THY uçağının rötar yapması üzerine Ankara’daki randevusuna geç kalan bir okurumuz tepkiliydi.
THY’de çalışan bir dostuna sorunca çalışanların iş yavaşlatma nedeniyle bu rötarların gerçekleştirildiğini öğrenmiş. Ve bize şu notu göndermiş:
‘Bu direnişi Hava-İş Sendikası’na bağlı işçiler yapıyormuş. Yaklaşık on gündür sürekli olarak bazen teknikte, bazen yer hizmetlerindeki işler aksıyormuş tabiatıyla... İşçinin eylem yapması hak ama turizm sezonunun tam ortasında yapılması bir insanın çalıştığı kurum için büyük haksızlık olsa gerek. Bizim gibi yüzlerce yolcu mağdur oluyor.
Sendika bu eylemi dolayısıyla suçlu durumuna düşmemek için olayı ‘özveri göstermeme’ hareketi olarak niteliyormuş. Toplu sözleşme görüşmeleri sürerken bu eylem biraz garip.
Aslında toplu sözleşmede sendikanın değişiklik istediği 43 maddenin 23’ünde anlaşmaya varılmış.
Asıl sorun ücret ve sosyal haklardaki artış isteğinden kaynaklanıyormuş. Sendika, ücretlerde %30’u aşan zam istiyormuş. THY’de çalışanların halen kuruma ortalama maliyeti 3 milyar TL tutuyormuş. Yeni giren bir görevli net 1.5 milyar lira alıyormuş. Toplu olarak yılda yarım milyar dolar personel harcaması olan THY’den, ücret ve sosyal yardımlardaki artışla toplam %40 artış isteniyormuş ki... Bunu hiçbir şirketin kaldıramayacağı ortada.
THY’nin çok farklı noktalarında farklı biçimlerde işi yavaşlatma olarak sürdürdüğü direnişin iki tarafa da zarar vermemesi gerekiyor. Özellikle de turizme...
Bu arada bir şey daha öğrendim: 30.6.2005 günü 20.00’deki İstanbul-Ankara uçağı tam iki saat beklemiş, yolcular arasında Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe de bulunuyormuş. Olay sanki ‘uçak, bakanı bekledi’ biçiminde yansıtılınca Pepe, yolcuların yanına giderek kendisinin de başından beri uçakta beklediğini açıklamak zorunda kalmış... Merak ediyorum bu anlaşmazlık nasıl sonuçlanır? Bu dönemde bu zam... Çalışanlar THY’den bu parayı alırlarsa kendilerini kutlamak gerek!’
Dikkate alacağız
30.6.2005 tarihli köşenizdeyer alan, bizim de son derece ciddiye aldığımız çocukların sigaradan korunmasına ilişkin bir okur mektubuna yer verdiğiniz için teşekkür etmek isterim.
Kanuni zorunluluk olmamasına karşın tüm paketlerimizde yer verdiğimiz ‘18 yaşından küçüklere satılamaz’ ibaresinin herhangi bir kasıt olmaksızın kısmen kapandığı geniş açma bandı geçici bir uygulamadır ve bir süre önce üretimi durmuştur. Diğer bütün Marlboro paket formatlarına ve diğer tüm ürünlerimizin paketlerine bakıldığında uygulamanın sadece kısa yumuşak pakette ve onun geniş açma bandı nedeniyle olduğu anlaşılacaktır.
İleri tarihlerde yapılacak benzeri uygulamalarda bu hususu mutlak suretle dikkate alacağız.
İzmir Torbalı’daki tesislerimizde ürettiğimiz Marlboro ve diğer tüm ürünlerimizin paketlerinde kanuni olarak zorunlu olmayan bu uyarıya, sosyal sorumluluğumuzun bir gereği olarak görünür bir şekilde yer vermeye devam edeceğiz.
Turhan TUZLU
Philip Morris SA Murahhas aza ve Genel Müdür
SP’den AKP’ye yolcu
EMİNÖNÜ’de bir çok imarsız yapıya damgasını vuran, çok ‘can yakan’ SP’li Belediye Meclis üyesi Coşkun Aksu’nun ismi zaman zaman köşemizde yeraldı. 1999-2004 döneminde SP’li başkan Lütfi Kibiroğlu’nun Teknik Başkan Yardımcılığı’nı yapan Aksu hakkında göreviyle bir çok iddia ortaya atıldı; hatta bir gün evine giderken makam aracından indirilip dövüldü, nedense şikayetçi olmadı. Aksu son seçimlerde de, 25 kişilik Meclise SP’li 7 arkadaşı ile girmeyi yeniden başardı. (Meclis dengesi, AKP 13, CHP 4 ve HADEP 1) AKP’nin, meclisten bazı kararların çıkartılmasında sıkıntı duyduğu biliniyor. Bugünlerde AKP’ye gireceği konuşuluyormuş Aksu’nun. AKP’li Belediye Başkan Nevzat Er bu işe biraz ‘göz kırpıyormış’. Eski Başkan Kibiroğlu ve onun ‘ünlü danışmanı’ İbrahim Ayçiçek ise istifa etmemesi için kendisine baskı yapıyorlarmış.
Peki Coşkun Aksu neden baştan değil de bugün AKP’yi ‘öpmek’ istiyor.
Gerekirse özür dileriz
‘ANNE Türk polisi bizi korkuttu’ başlıklı yazınıza konu olan benzer bir olayı Trabzon’a giderken Sabiha Gökçe Havalimanı’nda yaşadım.X-ray’dan geçerken aman yarabbi o görevli poliste bir bağırma, bir bağırma; ‘Geç, dur, yavaş...’Dayanamadım ‘Duyuyorum, niye bağırıyorsunuz’ dedim.Tabii tepki çok kötü ‘Bağırmıyorum, geç, geç’ diye... Gerçekten alandaki polislerimiz biraz hadlerini aşmıyorlar mı? Atatürk Havalimanı dış hatlarda durum daha vahim; kontrole değil de sanki hapishaneye giriyorsunuz.
Hürriyet ADABAĞ-KADIKÖY
(Atatürk Havaalanı Emniyet Müdürü Ercan Çakmak arayarak iki çocuğun yaşadıklarını gündeme getirmemiz üzerine teşekkür etti, olayı araştırdıklarını, bir yanlışları varsa teşkilat adına aileden özür dileyeceklerini söyledi.)
Vatandaşa saygısızlık
İŞYERİM Ostim’de, evim Elvankent’te; arası arabayla 20-25 dakika. Önceki gün 18.30’da Eryaman ışıklara yaklaştığımızda yoğun bir trafik vardı. Kaza olduğunu düşündüm. Polis, yolu bariyerlerle kapatmıştı ve araçları Eryaman tarafına gönderiyordu. Henüz altyapısı devam etmekte olan inanılmaz kötü yollardan geçtikten sonra Ayaş yoluna çıkabildim. Sincan üzerinden yolum 10 km uzadıktan sonra eve 19.30’da vardım. Önceleri de sıkça tanıklık ettiğimiz gibi Başbakan’ın yapacağı bir açılış için tüm yolların kapatıldığını öğrendim. Elbetteki bu vatandaşın hak ettiği bir davranış değil. Vatandaşına saygısızlık yapan tüm siyasetçileri ve ilgilileri kınıyorum.
Sinan KULAÇ-ANKARA
‘Demokrat’ vekil
MECLİS’te dün kredi kartları faizleriyle ilgili bir görüşme vardı. CHP sözcülerinin, kredi kartı faizlerinin tüketici kredisi seviyesine çekilmesi önerisine AKP Adana Milletvekili Recep Garip karşı çıkarak bankaların kár etmesi gerektiğini ve vatandaşın da ayağını yorganına göre uzatması gerektiğini söylüyordu. Kendisine atılan sözler üzerine de demokrasi ve insan haklarından söz ediyordu. Bir an geçmişi hatırladım, Recep Garip kimdir bilir misiniz?
Eminönü Belediyesi’nde Kültür İşleri Müdürü iken basında ‘seks kitabı’ olarak yer alan ‘İslamda Evlilik’ kitabının editörüdür. Ailenin kutsallığını savunan bu vekilin, aileleri borç batağına götüren kredi kartları faizlerini savunmasını kınıyorum. Bir insanın fikri de zikri de bir olmalıdır.
M.Ali YAVUZ-EMİNÖNÜ
Sekreter nezaketi!
ADNAN Menderes Üniversitesi Hastanesi’nde bebeğimizin röntgenini çektirmek için ücret ödeyip sıra numarası aldık. Uzun süre bekleyince bebeğimiz huysuzlandı ve ağlamaya başladı. Sıradan çıkıp ücretin geri ödenmesini istedik. Bilgi-işlemdekiler toplantıda, bekleyeceksiniz dediler.
O sırada yanımıza gelen Başhekim Sekreteri Melek Hanım bize ‘Ne sapa geliyorsunuz ne de samana’ diyerek hakaret etti. İki defa şikayet dilekçesi verdim ancak üniversite hastaneleri valilik ve il sağlık müdürlüğünün denetimi altında olmadıkları için herhangi bir sonuca ulaşamadım.
M. Emin YOLCU-AYDIN
GÜNÜN SÖZÜ
‘M. Ali Talat, AKP’ye bile haber vermeden orayı burayı (Maraş) satmaya başladı. Maraş’ı verme yetkisini kim verdi?O kim ki Maraş’ı veriyor?Ama onda kabahat yok.Kabahat AKP iktidarında.’
(Hür Parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan)
Biliyor musunuz
İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur tarafından görevden alınan Kontrol Daire Başkanı Abdullah İnanç’ın yargı kararıyla görevine geri döndüğünü...
YALVAÇ eski Belediye Başkanı Bayram Tekin, Yalvaç İlçe Başkanı Doğan Sarıpar ve Belediye Meclis üyesi Ali Yüncü’nün ANAVATAN’dan istifa ettiklerini; Genel Başkan Erkan Mumcu’nun aynı zamanda akrabası olan Tekin’in ‘Şimdiye kadar siyaseti benim ekibimle yaptı, bu hale geldi. Onun için esas siyaset şimdi başlıyor. Erkan Mumcu şimdiye kadar hazıra kondu, bizim ekibe sünepeler ve yalakalar diyerek kurucusu olan ANAP’tan bizi ayırdı’ dediğini...
KARADENİZ Ereğli 12. Uluslararası Sevgi Barış Dostluk Kültür ve Sanat Festivali’nde bugün Süleyman Demirel’e ‘Sevgi, Barış ve Dostluk Ödülü’ ile hemşerilik beraatı verileceğini...