Sinir uçları kontrolü

Başka bir ifade ile Atatürk, sosyal hayatımızı zehirleyen, siyasete, ticarete ve kimi ahlaksızlıklara bulaşmış sözde tarikat mensuplarını toplum hayatının dışına çıkarmayı öğütlemişken, tam tersi bir gelişme ile laik Cumhuriyet onlara emanet (!) edilmiş, yani kuzu kurda, tavuk tilkiye teslim edilmiştir.

Cumhuriyet okullarında eğitim almış kimi aydınlar dahil hepimiz sorumluyuz bu tablodan.

Başsorumlu da anamuhalefettir.

Bana göre Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar, 19 Mayıs 1919’dan daha kötüdür.

Nedeni de o zaman düşman belliydi; şimdi ise en başta Kutsal Kitabımız olmak üzere, Atatürk’ün Maturidi inanç sistemi (yani akılcılık) üzerine anayasal bir Cumhuriyet kurumu olarak temellendirdiği Diyanet, 80 bin cami, istisnalar dışında 100 binin üzerindeki din görevlisi siyasi iktidarın emrinde, laik Cumhuriyet’i tarihe gömmek için kolları sıvamış durumda...

Tehlike sanıldığından da büyüktür ve herkesin aklını başına alması gereken günlerdeyiz.

Cumhuriyet’i kuran CHP’nin de halkta karşılığı/ağırlığı ve siyasette derinliği olan bir önderin/liderin öncülüğünde acilen bir siyasi seferberlik ilan etmesi gerekiyor.

Meclis Başkanı o uğursuz sözleri, halkın ve devletin sinir uçlarını şöyle bir kontrol amaçlı olarak söylemiştir.

Gani AŞIK-İlahiyatçı ve emekli müftü (16. Dönem CHP Kayseri Mv.)

CEMEVLERİ İBADETHANEDİR. NOKTA!

OKURLARIMIZDAN Aziz Naci Doğan “Bu hukuk utkusunun kazanılmasında temel etken olan Cem Vakfı’na ve başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan’a bir Alevi yurttaş olarak içtenlikle teşekkür ederim” diyor. Cem Vakfı, kuruluşunun 21. yılında AİHM’ye götürdüğü 3. davayı da kazanması üzerine bir açıklama yaptı ve “AİHM, Türkiye’de Alevilerin hak ihlaline uğradığına hükmetmiştir. Demokrasi, barış, insan hakları mücadelesi veren Cem Vakfı’nın, AİHM’de kazandığı bu davanın ülkemize, insanlarımıza ve tüm insanlığa hayırlı, uğurlu olmasını ve barış getirmesini diliyoruz” denildi.

BİLİYOR MUSUNUZ?

- CHP Milletvekili Barış Yarkadaş’ın, “Saray ve AKP’nin, kendilerini rahatsız eden tüm sesleri adeta yok etmek için yarıştığını, RTÜK’ün bugün yapacağı toplantıda, aralarında Fox TV’nin de bulunduğu Can Erzincan, Van TV, Özgür Gün TV, Jiyan TV, Hayat TV ve Azadi TV’nin yayın lisanslarının iptalini gündeme alacağını öne sürerek ‘RTÜK’ün AKP’li üyeleri, Can Erzincan TV’yi Nazlı Ilıcak’ın polisleri eleştiren bir konuşmasını gerekçe göstererek kapatmak istiyorlar. İMC TV’nin de yayınının sonlandarılması için de harekete geçilmiştir’ dediğini...

- CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in; et ve süt üreticisi sorunlarının, sürecin incelenmesi, mevcut durumunun değerlendirilmesi ve gelişimine katkı sağlayacak çalışmaların yapılması, fiyat hareketlerinin irdelenmesi, nedenleri ve sonuçlarının değerlendirilmesi amacıyla Meclis araştırması istediğini...

- MİMARLAR Odası’nın her iki yılda bir düzenlediği ve bu yıl XV. dönemi gerçekleştirilen Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri’nde Mimar Sinan Büyük Ödülü’nün Cengiz Bektaş’a verildiğini; ödül töreninin 16 Mayısta Ankara’da Akün Sahnesinde yapılacağını...

- GF Hakan Plastik AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Karadeniz’in yaptırdığı, annesi merhume Asiye Karadeniz’in adının verileceği, temeli geçen yıl atılan, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’ne bağlı Gökçeada Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu’nun temelinin yarın atılacağını...

- Eski CHP Milletvekili gazeteci Orhan Birgit, başka bazı eski parlamenter arkadaşları ile görüş alışverişinde bulunmak amacı ile oluşturulan, İmece Platformu adını verdikleri toplantılar ile bir ‘hizip oluşumuna dönüştüğü’ için grupla bir ilişkisinin kalmadığını açıkladığını...

- Geleneksel ‘Boza Günü’nün bu yıl 1 Mayıs Pazar günü kutlanacağını ve Vefalılar Derneği Başkanı İsmail Hakkı Baliç’in Vefalı dostlarını Boza Günü’ne ve 114. kuruluş yıldönümü törenine davet ettiğini...

 -TEKİRDAĞ Büyükşehir Belediye (TBB) Başkanı Kadir Albayrak’ın, Edirne Koruma Kurulu kararı uyarınca, Hayrabolu’da 40 yıl önce Karayolları tarafından gömülmüş tarihi Osmanlı Köprüsü’nün çıkarılması için, TBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Dilşad Ergin’e, gerekli kamulaştırma işlemlerinin başlatılması için geçen aralıkta talimat verdiğini; kamulaştırma konusunun bu ay TBB meclisine getirildiğini; ancak Hayrabolu Belediyesi’nin de 40 yıldır önceki belediye başkanlarının yaptığı gibi, köprünün çıkarılmasıyla ilgili yazışma ve işlemleri yapmayıp, savsakladığını (Şerif Baysalan’dan)...

Yeğenim Gelibolu’da nasıl öldü

“BEN Gelibolu Derneği Bşk. Em. Alb. Süleyman Taş’ım. Geçen pazartesi 08.00 sularında, Gelibolu merkez Gazi Süleyman Paşa Mahallesi’nde oturan Halit Taş, mahalle kahvesinde otururken birden sandalyesinden düşer. Kahvehane sahibi 112’yi arar. Olay yerinin mahalledeki bilinen adı olan (Cumalı’nın Kahvesi) olarak belirtir. Ancak ambulans Gelibolu’nun merkezinden 16 km uzakta olan Cumalı köyündeki kahve zannederek oraya yönlendirir. Yanlışlık fark edilip esas olay yerine gelindiğinde yarım saatten fazla geçmiş ve yeğenimize gerekli müdahale zamanında yapılamadan vefat etmiştir. Konunun incelenmesi için 184 hattına müracaat ettik ama insanımız bu konunun önemini kavrasın diye size yazmak istedim.”

HAVA GÜCÜMÜZ KİLİS’TE NEDEN KULLANILMIYOR

CHP İzmir Milletvekili ve Dilekçe Komisyonu Üyesi Dr. Aytun Çıray, selefi fanatizminin katiller sürüsü dinci terör örgütü IŞİD’in Kilis’e yönelik kanlı roket saldırıları konusunda Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a sorular yöneltti.

“IŞİD çapulcuları roketlerle doğrudan doğruya Kilis’i hedef aldıkları halde neden ısrarla ‘Kilis’e roket atıldı’ değil ‘roket düştü’ ibaresi kullanılmaktadır? TSK’nın angajman kuralları çerçevesinde, IŞİD’in roket atışlarına birkaç misliyle cevap verdiği belirtildiğine göre, bu yoğun atışlar neden IŞİD’in roket saldırılarını önleyememektedir? Bunun sebebi IŞİD’in roket saldırılarını kara atışlarıyla erişilemeyecek bir menzil içinde gerçekleştirmeleri midir?

IŞİD eğer roket atışlarını, Kara Kuvvetleri’nde mevcut top vb. yerden ateşlenen silahların menzili dışında gerçekleştiriyorsa, güçlü imha kudretine sahip Hava Kuvvetlerimize onları yok etmek için gereken emir ve talimatlar neden verilmiyor?

Bu durum THK’yi, göklerde akrobasi gösterileri yapan ‘Türk Yıldızları’ fonksiyonuna indirgeyen ve ondan Türk milletinin istifade edememesine yol açan Rus uçağının düşürülmüş olması hadisesinden mi kaynaklanmıştır?

MESAJ PANOSU

- LAİKLİK, RTE’nin dediği gibi, tüm dinlere saygı değil, tüm inançlara yani farklı Kuran yorumlarına da saygı demektir.

Ayşe ERKLİ

- ASLINDA başkan bu konuşmasıyla, yürürlükteki Anayasa’ya göre suç işlemiştir.

Ertan ABALI

- ANAYASA ile ne laik ne dindar olunabiliyor. Önce insan olmak gerekiyor.

Mehmet Necati GÜNGÖR

- BİZLER, İslami faşizmi inşa etmeye çalışan her türlü girişimin karşısında olacak, bu ve benzeri politikalara/yaklaşımlara karşı, eşit, özgür, çağdaş, demokratik ve bilimden yana bir yaşam için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Başkanı derhal istifaya çağırıyoruz.

ODTÜ Mezunları Konseyi

İLGİNÇ İKİLİ KONFERANS...

KANADA’da yaşayan Yunan kökenli Prof. Dr. Dimitri Kitsikis ile genetik tarihçi Bulgar vatandaşı Stoyan Dinkov, Avrasyabir’de dikkat çekici konferans verecekler. Prof. Dr. Kitsikis, ‘Türk ve Yunan Konferasyonu’ tezini savunan bir bilim adamı olarak biliniyor; “Yunanistan’ın kurtuluş reçetesi Türkiye ile oluşturulacak birliktelikten geçer” diyor.Bulgar tarihçi Stoyan Dinkov ise “Bulgarlar, Türktür” bildirisiyle tarih dünyasında yankı uyandıran bir tezi savunuyor. Avrasya Birlikteliğinin; Türkiye ve Bulgaristan tarafından kurulacak bir ‘Asya Birliği’ üzerine AB’nin monte edilmesiyle daha sağlıklı bir yapıya kavuşacağını belirtiyor.

Ermeni tezlerini Rus kaynaklarıyla çürüten Dinkov, asıl katliamların Rus ordusunda görevli Ermeni askerleriyle başlatılarak yapıldığını kaynaklarıyla ortaya koyuyor. Bu iki görüş “Eski tebamızdan, müşterek bir gelecek olur mu?” tartışmasına ufuk açıyor. İkili konferans bu akşam 19.00’da Küçükçekmece Tarihi Sinan Köprüsü’nün başındaki ASAM- Avrasyabir Vakfı konferans salonunda yapılacak. Tel: 0212-580 08 53

- DOLMABAHÇE bakanları niye hâlâ görevde? Terör yandaşları yaşanan ihaneti AKP’nin verdiği sözde durmamasına bağlıyor. Özellikle de Dolmabahçe mutabakatından söz ediyorlar. Bu durum özellikle Sayın Cumhurbaşkanı’nın çok canını sıkıyor. Dolmabahçe rezilliğini yok sayarak, işin içinden çıkmaya çalışıyor.

Orhan KARATAŞ