’Tayyip Bey olmasaydı oyumu kullanmazdım’

SEÇİM sonuçlarıyla ilgili olarak partililerin birbirleriyle girdikleri iddialarda en önemli ’eşya’ veya ’değer’, takım elbise olarak dikkat çekiyor.

Karabük’te gazeteci Mehmet Çetinkaya, "AKP 3-0 kazanacak" iddiasını doğru bildiği için 14 takım elbise kazanmış. Bunun gibi birçok iddia sahibinin "Ben de kazandım" dediğine tanık olduk. İşte böyle bir sohbette dinlediklerimiz:

Bahçelievler ile Bağcılar’ın birleştiği sınırdaki minibüs yolunda ’Nalia Restuarant’ta dört arkadaş grubu, bir yandan Karadeniz’in lezzetli yemeklerini iştahla yiyorlar. İkisi Karadenizli, diğerleri de Tekirdağ’lı ve Bursalı... Sohbet, seçim sonuçları üzerine odaklanıyor.

Trabzonlu olan tekstilci A.I. diyor ki:

"Seçim bana yaradı. Gömlek ve kravat dahil 4 takım elbise kazandım. Dostlarımdan ikisi, AKP 34.4’ü aşamaz dediler. Biri, DP Meclis’e girecek dedi, öbürü de AKP’nin % 40’ı geçemeyeceğini iddia etti. Üç takım elbiseyi aldım, biri biraz çamura yatıyor ama onu da alacağım.

Transportçuluk yapan Karadenizli işadamı söze girip "Ben kaybettim!" diyor.

- Nasıl?

- Ben aslında AKP yöneticisiyim, propaganda döneminde kişisel harcamam oldu; yaklaşık 20 takım elbise parası kadar...

- Ne adına harcadın bu parayı?

İSTİKRAR İÇİN...

-
İstikrar adına... 23 Temmuz Pazartesi sabahı korkum vardı, kurtuldum.

Tekirdağlı tekstilci, eskiden oyunu DYP’ye veriyormuş; bu kez AKP’ye vermiş.

- Neden AKP

- % 47 neden verdiyse ben de onun için verdim.

- İşleriniz 4.5 yıl öncesine göre iyi mi, kötü mü?

- Daha iyi değil.. Ama en azından istikrar var; önümüzü görebileceğiz.

Bir devlet memuru da var masada; D.D., "Benim için değişen bir şey yok; dün neyse bugün de aynı" demekle yetiniyor. Oyunu MHP’ye vermiş.

Lokantanın az ilerisinde bir büfede çalışan E.K. sandviçlere sucuk kesiyor.

- Oyunuzu kime verdiniz?


- AKP’ye... Ondan başka verecek kimseyi bulamadım. Geleceğim için verdim. AKP’ye güveniyorum, samimi, dürüst insanlar. Onların zamanında sürpriz (kriz demek istiyor) olmadı hiç.

- Yardım aldın mı?

- Ne demek, biz emeğimizle çalışan insanlarız.

- Tayyip Erdoğan olmasaydı kime verirdiniz oyunuzu?

- Boş atardım...

Sigortacılık yapan S.S. ise "Ben oyumu AKP’ye vermedim ama AKP’nin kazanacağına dair solcu eski bir belediye başkanından ben takım elbise kazandım" diyor.

Sarar, Vakko, Beymen, Ramsey, Network ve Kiğılı’nın işleri iyi demek ki..

Grevin gerçek yüzü

THY’de görev yapıyorum. 2002’den sonra ülkemizin gururu ve güzide şirketinde her şey değişmiştir. Greve kesinlikle karşıyım ve başta başkan Atilay Ayçin olmak üzere, sendikayı temsil edenleri hiç ama hiç sevmiyorum. Ama grevde ’evet’ oyu kullanacağım. Ve emin olun greve evet oyu çıkacak. Nedeni de THY ’yönetim’idir. Yıllardır AKP’li yandaşlarını şirketimize başkan ve müdür olarak atadılar. Hiçbir vasfı, havacılık sektörü tecrübesini geçtim iş tecrübesi bulunmayan kişileri yüksek maaşlarla terfi ettirdiler. Ulaştırma Bakanı’nın söylediği gibi THY ’altın çağını’ yaşamamaktadır. Bu isimler yerlerinde kaldığı sürece THY düzelmeyecektir. TV’de yayınlanan reklamlar gerçekleri yansıtmamaktadır.S.Z.

Kamboçyalı şoför: İslamcılar kazıdı

KANAL B’de, siyaset bilimcisi Prof. Nurşen Mazıcı ile Yaşar Okuyan’ın katıldığı ’Bekleme Odası’nın yapımcısı ve sunucusu siyaset bilimcisi Gürbüz Evren, kendisine seçimlerle ilgili olarak Fransa’dan gelen ilginç e-postaları okuyor. Necmi Dodooğlu adlı Türk işçisi, Türkiye’de tatilden dönen eşini ve çoğunu alanda Paris’te karşıladıktan sonra Kamboçyalı bir şoförle kentine giderken, 01.00’de Kamboçyalı şoförden Türkiye’deki seçimlerin sonucunu öğrenmiş... "Sizde İslamcılar hepsini kazıdılar ama esas Amerikalılar kazandı" diyerek kahkahayı patlatmış. Bu habere üzülen Dodooğlu, "Kendi kendime, bir Kamboçyalı bile dünyayı tanımada 35 milyon Türk’ü geride bırakmış diye düşündüm. AKP’ye oy atanlar, Amerika’ya hizmet ettiklerinin farkında değiller. Türkiye’ye 3 bin km. mesafede oturan bir Kamboçyalı kadar bile olamamışız" diyor.

Paris’ten Erkan Yıldız adlı Türk de, Fransa’da devletin belediyelere verdiği ödeneklerin yerinde kullanılıp kullanılmadığının Sayıştay tarafından titizlikle incelendiğini anlatıyor ve "Acaba bizde de aynı titizlik gösteriliyor mu? AB’ye gireceksek AB kriterleri konusunda AKP belediyecilik anlayışı neden sorgulanmıyor? Şimdiye kadar hiçbir ilerleme raporunda AB, Türkiye’den özellikle son beş yılda yerel yönetimlere ilişkin müktesebatı, uyumu nedense talep etmedi" diyor.

46.5’in yankıları

BÜYÜK lokma ye büyük konuşma demişler. "Halkın tercihine saygılıyım ama benim bu seçim sonuçlarını kabullenmem mümkün değil" demek nasıl bir çelişkidir.

Halka saygılı ama halkın seçimini kabullenmemek.

Ahmet BİLGİN

SEÇİM
çalışmalarında gördük ki, toplumda ciddi bir arayış ve beklenti var. CHP’den ve toplumun gidişatından rahatsız olan bütün insanları kapsayacak bir oluşum içine girmeye çalışıyoruz. AKP’nin karşısında ayakları yere basan, güvenilir ve büyümüş bir sol oluşumun hazırlığı içindeyiz.

Sinan TUTAL-ÖDP Genel Başkan Yardımcısı

MECLİS
dışından cumhurbaşkanı adayı gösterilirse İlter Türkmen niye olmasın? İlter Bey dünya siyasetini bilir; ılımlı kişiliği vardır. Smokin, frak ve jaketatayın nerelerde giyileceğini bilir. Papyonu aynaya bakmadan boynuna takabilir.

Kazım ERBİL- (E) Dz. Albay

GÜNÜN SÖZÜ

"PROF. Zafer Üskül’ü, kendisini ’su katılmadık Kemalist’ olarak tanımladığı günlerden tanırım. Atatürk’ün adının ve ilkelerine yapılan atıfın Anayasa’dan çıkarılmasını önermesine şaşırmadım. Ruh hali ne olursa olsun, Zafer Bey bu işe kimin adına soyunmuş olabilir? ABD ve AB’de bu rövanşı kimin, niçin tahrik ve teşvik ettiğine bakılmalıdır."

Uluç GÜRKAN
Yazarın Tüm Yazıları