Eran Tapan adlı girişimci bundan bir süre önce taksici esnafın araçlarını Fiat Doblo gibi yeni araçlarla değiştirilmesi, CD'sinden gazetesine, kahvesinden kolonyasına kadar konforlu bir ortam yaratılması için yeni bir proje geliştirmek istiyordu.
Tapan'ın ilk kez
Akmerkez önünden başlatmak istediği yeni durak uygulaması taksici esnafıyla çıkan tartışma sonucu şimdilik ertelenmişti.
Bu arada polis ve savcılığa intikal eden olaylardan sonra olaya elkoyan Emniyet Müdürü
Celalettin Cerrah, ‘‘Umuma açık cep taksi duraklarının her taksiciye açılacağını’’ bildirdi.
Cerrah şöyle konuştu:
‘‘Bu cep durakların artık bir kişinin veya grubun kontrolunda olması mümkün olmayacaktır. İşgaldeki bu cepleri kurtarıyoruz. İlk olarak
Çavuşoğlu Taksi'nin kapatılması bir tesadüf olabilir. Bundan sonra ruhsatsız yerler, il trafik komisyonunun iznine bağlı olacaktır. Onay alındıktan sonra Ulaşım Koordinasyon'a gidecekler; nihai karar oradan çıkacaktır. İstanbul'da böyle kaç taksi durağı varsa, aynı işlemden geçecek ve hepsi ruhsatlandırılacaklardır. Cep durakların hepsine, her taksici girebilecek, müşteri alabilecektir.’’
Şile'de alarm
ŞİLE Kaymakamlığına...
Geçen yıl sizi boğulma vakalarına karşı uyarmış; boğulma vakalarında benden başka anında müdahale edecek hekim bulunmadığını yazmıştım...
Boğulmada hasta sudan çıkarıldığı anda müdahale edilirse kurtulma şansı yüksektir. Bu nedenle mevcut cankurtaran ekipleri, donanım, iletişim ve ulaşım gibi tüm önlemler ve tedavi imkanları yeniden gözden geçirilerek boğulma nedeniyle verilen can kayıpları asgari düzeye indirilebilir.
Geçen yıl belediye başkanlığına yaptığım kişisel başvuruya yeterli ve doyurucu yanıt alamamıştım.
Bu pazar başlayacak deniz mevsimi dolayısıyla geçen yılki yazılarımı Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığına yeniden göndererek hatırlattım.
Şile'den kimse acı anılarla ayrılmasın.
Dr. Ali Haydar YEDEK Adalara vapur zammı; %34
ADALAR'la ulaşım ihtiyacımızı zorunlu olarak
TDİ'nin vapurlarıyla gerçekleştiriyoruz. İşletme, isteyenlere aylık vapur kartı tahsis etmektedir. Bu kart iki ay önce zamlanmış ve 45'den 50 milyona çıkarılmıştır. Bugünden (dün) itibaren itibaren haziran ayı kart ücreti yine zamlanarak %34 artışla 67 milyona yükseltilmiştir. Adaya gelen yazlıkçılara bir şey diyemem ama yaz-kış adada oturanlar mağdur edilmiyor mu?
Funda KURNAZ
ADALAR Ekmek ve buğday
BÖLGEMİZDE, buğday üreticileri, bir yıllık emeklerinin karşılığını alacağı günü bekliyor. Bugüne kadar yüksek fiyatlarla sürekli desteklendiği ileri sürülen buğday üreticisi, aslında
buğday girdi fiyat değişimi karşısında yoksullaşmıştır. Yıllar boyu olumsuz seyreden bu süreç, ekonomik istikrar dönemi diye adlandırılan 1999-2001 döneminde de aynı olumsuzluğu göstermiştir. Özetlersek; 2001'de buğday fiyatları % 60 artarken, gübre % 142, mazot % 93 ve zirai ilaç % 90 artmıştır. Dolayısıyla üretici reel gelir kaybına uğramıştır.
Ülkemizde
buğday üretimi, tüketimi karşılamakta ve bir miktar stok birikimi de olmaktadır.
Türkiye'nin kendine yeterlilik açısından bugün buğday sorunu yoktur. Ancak tarımın genelinde uygulanan üretim, teknoloji ve destekleme politikalarının yanlışlığı ve yetersizliği buğdayda da etkili olmuş; bu da verimlilik ve kalite sorunlarına yol açmıştır. Özellikle 2002 sonbaharında yaşanan ekmeklik buğday fiyatlarının yükselmesinin önemli nedeni olarak görülen
kalite düşüklüğü sorunu yanında
TMO'nun alım fiyatlarının yetersizliği de, ekmeklik buğday fiyat artışına etken olmuştur.
TMO'nun işlevi, hasat mevsiminde üreticiyi korumak için piyasada talebi yükseltecek alımlarda bulunmak, diğer zamanlarda da tüketiciyi korumak için fiyatlar yükseldiğinde piyasaya buğday arz etmektir. Geçen yıl
TMO, alım fiyatları cari fiyatların altında kaldığından piyasadan yeterli buğday alamamış, sonbaharda yaşanan
buğday-ekmek kavgasını da seyretmek zorunda kalmıştır.
Bu yıl aynı olumsuzlukların yaşanmasını istemiyoruz. Terli kazancımızın başkalarının tatlı kárı olmasına da rıza göstermiyoruz. Sadece hakkımızı istiyoruz. Devlet ürünümüzü alsın, paramızı ödesin, demiyoruz. Devletin görevi ürün almak değil, serbest piyasayı çalıştıracak mekanizmaları tarafsız biçimde oluşturmaktır. Bütün sorun arzın üç ay, talebin 12 ay olmasıdır. Aradaki dokuz aylık stok maliyetini yüklenecek kurum ve kuruluşlara -future borsaları, rehin müesseseleri- sahip olmadığımız için üreticinin hasat mevsiminde yoğun arz nedeniyle teri yerde kalmaktadır.
Bugün mevcut piyasada kırmızı yarı sert
-Çukurova buğdayı- buğdayın kilosu 360 bin TL'den satılırken, ithal edilen 250 bin ton buğday da
TMO tarafından piyasaya 378 binden verilmektedir. Talebimiz,
TMO buğday alım fiyatlarının, üretici maliyetleri de göz önüne alınarak bugünkü piyasa fiyatlarının altında olmamasıdır.
Cumali DOĞRU
ADANA Çiftçiler Birliği Başkanı Öymen: Üyeliğimi kurtarabildim
ESKİ CHP Genel Başkanı
Altan Öymen, köşemizde üyeliği üzerine çıkan tartışma ve
Beşiktaş İlçe Başkanı'nın sözleri üzerine şunları söyledi:
‘‘53 yıldan beri
CHP'nin üyesiyim. Geçen kurultay döneminde de kaydım, İstanbul
Beşiktaş Kültür Mahallesi'ndeydi... Bunu
Ankara Çankaya İlçesi'nden naklettirmiştim. Çünkü
İstanbul'da oturmaya başlamıştım. 2001'deki kurultay sürecinde de oradan -Kültür Mahallesi'nden- mahalle delegesi seçildim. Yani buradan
Çankaya'ya değil,
Çankaya'dan
Beşiktaş'a naklettirmiştim. Geçen hafta yurtdışındaydım; geldiğim gün üye listeleri askıdan inmek üzereymiş; itiraz müddeti de aynı akşam sona eriyormuş. Tesadüfen ilçeye sorunca durum ortaya çıktı. Benim ismim listelerin
Ankara ve
İstanbul arasındaki gidiş-gelişinde kayboluvermiş...
Allah'tan faksla bir itiraz yapabildim. Ayrıca genel sekretere durumu bildirdim. İtiraz süresi içinde üyeliğimi kurtarabildim. İki saat sonra başvurabilseydim, itiraz süresi geçmiş olacaktı. Ben de
Beşiktaş'a üye olma hakkımı kaybedecektim. Aslında bu üye yazımlarında çok büyük karışıklıklar olduğu ortaya çıkıyor. Bazı yanlışlar olabilir, ama diğer şikáyetler de bir araya getirilirse şu görülüyor: Üye yazımlarında büyük bir kargaşa var. Benim genel başkanlığım döneminde, üye yazımları bir yönetmeliğe bağlanmıştı. Yönetmelik, hiçbir parti içi etki kullanımına ve tartışmaya meydan vermeyecek şekildeydi. O yönetmelik uygulansaydı bu gibi kargaşalar ortadan kalkardı.!’’
Coşkun hani sicil affı çıkaracaktı
EKONOMİK krizleri beraberce yaşadık. Bu krizlere dayanabilen esnaf ve sanayici çok az. Piyasalardaki ani değişimler, istemeden de olsa ödemelerimizde aksamalara neden oldu. Şimdi seçimlerden sonra tek parti iktidarı ile bir istikrar ortamı sağlanmış durumda görülüyor. Geleceğe daha güvenle bakabilmeyi umuyoruz.
AKP iktidarı seçimlerde verdiği sözleri umarım hatırlıyordur. Hafızalarımızda kalan bir söz de Bakan
Ali Coşkun'a ait; esnaf ve ticaret erbabı için
Ticari Sicil Affı...
Çünkü birçoğumuz bu durumdan mağduruz. Ticaret hayatımızın bundan sonra da sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için bu affın bir an önce çıkarılmasını bekliyoruz. Bankalardan ufak bir yardım talep ettiğimizde bile
Merkez Bankası'ndaki kayıtlar karşımıza çıkıyor ve gerekli yardımı alamıyoruz. Bu da bizleri kayıtdışı çok yüksek faizli para kanallarına itiyor. Çoğumuzun sonu ve sefaleti oluyor. Örnek olarak; bizler kredi kartları kanunu çıkmadan önce bankalara olan borcumuzu % 300-% 400 faizlerle evimizi, arabamızı satarak ödedik. Ödediğimiz borçlar, çek ve senetler halen
Merkez Bankası kayıtlarında gözüktüğü için hiçbir bankadan ticari hayatımızı devam ettirebilmek için yardım alamıyoruz.
Kanunun geriye dönük yapılandırılmasını isterdik. Şimdi yüksek faiz ve güçlükle ödeme yapanlar mağdur olmadı mı?
AKP iktidarı
Ticari Sicil Affı'nı çıkarmalıdır.
Tanel KÖKDEMİR
ALANYA Burs arıyorum
MİMAR Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Bale Ana Sanat Dalı, Modern Dans Bölümü'nü Haziran 2003'te bitirecek olan
Seda Özgiş'in bir notu var: Avusturya,
Salzburg Experimental Academy of Dance ile ilgili
İstanbul'da birinci, 17.5.2003'te
Avusturya'da yapılan ikinci aşama sınavlarını kazandım. Emekli bir ailenin çocuğu olduğumdan dolayı okulun masraflarını karşılayamayacağım. Herhangi bir şirketten veya şahıstan burs alabilmem mümkün olur mu?
(Yıllık 3600 Euro (okul) 12 eşit taksit, aylık 300 Euro (yatak+yemek) (0533- 342 65 78, sedaozgis@hotmail.com)
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘28 Şubat bir sebep-sonuç ilişkisidir. Sebep ortadan kalkmadan sonuç da kalkmaz...’’
(Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök)
MESAJ
VARNA Ekonomi Üniversitesi Turizm Bölümü'nden geçen yıl lisans derecesiyle mezun oldum.
Türkiye'de denklik belgemi almak için YÖK'e 16.12.2002'de yaptığım başvuruma hálá yanıt alamadım. Askere gideceğim, niye bekletiliyoruz?
Mustafa UMURGAN-TEKİRDAĞ