Şanssız bir yurttaşım

Bulunduğumuz bölgede Sokullu Mahmet Paşa Caddesi ile Öveçler Kabil Caddesi arasında vadi olacak bölgede gecekondularında tamamen temizlenmemiş olması nedeniyle resmen bir köpek sürüsü oluşmuş durumda. Okulların açılmasıyla birlikte çocuklara ve bayanlara saldırmaktalar. Resimlerini dahi çekmiştim en son çektiğim fotoğrafta saydığımda 18 taneydi... Şimdi ne oldular bilemiyorum. Muhtarımızında baskı ve gayretleri sonuç vermiyor; ne yapacağımızı bilemiyoruz.

Geceleride bazen toplu olarak saldırı yapıyorlar ama o şanslı kim bilemiyoruz. Şahsen ben Çankayalı olarak utanıyorum ve kendimi şanssız hissediyorum senelerdir. Bu konuda bir çözüm bulamayan belediyeye mi, devlete mi güya adı hayvansever olan derneklere mi kızalım? Yazmadığımız birim kalmadı. Siz de yazma cesareti gösterebilecek misiniz? Sözlerimle sizleri kırmak değil amacım burada bir çocuk ölmeden veya hastanelik olmadan bir anne ısırılmadan toplansın tamamen bu hayvanlar haksız mıyım? Takdir sizin.
Hakan ÇUBUK

Bir devin çöküşü

Büyük şehirlerde halka mal olmuş köklü kuruluşlar oluşur ve bunlar artık o yöre yaşıyanların özmalı olur. Tıpkı Ankara’daki Gazi Hastahanesi gibi. Ankaralılarında gözbebeğidir bu hastahane. Ne zaman sıkışsak buraya koşarız. Doktorları ve bütün çalışanlarını tanırız, abilerimiz, kardeşlerimizdir onlar. Yıllarca başarılarıyla övündüğümüz bu hastahanemiz maalesef yolun sonuna gelmiş ekonomik çöküntü içinde ayakta kalmaya çalışmaktadır. Baştakilerin kötü idaresi ve Sağlık Bakanlığı’nın yanlış kararlarından dolayı hastahane borç batağından çıkamamakta ve kendisine mal ve hizmet veren onlarca esnafı da batırmaktadır. 1.5 yıl önce ihale alarak verdiğimiz malzemelerin parasını alamadığımız için dükkanımızı devretmek zorunda kalmış bir firma olarak bizim gibi birçok mağdur alacaklınında batma durumunda olduğunu üzüntüyle hastahane idarecilerinden duymaktayız.

Hastahanenin çok büyük borç batağında olduğu ve bakanlıktan paralarının gelmediğinden yakınmakdalar ve onlarda bu çok mağdur kişilere dertlerini anlatmaktan zor durumda kalmaktalar. Suriyeli muhaliflere onca para harcandığını gazetelerde okudukça kendi hastahanesine para ödemeyen vatandaşını mağdur eden, hastahanesini ekonomik iflasa götüren (tıpkı bir başka övünülecek hastanemiz hacettepe gibi) bir devlet yönetimine ne demeli? Bu sorunları ve yaşadıklarımızı, yüce halkımızın takdirine bırakıyorum.

Ahmet Kemal KUTLUK

AOÇ ve Ankara’nın geleceği

I. derecede sit alanıyken derecesi düşürülerek Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi ve yıkım sürecinin başlamasıyla gündemdeki yerini koruyan Atatürk Orman Çiftliği’nin (AOÇ) geleceği masaya yatırılacak.

Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin ev sahipliği yapacağı ‘Atatürk Orman Çiftliği ve Ankara’nın Geleceği’ başlıklı uluslararası sempozyumda, AOÇ, ekolojik koridor olarak da ele alınacak. Mimarlar Odası, sizleri bugün (pazartesi) 10.00’da başlayacak sempozyuma davet ediyor. 8 Sempozyuma katılanlar, Koleksiyoncular Derneği ile ortaklaşa hazırlanan ‘Atatürk Orman Çiftliği Sergisi’ni de gezebilecek.

Ayrancı domuşları tehlike saçıyor

Çankaya’da Ahmet Mithat Efendi Sokak’ta oturmaktayım. Sokağımız hoşdere caddesine paralel olup, Atakule istikametinden Ayrancı’ya doğru akış istikametinde trafik akışına sahiptir. Bir üst sokak ise Ahmet Rasim Sokak olup, o da tam tersi istikamettedir. Özellikle akşam ve sabah saatlerinde Ayrancı dolmuşları Hoşdere Caddesi’ndeki trafik yoğunluğundan dolayı Ahmet Mithat Efendi Sokak ve Ahmet Rasim Sokağı güzergahları dışında olmasına rağmen kullanmaktadırlar. Buraya kadar sıkıntım yok. Ama sokaklarımızda son sürat gitmekte ve hepimizin can ve mal güvenliğimizi tehlikeye atmaktadırlar. Özellikle Ahmet Rasim Sokakta bulunan 2 adet kreşe çocuklarını bırakmak ve almak isterken velilerin bir dolmuşun altında kalmalarından endişe etmekteyim. Kreşler yolun kenarındadır ve duyarsızca sanki yarış arabası kullanıyor gibi araç kullanan dolmuş sürücüleri çocuklarımızında güvenliğini riske etmektedir. Tabi kimi kime şikayet edeceğimizi bilemiyoruz.
Uğur DAĞ

GÜNÜN SÖZÜ

“(Suriye) Türkiye kendini alakası olmayan bir kaosun içinde buldu. Sayın devlet büyüklerimiz biz de bu kirli tezgahlara şehit verilecek yirmili yaşlarda genç yok.”

(Ankara İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aktan)