TIR değil otobüs geldi; 1 kişi öldü, 11 kişi yaralı

KÖŞENİZDE "O TIR bir gün yine gelecektir" (3.6.2006) başlıklı yazımıza yer vererek sorunlarımıza tercüman olmuştunuz.

Evet olan oldu, bu keşmekeş ve vurdumduymaz ortamda yine bir cumartesi günü şehirlerarası bir otobüs apartman bahçemize devrilerek 1 kişinin ölmesine, 11 kişinin yaralanmasına neden oldu. Habercilikte ise TRT yanlı olarak davrandı.

Çünkü; gazetenizde çıkan bu yazıdan sonra, Ankara-Eskişehir yolu üzerinde yaz aylarında başlayan genişleme çalışmaları içinde, Koru mevkiinde metro tünelinin çökmesi sonrası, Ankara’ya giriş yapan tüm araçların Koru Sitesi girişinden güzergahı Çınar Sitesi ve Meksika Caddesi üzerinden AŞTİ bağlantılı Ümitköy Köprüsü üzerine verilecekken, Meksika Caddesi başlangıcında sola ayrılan dar bir servis yolu olan 272. Sokak yoğun trafik akışına açılmıştı.

Görüşlerimizi Büyükşehir ve Yenimahalle belediyeleri nezdinde sürdürdük. Üstüne üstlük bu daracık yolda bir çocuk yuvası olması hemen her saat, servislerin aksi istikamete yol alması gibi uygunsuzluklar mevcutken, Meksika Caddesi’nde bulunan gidiş gelişli belediye otobüs durağının da bu sokağa alınmasına karşı feryatlarımızı yükseltip ilgililere kış şartlarında bir facia doğabileceğini anlatmıştık.

Olan oldu, 13 Ocak sabahı Metro Seyahat’e ait bir otobüs virajı alırken kaydı, Ulucan Apartmanı’nın bahçesine devrildi. Otobüsün eğimli mahalde takla atmaması bir mucize olarak faciayı önledi.

TRT YANLI DAVRANDI

Kazada vatandaşların yardımları takdire şayandı ancak olayı izlemek için kaza yerine gelen TRT kamu haberciliği görevi yapamadı. Olayla ilgili bilgiyi detaylı bir şekilde verdiğim halde; Büyükşehir ve Yenimahalle belediyelerinin ilgisizliği ve ısrarlı uygulamalarından söz etmem, siyaset ekseninde habercililiğe engel oldu.

Şimdi ne olacak, bu yolun trafiğe kapatılması için daha kaç kişi ölecek, ne kadar maddi zarar olacak?

Tuncer KIRHAN

Dikkat dikkat!

EMEKSİZ Sandığı Genel Müdürlüğü’nden önemli duyurudur. Kurumumuz mensubu, özellikle 60 yaş üstü emeklilerin hastane, sağlık merkezi, sağlık ocağı, dispanser vs. gibi sağlık kuruluşlarına yakın yerlerde ikamet etmeleri, ayrıca hala evlerinden çıkabilme gücüne sahip iseler, eczaneler de dahil bu gibi sağlık kuruluşlarına yakın yerlerde dolaşmaları kesinlikle yasaklanmıştır.

Mensuplarımızın eskaza bu müesseselere yakın yerlerde hastalanıp, bir acil müdahale sonucu, Allah göstermesin, ölümden kurtulmaları, mensuplarımıza emeksiz hizmet vermeyi şiar edinmiş olan kurumumuzun gereksiz yere hem emek, hem de para sarfetmesine neden olması hizmet prensiplerimizle uyuşmamaktadır.

Emeksiz yaşama zorunluluğu olan tüm emekli mensuplarımıza önemle duyurulur.

Önemli not: Bu yasaklar Bağsız Kur ve EsEsKa’nın 60 yaş üstü emekli mensupları için de geçerlidir. Çünkü 60 yaşı geçenlerin bu dünyayı kalabalık etmeğe hakları yoktur. Herkes haddini bilsin.

(Okurumuz E.Ziraat Yüksek Mühendisi Yalçın Durak’tan)

İnsan sınırlandırması


SAYIN Başbakan İstanbul’un trafik sorununu rahatlatma adına ’araç ve plaka sayısının sınırlandırılmasını’ önermiş. Bence Türkiye’de sınırlandırılması gereken sayı ’insan’ sayısıdır. Girmeye çalıştığımız Avrupa’dan kat kat hızlı bir nüfus artışıyla hangi sorunu çözebilirsiniz ki? Türkiye’nin çok katı, çok ciddi ve çok ivedi bir nüfus planlamasına ihtiyacı vardır. Ama maalesef ne Sayın Erdoğan’ın ne de AKP’nin muhafazakar yapısı bunu yapmaya müsait değildir.

Osman DALGÜN

Lütfen topluma saygılı olun

BİRKAÇ aydır ülkenin başbakanı ile yine ülkenin anamuhalefet liderinin bulundukları konumlarına uygun olmayan bir polemik yaşadıklarını seyrediyoruz. Buna bir de kadın haklarından sorumlu bayan bakanında işini gücünü bırakıp katılmış olması bizleri üzüyor.

Ülkemiz nüfusunun 72 milyon olduğunu düşünürsek bu nüfusa mal olmuş insanların birbirlerini ’densizliğe’ varacak şekilde suçlamaları daha okula başlamayan çocukların ’benim babam senin babanı döver’ kavgasından’da öte hal almıştır. Belki sanatçı Hülya Avşar’ın bir TV magazin bayan muhabirine gücünü nereden aldığını bilemediğim fiili saldırısı ve tehditleri bir yere kadar reklam olarak algılanabilir ama devlet adamı sıfatını taşıyan büyüklerimizin bizlere örnek olacak davranışlar sergilemeleri gerekirken birbirlerini ’özel’lerine de içine alacak şekilde şuursuzca suçlamaları gerçekten toplumumuza kötü örnek teşkil etmektedir.

Terör, şiddet, şantaj ve tecavüz olaylarının hızla tırmandığı toplumumuzda bizi yöneten ve yönetmeye aday olan büyüklerimizin daha dikkatli daha seviyeli politika üretmelerini istiyoruz.

Bora BEŞE

GÜNÜN SÖZÜ

"Dünya için yapılacak bir şeyin belki bir anlamı vardır ama kendin için yapacağın her şey toprağa karışacaktır."

(Mahir Kaynak)
Yazarın Tüm Yazıları