Sayın Gül’e açık mektup

Resmen koltuğa oturduktan sonra size gizli-açık birçok öneride bulunanlar olacak. Bugüne kadarki görevlerinizde sahip olduğunuz birikimle oluşturacağınız yakın kadro ile stratejik planlamalara gireceksiniz. Akıl veren, yol gösteren, ’devletlum’ deyip arzı endam edenler çok olacak. Ancak tüm bunlar daha önceki cumhurbaşkanlarına da olmuştur, doğaldır.

Sizin "Farklı bir cumhurbaşkanı olacağım" sözünüze istinaden şimdiden bazı iç ve dış gerçekleri farklı bir boyuttan size sunmak istiyorum. "Hangi kimlikle" diye sorarsanız vatandaş, hukukçu, akademisyen, gazeteci kimliğimle.

Bakınız! Türkiye ve dünya gerçeği ne?

Türkiye; seçim sandıklarında kullanılan oy ile Yüksek Seçim Kurulu rakamları arasındaki fark dolayısıyla seçimde hile yapılıp yapılmadığını konuşuyor.

Türkiye mozaiktir diyenler, Türk kimliğine karşı çıkanlar, iş etnik köken araştırması verileri açıklamasına gelince hemen tepki gösteriyor. Size göre Türkiye, mozaik midir?

Gelişmiş ve yoksul ülkeler arasındaki uçurum giderek büyüyor. Dünya nüfusunun en zengin % 20’si 1960 yılında, en yoksul % 20’den 30 kat fazla gelire sahipken bu oran 1997’de 82 kata çıkmış. Dünya tüketiminin % 86’sını dünyanın en zengin % 20 nüfusu yapıyor. Günlük geliri 1 doların altında olan insan sayısı 1987’de 1.2 milyar iken, on yıl içinde 1997’de bu rakam 1.5 milyara yükselmiş. Türkiye gelir dağılımında en kötü durumda olan ülkelerden biri. Türkiye’de üretilen elektriğin % 25’ten fazlası vatandaşlar tarafından hiçbir bedel ödenmeden çalınıyor. İstanbul’daki binaların % 68’i kaçak. Kamu arazisi çalınarak, ormanlar yakılarak ve mafyaya haraç ödenerek, belediyeye rüşvet verilerek yapılmış. Türkiye’de vergi mükellefi sayısı 4.5 milyon (kurum, gelir, ücretli dahil), yani nüfusun neredeyse % 90’ı hiç vergi ödemeden bedava yaşıyor. Karşılıksız kamu hizmetlerinden yararlanıyor. Türkiye’de tarım kesimi vergi ödemiyor.

TÜRKİYE NEREDE OLACAK

Türkiye toplumu hırsızlık ve ahlaksızlık liginde dünya dördüncüsü. Türk ekonomisine yönelik netleştirdiğiniz yaklaşımınız var mı?

Küresel geleceğin haritası çıkarılmış. Buna göre 20 yıl sonra dünya nüfusu 7.8 milyar olacak. Her 100 dünya vatandaşından 19’u Çinli, 17’si Hintli, 20’si de diğer Asya ülkelerinden olacak. 16’sı Afrika’da, 13’ü Amerika kıtasında yaşayacak. Ortadoğu ülke payı 3 kişiyi aşamayacak. Çin artan milli gelirle ABD ile yarışacak. Hıristiyanlar % 1.3 artışla 2025’te 2.6 milyara ulaşacak. Müslüman nüfusu % 2.1 artarak 2 milyarı biraz aşacak. Hindular 1 milyara ulaşacak; Budistlerin sayısı artmayacak. Musevilerin hızı % 1’in altında kalacak. Dinlerin adresi de nüfusla birlikte doğuya kayacak. Çin en fazla Hıristiyan nüfus barındıran ülke haline gelecek. İslam’a gelince Türkiye’ye bağlı. Türkiye nerede olacak? 2025’te Avrupa’da yaşayan Müslüman sayısı 24-39 milyon arası olacak. Türkiye 80 milyon nüfusu ile AB’ye katılırsa 30 üyeli AB’de her dört kişiden biri Müslüman olacak.

Türkiye’nin küresel gelecekteki yeri ve rolü konusunda çalışmanız var mı?

Dünyayı ve insanlığı tehdit eden büyük tehlikelerden bahsediliyor: Dünyayı kara deliğin yutması. Robotların yönetimi ele alması. Nükleer savaş. Hastalıkları artıran telomer aşınması. Süper volkanlar. Küresel ısınma. Meteor çarpması. Yıldızlardan kozmik ışın yağmuru. Virüs salgını.

TERÖR VE ORTADOĞU

Terörizm. Sizin Türkiye ve dünya tehdit analiziniz var mı? BOP, ABD doktrinleri, neo-conlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

ABD ’Ulusal Uzay Politikası’ doktrini gereğince hareket ederken, Rusya yeni silah sistemlerini deneyerek silah pazarında liderliği yeniden hedeflediklerini açıklıyor. Rusya-Çin askeri işbirliği, ABD-İngiltere-İsrail’i tedirgin ediyor.

Türkiye’nin savunma alanına ilişkin öngörünüz var mı?

Chavez’li Venezüella, küresel aktörler arasında gerek ülkesinde gerekse bölgesinde bağımsız ve egemen bir ülke lideri olarak hareket ediyor. Cumhurbaşkanı Ahmedinejad liderliğindeki İran, bölge ülkeleriyle yakınlaşıyor, Ortadoğu’da boşluğu doldurmaya çalışıyor.

Türkiye’nin bölgesel politikasına ilişkin projeniz var mı? Türkiye ve dünyaya ilişkin stratejik öngörünüz bulunuyor mu?

Belki "bunlar başka kişi ve kurumların görevi" diyebilirsiniz. Ancak devletin başı, başkomutan, yürütmenin başı sıfatlarına Anayasa’ya göre haiz olacaksınız.

Sayın Gül, cumhurbaşkanlarının görevi sadece cumhuriyet değerlerini korumak kollamak mı, sizce başka görevleri yok mu? Sizden önceki cumhurbaşkanları gibi içe dönük, sessiz noterlik görevi mi yapacaksınız?

Yeni görevinizde başarılar!

Prof. Dr. Nurullah AYDIN-Gazi Üniversitesi

Sezer’in ardından

TÜRKİYE’den bir Cumhurbaşkanı geçti.

Onuruyla,

Hukuka ve demokrasiye saygısıyla,

Ülkesine olan bağlılığıyla,

Geleceğe olan güveniyle ve

gerektiğinde dökmekten hiç çekinmediği

gözyaşlarıyla...

Gökay SOFUOĞLU

Tutak neyse Urfa o

"SİZE Urfa’dan yazıyorum. Ben bir memurum, adımı yazamam.

Bugün seçimle ilgili ilginç şeyler yazmışsınız.

Ben de bundan cesaret alarak yazma gereği duydum.

Ağrı Tutak neyse Urfa da o...

Siverek İlçesi merkeze 90 km’dir... Sandıklar 16.00’da kapanır. Oylar gece 23.00-24.00’ten erken Urfa’ya gelmez. Gerisini düşünün."

GÜNÜN SÖZÜ

"ABD ile ’2 sayfa 9 maddelik’ Türkiye’yi parçalayan ve Cumhuriyet’i yıkan gizli anlaşma, daha doğrusu hizmet sözleşmesi yaptığını itiraf eden Abdullah Gül, bugünden (dün) itibaren ABD adına Çankaya’yı işgal etmiştir. Bu Haçlı’nın işgalidir. İP, Gül hakkında suç duyurusunda bulunacaktır."

(Doğu Perinçek)

Mesaj Panosu

OLUR, olur biz her şeyi yaparız!.. Cahil ve zavallılarız. İmam şey yaparsa cemaat ne yapar acaba? Söz konusu olan izin veya düğünün şekli değil, ibadet yerinin başka amaçlarda kullanılması. Eeee dini siyasete bile alet edersek... Olacağı buydu. Camide düğün olur mu?

Meryem B.