı olduğu gibi, desteğin de ’çakma’sı çıktı.

(Bir soru üzerine) ARAPLAR Halifeliği çok istiyorlarsa Sayın Erdoğan’ı İslam Alemi’nin başkanı yapsınlar."
(Prof. Bayraktar Bayraklı)


Topbaş’ın demokrasisi

İDO’nun tüm salonları, vapur ve deniz otobüslerinde sürekli Kanal 24 seyrettiriliyor. Sabah haberleri tam bir AKP propagandası, çok taraflı, başka partilerin haberleri yok. Reklam aralarında da sürekli Gazze için yardım reklamları var.

Başbakanın Davos dönüşü metro 03.00’e kadar çalıştırıldı. Bu şehir hepimizin. Kadir Topbaş her fırsatta herkese eşit mesafede olduklarını söylüyor. Bu da mı bir tesadüf? Demokrasi kültüründen giderek uzaklaşıyoruz. Ayça TANYAŞ

MESAJ PANOSU

Haberin Devamı

FELSEFE Sanat Bilim Derneği Başkanı Doç. Dr. Örsan K. Öymen’den duyuru: ’Felsefe Nedir? Neden Felsefe?’ konulu felsefe etkinliklerinin 13-14 Şubat 2009 tarihlerinde Çanakkale Assos’ta yapılacaktır.

Felsefe tarihinin önde gelen filozoplarından birisi olan Aristoteles’in yaşadığı ve felsefe eğitimini verdiği Assos’taki toplantı herkese açık ve ücretsizdir. www.philosophyinassos.org

Yazarın Tüm Yazıları