Paylaş
Üreticinin ürettiği ürünün raftaki fiyatının artışına dikkat çeken Gürer şöyle konuştu: “Niğde, fasulye üretiminde ilk sırada. Tüccar tarlada- kuru fasulye - 30-35 lira aralığında ürün aldı. Bir markette şeker fasulyenin kilosu 40.2 lira. Yer fıstığı Osmaniye’de tarlada 30 liradan satıldı, üç harfli markette Mısır’dan ithal edilen kabuklu yer fıstığı 74.5 liradan satılıyor. Aksaray’da çerezlik ayçiçeğini tüccar ortalama 25 liradan aldı çiftçiden, Tarım Kredi markette dökmesi 99 liradan satılıyor. Süt inekçiliği yapan, sütü sağıp sanayiciye veriyor; süt ineğine bakan, sütü 12 liradan satıyor, rafta süt 40 liradan satılıyor. Bu fiyat farkları fahiş fiyat kapsamında mıdır?
ANGUSLARA DIŞKI SIKILIYOR
Yurtdışından ithal edilen Angus cinsi hayvanların gemilerden indirilmeden önce üzerlerine sıvı dışkı sıkılarak hayvan ağırlıklarının ortalama 20 kilo artırıldığı iddia edilmekte ve ben gittim, yerinde gördüm, gerçekten hayvanın gözüne kadar dışkı sıkmışlar. Bunlarla ilgili ne yapıldı? Son yıllarda şeker üretiminde şeker açığımız olmamasına rağmen ithalata gittiniz. Şu anda şeker ithalatının 2024 yılında yapılıp yapılmadığını da öğrenmek istiyorum.”
İTHAL GIDADA GDO
Niğde Milletvekili Gürer ayrıca
“Yurtdışından getirilen ürünlerin GDO’lu olup olmadıklarının yönünde bir inceleme gerçekleştiriliyor mu? Dahilde İşleme Rejimi kapsamında 2024 yılında hangi ürünler ithal edilmiştir, miktar ve tutar nedir? Ne kadarı bu ürünlerden işlenerek ihraç edilmiştir, tutar ve miktarı nedir?” diye sordu.
GAZETECİYE YAZARA YAYINCIYA BASKIYA HAYIR
TBMM Adalet Komisyonu’ndan geçen ve Genel Kurul’a gelmesi beklenen torba yasa içindeki ‘Etki Ajanlığı’ düzenlemesi ile ilgili yasa teklifi dün geri çekildi. Altı meslek örgütünün (TGC, TGS, TYS, PEN Türkiye, DİSK Basın İş ve TÜRKYAYBİR) “Gazeteciye, yazara, yayıncıya baskıya hayır” toplantısı 15 Kasım Cuma günü 11.00’de TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda yapılacak. Toplantıda toplumu sarsan her olayda gazetecilere, yazarlara, yayıncılara yönelik hedef gösterme, fiziksel saldırı, haksız, hukuksuz gözaltı ve tutukluluğa itirazlar gündeme getirilecek.
MESAJ PANOSU
MİLAS’TA ZEYTİN HASADI ŞENLİĞİ
- MİLAS Ticaret Odası başkanı Reşit Özer, Milas’ın geleneksel zeytin kültürünü ve zeytinyağı mirasını coşkulu bir atmosferde kutlayacak olan 10. Milas Zeytin Hasat Şenliği’nin 16-17 Kasım tarihlerinde yapılacağını açıkladı. Renkli festivalde Doç. Dr. Figen Çukur, Doç. Dr. Taner Dalgın, Doç. Dr. Emine Yılmaz ve Öğr. Görev. Bilgin Güner’in katılacağı ‘Zeytincilik Sektöründe Gastronomi Turizmi ve Önemi’ paneli yapılacak.
İTÜ MADEN DEKANI: MADENLER KAPATILAMAZ
‘Milas Hüsamlar Yeniden – Eski Maden Sahası Rehabilitasyonu’ 511 alanı kapsıyor. Cumhuriyet tarihinin tek seferde yapılan en büyük rehabilitasyon çalışması olma özelliği taşıyor. Projenin 2023 yılında başlayan pilot çalışmaları kapsamında da bugüne kadar 65 hektarlık bir alan rehabilite edildi. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürü Arslan Narin, TÜRMES Projesiyle bu kapsamda 9 bin hektarlık alanda 20.7 milyon ağaç dikildiğini tespit ettiklerini söyledi. Eylem sahasına yakın dikimlerde yüzde 96’ya varan tutma oranı gerçekleştiği bildirildi.
İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral doğanın kendini canlandırma sürecini hızlandırmak gerektiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Madenlerin hepsini kapatalım ve dünyadan çekelim? Ne kalır geriye? Sadece dünya değil, çok önem verdiğimiz sürdürülebilirlik de ortadan kalkmaz mı? İlk insan da maden kullanmış, son insan da kullanacak. Ne yapmamız lazım? Biz maden sahalarını yeniden rehabilite ederek, yeniden projelendirerek topluma ve çevreye geri kazandırmalıyız. Temelde bu malzemeleri üreterek ekonomiye kazandırmamız şart. Başka yolu yok. Maden olmasa insanlık olmazdı. Kullandığımız her şeyde maden var. Demek ki maden hayatın ta kendisi. Doğa kendini rehabilite edebiliyor aslında, bizim görevimiz bunu hızlandırmak. Hız çağındayız ve doğanın bu canlandırma sürecini hızlandırmamız gerekiyor”
FAHRİ TRAFİKÇİLER GÖREV İSTİYOR
Emniyet Genel Müdürlüğü’nce yurt genelinde polislerin bulunmadığı yerlerde onlara yardımcı olmak için trafik kural ihlal yapan sürücüleri tespit ederek trafik denetimi görevi üstlenen yaklaşık 30 bin ‘fahri trafik müfettişi’nin hatalı park ihlallerine ilişkin ceza yazma yetkilerinde kısıtlamaya gidildi. Yalnızca trafik kazalarına sebebiyet veren kırmızı ışık, hatalı sollama, kemer takmama, seyir halinde cep telefonuyla konuşma gibi ihlallerden ceza yazmaları istendi.
Başta İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer büyükşehirler olmak üzere artık kaldırımlar, yaya geçitleri hatta taşıt yollarının bile motorlu araçların işgali altında olduğunu biliyor musunuz, dendi... İşte bu yüzden eskiden olduğu gibi, fahri trafik müfettişlerine hatalı park ihlallerine ilişkin ceza yazma yetkilerinin iade edilmesini Emniyet Genel Müdürlüğü’nden talep ediyoruz.
Halis KAHRAMAN Dernek basın sözcüsü
Paylaş