Paylaş
Gözleri bir türlü doymuyor. Şimdi ise köyleri, meraları, otlakları ve ormanların kalan kısımlarını yağmalıyorlar.
Osmanlı dönemini neden sevdiklerini şimdi daha iyi anlıyorum. Osmanlı da haraç ve yağmadan yanaydı. Bunlar da aynı anlayışta. Devletin malı deniz, yemeyen domuz öğretisini aynen uyguluyorlar.
Bunlar nasıl Müslüman, anlamak mümkün değil. Dünya malının dünyada kalacağını ve kefenin cebinin olmadığını çok iyi bilmelerine rağmen, talana ve yağmaya gözleri dönmüş bir şekilde devam ediyorlar. Eğer bunlar Müslüman’sa, yüce dinimizi temsil etmekte işimiz çok zor.
Uludere’de, Reyhanlı’da, Gezi direnişindeki katliamları görmezlikten geldiler. Şimdi ise Mısır’daki katliam için timsah gözyaşları döküyorlar. Mursi’nin atadığı Sisi, Mursi’yi zindana gönderdi. Endişeleri bundandır. Mursi’ye kaptırdıkları iki milyar doların hesabını vermekten korkuyorlar.
Esad’ı, Sisi’yi devirmek istiyorlarsa, Rambo’yu ve ekibini kiralasınlar. Onlar, bu işler için biçilmiş kaftan. Olur mu, olur!
Başbakan, gerçek bir Başbakan gibi davranarak, Türkiye’nin bütünlüğü, toplumun birlik ve beraberliği, uzlaşma ve hoşgörü kültürünün pekiştirilmesi, sosyal adaletin ve hukukun üstünlüğünün yerleştirilmesi, kin ve nefretten uzak durarak, rüşvet ve yolsuzlukla mücadelede önder olmayı hedef edinmelidir. Yüzde elli oya güvenerek ‘sandık politikası’ yapılması, demokratik rejimlerde kabul edilebilecek bir davranış değildir. Tarihi gerçekler bizlere bunu söylemektedir.
Ahmet AKIN
Yeminli Mali Müşavir
İşte tarım politikası: Mazotun fiyatı % 13.3 arttı, ayçiçeği ise % 33.3 düştü
Ali-Veli politikası
İKTİDAR ayçiçeği ürününde yaşanan sıkıntıların çözümünü henüz bilmezken, muhalefetten CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, geçici bir çözüm önerdi.
Çiftçilerin AKP’den umduklarını bulamadıklarını belirten Öztrak, köşemizde perşembe günü gündeme getirdiğimiz ‘Ayçiçeğinde oyunlar’ yazısına dayalı olarak şöyle dedi:
“Ayçiceği hasadı başladı, büyük sıkıntı yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl kilogramı 1.5 TL olan ayçiçeği bu yıl 1 TL seviyesinde, hatta altına düştü. Oysa maliyetler düşmek bir yana daha da arttı. Mazot son bir yılda % 13.3 artarken, ayçiçeğinin fiyatı
% 33.3 düşüyorsa çiftçilerimiz nasıl ayakta kalacak? Ürünü para etmeyen küçük çiftçi tarlasını ya hızla bankalara kaptırıyor ya da eskiden ürün satanlar şimdi arazilerini satıyorlar. Hükümet derhal gündoğdu (ayçiçeği) üreticilerini rahatlatacak adımlar atmalıdır. Çiftçilerimizin ilk talebi ithalatta ‘referans fiyatın’ yeniden uygulanmasıdır. Üreticiler yağ fabrikalarının dışarıdan ithal ettikleri her 1 kg ayçiçeği karşısında içeriden de 1 kg ayçiçeği almaları uygulamasına yeniden dönülmesini ve bu suretle fiyatların dengelenmesini talep etmektedirler. Diğer yandan ayçiçeğine devletin kg başına verdiği prim (25 kuruş), üç yıldır neredeyse yerinde saymaktadır. Bu yıl desteğin en az 50 kuruş olması çiftçimizin tarlasından koparılmasını önleyecektir. Ülkemizin gerçek meseleleri işte bunlar. Hükümet, Ali’n in külahı Veli’ye, Veli’nin külahı Ali’ye giydirilerek bugünlere kadar gelmiştir. Ancak artık deniz tükenmiştir.”
Peki Salıcı’yı ne yapacağız
“CHP’nin halini yazıyorsunuz, belediye başkanlarının İBB toplantılarına ilgisizliğini gündeme getiriyorsunuz... Sorarım, İstanbul İl Başkanı Oğuz Salıcı’yı nereye koyacağız burada? Bu partinin mensuplarının acı tatlı günlerinde yoktur, Meclis gruplarına gitmez. Belediye başkanlarına bir şey sormaz... Onlarla İstanbul üzerine tartışmaz... Kardeşim sen niye yoktun diye sorgulamaz kimseyi, örgütü, meclis üyelerini... Bir gün Selami Öztürk’ü veya Ateş Ünal Erzen’i yanına alıp grup toplantısına gitmiş midir? Zaten bu kişiler yılda iki-üç veya ancak dört kez İBB’ye giderler. İBB Meclisi’nin en takipçi üyesi Çatalca Belediye Başkanı Can Kara’dır. Sonraki de Adalar Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu’dur. Kadir Topbaş CHP’li belediyeleri kaç kez ziyaret etmiştir? Etmiş olsa, onlar da iadeyi ziyaret yapıp belediyeye giderler. Ne yazık ki, bu konuda muhalefete karşı ilgisiz ve sevgisiz bir durum söz konusudur. Bunlar yerel yönetim anlayışının ciddi sorunlarıdır...”
Bir gün de CHP Genel Merkezi’nde tartışılan ‘Becayiş Belediye Başkanlığı’ önerisinden söz etsek ne dersiniz...
Biliyor musunuz
-CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz’ün, yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde insan ve hayvan sağlığı açısından hükümetin son derece riskli bir karara imza attığını savunarak Başbakanlığın (Diyanet İşleri Başkanlığı) konu ile ilgili Resmi Gazete’de yayımlanan yeni tebliğini eleştirirken, Gıda Bakanı Mehdi Eker’e, “Tebliğ neden bir ay sonra değiştirilmiştir. Bu düzenleme kimler için yapılmıştır” diye sorduğunu...
-DENİZLİ ‘20. Yatağan Bıçakçılık Festivali ve Kefe Yaylası Şenlikleri’nde bugün dünyada ilk kez ‘Çift yatağan ile oynanan kılıç oyunu’ gösterisi yapılacağını...
-CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan’ın, kıyılardaki kötü yapılaşmaya karşı mücadele edeceklerini söyleyen Başbakan Erdoğan’ın, “Ege ve Akdeniz kıyılarını peşkeş çekip betonlaştıran çevreciliği de sahtedir. Eğer çevreciliği sahte değilse Lara Kent Parkı’nı yandaşından (Fettah Tamince) alıp tekrar Antalyalı’ya versin. Sazak Koyu’nu korusun. Kaş’ta denize sıfır kümes ruhsatlı villaları yıktırsın. Ege ve Akdeniz sahillerindeki betonlaşmaya dur desin. Bunların yapılması onun için samimiyet testidir” dediğini...
Paylaş