KARAYOLLARI’nın bazı şube müdürlükleri kapatıldı; personel çıkarıldı, hizmet aksadı.
Eskiyen araçlar yenilenemedi.
Köy Hizmetleri geçenlerde bir yasa ile İl Özel İdareleri’ne devredildi; oradan da binlerce işçi çıkartıldı. Onların elindeki araçlar da eski, yeterince hizmet üretilemiyor.
Ciddi kuraklık yaşıyorduk. Kar yeraltı su havzaları için çok önemli.
Kar yağışına kızılmaz.
Vatandaş kar karşısında bilgisiz ve eğitimsiz; sadece meteoroloji raporlarını dinliyor.
İstanbul’un ana arterlerinin açılması yetmiyor. Kent içi sokaklar bir felaket. Araçlar gelişigüzel park edilmiş, ara sokaklara girilemiyor.
Belediyelerin ellerindeki greyderler, sokaklara girdiğinde araçlara hasar verebiliyor. Bu nedenle kimse kızmasın. Loder ise her belediyede bulunmuyor.
Her şey belediyelerden bekleniyor; büyük iş merkezleri ile büyük sitelerde hiç olmazsa önündeki yolunu, bahçesini temizleyecek bir kar aracı olması gerekmiyor mu?
İmar rezilliklerinden ötürü itfaiye veya ambulansların doğal olarak ara sokaklara girememesinin suçlusu kim?
Yasa ile binalara otopark getirilmesi zorunlu iken bu uygulamayı neden göz ardı ediyoruz. Kentli olmanın bilincinden, kültüründen uzak insanımız, Batı’daki gibi apartmanının, işyerinin önünü temizlemeyi düşünmüyor; çünkü vurdumduymaz!.. Çünkü böyle bir alışkanlığı olmadığı gibi ona öğreten veya uyaran belediyeler de bu anlayıştan uzak.
Tuzun nasıl atılacağını ve bu arada içindeki kimyasalların asfaltı nasıl ‘yediğini’ bilen de yok, araştıran da, öğreten de...
KALDIRIMDA KAR TEMİZLEME
Avrupa’ya açılan kapımız olan İpsala’nın (Edirne) yolu üç gündür kapalı... Kanama yapan bir kadın, Yunanistan tarafına götürülerek kurtarılabiliyor ki, bu tam bir skandal Türkiye için.
Dün bunları tartışırken, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal arıyor; ‘Lütfen beni eleştirmeyin’ diyor. Beşiktaş’ın 46 ana arterinin temizlenmesinin Büyükşehir’in sorumluluğunda olduğunu vurguluyor ve 885 sokağın yüzde 75’ini kendi olanaklarıyla ‘pırıl pırıl’ yaptıklarını söylüyor.
‘Hatta sitelere de giriyoruz’ diye konuşurken, ilk kez kaldırımları temizlemek için yeni kar küreme araçları sipariş verdiğini ve bunların bugün hizmete gireceğini bildiriyor.
Kar sadece doğaya değil bize de ‘yağıyor’.
Batı’da 10 cm kar yağınca bu kadar işgücü kaybı olmuyor, öğrenciler eğitimden uzak kalmıyor.
‘Çürük’ raporu daha sonra ‘sağlam’ oldu
ANTALYA’da okulların 1. dönemi bittikten sonra, bazı okullar yapı sağlamlığı bakımından sakıncalı bulundu, TMMOB mühendisleri tarafından... Tıpkı Devlet Hastanesi, Defterdarlık binası gibi. Ve okulların 2. dönemini başka okullarda okutmak üzere karar alındı. Antalya’da bunun gibi birkaç okul var. Sonradan ne olduysa bir anda karar değişti ve okullara tekrar sağlam raporu verilerek eğitimin bu okullarda devam edileceği bildirildi. Ben ne olduysa dedim; ama ne olduğunu iyi biliyorum. Veli Göçer gibi bir ‘günah keçisi’ bulamadıklarından, müteahhit adı altındaki kişileri aklamak için bu karar alındı.
Can mı önemli, suçlanan müteahhidi kollamak mı? Ama can önemsiz çıktı.
Düşünebiliyor musunuz, geçen gün Antalya’da gündüz deprem oldu ve büyüklüğü az da olsa, çocuklarımız telaş içinde kaldı.
Bu çocuklarımız o binalarda mı eğitim yapacak? Veliler olarak bizler bilgilendirilmiyoruz; konu oldubittiye getirilerek müteahhitlerin kurtarılma operasyonuna girişiliyor.
H.İbrahim CİVİLİ
Seyirciye saygı
‘MUCİZELER Komedisi’ne gitmek istedik, bilet aldık. En ucuz yer 25 YTL, oradan da ancak dürbünle seyredilebilir. İyi yer sudan ucuz 80 YTL! MKM’yi (Beşiktaş) bulmak için çevrede 4 kişiye yol sorduk, üçü hiç bilemedi. Güç bela bulduk, arabayı otoparka soktuk. Duvarda ‘park ücretsizdir’ yazıyor. Hayır, 5 YTL aldılar, üstelik arabalar yığma usulü park ettiriliyor. Binadan içeriye girdik; hiçbir yön gösterici ve görevli yok. Herkes bir tarafa gitti. Üst katta yürüyen merdiven var; çalışmıyor; ancak inen çalıştı. Oyun 20 dakika geç başladı. Bittiğinde otoparktan çıkmak yarım saat sürdü.
Evet oyun belki güzeldi, bilet fiyatları gibi! Ancak konuyu oyunla sınırla kalarak değerlendirirseniz önemli bir husus eksik kalır; o da seyirciye saygı.
Erhan ONUR-SUADİYE
‘Hastanın hakkı’ yok
ANNEM, SSK Göztepe Hastanesi’nde 14.1.2005’den beri yatıyor; beynindeki rahatsızlıktan ötürü bitkisel hayatta... Çıkartmak istediler; derdimizi anlatacak bir muhatap bulamadık. Bu, bir insanın bile bile ölüme gönderilmesinden başka nedir? Yaklaşık iki aydır hastamızla birlikte hastanede o kadar üzücü ve insanlık dışı şeyler yaşadık ki... Her hastanın başında üç-dört yakını kendi işlerini kendileri yapıyorlar. Bir de Sağlık Bakanlığı’nın web sitesinde yayınlanan sözüm ona hasta haklarını okuyun. İnanın sadece gülersiniz yaşananlar ile yazılanlar karşılaştırıldığında...
Zeynep KARAKAYA-FİKİRTEPE
Kredi kartından paramı çekmişler
BEN, Almanya Dresden’de FTI şirketinden (Dresden-Antalya) uçak bileti aldım, ödemeyi kredi kartıyla yaptım. Geldikten sonra biletimin dönüş tarihini değiştirmek istedim, değiştirdiler ve ödemeyi (100 Euro) Antalya Havaalanı’nda yapacağımı söylediler. Fakat ertesi gün gördüm ki FTI şirketi benden habersiz 100 Euro’yu kredi kartımdan çekmiş. Kendilerini arayarak bunun yasal olmadığını ve dolayısıyla artık bu şirketle uçmayacağımı bildirdim ve uçuşumu iptal ettim. Bugüne kadar herhangi bir geri ödeme yapmadılar. Ne yapmam gerekiyor?
Apdürazak AYATA
Lojman haksızlığı
BİZLER Diyarbakır’daki DSİ 10. Bölge Müdürlüğü’nde çalışan bir grup teknikerleriz. Yıllardır lojman talebinde bulunmamıza rağmen bizlere bir türlü sıra gelmemektedir; nedenini idareye sorduğumuzda da lojmanların yaklaşık yüzde 90’ının genel müdürlük ‘olur’uile mühendislere tahsis edildiği söylenmektedir.
Her lojmanın mühendislere tahsis edilmesi ne kadar doğru?
Kamu Konutları Kanunu’na göre oturma süresi 5 yıl olmasına rağmen uzun süre oturan mühendis arkadaşlarımız olduğu gibi, 2. kez yararlananlar da var.
Haksızlık değil midir bütün bunlar?
Baran CAN
GÜNÜN SÖZÜ
‘Olumsuz gelişmeler somut şekilde ortadayken, kışkırtıcı, özendirici ve mücadeleye yol açacak düşünceyi ortaya koymanın zamanı değildi. Bunun arkasından şeriat yanlıları, köktendincilerin saldırısı gelecek.’
(Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden)
Biliyor musunuz?
İSFALT Genel Müdürü Süreyya Polat’ın, konut ve işyerlerinin önündeki çukurların onarımı için 25 kilogramlık plastik kovalarda hazır asfalt satışı yapmaya başladıklarını açıkladığını...
BAYRAMPAŞA Belediyesi’nin, ilçedeki tüm kahvehanelere kitaplık yaptırdığını ve içinde Nutuk’un da bulunduğu kitapları dağıttını...
DOĞA Derneği’nin, merkezi ABD’de olan Conservation International ile yaptığı çalışmalar sonucunda Türkiye’nin, dünyanın 35 önemli doğal bölgesinden biri olarak seçildiğini (www.dogaderneği.org)
İTALYA’da kültür ve sanat alanında büyük önem taşıyan Roma bölgesi Pomezia kentinin Çanakkale ile ‘kardeş kent’ olduğunu...
MESAJ PANOSU
JAPONYA’nın Kyoto şehrinden 8.12.2004’de postalanan bir kart Kadıköy’deki adresime 2.2.2005 günü geldi. Yani tam 56 gün sonra! Başka bir örnek; Almanya’dan aynı gün hem Japonya’ya hem de Türkiye’ye mektup yollanıyor. Mektup, Japonya’ya 7 gün, Türkiye’ye 23 gün sonra geliyor. Türkiye’de posta hizmetleri bir facia... Bilgi çağı olarak nitelendirdiğimiz bu zamanda gecikmelerin sorumluları derhal cezalandırılmalıdır. Nami KARTAL
İSKİ’nin biraz sapa bir yerdeki Feriköy binasına para yatırmak üzere gittim. 16.00’da vezneyi kapamışlar; rica ettim, taksi ile geldim dedim ama dinletemedim. Bankalar gerekirse 16.30-17.00’ye kadar para alıyorlar. İSKİ’ye çok kırıldım. Hüseyin AKIN
KADIKÖY Meydanı’nda vapurdan inenlerin yolunu kesip para isteyen, vermeyince koluna yapışıp taciz edenleri polis görmüyor mu?
Meryem MERT
YALOVA merkezde ek ders ücretleri 2 yıldır 10-15 gün geç ödenmekte olup akıllarda bazı soru işaretleri bırakmaktadır. Mal Müdürlüğü ödenek yok deyip işi başından savmakta, öğretmenleri mağdur etmektedir. Ekonominin iyiye gittiğini söyleyen iktidarın bu durumdan ne kadar haberi var?
Yılmaz KAYA
ÇORUM’da, koruma altındaki tarihi bir bina yanmış! Bravo, çok iyi korunmuş gerçekten! Böyle tarihi bir bina başka bir ülkenin elinde olsaydı çok iyi muhafaza edilebilirdi. Ama bizim ülkemizde nedense tarihi eserler hep böyle korunuyor işte! Herhalde bizde böyle tarihi eserlerden çok var, lazım değil! Onun için böyle koruyoruz!