Solingen/20

KUZEY Ren Westfelya Eyaleti’nin Solingen kentinin Kültür Merkezi binasının önünde üç bayrak dalgalanıyordu; Türk, Alman ve AB bayrağı...

Haberin Devamı

Geçmişin çatal-bıçak gibi çelik sanayisindeki ünü ile bilinen Solingen’de 7 bin Türk yaşıyor; 7 cami ile birlikte 13 ibadethanesi var.
Birçok kez bu anma toplantılarında bulunduk. Bunların öncüsü dönemin turizmcisi Alişan Hızlı ve ailesiydi. Bu yılki (bugün) toplantıda Alişan Hızlı yok; çünkü onu bir süre önce kaybettik. Bu yıla kadar Genç ailesini hiç yanlız bırakmadı.
20 yıl önce Solingen’de 29 Mayıs 1993’te aşırı sağcı dört Alman genci, Genç ailesinin evini kundaklamış, çıkan yangında, yiğit kadın Amasyalı Mevlude Genç’in iki çocuğu, iki torunu ve yeğeni Hülya Genç (9), Gülüstan Öztürk (12), Hatice Genç (18), Gürsun İnce (27), Saime Genç (4) yanarak can vermişlerdi.
Eski cumhurbaşkanları Rau’yu ve Köhler’i, Deniz Baykal’ı, eski Alman bakanları Fischer’in, Schaeuble’nin, Armin Laschet’in, şimdiki Başbakan Merkel’in, Başbakan Erdoğan’ın ırkçılık ve ırkçılıkla mücadelenin sembolü ödül töreninin fikir babası Dr. Yaşar Bilgin’in konuşmalarına ve mesajlarına geçmişteki ‘saygı dolu birliktelik’ toplantılarında tanıklık ettik. 20 yıl içinde Almanlar kadar Berlin büyükelçilerimiz Solingen’i hiç unutmadılar. Onur Öymen’in büyükelçiliğinden beri bugün kaçıncı katılışı olacak Solingen’de?
20. yılın özelliğinden ötürü geniş bir program uygulanıyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Genç ailesinin, Unterewerner Caddesi’ndeki yanan evlerinin önünde yer alan anıta çiçekler bırakılıp, dualar okunacak. Kültür Merkezi’ndeki anma toplantısında Devlet Bakanı Maria Böhmer, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, NRW Başbakan Yardımcısı Silvia Löhrmann, DİTİB Diyalog Sorumlusu Bekir Alboğa’nın konuşmalarının ardından, Mirza Odabaşı’nın kısa film gösterisi yer alacak.

ACI SEVGİYE DÖNÜŞSÜN

Daha sonra her yıl toplumsal hayata katkıda bulunanlara verilen Gümüş Ayakkabı Ödülü, yeni sahibini bulacak. Mildred-Scheel Meslek Okulu’ndaki anıt önünde düzenlenen anma programında ise Solingen Belediye Başkanı Norbert Feith ile Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu birer konuşma yapacak. Daha sonra okul öğrencileri Almanca ve Türkçe dualar okuyacak. DİTİB Merkez Camisi İmamı Abdüsselam Özdere’nin okuyacağı Kuran-ı Kerim’in ardından tören saygı duruşuyla sona erecek.
‘Dostluk Günü’ dolayısıyla HDF-Kuzey Ren Vestfalya
Eyaleti Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Tekin yayınladığı bildiride şöyle dedi:
“20 yıl toplumun vicdanında oluşan yangını söndüremedi, bu acı hatıranın izlerini silemedi. Bu nedenle, unutmak istemiyoruz. Görmezlikten gelmek istemiyoruz. Susmak istemiyoruz. Biz, birbirine geçmiş bu halkalar gibi birlikte yaşamak istiyoruz. 
Artık siyaset kurumu Almanya´da yaşayan yabancı kökenli insanların bu ülkenin bir parçası ve yerlisi oldukları gerçeğini söyleyebilmelidirler.”
Anma toplantılarından birinde Türklerin çok sevdiği merhum Cumhurbaşkanı Rau, şöyle seslenmişti:
‘Kin öldürür, sevgi yaşatır.”

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

Haberin Devamı

-ARALARINDA İzmir, Eskişehir, Antalya, Mersin büyükşehir belediyelerinin de yer aldığı, Türkiye’nin dört bir yanından
61 sosyal demokrat belediye bir ilki gerçekleştirerek 29 Mayıs–
2 Haziran 2013 tarihleri arasında CNR EXPO Fuar Merkezi’nde ‘Kentine Güvenen Kentler’ buluşmasıyla hizmet ve projelerini açıklayacaklarını; Kılıçdaroğlu’nun katılacağı eğlendirici ve bilgilendirici etkinlikte sosyal belediyeciliğin hizmet anlayışı ve vizyonunun tanıtılmasının amaçlandığını...
BEŞİKTAŞ Belediyesi Başkanlığı’na aday adaylığı kulislerde geçen eski CHP Milletvekili Çetin Soysal’ın, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’na seçilen Metin Feyzioğlu’nun CHP PM’den istifası nedeniyle 1. yedek olarak PM üyeliğine geçeceğini...

Haberin Devamı

Türkler tarafından 29 Mayıs’ın anlamı
‘Fetih’ değil ‘İstirdat’

1453 İstanbul’un ‘fethi’ değil ‘istirdatı’dır
Yani, 1453 İstanbul’un geri alınış tarihidir. Orta Asya’dan gelen bazı atlılar Anadolu ve Rumelihisarı arasında boğazı “At üstünde Aq Uruq sök(erek)”, ak köpük çıkararak, boğazı geçmişler ve Erenköy’de ilk saraylarını yaparak alınlığına UW ON: AT-ATA UÇ ELİSİS ESİS, “ATA  sıfatını taşıyan liderin anısına” diyen bir plaka koymuşlardır. (MÖ 1980)
Bundan sonra genişleyerek İstanbul’da tarihteki ilk devleti kurmuşlardır:
OY-URUM ATIN, “Tanrı ruhuna sahip bayındır” ülke...
Bu gerçekleri Moğolistan’da bulunmuş olan ŞİNE-USU ve TARYAT yazıtlarından öğrenmekteyiz. (Anadolu Proto-Türkleri, Kâzım Mirşan)
Zamanla kudretini kaybetmiş olan Ön-Türk devleti İstanbul’da MS 330’da kurulan Roma İmparatorluğu ile siyasal kudretini yitirmiş fakat Ön-Türkçe yaklaşık MS 800’lere kadar egemen olmuştur. Bu nedenle Hıristiyan ayinleri önce Ön-Türkçe yapılmıştır. Bu zamana ait yazıları İstanbul ve Trabzon Ayasofya kilislerinde eski Grekçe iddia edilip Grekçe okunan yazıları Kâzım Mirşan Ön-Türkçe okumuştur.
İstanbul adı ASTAN BOLIQ’tan gelmektedir “Cennetsel site” demektir. Selanikli gramerci Nikeferos bu adı ‘Eistin Polin’ şeklinde dünyaya Grekçe diye yutturmuştur.( Prof. A. Erzen, İstanbul’un kuruluşu)
Halûk TARCAN

Haberin Devamı

Köprünün ismi ne olmalı

3. köprünün temel atma töreni için AKP İstanbul kadrolarını harekete geçirdi.Boğaz’ın Karadeniz ucundaki noktalara denizden ve Karadeniz’den 50 bin kişinin götürülmesi hedefleniyor. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, bir soru üzerine “Merak etmeyin köprü isimsiz kalmaz. En yakın ismi mutlaka bu köprüye vereceğiz” dedi. Bu sözlerden sonra okurlarımızdan bazı isim önerileri geldi: Mustafa Kemal Atatürk, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Sultan Abdülhamid, Sultan Süleyman, Mimar Sinan, Istranca, Karadeniz, Karaburun, ‘İleri Demokrasi’, Adalet, Büyük İstanbul.

Çin ziyaretine kimler katıldı

CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın, Çin’e siyasi partiler heyeti ile gittiği ve Türkiye’ye 31 Mayıs’ta döneceği açıklandı.
İl Başkan Yardımcısı Canan Kaftancıoğlu, Çin gezisi ile ilgili spekülatif haberlere tepki göstererek şöyle konuştu:
“Yaklaşık iki ay önce Çin Komünist Partisi tarafından yapılmış bir davet. Davet CHP ile birlikte AKP ve MHP’ye de yapılmış..
Davetin yapıldığı sırada CHP’nin Kadıköy’de 31 Mayıs tarihinde yapacağı ‘Demokrasi ve Özgürlük İçin Meydan Okuyoruz’ adlı miting kararı henüz alınmamıştı. Geziye Oğuz Salıcı’nın gitmesi kararlaştırıldı ve gerekli işlemler yapıldı. Miting yapma fikri daha sonra çıktığını bir kez daha vurgulamak isterim. Mitingin 1 Haziran’da yapılacağı belli olunca, İl Başkanı Salıcı Genel Başkan’a “İsterseniz gitmeyeyim” dedi. Ancak Genel Başkan “Gerek yok, örgüt çalışmaları yürütür” şeklinde cevap verdi. CHP İl Başkanvekili olarak mitingle ilgili çalışmalarımızı örgütümüzle yapıyoruz; şu ana kadar hiçbir aksaklık söz konusu değil.”

Haberin Devamı

Heyette kimler bulunuyor:

- AKP milletvekilleri; Ramazan Can (Kırıkkale), Fatih Han Ünal (Ordu), Nesrin Ulema (İzmir), Bülent Turan (İstanbul), Recep Özel (Isparta) ile AKP Gençlik Kolları Genel Merkez üyeleri Ahmet Kılıç, Neslihan Cenk,  Ali Taylan Öztaylan, Nesibe Erdoğan, Ömer Faruk İslam.
- CHP heyeti: İstanbul, Adana, Siirt, Sivas, Tokat, Samsun, Kars, Kırklareli il başkan başkanları ile İzmir İl Başkan Yardımcısı, Milletvekili Faruk Loğoğlu’nun yardımcısı.
- MHP heyeti: Milletvekilleri Mehmet Erdoğan (Muğla), Emin Çınar (Kastamonu), MYK üyeleri; Ruhi Ersoy, Halil Öztürk, Erol Gül, Mehmet Kılıç
ile İl Başkanları; O.Cem Kazmaz (Rize), Kürşat Ergün (Sivas), M.Levet Bülbül (Sakarya) ve Tarık Taşçı (Konya)

II. Abdulhamit’e fahri doktora veren Karabük Rektörü kimdir?

II. Abdülhamit’e onursal doktora vererek tartışmaya neden odlan Karabük Üniversitesi Rektörü Burhanettin Uysal kimdir? Gazi Üniversitesi Mobilya ve Dekorasyon Eğt. aldıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü’nde komiser yardımcısı-komiser olarak görev yapıyor. Daha sonra Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Safranbolu MNYO’nda müdürlük yapıyor. Ahşap Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü iken 2008’de yeni kurulan Karabük Üniversitesi’ne rektör olarak getiriliyor.
1994-1997 arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde üç yıl kaldıktan sonra Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Safranbolu MYO’da İTİB Bölüm Başkanlığına getiriliyor. Burada 2001-07 müdürlük yapıyor, daha sonra ‘ahşap kültürüntü araştırma ve uygulama merkezi müdürlüğüne veriliyor. 2008’de de yeni kurulan Karabük Üniversitesi’ne rektör olarak atanıyor.
CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Başbakan Erdoğan’a soruyor:
‘Karabük’ü Karabük yapan’ Cumhuriyetimizin kurucularını unutup (Atatürk ve İnönü) II. Abdülhamit’e onursal doktora verilmesi düşüncesiyle rektörle aynı görüşte misiniz?”
CHP’li Köktürk, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal’la ilgili olarak Başbakan’a şunları soruyor:
“Karabük Üniversitesi (KÜ) ilginç bir karara imza atarak Türkiye’nin ilk Raylı Sistemler Mühendisliği bölümünün kurulduğu üniversite, Hicaz Demiryolu çalışmaları nedeniyle Sultan II. Abdülhamit’e onursal doktora verme kararı almıştır.” (Ulusal Basından)
Buna göre;
1. Karabük bir Cumhuriyet kentidir ve her şeyini Cumhuriyete borçlu bir ilimizdir. Cumhuriyet kentinde, Türk tarihinde en çok toprak kaybeden, 1876 Anayasasını askıya alarak meşruti idareye son veren, basına ve aydınlara olmadık baskılar yapan ve bugün hayatta olmayan bir padişaha ‘Onursal doktora’ verilmesi ne anlama gelmektedir?
2. Karabük adı resmen ilk kez 1934 yılında T.C. Devlet Demir Yolları haritasında geçmeye başlamış ve kullanılmıştır. Keza, Karabük için ‘Kardemir’ hayati öneme sahiptir. Karabük Demirçelik Fabrikasının temeli Atatürk’ün direktifleriyle İsmet İnönü tarafından atılmasına, Kardemir’in onun döneminde yapılmasına, demiryolu ağlarının gerçek anlamda Cumhuriyet döneminde örülmesine ve millileştirilmesine karşın, Üniversite Rektörünün bu tarihçeyi bilmesi ve bu konuda çalışmalar yapması gerekirken, “Karabük’ü Karabük yapan” Cumhuriyetimizin kurucularını unutup II. Abdülhamit’e onursal doktora vermesi konusunda sizin düşünceleriniz nedir? Siz de rektörle aynı düşüncede misiniz? Yoksa, Cumhuriyet Hükümetinin bir Başbakanı olarak, Rektöre bu konuda bilgi aktarımı yapmayı düşünüyor musunuz?
3. Tarihte, yasaklarıyla, jurnalcileriyle, bütün özgürlüklere savaş açmasıyla, dönemin yurtseverlerini zindanlara attırmasıyla yerini alan “Kızıl Sultan” lakaplı II. Abdülhamit’e, Karabük Üniversitesince onursal doktora unvanı verilmesiyle ilgili; sizin, kabinenizin, milletvekillerinizin veya yöneticilerinizin herhangi bir girişimi olmuş mudur? Yoksa, “Atatürk’ü, İnönü’yü ders kitaplarından çıkartın”, “T.C.’yi tabelalardan silin”, “Onuncu Yıl Marşıyla değil, mehteranla törenlerinizi açın” gibi talimatların “rektörce üstüne vazife kabul edilerek” iktidarınızın gözüne girme çabası mıdır?
4. Daha da ötesi, verilen doktora, Cumhuriyeti geri döndürme, Cumhuriyetle hesaplaşma projesinin bir aşaması mıdır? Eğer öyleyse bu süreçte Akil İnsanların yanı sıra üniversite rektörlerine de mi görev verilmiştir? 
5. Sanki şaka gibi algılanan, Türkiye’nin üniversite tarihinde bir ilk olan ve hayata bundan 95 sene önce veda eden bir hükümdara, Sultan İkinci Abdülhamid’e Karabük Üniversitesi tarafından “onursal doktora” unvanı verilmiş olması, başka hükümdarlara, sultanlara, hanlara, hakanlara, padişahlara da “Onursal Doktora” verileceği anlamına mı gelmektedir? Doktora verme sırasında şimdi hangi hükümdar vardır?
6. Bilimsel araştırma yapmak için halkın vergileriyle toplanan bütçeden pay alan bu üniversitenin bilimsellikle ilgisi olmayan bu tür çalışmalar yapması konusunda düşünceniz nedir? Bu toplantı için, halkın cebinden ne kadar para harcanmıştır?
7. Rektör ve üniversite senatosu bu tip etkinlikler için halkın ve devletin kesesinden değil, ceplerinden harcama yapsalar, yine de aynı toplantılar düzenlenebilir miydi?
8. Verilen doktora ile ilgili olarak bir Cumhuriyet kenti olan Karabük halkının ve Karabük’teki sivil toplum örgütlerinin görüş ve önerileri alınmış mıdır?

Yazarın Tüm Yazıları