CEM Vakfı’nın 16 kuruluş yıldönümü Polat Otel’de geniş katılımlı bir davetle kutlandı.
Polat Otel, GS Kulübü Başkanı Adnan Polat’ın babası İbrahim Polat’a ait. Gecede İstanbul’daki Erzincan, Tunceli, Sivas, Tokat, Çorum, Malatya, K. Maraş ve Elazığ kökenliler ağırlıklıydı. Vakıf Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan’ın baş konukları Kamer Genç, Süryani Katolik Kilisesi Vakfı Başkanı Zeki Basatemir ile eski CHP İstanbul il başkanlarından Cemal Canpolat’tı. Genç’in, doktorunun beş yıl daha sağlık açısından riskli demesine karşın ‘son’ kez adaylık koyduğunu öğrendik. Rıdvan Budak’la karşılaşamadık. Mesaj gönderenler arasında çok sayıda siyasetçi vardı; çoğu da bakandı... Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi okunduğunda büyük alkış aldı. ‘Demokrat’ kimliğiyle öne çıkan Küçükçekmece Belediye Başkanı AKP’li Aziz Yeniay, K. Maraş Pazarcık Belediye Başkanı Kamil Dalkara ile Mustafa Sarıgül’ün bir yardımcısı da vardı. Kutlama mesajları bir anlamda ‘seçmene selam’dı.
İSTANBUL’DAN ‘MEMLEKET’E ADAY
Zaten gece siyaset kaynadı. İstanbul’daki Amasyalılarla konuşurken, ‘göç’le gelişen hemşericilik anlayışının İstanbul’da nasıl yapı oluşturduğu dikkatimizi çekti. Artık adaylar o kentten değil de, İstanbul’da oturan ‘hemşerilerden’ çıkıyor ya da tespit ediliyor. Ekonomik durum İstanbul’da daha güçlü. İline yardım yapıyorsa, mesele yok. Bu olguya siyaset bilimcileri, sosyologlar ve anket çalışmaları yapanlar çok dikkat etmeli. Bir şey daha var, yıllardır İstanbul’a göç veren illerin dernekleri ‘federasyonlaşıyor’ İstanbul’da. Örneğin, İstanbul’da 450 bin Amasyalı var; dernek sayısı ise 102. (Ayrıca 3 dernek de Almanya’da varmış; yıllık aidat 24 liraymış.) Trabzon, Giresun, Ordu ve Kastamonu da federasyonlaşmış. Başbakan Erdoğan, federasyonların ‘düzenlediği’ etkinlikleri hiç ihmal etmiyor. Abdi İpekçi Salonu’na 15 bin kişi taşımak, o yerden ünlü olan bir sanatçıya konser verdirmek önemli bir organizasyon... Böyle bir etkinliğin 500 bin liraya malolması hiç önemli değil; nasıl olsa birileri veriyor. Amasya’da CHP’den İstanbullu matbaacı Ramiz Topal önseçimle 1. sıraya seçilmiş. AKP’nin ilk sıraya konulması beklenen adayının ise İstanbul’dan elektronikçi Hasan Ali Cesur olabileceğini söylediler. Amasyalı İhsan Sözen de İstanbul 1. bölgeden aday adayı olmuş.
DAME DE SİON’LU ADAY
Geceden ayrılırken bir bey “Size kızımı tanıştırayım” dedi. 30 yaşındaki Bilge Koçkaya, İstanbul 2. bölgeden aday adayı olmuş. Çok güzel bir tanıtım kataloğu vardı: “Türkiye’ye ve İstanbul’a yeni bir bahar ve değişim rüzgârı geliyor.” Notre Dame de Sion mezunu; Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Hukuk’u bitirmiş; İtalya, Belçika, İngiltere ve İsveç’te dil okumuş. Tez konusu ‘Euro kalpazanlığı’... Sonuçta bir avukatlık firmasında ‘deniz hukuku’ konusunda çalışıyormuş... Beyoğlu Kaymakamlığı İnsan Hakları Komisyonu’nda CHP temsilcisi olarak görev yapmış... Genç, eğitimli, dürüst ve özverili bir kadın olarak, “Ben de siyasette söz sahibi olmak istiyorum” dedi. Aynı bölgede ikinci dönem aday olan AB uzmanı Didem Engin gibi CHP’ye katkı verebilir.
SAĞLAR, CHP’YE ÇALIŞIYOR
Aleviler siyasetle çok ilgili... Bir grup partili Fikri Sağlar ve Dr. Gürbüz Çapan’ın niye partiye alınmadıklarını sorguluyorlardı hâlâ. İçlerinden biri, Çapan’ın CHP’ye desteğinin sürdüğünü, Fikri Sağlar’ın Mersin’de 700 kişinin katıldığı törenle bir büro açarak eski partisi için çalıştığını söylediler: “Her iki isim, seçimlerden sonra partiye alınırlarsa pek doğru olmaz.” Bu arada Celal Doğan’a yapılanın da yakışıksız olduğu söylendi.
İstanbul MEM’de bulunan ve SODEP’in kuruluşunda Erdal İnönü ile veto edilen Hızır Ekşi’nin Genel Merkez’de adaylık dilekçesi verirken, ‘sorgulayıcı’ parti yöneticilerinden bir ismin “Kim bu adam?” diye sorması çok yakışıksız olmuş. Yeni CHP’lilerden olan kişi için “Partinin tarihini bilen kalmadı. CHP’nin geçmiş hafızası yok olursa, Türkiye’nin tarihi kaybolur” tepkisi dile getirildi. Bu tablonun çok üzücü olduğunu vurgulamalıyız.
CHP’den kamuoyunun pek bilmediği aday adaylığına soyunan ilginç isimler de gündeme geldi. Habertürk’ün yazarı Prof. Bayraktar Bayraklı hoca (Diğer din adamları arasında Osman Nuri Bedir, İhsan Özkes, Muhammet Çakmak da var) da aday adaylığı dilekçesini verenler arasın daymış. Doğru olup olmadığını öğrenmek için pazartesi 17.00’ye kadar bekleyeceğiz.
SÜRPRİZ ADAYLAR
2007 seçimlerinde 3. bölge 3. sıradaki adayı sanatçı Yavuz Top, TAVAK Başkanı Prof. Faruk Şen, mizah yazarı Mert Ali Başarır, eski sendikacı Erhan Alptekin ve eski Taşdelen Belediye Başkanı Hüseyin Avni Sipahi de aday adayı... Sipahi ile birlikte imar komisyonlarında bulunan CHP Büyükşehir Grup Başkanvekili Atalay Oğul’un da aday olduğu ortaya çıktı. Oğul’un ismini öğrenince, gazetelere manşet olan ‘Bahçelievler’deki okul yerini ortağıyla alıp AVM ve rezidansa çevirdiği, haberleri aklımıza geldi. Bu arsanın bir bölümünü Milli Eğitim’e okul yeri olarak bağışlayacağını söylemişti Oğul.. Tapuyu gören partili var mı acaba? Bu arada Musa Kocaman’ın CHP’den aday olup olmadığı da sohbette geçti. Cem Vakfı’nın aday adayıymış. Gizli kameraya alınan bir arsa işini de kulağımıza fısıldadılar. MESAM Başkanı eski milletvekili Faruk Demir ile eski Bahçeşehir Belediye Başkanı Kemal Aydın da aday adayı..
BU DAVALAR NE OLDU
Bazı illerdeki ‘şaibeli’ isimleri şimdilik bir kenara bırakalım. Bir başka isimden söz edelim: CHP İzmir 1. bölgeden Sabri Ergül... 22. dönemin en çalışkan ve etkin milletvekiliydi. Çiller ve Erbakan’ı soruşturma komisyonlarında görev yapan, İnsan Hakları Komisyonu sözcüsü olarak Manisa işkence, Metin Göktepe, Gazi Mahallesi ve Diyarbakır Cezaevi işkence davalarını izleyen, yolsuzluklar, faili meçhuller, telefonların dinlenmesi ve devlet içindeki çeteleşmeler, Hizbullah cinayetleri ve Susurluk konularındaki araştırma ve çalışmalarıyla uluslararası ve ulusal pek çok ödüle layık görülen Av. Ergül... 12 Eylül referandumunda yürüttüğü kampanyadan sonra adaylık için İzmir’de 27 bin km. yol yapmış. CHP bir şey yapmak istiyorsa, Ergül’ün bu çalışmalarından yararlanabilir.
Cem Vakfı’ndan henüz işaret yok
CEM Vakfı Başkanı Prof. Doğan, Alevilerle ilgili olarak bugüne kadar yaptıkları mücadeleleri, Cemevleri’nin ilk kez nasıl açıldığını, AİHM’ye yapılan başvuruları özetlerken “Aleviler konusunda devleti biz uyandırdık” dedi. “Demokrasi ve Atatürk’ün çağdaş uygarlık ilkelerinin savunucusu” olduklarını vurgularken, “WikiLeaks belgelerinde Alevilerle ilgili bir çok kripto ortaya çıktı. Bunlardan öğrendiğimize göre bu ilgi sebepsiz değildir. Bir gün bunlar kullanılacak, devletin önüne konulacaktı. Bu da oldu” diye de ekledi. Siyasetten hiç söz etmedi Doğan... Ama bir dostu bize “Hoca’nın, seçime 10 gün kala, bir basın toplantısı ile görüş açıklayabileceğini, ancak bunu kendi oyu için söyleyeceğini” anlattı. Bu seçimde Alevi oylarının kuvvetli bir şekilde CHP’ye gideceği anlaşılıyor.