Paylaş
Ünlü deniz araştırmacısı Kaptan Cousteau’nun “Bugüne kadar gördüğüm en güzel deniz” dediği, Marmara Bölgesi’nde Trakya’nın güneybatı kıyısında bir girinti olan ve Ege Denizi’nin kuzeydoğu kesiminde yer alan Saros Körfezi, ülkemizin Patara ve Side’den sonraki en büyük ve geniş kumsalına sahiptir. Keşan-Enez sınırları içerisindedir.
Trakya kıyıları genelde kumul olup körfez dönemeci tarafları taşlık ve ormanlıktır. Bu ormanlar Milli Parklar Müdürlüğü’nün kontrolü altındadır. Enez’den körfezin içlerine doğru girildikçe de kumsal alanlar yerini, ormanlık ve taşlık sahillere bırakır. Gökçetepe buna güzel bir örnektir.
Kaş göz arasında BOTAŞ’ın boru hattı döşeme girişimine başlaması doğaya ihanettir. Hilmi DİNÇER Öğretmen, yazar (Keşan)
SANDIKSIZ, ADAYSIZ DEMOKRASİ OLUR MU?
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda geçen pazar günü İBB CHP grup başkanvekilliği, yönetimi ve ihtisas komisyonu için ‘sözde’ seçim yapıldı. Kurultay öncesinde, demokrasi adına ‘seçim’ yöntemi çoğu üyeyi endişelendirdi. Peki ‘seçim’ nasıl oldu? Ekrem İmamoğlu ve Canan Kaftancıoğlu birlikte içeri girdiler! Kaftancıoğlu “Doğan Subaşı (Beylikdüzü) grup başkanvekili olarak 2. dönem adayımızdır” diyerek grup yönetim listesini açıkladı. Sivaslı Genel Sekreter Can Akın Çağlar geldikten sonra 4 Sivaslı üyenin (Mesut Kösedağı, İnan Güney, Gülsüm Polat ve Gencay Özcan) yönetime alınması ilginç karşılandı.
Kaftancıoğlu, ardından komisyon üyeliklerinin listesini de okudu ve sözde seçim böylece bitti! Demek ki CHP’de demokrasi böyle olacak artık. Kurultayda da benzer tabloyu göreceğiz. ‘Güç’ ele geçirilince demokrasi hak getire oluyor.
Ne denir, yok aslında birbirimizden farkımız!
CHP tüzüğünde seçimin nasıl yapılacağı açık! Kapalı oylama, açık tasnif. Seçim öncesi ya da sonrası lehte ve aleyhte konuşma ne yazık ki olmadı. Buna ne denir: ‘Sandıksız demokrasi’.
Geçmiş İBB grup seçimlerinin nasıl bir rekabet içinde olduğunu anlatmaya gerek yok. Şinasi Öktem, Gürsel Tekin, Ertuğrul Gülsever, Atalay Oğul ve Hüseyin Sağ’a sorabilirsiniz.
TBMM’de CHP Grup Başkanvekili için de seçim yapılmadı, ‘okuma’ ile ilan edildi.
İmamoğlu bir müjde verdi: Suya zam geliyor. İstanbul halkına hayırlı olsun!
FİRMALAR DEĞİL FINDIKÇI GÜLSÜN!
TEKELCİ firmalar değil, fındıkçı gülsün ama fındık üretimi bu sezon yüz 30 daha az. Resmi rekolte yakında açıklanacak. Don ve küf hastalığı rekolteyi düşürdü.
Geçen yıl TMO’nun fındık taban fiyatını hasat öncesi 16.50 lira olarak açıklaması üreticiyi sevindirmiş, tekel firmalara erkenden teslim olmalarını önlemişti. Borcu ve satmak zorunda olanların dışındakiler TMO’ya ürününü vererek hak ettiği parayı alabilmişti.
İstenen fiyat 25 TL. Bunun altı üreticiyi hoşnut etmez.
Geçen yılın sonuna doğru ürün 25-26, hatta 30 liradan alıcı buldu, TMO 400 milyon lira kâr etti.
Tarım Bakanı Pakdemirli bugün Ordu Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler’in özel davetiyle Ordu’ya gelecek, Dünya Bankası’nın destekleyeceği Fatsa-Bolaman vadisi projesi için incelemeler yapacak.
Bakanın fındığın fiyatını 25 TL olarak açıklaması bekleniyor.
MUĞLA İSKELE VE KOYLARI KURTULDU MU?
“MUĞLA ve çevresindeki bazı sahiller, plajlar, yat bağlama tesisleri, iskeleler ve koyların kullanım haklarının odamız şirketlerinden Deniz Kıyı ve Çevre Yönetimi AŞ’ye devredildiğine ilişkin haberler nedeniyle gerçeği anlatmak istiyoruz: Konu ilk kez 2016’da ortaya çıkmış, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, tasarruf yetkisi kendisine ait bazı sahil ve koyların kullanımını bir pilot proje olarak İMEAK DTO’ya tahsis etmeyi düşünmüştür. O tarihlerde konuyu bir sosyal sorumluluk projesi olarak gören o günkü İMEAK DTO yönetimi, Deniz Kıyı ve Çevre Yönetimi AŞ’yi kurmuştur. Ancak bakanlık daha sonra bu düşüncesinden vazgeçmiştir. Eski bir haberin yeniymiş gibi gündeme getirilmeye çalışılmasını anlamış değiliz. O günden bu yana ne bakanlığın, ne de İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın bu konuda bir girişimi ve çalışması olmamıştır. Bugün itibarıyla Deniz Kıyı ve Çevre Yönetimi AŞ’ye yapılmış bir devir söz konusu değildir.”
İMEAK Deniz Ticaret Odası
ÇAĞLAR İSABETLİ BİR ATAMADIR
CAN Akın Çağlar liyakatli bir kişiliğe sahiptir. 2001’de Plan-Bütçe Komisyonu’nda Bankalar Kanunu’nda Katılım Bankacılığı düzenlemek amacıyla değişiklik yapan Kanun Tasarısı Alt Komisyon Başkanı olarak Can Akın Çağlar ile birlikte çalışmış ve kendisini tanıma imkânı bulmuştum. O tarihte Faysal Finans Genel Müdürü idi. Eski bir bankalar yeminli murakıbı olarak bankacılık mevzuatına ve uluslararası bankacılık uygulamalarına hâkim olduğunu her önerisinde ortaya koyuyordu. Türkiye bankacılık sistemine önemli katkıda bulunmuştu.
Ziraat Bankası’nın özelleştirilmemesi ve bugünkü statüsünü koruması Can Akın Çağlar’ın şeffaflığı ve dirayeti ile Aykut Erdoğdu’nun o tarihlerde konuyu gündeme taşıması sayesinde olmuştur. Erdoğdu’nun suçlanması doğru değildir, bankanın statüsünü değiştirmek isteyen iç ve dış güçlerin bankanın yönetimi üzerindeki baskısını durdurmuştur. İBB’nin en önemli sorunu olan finans sorununda aşılmasında doğru bir seçimdir.
Dr. Masum TÜRKER- Eski DSP Genel Başkanı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı
MESAJ PANOSU
ESKİ CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, ‘CHP yönetiminin Ali Babacan’a uyumlu oluşturulacağı’ iddiası üzerine dedi ki: “Bu, 25-26 Temmuz’da yapılacak olan kurultayın CHP’nin son, YCHP’nin ilk kurultayı olacağını gösteriyor.”
ESKİ SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak bir gazeteciye “Erken seçim mutlaka olacaktır. Hiç tereddüt etmeyin” dedi.
Paylaş