Tatlıses’e kıydım Gökçek’i izledim

KARAYALÇIN’ın işi zordur. "Gökçek’i tanıyan, bilen aydın ve okumuş kesim, kendisinin Ses TV’de anlattıkları karşısında hiç sinirlenmeden oturmuşlardır. Bir ’söyleşi’nin nasıl yapıldığını ibretle izlemişlerdir" diyor okurumuz. Gökçek, önceki akşam programında hep konuşmuş, rakibi Karayalçın’a yüklenmiş sürekli.

Söz okurumuzda:

"Karayalçın’a yüklenirken kendi sordu, kendi konuştu. Bildiğimiz Ankara’yı anlattı. Murat Karayalçın’la geçmiş 10 yılını ’kıyaslamaya’ çalıştı. Katrilyonların hesabı vermek yerine, Karayalçın’a yatırımlarının yüksek maliyetli olduğunu öne çıkarmak istedi.

Anlaşıldığına göre, Gökçek iyice paniklemiş ki Bayramın 1. günü ekrana çıkma gereğini duymuş...

Yüzünden yorgun ve moralinin iyi olmadığı anlaşılıyordu.

Ses TV’nin ’Başkanla başbaşa’ programında bir katılımcı vardı; ancak ben onun konuk mu, sunucu mu, gazeteci mi olduğunu pek anlayamadım açıkcası... Çünkü bir şeyler söylemek istediği zaman önündeki kağıttan okuyordu.

Medya mensubu ise, gazetecilik kurallarından uzaktı.

Gökçek’in, tablolar ve grafikler arasında kendimi seminerde sayıyordum ama her şey kayırılarak taraflı olarak, gerçeklerden uzak şekilde anlatılıyordu. Su konusunda Karayalçın’a yönelik baraj, doğalgazla ilgili sözleri şaşırtıcıydı Gökçek’in.

Hürriyet o zaman da su sıkıntısı konusunda, Gökçek döneminden daha çok haber yapmış. Bir de kendi döneminin küpürlerini gösterseydi, Gökçek daha tanınmış olurdu.

Karayalçın’ın adaylığının ilan edilmesinden beri iddia ettiği gibi PKK’yı dilinden düşünmüyordu.

YUVACIK’I ÖNE SÜRDÜ

Bir ara Kocaeli’ne dönüp CHP’nin adayı Sefa Sirmen’in Yuvacık Barajı’nı 4.5 milyar dolara yaptırdığını öne sürüyordu. Karayalçın’ın doğalgaz yatırımının maliyetinin, kendi dönemine göre 3 misli pahalı olduğunu savunuyordu.

Kendi dönemlerine ilişkin trilyonluk borçlarını unutmuş gözüküyordu Gökçek.

Tarafsız yayıncılık yaptığını savunuyorsa Ses TV, Murat Karayalçın’a da ekranlarını açmalıdır; o sunucu, Gökçek’e davrandığının aksine gerçek anlamda sorular sormalıdır.

Aslında bu programın gazetecilik adına ayıp olduğunu söylemek isterim.

Bu sunucunun Gökçek’e karşı neden suskun kaldığını bir kenara bırakıyor ve kendi kendime hayıflanıyorum. Bir dostumun uyarısı üzerine de şöyle diyorum:

"Be aptal adam, senin başka işin yok mu ki Melih Gökçek’i izliyorsun. ATV’de ’İbo Şov’ varken, İbrahim Tatlıses, Ankaralı Turgut, Tarık Mengüç, Küçük İbo, Latif Doğan Ferhat Güzel, Tanyeli ve güzelim Fatih Ürek’i niye dinlemezsin!"

İbrahim Tatlıses ile Fatih Ürek ’Hade, hade’ şarkısını birlikte söyleyince daha da üzüldüm.
Yazarın Tüm Yazıları