Salıpazarı da patladı!

Faksında şöyle diyordu:

‘‘Vitrinlerde, gazete köşelerinde seve seve edebiyatı yapılıyor. Ben de çalıştığım 30 yıl boyunca, seve seve yaşamın eziyetine katlandım. Ne yazık ki benim dedem de, babam da çile çekerek yoksullukla öldüler.’’

Nerelisiniz?

- Sıvas'ın Akpınar Köyü'ndenim... Biz artık nereye kadar katlanacağız? Ben de çile çekerek öleceğim; sonra sıra oğluma gelecek.

Oğlunuz ne yapıyor.

- Marmara Üniversitesi mezunu; askerliğini yeni bitirdi. Öğretmenlik kadrosu bekliyor. Telefonda 'Alo' yerine'Selamünaleyküm' diyenler iş buldu; benim Atatürkçü çocuğum ortada kaldı. Ne yapalım, 280 milyon emekli maaşımı bölüşerek yaşam sürüyoruz.

Hangi partiye oy verdin şimdiye kadar?

- CHP'ye... Belki bu yüzden hep darbe yedik; sürünmekten kurtulamadık.

Dövizinizi bozdurup alışverişe gittiniz mi?

- Dalga geçiyorsunuz bizimle, onlar zenginlerin işi... Ezik insanlar olarak hiçbir şeye inanmıyorum bu ülkede. Neyimiz var ki, neyi harcayalım? Bedenimizi mi verelim? Akmerkez patlamış diye yazıyorlar, gelsinler bugünkü (dün) Kadıköy Salıpazarı'nı gezsinler. Gezenlerin nasıl döküntü topladığını, pazarcıların da sıkıntıdan patladığını görsünler.

Ardından ‘‘Sizi fazla yormak istemem. Teşekkür ederim’’ diyerek telefonu kapadı.



RAMAZAN Baş pırıl pırıl, Tom Cruis'a taş çıkartacak kadar yakışıklı bir genç... Geçirdiği bir deniz kazası sonucu omurilik felçlisi olarak tekerlekli sandalyeye mahkûm olmuş. Yılmamış, çalışmış kendisi gibi omurilik felci olanlar ve gönüllülerle Omurilik Felçlileri Derneği'ni kurmuş. Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı'nın desteğiyle Yeşilköy'deki küçük binadan Ataköy'de yeni yerlerine kavuşmuşlar. Bugün ülkemizde 100 binin üzerinde omurilik felçlisinin olduğunu anlatıyor Ramazan Baş... Şunları söylüyor:

‘‘Maalesef her yıl 5 bin omurilik felçlisi aramıza katılıyor. Tüm omurilik felçlilerine ulaşmak; hazırladığımız projeleri hayata geçirmek istiyoruz. Tabii bu işler maddi destekle olmaktadır. TBMM Bütçe Plan Komisyonu'nun derneklere aktardığı Fon'dan 150 milyar destek talebinde bulunduk. Böyle bir katkı omurilik felçlisinin hem yaşama bağlanmasında hem de üretici konuma gelmesinde büyük önem taşıyacaktır. Bizim sorunlarımızı İstanbul Milletvekili Ahmet Güzel de biliyor. Sayın Devlet Bakanı Hasan Gemici'nin, gösterişsiz bir şekilde yardım eli her zaman üzerimizdedir. Kendisinin katkılarıyla felçlilerimize bir Rehabilitasyon Merkezi kazandırmak istiyoruz.’’

TBMM Bütçe Komisyonu Başkanı Metin Şahinoğlu ve üyeleri böyle insancıl bir soruna duyarlı davranırlarsa, geçen yıl talep edilen 50 milyar yerine 3 milyar gönderildiği zamanki gibi kahrolmazlar.



AVRUPA Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Dursun Atılgan duyuruyor: Avrupa'da ilk Atatürk anıtını, Bad Kreuznach, An der Promenade adresinde 30 Kasım tarihinde açıyoruz. Atatürk'ün, Aralık 1917 yılında Alman Askeri Karargáhı'nda konuk olarak kaldığı, ancak bugün 'Parkhotel Kurhaus' adıyla otel olarak kullanılan odaya da 'Atatürk Odası' adı verilecektir. Berlin Büyükelçimiz Osman Korutürk'ün yapacağı açılış törenine Rheninland-Plalz Eyaleti İçişleri Bakanı Walter Zuber'in katılmasını bekliyoruz. 1-2 Aralık'ta da Almanya'da ilk kez düzenlediğimiz 'Türk Tarih Sempozyumu'na Almanya, Avusturya, Fransa, Rusya ve Türkiye'den yetkin ve seçkin bilim adamları katılacak.



GENELKURMAY Başkanlığı'na, Aksaray'dan bir okurumuz rahatsız olduğu bir sorunu iletiyor: ‘‘Terör nedeniyle asker cumartesi-pazar günleri sokağa sivil kıyafetle çıkarılıyordu. Bunun sonucunda üzüntü verici olaylar oluyor. Sivil kıyafetli bir asker Üzeyir Garih'i öldürdü; son olarak iki askerin adı kapkaç olayına karıştı. Hafta sonu Sirkeci'den Laleli ve Sirkeci'ye giden hızla trene binerseniz, burada yazamayacağım bazı rezillikle karşılaşabilirsiniz. Sivil oldukları için biraz pervasız oluyor bu gençler... Eskiden olduğu gibi askerler izne resmi kıyafetleriyle çıkmalı, İnzibat tarafından kontrol edilmelidir.’’



ERDAL İnönü, dün akşam Gazeteciler Cemiyeti'nde ‘‘Yeni Arayışlar Girişimi'nin ‘‘Nasıl bir Türkiye, nasıl bir siyaset’’ konulu konferansında ‘‘Türkiye artık beni parti lideri olarak görmemelidir’’ sözü, kuracağı partiye umut bağlayanları hüsrana uğrattı desek yeridir.

Yakın bir dostu bu konuşmayı ‘‘beklenen oldu’’ diyerek şöyle değerlendirdi:

‘‘Bunu bekliyorduk. Son günlerdeki yayınlar karşısında çok kırgın olduğunu biliyorduk. Bu kırgınlığı aşamadı demek ki. Kendisine çok haksızlık yapıldı. 'Türkiye'nin selamete ulaşması için üzerime düşen bir şey varsa yapayım' dedi, demek ki istenmedi...‘‘

İnönü, ‘‘Kurulacak partide görev almayacağım’’ derken, Baykal karşıtlarının yeni parti için gözler Murat Karayalçın ve ekibine mi çevrilecek? Temizel faktörü ne olacak?

En önemlisi Baykal, İnönü'nün bu açıklamasından sonra nasıl bir strateji izleyecek? Bunlar dün Rauf Tamer'in yazdığı gibi ‘‘CHP'nin Meclis'te olmaması demokrasiyi hantallaştırdı, DSP'yi tembelleştirdi’’ derken,‘‘Türk solu nerede?‘‘ tespitine yanıt olacak bir yerde...




GELİBOLU yarımadasındaki SİT alanlarında bulunan özel kişilere ait arazilerin fiyat takdirlerini yapan komisyon üyeleri; Eceabat İlçe Tarım Müdürü M.Ali Esen, Eceabat eski Milli Parklar Müdürü Alaettin Sozan, Bayındırlık İl Müdürlüğü görevlisi Çelebi Kaya, Yurdal Aytemel ve Hüsnü Kahraman ile emlakçı Mehmet Ali Uğurlu'nun rüşvetten tutuklandığını, Mal Müdürü Yusuf Taşdemir hakkında da gıyabi tutuklama kararı verildiğini biliyor musunuz? Kanayan bir yarayı ortaya çıkaran Jandarma'yı kutluyoruz.

Y.Ş.R.-ÇANAKKALE

GENELKURMAY'A... Aksaray'dan bir okurumuz rahatsız olduğu bir sorunu iletiyor: ‘‘Terör nedeniyle asker, hafta sonları sokağa sivil kıyafetle çıkarılıyordu. Ancak buna karşı üzüntü verici olaylar da başladı; Üzeyir Garih'in öldürülmesi, son olarak iki askerin adı kapkaç olayına karışması bunlara çarpıcı örnek. Sivil giysili askerlerin halini Sirkeci tramvayı ile Laleli'de gördüğüm rezaletleri söylemeye dilim varmıyor. Sivil oldukları için biraz pervasız oluyor bu gençler. Eskiden olduğu gibi askerler izne resmi kıyafetleri ile çıkmalı, yine İnzibatlar tarafından kontrol edilmelidir.

ELEKTRİKLE ilgili şikayetlerimizi bildireceğimiz 186 nolu telefon niye hiç cevap vermez. Lütfen ilgilenin.

Gönül TÜRKKUŞU-İSTANBUL