YURT Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, ‘İngiltere’deki terör, Türkiye’yi unutturmasın. Ne yazık ki Türkiye terörün yeni yüzüne hazır değil’ diyor.
‘Niye?’ diye soruyoruz. Tantan’ın yanıtı şöyle:
‘Dünyada terörün tanımı ve tarifi değişmiştir. AB bu yeni tanıma göre standartlar belirlemiştir. Ancak Türkiye, uluslararası sözleşmelerin emredici hükmüne rağmen terörle mücadele edecek yasal düzenlemelere sahip değildir. Bugünkü iktidar acemilik içinde, olan bitene seyirci kalmaktadır. Geçmişten ders almamakta, halk ve ülke için bir proje yapamamaktadır. Güvenlik güçleri, terörle ilgili suçlarda ileri teknoloji kullanarak herhangi bir önleme faaliyetinde bulunamamaktadır. Çünkü yasal dayanağı yoktur. Suçu delillendirmek için fotoğraf çekilmesi dahi yasaklanmıştır. Yasak getirilmiş ama kurumlara verilecek yetkiler unutulmuştur. Terörü besleyen kaynakların kurutulmasıyla ilgili herhangi bir çalışma yapılmamaktadır. Çünkü bu da yasal dayanaktan yoksundur.’
ELİTLER KAVRAYAMIYOR
Tantan, hükümete de göndermeler yapıyor:
‘Türkiye’de kendi siyasi ve ticari amaçları için laikliği kullanan gruplarla yine aynı amaçla dini kullanan gruplar işbirliği yapıyor. Acemilik içinde olana bitene seyirci kalıyor. Yurdun dört bir yanına her gün şehit cenazeleri gönderiliyor. Ancak güvenlik güçleri terörü kurutmaya çalışırken, terörü önceden önleyecek bütün yollar bu iktidar tarafından kapatılıyor. Siyasi elitlerin tamamı ve teröre karşı mücadele eden güvenlik kuvvetleri içersindeki bir kısım elitler, terörün bu ülkeye yarattığı tahribatı anlayamadılar. Bu yüzden de ‘çözüm’ üretemediler.
Terör bir önlem paketi ve proje ile çözülür. Hukuki ve kurumsal altyapıya ihtiyaç vardır. Daha ne bekleniyor ki...’
Bir öneri getiriyor:
‘Şehit olan gencecik Anadolu çocuklarıdır. Analar babalar, yurttaşlar terör haberlerine kilitlenmiş durumda. İktidara terörü önlemek için hangi yasaları çıkarmaları ve hangi önlemleri almaları konusunda brifing de, proje de vermeye hazırız. Fiziki ve bilgi açısından çok iyi yetişmiş olan Silahlı Kuvvetler terörle uğraştırılarak yıpratılamamalı, terör suçlarıyla muhatap olmamalıdır. Yoksa Türkiye’ye yönelik tehditleri önleyecek zihinsel ve fiziki yeteneklerden yoksun kalmasına yol açar ve asli görevini yapamaz olur.
Suç ve suçlularla mücadelede yetkili makam, İçişleri Bakanlığı’dır. Terörle mücadeleyi İçişleri Bakanlığı’na bağlı kolluk güçleri yürütmelidir.’
Lozan’a çıkartma
BUGÜNLozan Antlaşması’nın 82. yıldönümü... Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in desteği, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in himayesi ve KKTC 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın katılımıyla THY charter uçağıyla önceki gün Zürih’e gelen ‘Lozan-2005’ Girişim Grubu’ndaki sivil-asker aydınlar, sanatçılar, bilim adamları, sendika ve kitle örgütü yöneticileri bugün Lozan’da bir yürüyüş yapacaklar. Heyet, Lozan görüşmelerinin yapıldığı binada (Beaurivage Palage) bir basın açıklaması yapacak ve bir panel düzenleyecek.
Lozan’da dün akşam yaşananlardan önce heyete öncülük eden İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ‘Lozan’da elde ettiğimiz kazanımlar son yıllarda batılı devletler tarafından yeniden tartışma gündemine getirilmiştir. Milli devletimizin Ermeni ve Rum soykırımlarıyla kurulduğu türünden safsatalara karşı savunma kararlılığımızı tüm dünyaya göstermek durumundayız. En önemlisi milletimizin özgüvenini güçlendirmektir.’ diyor. Bu arada CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen,‘Türkiye Cumhuriyeti bugün dış baskılar altında ezilmektedir. AB İlerleme Raporu, Türkiye’nin Lozan Antlaşması ile elde ettiği dengeleri yok saymaktadır’ dedi.
Gericilerin oyunu
VAN Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ni aklın, bilimin ve sanatın egemen olduğu bir kuruma dönüştüren; öğrencilerinin özgür yurttaşlar olarak yetişebilmesi için yalnızca akademik gereksinimleriyle değil yiyecek, giyecek ve barınma vb. bütün sorunlarıyla ilgilenen Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın ve yardımcılarından Prof. Ayşe Yüksel’e yönelik gerici karalama kampanyasının Atatürkçüleri yıldırmaya yönelik bir davranış olduğunu, kendilerini hiçbir gücün Atatürk’ün aydınlık yolunda yürümekten alıkoyamayacağını bildiririz.
Prof.Türkan SAYLAN
ÇYDD Genel Başkanı
Rizem aduna yazuk
Toplayup sattuk çayı, çok az bulduk parayı
Çaykur, AKP ile bozacağuk arayı!
Rizelime yağmurlar yağayı tane tane
Çaya az para verup aramayun bahane!
Yağmur, güneş demeden çay toplar kollarumuz
Bu gidişle Tayyip’le ayrılacak yollarumuz!
Halk aç, susuz, perişan çoğu şimdiden hasta
Sizun olsun istemem verduğunuz pasta!
Düşmeye başlayacak AKP baş aşağı
Kalpten üzdünüz bizi Karadeniz uşağı!
Varamadı Rizelim şu çayun tadına
Teşkilatı duzeltun başkan, Allah adına!
Bu teşkilatunuzla yerinde sayarsunuz
Hele gelun Rize’ye çok şeyler duyarsunuz!
Duyduğunuz sözlere lütfen önem veriniz
Uzun sürmeli idi siyaset kaderiniz!
Vekillerin görevi halka uzanmak iken
Feryatları duymayan vekiller oldu diken!
Başbakanım ayırmadu Rize’ye zamanı
Keşke ayırabilse otluk ile samanı!
Bu fiyatı gönülden yazduk ‘Kara Tahtaya’
Başbakanım duyacaktur haftaya!
Bu fiyatla halkuma kazuk atuverdunuz
AKP’ye yakışmaz, Rizem aduna yazuk!
Abdülkadir İPEKOĞLU-RİZE
GÜNÜN SÖZÜ
‘Lozan Antlaşması Türk ulusu aleyhine yüzyıllardan beri hazırlanmış Sevr Antlaşması ile tamamlanıldığı sanılmış bir suikastın sonunu ifade eden vesikadır.’
(M. Kemal Atatürk)
Biliyor musunuz
İSTANBUL Ticaret Odası’na ait Ticareat Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Sait Sevgener’in geçen hafta içinde bir gerekçe gösterilmeden görevden alındığını, görevden alınmasının sebebinin; bir süre önce Oda başkanlığına seçilen Murat Yalçıntaş ve yönetimi tarafından türbanlı öğrencilerin derslere alınmasını istemelerine direnmesinin olduğunu...
MESAJ PANOSU
ÇORLU, Önerler Köyü’nde 5. Kolordu Komutanlığı’nca gerçekleştirilen Köye Destek Programı 12.00’de başlıyor. Programa 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon, 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Hasan Iğsız, Tekirdağ Valisi Ahmet Özyurt katılacak.
ARMUTLU’da (Yalova) belediye Türkiye’de bir ilke imza attı. İskele olarak bilinen yerdeki girişe barikat koyarak giriş çıkışı ücretlendirdi. Bizler arabalarımızla evlerimize her gidip geldiğimizde ücret ödüyoruz. Günde on defa girip çıksanız yine parayı ödeyeceksiniz. Belediyeye defalarca yaptığımız şikáyetler dikkate alınmadı.
Cem ÇIRAKOĞLU
OTOBÜS duraklarının Meşrutiyet Caddesi’ne taşınmasıyla cadde hırsızların, kapkaççıların, gaspçıların av merkezi oldu. Hafta içi en az 50 saldırı vakası yaşanıyor. Bizler esnaf olarak müdahale ettiğimizde bıçaklı saldırılara uğruyoruz. Halk olarak bütünleşelim ve Meşrutiyet Caddesi’nden başlayarak Kızılay’ı, Ankara’yı ve Türkiye’yi helal süt emmemiş bu sülüklerden temizleyelim.