Paylaş
1) Satış fiyatı kafadan zamla oluşmaz. Kâr hadleri ve kâr oranından oluşur. 1984 Milli Korunma Kanunu ve Kâr Hadleri Kanunu’nun kaldırılmasından sonra ithalatçılar, uyanık esnaf ve ağa babaları tüccarlar ‘serbest teşebbüs eşittir istediğin fiyatı uygula’ formülü ile büyük kârlar elde etmiştir. Üretici, tüketici ve gerçek sanayiciler perişan olmuşlardır. Bu yasalar ciddi olarak sert uygulanmalıdır.
Sebze-meyvenin satış fiyatı, ‘üretici fiyatı artı Antalya hal kabzımalının yüzde 10 kârı artı nakliye artı düşük hal rüsumları artı İstanbul kabzımal komisyonu yüzde 10 artı yüzde 30 kabzımal kârı artı yüzde 50 market kârı’ olarak uygulanmalıdır.
Oysa marketler ve satıcılar her operasyonda yüzde 100 kâr koyduklarından fiyatlar uçmuştur. Marketler göz boyamak için ön tarafa ucuz etiketler koymuşlar, arka taraftaki domates, patlıcan fiyatlarını değiştirmemişlerdir.
2) Nakliye, İstanbul içinde yeni ve uzun yollar kullandırılması yüzünden pahalanmıştır. Kısa yollardan hale erişilmelidir. Şoförler çok mutsuzdur.
3) Tüm üretim Antalya’ya binmiştir. Antalya’da arazi sınırlıdır. Aşırı yağmur sonucu seraları sel almaktadır. Adana ve Mersin, Hatay, Turgutlu 1990’a kadar Türkiye’yi beslememiş midir?
Uyanık esnaf, kısa olan 700 km’lik Antalya-İstanbul yolunu 1000 km olan Adana-İstanbul’a tercih edilmiştir. Ve de biraz sofistike olacak ama Hollanda gibi ‘çürük buhar’ (düşük basınçlı buhar) üreten rafineriler, termik santrallar yakınına ısıtmak için seralar yapılmalıdır. Örneğin Aliağa, İzmit, Kırıkkale, Afşin, Bursa, Pınarhisar ve benzeri tüm termik santralların yanına... Birkaç yıl önce Kırım’ın işgali neticesinde AB’nin sebze ve meyve boykotu nedeniyle Rusya, Türkiye’ye döndü. Ancak arada krizler yaşandı. Putin, geniş Rusya topraklarını oligarklara açmış, onlara yaklaşık 10 milyar kredi açarak bedava doğalgaz vermiş, AB’ye kamyonlarca ucuz domates göndermiştir. “Bende dünyayı besleyecek bakir topraklar var” dediği unutulmamalıdır.
4) Eskiden Adana’da tarlaları üzerine soğuktan korumak için km karelerce polietilen örtüler serilirdi. Seracılık mevsimi kısaltılırdı. Hava ısınır ısınmaz tarla tarımına geçilirdi.
Bu nedenle seracılık konseptini değiştirmeliyiz.
Aslan ÖZMEN- Yüksek Mühendis
DOMATES HALLERDE KAÇ LİRA?
- AKDENİZ bölgesindeki hallerde dünkü domates fiyatları şöyle: (oval, kokteyl, salkım, yuvarlak türleri)
- Antalya (merkez) 2.70-3.80, Kumluca 2.50-4.30, Finike 2.50-4.30, Gazipaşa 2.00-2.50,
- Alanya 2.00-2.50, Demre 2.50-4.30, Beykent 2.50-4.30, Serik 2.40-3.00
MERSİN’DE ÜÇ AKTÖR YARIŞACAK
CHP Mersin’de, cumhur ittifakına (İttifakın adayı MHP’li Hamit Tuna) karşı büyükşehirde eski milletvekili Vahap Seçer’le çıkıyor. Seçer, iki dönem milletvekilliği yapmış, plan ve bütçe komisyonunda görev almış tecrübeli bir isim... Mersin’i yeniden sosyal demokrat belediyecilikle buluşturmak için iddialı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Tabandan da çok büyük bir karşılık buluyor.
İYİ Parti’nin (büyükşehir adayı mevcut başkan Burhanettin Kocamaz) aday çıkardığı Mersin’de partiler arasında oy makası daralıyor.
CHP’nin Yenişehir belediye başkan adayı, iki dönem başarılı il başkanlığı yapan, genç ve dinamik bir kişi olan eczacı Abdullah Özyiğit, Mersin’de seçimin kaderini değiştirecek bir aktör sayılıyor. Mersin’de herkes ona “Siyasetin Çipras’ı” diyor. Halkla, özellikle gençlerle çok sıcak ilişkiler kuruyor, her kesime dokunuyor. Abdullah Özyiğit’in hedefi, Yenişehir için rekor oyla belediye başkanı seçilmek ve Mersin’i CHP’ye kazandırmak! Kolay değil, hayli zor.
ERDOĞAN VE BAHÇELİ
Mersin büyükşehire cumhur ittifakı adayı olarak gösterilen mevcut Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna ile görüştük. Bitmek bilmeyen bir enerjiye sahip, ilçesinde çok şeyler yapmış... Tuna, “Ötekileştiren değil, güler yüzle tüm insanımızı kucaklayan bir belediye yönetimi sergileyeceğiz. Cumhur ittifakı yıllardır beklenen merkezi yatırımları kente çekecek. Bahane değil, hizmet üreten anlayış içinde olacağız. Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve liderimiz Bahçeli’nin direktifleri doğrultusunda ittifakımız Mersin’de sarsılmaz bir bütünlük sergiliyor. Ben her kesimden oy alacağımızdan eminim” değerlendirmesinde bulunuyor.
BİLİYOR MUSUNUZ
- DSP’nin Beşiktaş belediyesi başkan adayı olan eski İBB İmar Planlama Daire Başkanı Erol Özberk’in, sosyal medyada yapacağı tanıtım çalışmalarıyla kampanyasından söz ettireceğini belirterek “Beşiktaşlı mecbur değil, artık DSP var...” sloganıyla iddiasını ortaya koyduğunu...
- GAZETECİ-yazar Zeynep Göğüş’ün ‘Göç, Yerleşmek ve Mekânlar’ konulu söyleşisiyle 16 Şubat Cumartesi 16.00’da Moda Tarihçi Kitabevi’nde okurlarıyla buluşacağını...
- BAKIRKÖY Belediyesi ve hayırseverlerin katkılarıyla yaptırılan Bakırköy Kültür Merkezi ve Cemevi’nin 16 Şubat-Cumartesi 15.00’de Arif Sağ’ın onur konukluğu ve Sabahat Akkiraz konseriyle hizmete açılacağını...
Belediyeler tanzim satışı yapabilir mi?
SEBZE ve meyvelerdeki yüksek fiyat artışlarını önleyebilmek için bazı belediyeler tarafından tanzim satışları başlatılmıştır.
Belediyelerin tanzim satış yapmaları işi; tarihi eski yıllara dayanan belediyelerimizde yaygın olarak kullanılmış bir yöntemdir.
31 Mart seçimleri öncesinde meyve ve sebze fiyatlarında anormal artışların önüne geçebilmek için tanzim satış yönteminin anımsandığı hemen uygulamaya sokulduğu görülmektedir.
Ancak belediye mevzuatında 2005’den sonra yapılmış olan köklü değişiklikler göz ardı edilmiştir. Zira yıllardır uygulamada kalmış ve tanzim satışlara da izin veren 1580 sayılı Belediye Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.
(Yeni) 5393 sayılı Belediye Kanununda tanzim satış yapılmasına yetki veren bir hüküm yoktur.
Dolaysıyla yürürlükte olan mevzuat bağlamında belediyelerin kendi bütçeleri üzerinden; Devlet İhale Kanunu, Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu gibi temel mevzuata bağlı kalmadan, sebze/meyve satın alması, ihtiyaç sahibi halka maliyetine satış yapması, bu işler için bir fon tesis etmeleri yasal yönden olanaklı değildir.
Bu yüzden belediyeler tanzim satış işlerini, ancak Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulmuş şirketleri aracılığıyla yapabilirler.
Ayrıca tanzim satış yapacak belediye şirketinin kuruluş amacı ve faaliyet konusunun da bu işe uygun olması veya ana sözleşme değişikliği ile uyar hale getirilmesi gerektiği açıktır. Anılan yasal boşluğun hızla giderilmesi gerekmektedir.
Mahmut ESEN
Paylaş