Paylaş
Üç milyonu aşkın vatandaşımız yaşıyor. Bu yıl Almanya’ya göçün 60. yılı. Ülkemizde her üç haneden birinin Almanya ile ilişkisi var. AB’deki en büyük ticaret partnerimiz. Avrupa’nın motoru. AB onu dikkate almadan adım atmıyor. Bize en çok turist gelen ülke. Alanya’da 10 bin kadar Alman yaşıyor. Ama Türkiye’den kaçan FETÖ takımı da orada. Almanya’yı mesken tutmuşlar. Bunun dost ve müttefik Almanya’ya yakışmadığını da söylemek durumundayız.
Almanya’da tam 80 gün sonra seçim var. Bu seçimde Angela Merkel de yok. Almanya ‘Merkelsiz’ bir döneme başlayacak. Anketlere bakılırsa Yeşiller Partisi şubattan sonra arkasına rüzgârı almış gidiyordu. Ama Yeşiller’in ‘Benzine 16 Cent çevre zammı’ gibi söylemleri seçmenleri korkuttu. Alman seçmeni çevreci olsa da cebine bakar, hızlı değişimden korkar. Hıristiyan Demokratlar tekrar birinci durumda. Bir değişiklik olmazsa ufukta Hıristiyan Demokratlar ile Yeşiller koalisyonu görünüyor. Alman milliyetçilerin veya aşırı sağcı popülistlerin ‘Türk Armin’ diye küçümsediği, Türklerin de ‘Armin Abi’ diye yere göğe sığdıramadığı Armin Laschet’in şansölye olması bekleniyor.
‘Sosyal Demokrat Parti ne durumda’ diye sorarsanız maalesef arkalardan geliyor. Bir dönemler Kurt Schumacher, Herbert Wehner, Willy Brandt, Helmut Schmidt gibi karizmatik siyasetçilerin yuvası olan parti şimdi yüzde 14 civarındaki oy potansiyeli ile üçüncü parti durumunda. Şansölye adayları şu anki Maliye Bakanı olan tecrübeli bir siyasetçi Olaf Scholz. Sosyal Demokratlar’ın umudu birbirine iki zıt parti olan Yeşiller ve Liberal Parti’yi yanlarına alıp iktidarı ele geçirmek. Olaf Scholz’un şansölye olabilmesi için önce sosyal demokratların seçimde en azından ikinci parti olması gerekiyor ama şimdilik bu zor görünüyor. Son dakika şapkadan tavşan çıkarırsa belki ama Alman seçmeni kolay kanmaz. Seçim sonrası Alman siyasi tarihinde yeni bir başlangıç olacak. Filozof Eflatun, ‘Her şeyin en mühim noktası başlangıcıdır’ demiş...
SAHİLCİLER ‘ÖNCE BİZİ DİNLESİNLER SONRA BİLDİKLERİNİ YAPSINLAR’
AKARCA VE İASOS’TA İSYANI DİNLEYEN YOK
Seferihisar'ın Akarca beldesinde bir yıl önceki tepki hız kesmeden sürüyor. Akarca köyü 22 kilometrelik doğal bir koy. Akarca’ya yapılması planlanan devasa balıkçı barınağına (endüstriyel liman) karşı, zor pandemi şartlarında el ele verip vekâlet toplayıp dava açmaları büyük bir başarı sayılıyor. Tüzel kişilik için bir de Akarcalılar Derneği’ni kurup mücadelelerini genişlettiler. “Direncimiz sürecek, geri adım atmayacağız” diyorlar. Bu arada bölge halkı ve Şehir Plancıları Odası tarafından açılan davada yürütmeyi durdurma kararının çıkması üzerine Akarca’da bugün bir bilgilendirme toplantısı yapılacak. Bu sonuçların bölge halkına müthiş moral verdiği görülüyor.
KIYIKIŞLACIK MAHALLESİ
Benzer bir mücadele de Milas’ın “Kıyıkışlacık” mahallesinde sürdürülüyor. Orada da köylüler, İasos Koyu’nda (Güllük’te) 2. maden yükleme limanı yapılmasına karşı yapımcı firma ve çevre il müdürlüğü yetkilileri ile ÇED toplantısı düzenlemek istedi. Muğla ve ilçelerden gelen yaklaşık 1000 kişi, ellerinde düdük, tencere, davul ve pankartlarla protestoda bulundular. “Liman İstemiyoruz” sloganları atan kalabalık grubun karşısında jandarma ve çevik kuvvet ekibi çıktı. Toplantı alanında iki saat protesto gösterisi yapıldı. “MUÇEP” ve “Güllük Körfezi Koruma Platformu” üyeleri, limanın tahsis edildiği firmaya karşı yasal haklarını kullanacaklarını açıkladılar.
Her iki bölgede vatandaşın ortak dileği şu: “Önce bizi dinlesinler sonra bildiklerini yapsınlar!”
UNUTMAYIN! MARMARA, TRAKYA, KARADENİZ’E ÇİVİ ÇAKILMAMALI
Gıda ve yaşam güvencesi için, ülkemizde su seferberliğine, liyakat esasına göre bilim ve teknik uzmanlarla hemen başlamak şarttır. Küresel iklim değişim tehdidi karşısında daha avantajlı durumdaki Marmara, Trakya ve Karadeniz bölgelerinde kesinlikle -hep tekrarlıyoruz- çivi çakılmamalıdır; tarım arazileri korunmalıdır. Kurulacak fabrikaların dahi öteki yörelere kurulmasını teşvik edelim.
Alaettin HACIMÜEZZİN
BU ELBİSE KARS’IN ÜSTÜNE SIĞMAZ
İstanbul 20. dönem Milletvekili Metin Işık’ın kaleme aldığı ‘Baran Korkmaz olayı Karslıların ağrına gitti’ başlıklı mektubu yayınlayınca bu konuyla bilinenden daha çok insanın ilgilendiğini gördük. Metin Işık’ın ‘Hiçbir yanlışın yanında durmayız’ sözleri ile verilen ‘Kars bölgesinden yetişen isimleri Sezgin Baran Korkmaz ve benzerleri ile tarif edemeyiz. Sezgin Baran gibi isimlerden dikilen elbisenin içine sığmayız’ mesajı da destek buldu. Kars’ın sadece gazeteci değil İsmail Aytemiz, Sabri Yiğit gibi onlarca sanayici ve işinsanı yetiştirdiğini vurgulayan Kars’lı okuyucularımız Sırrı Atalay, Bahri ve Gürcan Dağdaş, Doğan Araslı gibi çok sayıda siyasetçi ve devlet adamı siyasetçi kimliğinin yanı sıra bilimadamı sıfatıyla Prof. Esfender Korkmaz, Bingür Sönmez, Yusuf Bayraktar, Selçuk Şirin gibi bir çok değerli biliminsanını da içlerinden çıkardıklarını söylediler. Verdikleri mesaj netti. “Biz vatan için ölürüz. Dürüst olmayanı da içimizde barındırmayız.” Işık’ın dediği gibi “Kars ismi üzerinden de içimizden de çıksa spekülasyona izin vermeyiz.” Bu tür hassasiyetleri daha başka bölge ve kent insanı da göstermeli değil mi?
BİLİYOR MUSUNUZ?
CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek’in 2 Haziran 2021’de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na yazılı soru önergesi vererek “Tarihi ve tescilli (Elazığ) Maden Tren İstasyonu’nun 515 metrekarelik proje alanını kapsayan restorasyonu neden sürüncemede bırakılmıştır ve neden hala başlamamıştır” diye sorduğunu...
Paylaş