Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürü iken, Genel Müdürlüğümün 1998 yılında
'Tarımda Teknoloji Transferi' ismiyle düzenlediği sempozyumun açılışında, bizleri çok üzen talihsiz bir olay olmuştur. İstiklal Marşımızı okuyan kişi, marşımızı
'yıldızıdır parlayacak' kısmından itibaren değişik okumuş, konu mahkemeye intikal etmiş ve yargı süreci hálá devam etmektedir’’ dedi.
Kamuoyunda, tescile aday gösterilen bitki çeşitlerine
'ülkücü' adlar verildiği iddialarına karşılık Dr.
Mızrak, ‘‘Bunlar, devletimizin tarafsız bir kuruluşu olan
'Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü' tarafından denenir ve verim ve kalite bakımından üstün bulunanlar, bu kuruluş tarafından tescile aday gösterilir. Üniversiteler, bakanlığın ilgili araştırma kuruluşlarının ve özel sektör temsilcilerinden oluşan
'Tescil Komitesi' tarafından değerlendirilir’’ dedi.
Gün Sazak'a atfen
'Gün 91' buğday çeşidinin de, islahatçı olarak görev yaptığı dönemde, kendisinin de dahil olduğu bir grup araştırmacının çalışmaları sonucu geliştirildiğini bildiren
Mızrak, buğday taban fiyatlarının hazırlanmasında etkin olduğu iddiasının iftira olduğunu söyleyerek şu bilgiyi verdi:
‘‘Buğday ve arpada taban fiyatın belirlenmesi konusunda bir kitapçık ile bir bilgisayar programı yazdım. İlgili kitapçık, çiftçiliği profesyonelce yapan buğday üreticilerinin ürün maliyetlerinin nasıl hesaplanacağını gösteren bir yayındır. Ülke yararına olduğuna inandığım birikimlerimi kitap ve bilgisayar programı yazarak kamuoyuyla paylaşmam en doğam hakkım ve ülkeme karşı da bir vatandaşlık sorumluluğumdur.’’ Akrabası
Oğuz Mızrak'ın Ankara'da bir araştırma enstitüsünde işçi kadrosuyla çalıştığını bildirdi, ‘‘Benim akrabam olması, ilgilinin burada işçi kadrosuyla çalışmasına mani değildir’’ diye ekledi.
BUĞDAY DOKTORU
- Ziraat Mühendisi Ali Mermer adlı okurumuz da, Dr.
Mızrak'ın İstiklal Marşı olayı yüzünden devlete en verimli olacağı çağda emekli olmak zorunda kaldığını, bir başkasının hatasının idareci olarak ona mal olduğunu belirterek, ‘‘Eğer gerçekten bakanlıkta ondan danışman olarak faydalanılıyorsa bundan memnunluk duymak lazım. Çünkü
Türkiye'de buğday konusunda tecrübeli sayılı kişilerden biri olduğuna inanıyorum. Bu konuda doktorası ve bir sürü bilimsel makalesi vardır. Siyasi görüş itibarıyla milliyetçi olması onun değerini düşürmez’’ dedi.
ŞEVKLERİNİ KIRMAYIN
- Tarım Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Nevzat Uzunoğlu, Türkiye genelinde 57 araştırma enstitüsü bulunduğunu, buralarda yeni bitki türleri üzerinde yapılan yılların araştırmalarda emekleri geçen personelin soyadlarının verilmesinin bir gelenek olduğunu söyleyerek şöyle dedi:
‘‘Tarlalarla güneş altında çalışan bu arkadaşlarımız ülkemize katkıda bulunuyor. Bu tür değerlendirmeler onların şevklerini kırar. Bundan politik bir maksat çıkarılmamalıdır.’’ 'Tabuta vadeli' krediler
HALKBANK'ın eski Genel Müdürü
Yenal Ansen'le ilgili iddialar nihayet yargı önüne geliyor.
Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı
Kemal Derviş, Ansen'in yargılanması için gerekli izni verdi.
Ancak bu iznin ardından
Anayasa Mahkemesi de kamuoyunda
‘af’ olarak bilinen
‘şartlı salıverme’yi genişletti. Büyük olasılıkla
Ansen de genişletmeden yararlanacak.
Sözümüz
Ansen'den dışarı,
Halkbank'ın kredi verme anlayışı dünya bankacılık sistemine örnek olacak güzellikte!
Mustafa Balbay'ın Ümit Yayıncılık'tan çıkan son kitabı,
‘‘Yürü-t Ya Kulum’’ yeğen
II. Yahya'nın,
Egebank serüvenini içeriyor. Kitabın bir bölümünde de
Yenal Ansen'in genel müdürlük yaptığı dönemde
Halkbank'tan
Yahya'ya verilen kredilerin öyküsü var.
Öyküler, devlet belgelerine dayandırılmış. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurumu'nun 1998 yılı raporunun 138'inci sayfasında
Yahya Murat Demirel'in şirketlerine 96 milyon 55 bin dolar, 12 milyon 512 bin mark kredi verildiği ancak bunların geri dönmesinin neredeyse olanaksız hale geldiği anlatılıyor.
Balbay denetleme elemanlarına soruyor:
‘‘Bu kredileri nasıl yorumluyorsunuz, geri ödeyecekler mi?’’
İşte yanıt:
‘‘Mustafa Bey,
Halkbank'tan,
Emlak Bankası'ndan kredi alanlar genellikle geri ödeme koşullarıyla ilgilenmezler. Çünkü geri ödemeye niyetleri yoktur. Tabii herkes böyle değil, ama çoğunluk inanın, ‘geri ödeyeceksem niye kredi alayım ki' der. Bu yüzden de
Halkbank'ı denetleyen arkadaşlarımız böylesi krediler için ‘
tabuta vadeli krediler' der. Geri almak mümkün değildir.
Balbay'ın kitabı bir dönemin özetini örneklerle gözler önüne seriyor.
Vur Tahtakale'ye
İSTANBUL'un ortasında
Tahtakale'den tahrik, galeyan, yanıltma, haksız kazanç elde edenlere neden
'toplumsal terör' izni veriliyor?
Merkez Bankası'nın sattığı dövizi de bunlar mı alıp devleti kazıklıyor diyen olmayacak mı? Dağıtın bu
Tahtakale'deki vurguncu grubunu. Terör dağda iken silahlı tedbir alanlar,
Tahtakale'nin öldürücü terörü için neden susuyorlar?
Televizyonlar, bu vurgunculara borazanlık yapamazlar. Bu millet
Çanakkale'de kazandı;
Tahtakale'de
mi kaybedecek?
Biliniz ki, oradaki kalabalık yerle bir edilmezse
Türkiye yerle bir olacak.
Neredesiniz
İçişleri Bakanlığı, İstanbul Valiliği, Mali Şube yetkilileri ve
Cumhuriyet Savcıları... Bunlar dolar ve mark oyunlarıyla ülkeyi karanlığa itiyorlar.
Sanan AĞRILI
İSTANBUL119 katrilyon hayal olacak
BAHÇELİEVLER Belediye Başkanı
Saffet Bulut yaptığı açıklamada
‘‘Hazine arazilerini sattım demekle altyapı sorunları çözümlenmeden iş olmaz, beklenen gelir elde edilemez.’’ diyor.
Peki ne yapılmalı?
‘‘Arsa ve arazilerin plansız olarak satılması kentlerde yoğunluğu artırır.
Milli Emlak ile belediyeler ortak planlar yaparak sosyal donatı alanlarını, parkları ve sosyal tesisleri belirlemelidir. Ancak bu şekilde
Hazine beklenen kaynağı sağlayabilir.
Ankara, 119 katrilyon gelir bekliyorum diyor ama belediye başkanlarıyla işbirliği yapılmadığı sürece bunun
Maliye açısından hiçbir anlamı yoktur. Çünkü plansız, imarsız alanlara kimse talip olmaz.’’
Cenova, İstanbul'da
BU dünyadan canı yananlara...
Cenova'daki eylemlere destek vermek üzere iki ay önce kurulan
Cenova İnisiyatifi, Türkiye'de de bir dizi etkinlik düzenliyor.
'Direnişi küreselleştir, başka bir dünya mümkün' sloganlarıyla çalışmalarını yürüten inisiyatif içerisinde farklı çevrelerden kurumlar ve bireyler yer alıyor; anarşistlerden sosyalistlere, sosyal demokratlardan savaş karşıtlarına, eşcinsellerden feministlere, öğrencilere, sendikalara, aydın ve sanatçılardan çevrecilere kadar...
Cenevre'deki eylemlerle eş zamanlı
Türkiye'deki etkinlikler bugün
Kadıköy Özgürlük Parkı'nda 16.00-20.00'de.
Tayyip'e soru
BİRÇOK okurumuz,
Recep Tayyip Erdoğan'dan malvarlığını açıklamasını istiyordu; artık yolu açıldığına göre şimdi tam sırası...
Yandaşları dün
‘Başbakan Tayyip’ diye bağırdılar kendisine.
Erdoğan seçimlerden birinci parti çıkıp Başbakan olursa bir resmi davette eşi, Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı'nın elini sıkacak mıdır? Yenileşme, çağdaşlık ve şeffaflık nedir görelim.
İthalatçı kızgın
EGELİ tarım ürünü ithalatçıları, köşemize çektikleri bir notta şöyle diyorlar:
Tarım Bakanlığı yayınladığı bir tebliğ ile tarım ürünleri ithalatını bazı gümrüklerle sınırlandırmış, yani
Afyonlu, Manisalı ithalatçılar kendi şehirlerindeki 1. sınıf gümreklerden ithalat yapamıyor. Nedeni,
Tarım Bakanlığı'nın laboratuvarlarının yetersizliği imiş. Biz kendi şehrimize milyarlar harcayıp depolar kurmuşuz, ama kendi şehrimizden ithalat yapamıyoruz. Depolarımız
Afyon'da,
Manisa'da ama ithalatı
İzmir Gümrüğü'nden yapmak zorundayız.
İzmir'den gümrükçü, Tarım İl Müdürlüğü elemanları gelecek, numune alacak; o numune
İzmir'e gidecek. Bir sürü zaman kaybı ve masraf...
Tarım Bakanlığı bir an önce laboratuvarlarını modernleştirerek bizleri bu zaman kaybı ve masraftan kurtarmalıdır.
MESAJ
ÇANKIRI Valisi
Halil Ulusoy, Ilgaz Kaymakamı
Yavuz Akkoç ve Belediye Başkanı
Cevdet Çetin, vatandaşları bugün başlayacak olan
I. Ilgaz Dağı Kültür ve Sanat Festivali'ne çağırıyor.
ESENYURT Merkez Mahallesi Muhtarı
Cengiz Avşar'dan: Açıkta akan 6.5 km'lik derenin ıslah çalışmaları
Gürbüz Çapan'ın tutuklanmasından sonra durdu. Mikrop saçan dere yatağının, ıslah edilen bölüme bağlanmasını istiyoruz.