Paylaş
Toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin anaokulundan başlayarak eğitimin her kademesinde okutulması gerektiğini belirten İKKB Koordinatörü Nazan Moroğlu, Türkiye’nin kanayan yaralarından kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesinde eğitimin üstlenmesi gereken role dikkat çekti. Çağrı İKBB ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ile birlikte yapıldı.
Moroğlu, 25 Kasım gününün BM tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü ilan edildiğine dikkat çekerek, şöyle dedi: “Bu duyuruyu 24 Kasım günü sizlerle paylaşmak istedik. Çünkü hepimiz çok yakından izliyoruz ki ülkemizde kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet artık dayanılamaz bir hale geldi. Bununla baş etmenin yolu, uzun vadede şiddeti ortadan kaldırmanın yolu da eğitimden geçiyor. MEB’e bu vesileyle bir çağrıda bulunuyoruz. Şiddetsiz bir toplum yaratabilmenin yolunun, kararlı bir devlet politikasından geçtiğine dikkat çeken Moroğlu, MEB’in müfredata bu alanda amacına uygun dersler koymasının önemine işaret etti, “Şiddetin önlenmesi devlet politikası olmalı” önerisini getirdi.
‘Kırmızı ruj sürmüştü’
-TÜRKİYE Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “Her 25 Kasım kadına şiddet gününü birçok yerden anarız” diyor. Ama ölümler, tacizler, tecavüzler devam eder gider. 1 Ocak 2015’ten bu yana gün itibariyle federasyonun kayıtlarına göre 261 kadın öldürülmüş.
Neden niçin nasıl öldürülmüş soruları faillere sorulduğunda, “Kırmızı mont, elbise tahrik etmiş”, “Kırmızı ruj sürmüştü”, “Tayt giymişti” “Saçlarını dalgalandırıp cilve yaparak tahrik etmişti”, “Kadınlık yapmamıştı”, “Boşanmak istemişti ya da boşanmıştı”, “Yemek yapmamıştı’ ve “Gülümsememişti” denilmiyor mu?
Artık biliniyor ki, tahrik suçu örter. Hele bir de saygın duruş takım elbiseli ve kravatlı olursa, iyi hal indirimini otomatik olarak alırsınız. Ballı kaymak...
Güllü “Yeni hükümete diyoruz ki: Acil eylem planı yapmamız lazım birlikte. Çok zor değil inanın ölenlerin geride kalanlarının çektiği acıyı, tecavüzle yıkılan hayatları, tüm bu olaylardaki kaynak israfını ve toplumun ruh halini düşünürseniz çok zor değil.”
Türk-İş kongresi muhalefetsiz
TÜRKİYE’nin en büyük işçi sendikaları konfederasyonu Türk-İş’in 22. olağan genel kurulu 290 delegenin katılımı ile 3-6 Aralık’ta Ankara’da gerçekleştirilecek. Bugüne değin tüm genel kurullarda mevcut yönetime karşı liste oluşturan muhalefet, gücünü yitirmesinden ötürü genel kurulda liste çıkarmayacak.
Mustafa Kumlu’nun 2 Eylül 2013’te istifa etmesinin ardından Türk-İş Genel Başkanlığı koltuğuna oturan Demiryol-İş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay rakipsiz yeniden başkan seçilecek.
Atalay’ın mevcut yönetim kurulunu koruyacağı ileri sürülürken, sürpriz bir şekilde bir veya iki değişikliğin olabileceği de belirtiliyor.
Genel başkanlık için kolları sıvayan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrül Kavlak’ın Bursa’daki otomotiv işçilerinin kitlesel olarak sendikadan istifa etmesi üzerine geri adım attığı, Türk-İş Genel Sekreterliği ile yetineceği de sendikal çevrelerde konuşuluyor.
Önceki genel kurullarda güçlü liste hazırlayan muhalefet kanadı, Atilay Ayçin (Hava-İş), Mustafa Öztaşkın (Petrol-İş) gibi mücadeleci sendikacıların birtakım zorlamalarla koltuklarını yitirmesi üzerine önemli oranda kan kaybetti.
Belediye-İş, Tek Gıda-İş, Deriteks, TGS, TÜMTİS, Tez Koop-İş gibi diğer muhalif sendikalar delege bazında sayıları eksilince şimdilik liste çıkarmamayı yeğledi. Türk-İş’i bir hayli yoğun günler bekliyor.
Şükrü KARAMAN
Bir başka 24 Kasım!
AHMET Tan, Cumhuriyet’teki dünkü yazısında 24 Kasım’ın bir başka önemli yıldönümü olduğunu yazarken diyor ki:
“Ankara hükümetinin çıkardığı yasayla 1 Kasım 1922 günü, saltanatın kalktığını ilan ettiğini, 17 gün sonra da Vahdettin’in bir İngiliz zırhlısı ile ülkeyi terk ettiğini, saltanat yetkisinin TBMM’ye geçtiğini, hilafet makamının boşaltıldığını” hatırlatıyor.
Anayasa’da ‘Devletin dini İslam’dır’ hükmü nedeniyle yeni bir halife seçiminin gerekli olduğunu belirttikten sonra seçimin nasıl yapıldığını şöyle anlatıyor:
“En demokratik halifeyi elbette Meclis seçerdi. Mustafa Kemal’in başkanı olduğu 347 üyeli Meclis’te üç şehzade aday oldu. Katılan 162 üyeden 148’inin oyunu alan Sultan Aziz’in oğlu Abdülmecid Efendi ilk turda halife seçildi. (II. Abdülhamid’in oğulları Selim ve de Abdülrahim’e ise toplam 5 oy çıktı.) Böylece Hz. Ali’den sonra tarihte ilk kez bir halife seçimle görev gelmiş oldu.
Rafet Paşa başkanlığında bir TBMM heyeti İstanbul’a giderek Topkapı Sarayı’nda yeni halifeye halifelik mazbatası ile Kutsal Emanetler Dairesi’nin anahtarını sundu.
Birlikte Hırkai Şerif ziyaret edildi ve geleneksel ‘biat merasimi’ böylece tamamlandı. ((Tarih 24 Kasım 1922) Cumhuriyet ilan edilince çıkarılan ‘TBMM’nin manevi şahsında mündemiçtir’ hükümlü bir yasa ile halifelik kaldırıldı (3 Mart 1924).
Dilinden düşmeyen ‘Hedef 2023’ ne ola ki!..”
“Ümmetin önderi’ pankartları boşuna değil.
Biliyor musunuz?
-İÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk’ün ‘Neden Antarktika’ adlı kitabının tanıtımı ve slayt gösteriminin, cuma 17.00’de Taksim Point Otel’de yapılacağını...
-TALENTİA Yetenek Kampusu’nun düzenlediği; Mehmet Özdilek, Hakan Aysev ve Halil Mutlu’nun panelist oldukları ‘Bir hayalim vardı’ panelinin bugün 19.30’da Armada 2 AVM’de yapılacağını...
-ÇYDD Çevre Birimi, GDO’lu ürünler ve tarım politikalarının sağlığımız üzerindeki etkilerini cumartesi 15.00’te Akatlar Kültür Merkezi’nde masaya yatıracağını (Konuşmacılar: ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, Oktay Demirkan, Arca Atay, Prof. Dr. Kenan Demirkol, Prof. Dr. Tayfun Özkaya ve Cem Seymen.)
Mesaj panosu
-PUTİN, petrol sevkıyatından girip, IŞİD’e destek olmaktan bahsederek, ‘Sırtımızdan bıçaklandık’ diyerek noktayı koymuş. Müjdat GEZEN
-BANA eski bir Rus büyük-
elçisi söylemişti; “Camdan evi olan, komşusuna taş atmasın....” Çok anlamlı geliyor şimdi... Zeynep GÜRCANLI
-RUSYA Devlet Başkanı Putin’in düşen uçak sonrası açıklamasına baktım da, hiç ‘Sabrımızı test etmesinler’ filan demiyor, kafa göz giriyor! Rasih YILMAZ
Paylaş