PaylaÅŸ
- DİNCİLİK THY'nin de işini bitiriyor. Zaten iktidar, bu ülkenin onurunu, milli duygularını, vatan sevgisini, daha doğrusu her şeyi kaybettiriyor.
Â
Ha biraz daha başörtüsü, imam hatip ve Kuran kurslarını tartışın. İşsizlik almış başını gidiyor. Cahillik, altyapısızlık, kültürsüzlük, etnik istila durumu, yoksulluk ve sefalet ne yazık ki yok sayılıyor. İnsanların yüzü asılmış, sesi kısılmış, çevre ateş çemberi, savaş ve nefretle kuşatılmış.
Varsa yoksa dincilik. Åžimdi de THY...
Â
Herkese bol ÅŸans! J.M.
ŞERİATÇI PERSONEL Mİ
- ESKİ bir THY çalışanı olarak bu hükümet zamanında şirkette olanlardan dolayı çok üzgünüm; yazık... THY'ye hizmeti geçen herkes emin olun ki şirketi çocuğu gibi severdi. Şu andaki yönetim itiraz etse de olanlar doğru. En azından size bildiğim bir örnek vereyim:
Â
Şu anda yurtdışındaki A. kentinde 1979 doğumlu bir imam hatipli genç var. Eşi siyah eldivenli ve yarı peçeli. Bırakın şeflik yapmayı, bileti gördüğünde bu nedir diye soran bir eleman! Çok yazık, şu anda her birimde işini bilmeyenler görev yapıyor, bu gemi bu şekilde nasıl yürür? Hülya A.
Ä°TÄ°BARI AZALIYOR
- THY nihayet gündeme geldi. Lütfen okurlarınızın görüşlerini yazmaya devam edin. Ben bir THY çalışanıyım ve göreve giden uzmanın uçaktan indirilip yerine Yönetim Kurulu üyesi Hamdi Topçu'nun (BaÅŸbakan'ın hemÅŸehrisi) gittiÄŸine ÅŸahit oldum. Tüm toplantılara iÅŸin uzmanı deÄŸil, ÅŸirkette geçmiÅŸi olmayan ve çoÄŸu yabancı dil bilmeyen yöneticiler gidiyor. Uluslararası platformda THY kredisi sıfırlanıyor. Sektörde, THY yönetimindeki bazı kiÅŸilerin bilgisizliÄŸi yanında görüşmelerde tercüman istemeleriyle alay ediliyor. Emekli personelle birlikte 2003'ten beri iÅŸten çıkan eleman sayısı 2300'ü buldu. Alınan eleman sayısı da 2500... Kalifiye mi diye sorarsanız, hepsini yeni bir sınavdan geçirdikten sonra karar verebilirsiniz. Tüm yurtdışı noktalarında özellikle ABD, Almanya ve Ä°skandinav ülkelerinde Fethullahçı kesim, pazarlama elemanı veya müdürü olarak iÅŸe alındı. EÄŸitim faturaları, seminer masrafları adı altında aileleri ve çocukları ile THY'nin cebinden tatiller yapıyorlar.ÂT.O.
RÄ°ZE DEYÄ°NCE
- TÃœRKÄ°YE denilince Rize anlaşılmıyor mu? Evet. Bütün vergiyi veren, ÅŸehit veren, tüm yurdu koruyan, askere giden, ülke için kendilerini parçalayanlar zaten sadece Rizeliler deÄŸil mi? Ne diyorsunuz siz, tabii ki THY'de etkin olacaklar!ÂA.B.
Mustafa Ekmekçi yazmıştı
Said-i Nursi'nin cenazesi ne oldu
"BEN okurlarınızdan V. Saygılıoğlu'yum. Cumhuriyet Gazetesi yazarı rahmetli Mustafa Ekmekçi ilginç bir yazardı; köşesinde her türlü siyasal ve kültürel haber ve yorum yer alırdı. Bu bakımdan çok okunan bir yazardı.
1990'dan önceydi, bir yazısında emekli general Sıtkı Ulay'ın Said-i Nursi ile ilgili sözlerine yer vermişti. Burada Ulay, Said-i Nursi'nin mezarının nasıl açıldığını ve kemiklerinin askeri bir uçağa konulup Akdeniz'e bırakıldığını anlatıyordu.
Â
Soner Yalçın'ın 'Müslümanların Büyük Sırrı-Efendi 2' adlı yeni kitabı gündeme gelmişken, bu bilgiyi araştırmacıların bilgisine sunmak istedim."
ATATÜRK adına bugüne kadar yapılan iki organizasyon kesintisiz sürüyor.
Â
Atatürk'ün Ankara'ya gelişi anısına düzenlenen 'Büyük Atatürk Koşusu' ile Türkiye Jokey Kulübü tarafından düzenlenen Gazi Koşusu.
Â
İki etkinlik 80 yıldır sürüyor.
Â
Türk at yarışçılığının en büyük koşusu olan Gazi Koşusu’nun 80'incisi yarın yapılıyor. Anlamlı koşuya son olarak 1999'da dönemin Cumhurbaşkanı Demirel katılmış, kazanan tay Bartrobel'in sahibi Mehmet Kurt'a Gazi şildini vermişti. O tarihten bu yana Cumhurbaşkanı Ahmet Sezer, Ankara'daki 'Cumhurbaşkanlığı' koşularının hiçbirini kaçırmamış, ancak Gazi Koşusu'na gelmemişti. Sezer görevinin son yılında bu koşuyu izleyeceğini bildirdi ve yarınki koşu daha anlamlı hale geldi.
Â
Bu ne demektir?
Â
"Ben Atatürk'ün her şeyine sahibim."
Biliyor musunuz
- ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği’nin (ADD) bugün Ankara'da başlayacak genel kurulunda, Genel Başkan Ertuğrul Kazancı, Başkan Yardımcısı Prof. Ahmet Saltık, Genel Sekreter Hüseyin Altınışık'tan sonra 4. aday olarak, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Balçova ADD Başkanlığı'nı 6 yıldır sürdüren Yrd. Doç. Türkan Başyiğit'in çıktığını...
Â
- PROF. Mümtaz Soysal'ın genel başkanlığını yürüttüğü Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) 2. Olağan Büyük Kurultayı'nın "Ulusal bağımsızlık ve toplumsal eşitlik" sloganıyla bugün Ankara Gençlik Parkı Kemal Sunal Salonu'nda yapılacağını...
Â
- DSP Genel Başkanı Zeki Sezer'in, Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarında değişiklik yapılarak seçilme yaşı ve yüzde 10 barajının indirilmesini, ittifaklara olanak sağlanmasını istediğini...
Â
- 'EĞİTİM devrimcisi' İsmail Hakkı Tonguç'un 46. ölüm yıldönümünde Ankara ODTÜ Mezunlar Derneği'nde bugün 14.00'te bir panelle (Himmet Şahin, Zeliha Kanalıcı, Ali Rıza Türkdönmez, Dr. Engin Tonguç, İlhan Alkan) anılacağını (www.odtumd.org.tr)...
Devletin zulmü
KARADENİZ otoyolu hızla devam ediyor. Gel gör ki yolun geçtiği yerlerdeki insanları mahvetti.
Â
Kamulaştırma Kanunu'nda pazarlık usulü varken Bakanlar Kurulu kararıyla acele el koyma işlemi yapıldı.
Â
Kamulaştırma paraları bankada bloke edildi, 5 aydır ödeme yapılmıyor. 5-6 ay sonra faizsiz alacağımız para için biz yüzde 28 faizle kredi alıyoruz. Devlet işleri çabuk ilerliyor ama mağdurlar inim inim inliyor.
Â
Hasbi YÃœCEBAÅž-ORDU
MESAJ PANOSU
- e.serefsunar@hotmail.com adresinden, E. Albay Şeref Sunar imzasıyla gelen Küçükbakkalköy-Taçspor şikayeti ile ilgili Mesaj Panosu'nda yayınlanan notu; Buket Sitesi yöneticisi E. Albay Şeref Sunar kabul etmiyor. "Oradaki bilgiler doğrudur ancak böyle bir yazıyı ben yollamadım. E-posta adresim bile yoktur. Ben de sitemde eğlence düzenliyorum, gürültü yapıyorum; komşumuz Taçspor'dan neden şikayetçi olayım" diyor.
KÖŞEMİZDEN İNTERNETE TAŞIDIĞIMIZ YAZILAR
Patrik için duyurumdur
HÜRRİYET'te dünkü 'Plakalardaki şifreler' haberini esefle okudum. Patrikhane’nin 532 96 70-71 numaralı telefonlarından aradım. Telefona çıkan bayana "Bu şifreler doğru mudur, patrik Ekümenik midir" diye sordum. Alay edercesine "evet" dedi. Bu olayı protesto ediyorum.
Â
Ä°nanıyorum ki,ÂEmniyetimiz tarafından farkında olmadan verilen bu ÅŸifreli plakaların geri alınarak aÅŸağıdaki numaraların verilmesini istiyorum:
T.C.V. (Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı)
T.B. (Türk bayrağı)
Bu hususta "Türküm" diyen herkesin duyarlı olmasını rica ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre İstanbul Ortodokslarının papazıdır. Kendisini evrenselleştirerek ileriye dönük neler yapmak istediğini biliyorum ama iyi şeyler istemediğinden eminim. Her duyarlı insanın bu olayı kınayacağına eminim.
Â
Tahsin SALİHOĞLU-Batı Trakya İnsan Hakları Komisyonu Başkanı
ADD kamuya kendini sevdirmelidir
Atatürkçü Düşünce DerneÄŸi’nin (ADD) 9. OlaÄŸan Genel Kurulu bugün ve yarın Ankara'da yapılacak. 500’e yakın ÅŸubeden ÅŸube baÅŸkanları ve delegeler Genel Yönetim Kurulunu, Denetleme ve Disiplin kurullarını seçecekler. BilindiÄŸi gibi ADD Åžubeleri bulundukları yörelerde Türk Devrimi’nin takipçiliÄŸini ve milli (ulusal) birlik ve beraberliÄŸin öncülüğünü yapmakta, irticaya, emperyalizme, bölücülüğe ve bunların iÅŸbirlikçilerine karşı savaÅŸ vermektedirler. Dernek,ÂHıfzı Veldet VelidedeoÄŸlu ve Muammer Aksoy gibi öğretmenlerin öncülüğünde kurulduÄŸu 1989 yılından bu yana, Cumhuriyetçi kalanları, Milliyetçi olanları, Halkı unutmayanları, kilit taşının Laiklik olduÄŸunu bilenleri, Devrimci yaÅŸayanları ve Devleti sevenleri bünyesinde toplamıştır. Bu örgütte toplananlar 'Atatürkçü Düşünce Sistemi' içinde önce altı ok ilkeleri diyen ve Kemalist programın devamını isteyen yurtseverlerdir.
- KEMALİZM Mustafa Kemal Atatürk’ün "Vazifeye atılmak için içinde bulunduğun şartların imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin" sözünü anımsatmak istiyorum. Ona, "para yok" dediler, "bulunur" dedi, "düşman çok" dediler, "yenilir" dedi ve sonunda olanakları yarattı ve düşmanı denize döktü. Atatürk’ün baş ilkeleri sırasıyla; Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve Devrimciliktir. Bütünleyici ilkeleri ise Tam bağımsızlık, Milli Egemenlik, Ülkede birlik ve bütünlük, Barışçılık, Bilimcilik, Çağdaşlık, Hürriyetçilik, Ülkücülük, Gerçekçilik ve İnsan Sevgisi’dir. Bütün bunların toplamı da Kemalizm’dir.
Â
- ADD’NİN ÖNEMİ
Â
ADD, Türkiye’mizde mevcut binlerce dernekten en baÅŸta gelenidir. Bütün dernekler ve diÄŸer sivil toplum kuruluÅŸları fayda tezi üzerine örgütsel yapılarını inÅŸa etmiÅŸler ve amaçlarını ortaya koymuÅŸlardır. Var olan bütün derneklerin amaçı, yaÅŸadığımız yurdun belirli bir sıkıntısını gidermek veya hayatımızın belirli bir konusunu iyileÅŸtirmek üzerinedir.ÂADD’nin amacı ise hem yurt, hem devlet ve hem de yurttaÅŸ hayatı üzerinedir. Ben siyaset dışıyım diyen derneklerden deÄŸil, ben siyaset içiyim ve siyasetin de üstünde bir temel ideolojim var diyen bir dernektir.
Â
- GELECEK İÇİN ÖNEMLİ
Â
ADD, kamuya kendini sevdirmeli, bunun içinde önderlerini ve yönetimlerini saygın kişilerden belirlemeli ve Kemalizm’in bayraktarlığına daha da güçlenerek devam etmelidir. ADD’yi bütün Atatürk sevdalıları ve bütün Cumhuriyet aydınları desteklemeli, denetlemelidir. Üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, dernekler, siyasi partiler, Türk Silahlı Kuvvetleri (Atatürk’ün Ordusu) ve diğer devlet kuruluşlarınca desteklenmesi ve bu kuruluşlar tarafından eleştirilmesi ADD’nin geleceği için bir gereksinimdir.
Â
- KEMALİST ÖNDERLER ÖRGÜTLENMELİ
Â
Şimdiki yönetim daha da güçlenmeli yada yeni bir yönetim gelerek yeni projelerle şubeler arası ideolojik ve yapısal koordineyi sağlamalı, Kemalist önderleri örgütlemelidir. Bu örgütlenme aynen karşı devrim örgütlerinin örneğin F.Gülen cemaatinin önünü kesecek, bölücüleri susturabilecek ve ulusal egemenlikten taviz vermeyecek yapıyı oluşturmalıdır. Parasal hiçbir kişi ve kuruluştan yardım alınmaması şiarı devam etmeli, eğer alınmışsa derhal iade edilmelidir. "Gavurun ekmeğini yiyen, gavurun kılıcını sallarmış!" denilmelidir. ADD, hiçbir siyasal partinin arka bahçesi olmadığını kamu oyuna kanıtlamak zorundadır. Üyelerin ve onların içinden çıkan dernek yöneticilerinin elbette ki mevcut siyasi partiler içinde tercihleri vardır. Ama bu tercihlerini yönetime yansıtmamalıdırlar. Örneğin hiçbir yönetici parti rozeti ile ADD rozetini birlikte yakasına takmamalı, hiçbir ADD yöneticisi parti yöneticilerince yönlendirilmemelidir. Siyasal partilerimizin programlarını uygulamaları kendi iktidar yada muhalefet uygulamalarıdır. Uygulamalardaki benzerlikler ise şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da yalnız Kemalist uygulamaların değişmezliğinden kaynaklanmalıdır.
Â
- GENÇLERE ÖNEM VERİLMELİ
Â
Hedef, önce Cumhuriyet kazanımlarını yerine koymaktır. Bu hedef, siyasal partilerin üstünde bir istektir. Gerek şubelerde ve gerekse genel merkezdeki yönetim kadroları bu görevlerini özveriyle, Mustafa Kemal Paşa’nın emrinde bir nefer gibi yapmalı ve çevrelerine gerek siyasal bilinç gerekse önderlikleriyle örnek olmalıdırlar. Gençlere önem verilmeli, onlara yönetimde yer vermeli ama esas sorunun onları eylemlerde kullanmak değil gençlere Kemalist düşünceyi sevdirmek olduğu unutulmamalıdır. ADD yöneticileri, saygınlıklarıyla kamu yöneticilerinden, siyasi parti yöneticilerinden ve en önemlisi halktan alacağı destekle bölgelerinde halk için faydalı ve gelecek için yararlı olmalıdırlar.
Â
- SÄ°YASÄ° RANT KAPISI OLMAMALI
Â
Genel Merkez görevleri yeniden belirlenmeli ve ayrıntılı olmalıdır. Şubelerin mali denetiminden önce, seçimle gelen yöneticilerin seçiliş tarzının, yaşam tarzının ve davranışlarının Atatürk gibi olup olmadığını, kısaca idari denetimi yapılmalıdır. Bu denetim kendi iç tüzüğü gereği belki de bir sicil yönetmeliği ile tamamlanmalıdır. Kıskançlıklar, dernek hizmetinde kıdemlilikler, düşünce bazında saygısızlıklar bırakılmalıdır. ADD siyasal rant kapısı değildir ve olmamalıdır. ADD üye ve yöneticileri ADD etiketinden istifade etmek için değil, ADD’ye bir şeyler vermek, eylemlerde beraber, düşüncede birliktelik için dernek yöneticisi olduklarını unutmamalıdırlar. Dernek büro ve lokalleri kahvehane şeklinde kullanılmamalı, Mustafa Kemal Atatürk’e yakışan görüntü içinde bir eğitim ve öğretim noktaları haline gelmelidir. Bu duruma gelemeyen şubeler derhal kapatılmalıdır. Atatürk, beklemez ve bekledikçe olgunlaşmak yerine çürüme olasılığına katlanamaz!
Â
- ÇÖZÜM ADD’DEDİR
Â
Seçim kapıdadır. Mevcut siyasal ve sosyal tehlikelerin bilincinde olan veÂ'Tek Millet, Tek Vatan, Tek Dil ve Tek Bayrak!' diyen bütün siyasal partiler, ortak bir 'Milli (Ulusal) Hükümet Programı'nda birleÅŸmeli ve ona uygun olarak iÅŸe koyulmalıdır. Bu düşünce, tek bir parti bünyesinde deÄŸil partiler dışı bir siyasal örgütte hayata geçirilebilir. Åžimdiki kilitlenmenin ancak böyle çözüm bulacağı görülmeli ve karşı devrim güçlerinin de bu konuda fırsattan istifade edeceÄŸi bilinmelidir. Bu bakımdan ADD’nin bu kez yapacağı genel kurul toplantısı çok önemlidir. Nöbeti devralacak kadroların hiçbir siyasal çıkar içinde olmadanÂkarşı devrimcilerin dernek veya cemiyetlerinden daha çok çalışmaları zorunludur ve ivedidir. Çünkü, Mustafa Kemal Atatürk’ün milleti millet, devleti de devlet yaparken koyduÄŸu bütün deÄŸerler tehlikededir. Kaldı ki, dilimiz de dinimiz de tehlikedeyken demokrasiden ve insan haklarından ödün verip vermemenin tartışması yapılamaz. "Vazifeyi ihmale sürükleyen merhamet, memlekete ihanettir!" Bu durumda politikaya bulaÅŸmak ya da bulaÅŸmamak da düşünülemez. Ancak particilik yapmamak ön koÅŸuldur.
Â
Mustafa Kemal Atatürk, "Bir yurdun en değerli varlığı, yurttaşlar arasında milli birlik, iyi geçinme ve çalışkanlık duygu ve yeteneklerinin olgunluğudur" (4 Şubat 1935) demiştir. ADD, genel kuruldan sonra bütün iç küskünlüklerini bırakarak yeniden, büyük bir hız ve büyük bir bilinçle işe koyulmalı, çok çalışarak tehlikeyi uzaklaştırma görevini yerine getirmelidir. Çözüm 'Milli(Ulusal) Birlik' ise bunun öncelikli adresi ADD'dir.
Â
Cumhur UTKU- E.Alb.,ADD üyesi
PaylaÅŸ