BAYINDIRLIK Bakanlığı bünyesinde
Koray Aydın döneminde yaşanan
‘‘Vurgun Operasyonu’’ ve yargı kararıyla iptal edilmiş olan
KKTC yol ihalesini herhalde unutmadınız.
KKTC yol ihalesini yazınızda defalarca işlemiştiniz. Bununa ilgili olarak 10.6.2002 tarihli köşenizde, (‘‘Örnek bir yargı kararı’’ başlığıyla) özel davet usulüyle bakan yetkisiyle tezgáhlanan ihalelerdeki yolsuzluğun boyutlarını yazmıştınız.
‘‘Vurgun Operasyonu’’ ve
KKTC yol ihalesindeki yolsuzlukların tek nedeni vardır: ‘‘Özel davet sistemi ile ihale yaparak, dilediği firmayı çağırıp dilediğini çağırmamak’’, hatta çok daha açık şekilde ifade etmek gerekirse, ‘‘işi tezgáhlayıp alacak olan firma siyasi ilişkisini sağladıktan sonra, davet edilecek firmaların listesini de kendisi verir ve sözünden çıkmayacak bu firmaların yapacağı tenzilatları da önceden kendilerine bildirir. İhale günü ihaleyi yapmak ise tamamen formalite olup, günler önceden sonucu belli olmuş bir ihaleyi usul yerine gelsin diye yapmaktan öte bir işlem değildir.’’
Gelelim esas olayımıza... Milyonlarca dolar serveti, otelleri, şirketleri,
Ankara'da değerli gayrimenkulleri olan; maddi gücüne erişilemeyecek, beş kuruş vergi ödememiş
Koray Aydın (tüm bu servetini bakanlığı döneminde yaptığı söyleniyor) koltuğundan düşmüş ve yerine dürüst sanılan bir veteriner gelmiştir. Hele bakın ki bu veteriner de ne yapmak üzeredir.
Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün
Afyon-Sandıklı yolunun ihalesi cuma günü yapılacak. Bunu sıradan bir ihale saymayın. Keşif bedelinin
33 trilyon olduğunu bilmelisiniz... Aralarında
Kolin, Limak, Metis, Eksen, Mön İnşaat gibi 18 müteahhit firma özel davetle ihaleye çağrıldı. Bu konuda müteahhitlerin büyük şikáyetleri olduğu biliniyor.
Daha birkaç ay önce
Ankara 8. İdare Mahkemesi 2001/1605 sayılı kararıyla
KKTC'deki yol ihalesi ‘‘azami rekabetin sağlanmadığı ve yeterli güce sahip olmasına rağmen diğer firmaların davet edilmediği, (açıkça yolsuzluk yapıldığı)’’ gerekçesiyle iptal edilmişti.
Böyle bir dönemde bu ne cürettir. Bu ihale bir tezgáh mıdır? Rekabet koşulları nerede?
Kıbrıs'taki Karayolları ihalesi,
Karayolları Genel Müdürü Dinçer Yiğit'in başını yememiş miydi?
Hüseyin GÜNDOĞDU-ANKARA Tekneler b.. saçıyor
GÖLKÖY'deki
Antik Motel'de tatilde olan şair-yazar
Özdemir İnce bildiriyor: ‘‘Yalçın, sabah uyandım; şöyle
Gölköy Koyu'na bir baktım. Denizin üzeri pislikle doluydu. Personele sordum ‘Nedir bu' diye. Bir tekne anlaşılan sintine boşaltmış. Hakikaten manzara iğrençti. Yani bir teknenin böylesine turistik bir koya sintine boşaltması için insana özgün bütün niteliklerden yoksun olması gerekir.’’
Özdemir İnce, Göltürkbükü Belediyesi’nin zabıtasına telefon etmiş. Kendisine hangi tekne boşaltmış diye sormuşlar. ‘‘Hangi tekneden atıldığını ben nereden bilebilirim, ama pislikler denizin ortasında duruyor’’ yanıtını vermiş. Bir saat sonra belediyeye iki yüz metre mesafedeki motele zabıtalar gelmiş. Aynı
İnce gibi denize bakmışlar. Nasıl tahlil edilecekse, su örneği almışlar.
Şöyle bir gerçek var. Tekne sahipleri sorumsuz.
Bodrum'daki sahil güvenlik yetersiz kalıyor. Sahil güvenlik ancak
Bodrum Limanı'na hákim olabiliyor. Bütün koyları kontrolsüz. Her koyda onlarca tekne var.
Güllük ile
Bodrum arasındaki mesafeyi düşünürseniz 2-3 teknesi olan bir sahil güvenliğin sintine boşaltanlarla mücadele edebilmesi hemen hemen olanaksız gibi. Zaten
Bodrum gibi bir kentte teknelerin çöp ve sintine toplayacak bir sistemi de yok. Sahil güvenlik, turist taşıyan
Büyükadalı teknesine, Muğla Üniversitesi Çevre Laboratuvarı'nda kanıtladığı gibi 35 milyar ceza keseceğine, önce denizi kirleten özel teknelerle savaşması gerekmiyor mu?
Bodrum'da tatil bir başka oluyor.
Özgümüş’e tepki
ADANA Sanayi Odası Başkanı Ümit Özgümüş, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni rencide etmeyi sürdürüyor.
Star'da
Musa Ağacık ile söyleşisinde muhtemel bir
Irak Savaşı konusunda askere alınacak gençler için ‘‘İşadamları olarak bizim, hepimizin tanıdığı bir general, orgeneral ve korgeneral paşa var. Çocuklarımız askere gittiği zaman
Genelkurmay'da,
Ankara'da şurda burda onlara askerlik yaptırmasını diliyoruz’’ diye konuşuyor.
Konuyu
Adana'da çıkan yerel
‘Ekspres’ Gazetesi de işlemiş.
Ekspres'in sahibi
Hakan Bülent Yardımcı bu konuda ilginç manşetler atmış. ‘‘Sanayi Odası Başkanı'nın infial yaratan demeci Genelkurmayı harekete geçirdi’’ diyerek
TSK'nın
Özgümüş'ün peşinde olduğunu belirtiyor.
Yardımcı
‘‘Utanılacak adam’’ adlı yazısında ‘Unutma
Özgümüş, şehitler ölmeyecek; bu vatan bölünmeyecek’ diyerek
Özgümüş'ün kimlere şirin gözükmek istediğini söylüyor.
‘‘Cicibeylerin çocukları paşalardan torpilli’’ diyerek
Özgümüş'ün bölücülere ve gerici rejim yanlılarına şirin gözükmeye çalıştığını ileri sürüyor Yardımcı.
Gazeteye faks ve telefonla birçok teşekkür gelmiş. Mesajlarda biz Adanalılar,
Özgümüş'ün sözlerini içimize sindiremiyoruz demişler.
Ekspres Gazetesi,
TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu'na da bir soru yönelterek ‘‘Özgümüş'e özür dilettirecek misiniz ve onu aranızda barındıracak mısınız?’’ diye çağrıda bulunuyor. Gördünüz mü; siyasi hesaplar bir başkanı nerelere kadar sürükledi.
Ereğli seçimi iptal edilebilir
KARAMÜRSEL-Ereğli'de pazar günü yapılan seçimde 8 sandıkta 2679 seçmenin olduğu belirtiliyor. 1999 seçimlerinde 13 sandıkta 2291 seçmenin oy kullandığı açıklanmıştı. Yasaya göre sandık bölgesi 200 seçmeni kapsar. Eskiden 300 idi sonra 200 oldu. Kalkmışlar 334 ortalamayla seçim yapmışlar. Bu uygulama yasaya aykırıdır. Ve seçim iptali gerektirir. Seçmen sayısı 400'ü aşmayan bölgelerde bir sandık olabilir. 400'ü aşıyorsa 200'den fazla olmamalı.
Cunda KUTAY-
İSTANBUL