Paylaş
Birkaç dakika içinde Sağlık Bakanlığı SGK’dan mesajı geliyor:
“... tarihli e-reçete ile şu ilaçlarınız... Acil şifalar dileriz. ... kutu ilaç ... TL katılım payı (aylıktan) vardır.”
Işık hızıyla inanılmaz bir teknoloji. Yalnız problem var. Eve gelip ilaç poşetini açıyorum. Üç kutu olması gereken tansiyon ilacımın biri, bir paket. Diğeri hiç yok. Onların yerine eczacı çocuk aspirin vermiş. Eczaneyi arıyorum. “Rapor süreniz dolmuş. Onun için bir paket alma hakkınız var. İlacın diğeri hiç bulunmuyor. Muadil ilaç da bulunmuyor.”
Bu konuda ilacı yazan sağlık ocağındaki doktor beni uyarmıyor, eczacı uyarmıyor, Sağlık Bakanlığı uyarmıyor. Veya sistem öyle tasarlanmış ki uyaramıyorlar. Şimdi herkes ‘algoritma’ falan diye bilir bilmez konuşur ya... Sistemin algoritması yanlış veya eksik tasarlanmış. (Bu arada “Algoritma”, cebiri bulan Türk matematikçisi El Harezmi’nin adından gelir.)
Benim meslek yaşamım, ekibimle kurum düzeyinde bu tip sistemler tasarlamakla geçti. Böyle açıkları olan bir sistem tasarlasak, veya hatayı düzeltmesek, bizi herhalde anında kapının önüne koyarlardı. Son derece mütevazı aylıklarla çalıştık. Bu sistemleri kuranlara ne ödeniyor, bilmiyorum.
Kimseden gık çıkmıyor.
Ayrıca bana yıllar önce ‘yüksek tansiyon’ teşhisi koyan doktorum, ilk raporunda bu ilaçların “Ömür boyu kullanılması gerekir” diye yazmıştı. O zaman benim bu ilaçları kullanmam için niçin iki yılda bir yeni rapor almam gerekiyor? Bu yapılanlardan biri yanlış. Bu konuda da kimsenin sesi çıkmıyor. Zeki ERTÜRK
PAMUK PLANSIZ TARIM KURBANI
Pamuk ülkemiz tarımında büyük öneme sahip bir ürün. Tahıllar ve diğer bitkisel ürünler grubunda buğday, patates, arpa, mısır, şeker, pancar ve ayçiçeğinden sonra 7. sırada. Ancak ‘alan verimliliği’ en yüksek ürün konumunda bulunmaktadır.
Pamuk asıl ve yan ürünleriyle otuz kadar sanayiye ham madde sağlayarak ülke ekonomisine katkısını katlanarak artırmaktadır.
Pamuk Konseyi’nin özet olarak aldığımız bu verilerinden sonra Hakan Topkurulu’nun Aydınlık’ta ‘Plansız ekonominin bu yılki kurbanı pamuk’ başlıklı yazısında yer alan önerilerini dikkate almak gerekiyor.
“Türkiye zaman kaybetmeden ekonomide toptan planlama ile birlikte havza başına planlama yapmalıdır. Bu planlama sözde kalmamalı, çiftçi bu plana uyumlu ekim yaparsa desteklenmeli, gübre, tohum, akaryakıt, ilaç gibi girdilerde ne fiyat ne de tedarik sorunu yaşamamalıdır. Hasat sonunda ürününün değerinin nasıl belirleneceği konusunda dikim öncesinde bilgi sahibi olmalı, üretiminin garantili şekilde satılacağının rahatlığını yaşamalıdır.”
Tarımda planlamanın ne kadar önemli olduğunu anlıyor muyuz?
BU KADAR DA OLMAMALI
Geçen günlerde Almanya’dan bir dostumuz Antalya’ya geldi. Dünyayı gezen bir dostumuz. Havaalanından çıktıktan sonra kendisini kaldığı otele götürecek otobüsü beklerken ‘Simit Sarayı’ büfesine takılmış. “Canım şöyle çıtır çıtır Türk simidi çekti” diyor. Otobüs şoförüne kendisini birkaç dakika beklemesini rica edip simit alacağını söylemiş. Babacan tipli şoför gülümsemiş. Dostum simidi alıp ne kadar ödemesi gerektiğini sormuş büfedeki genç kadına... Genç bayan “28 lira” deyince dostum, “Simidi almaktan vazgeçecektim ama artık simide dokunmuş bulundum” diyor.
“Dünyanın her yerinde havaalanlarında fiyatlar yüksek. Ama bu fahiş fiyat nedir! Simitin maliyeti, normal fiyatı 5-6 lira. Havaalanında kiranın yüksek olması nedeniyle yüzde 300 fazla desek, 15-18 Lira eder. Bu fiyat nedir? Antalya Havaalanı’ndaki simitler iyi ki enflasyon sepetinde değil. “‘Turistin nasılsa parası var, kazıklayalım’ mantığı nereye kadar gider, bilemiyorum” diyor dostum. Bunları telefonda bize sıcağı sıcağına anlattıktan sonra, bundan sonra bu firmadan herhangi bir şey almayacağını söylüyor. Bir tek kişinin veya dostlarının etkisi ne olacak dememeli; kayayı delen tek bir su damlası değil, sürekliliğidir.
GÜNÜN SÖZÜ
“Dünyadaki bütün umut, hiç hesaba katılmayan insanlardadır.” Ursula K. Le Guin
KILIÇDAROĞLU’NU ELEŞTİRMEK
Kılıçdaroğlu gündem oluşturamıyor diyen bazı bizden arkadaşlara: Gündem yaratamıyor, Erdoğan’ın gündemine takılıyor diyorsun, gündem yaratınca da “Bu ne biçim gündem!” diyorsun...
Proje ve programı yok diyorsun, proje ve programla çıkınca da, “Bu ne biçim proje ve program” diyorsun...
Sen ne istiyorsun ve de ne biçim bir insansın!
Diyorlar ki, “Rifkin ile, Hacer Foggo ile Türkiye’yi kurtarıyoruz, sonra da K.K.’yi kutsuyoruz!”
Nasıl ki her doğrunun içinde bir yanlış varsa, her yanlışın içinde de bir doğru vardır.
Bir siyasi oluşum halkla birlikte düşündüğü noktada başarıyı yakalar... Şevket ÇORBACIOĞLU
MELEN İSKİ’YE YÜK OLUYOR
Su Politikaları Derneği’nden (SPD) gönderilen bilgi notuna göre; İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, Melen Barajı’nın işletmeye alınması geciktikçe ödenmek zorunda kalınan enerji bedelinin İSKİ bütçesine ek yük olacağını söyledi. Zeybek, Ankara’da düzenlediği basın toplantısında baraj inşaatının 2012 yılında başladığını, inşaata verilen son açılış tarihinin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen inşaatın hâlâ tamamlanıp işletmeye açılmadığını açıkladı. SPD Başkanı Dursun Yıldız, “Su bir ulusal güvenlik meselesi ama siyasetin gündeminde yeterince yer almıyor” dedi.
BİLİYOR MUSUNUZ?
- Dumulupınar Denizaltısı şehitlerinden Zonguldak Kozlulu astsubay Hamdi Reis’in Dumlupınar şehidi olduğunun onaylandığını ve adının Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde büyüdüğü Kılıç Mahallesi’nin girişindeki parka verildiğini...
- Buca Belediyesi’nin “Asla yolda kalmayacaksın” sloganıyla hayata geçirilen ve araçları bozulan engelli vatandaşların imdadına yetişen ‘Engelli Tamir İstasyonu’nun bugüne kadar 60 bin engelli yurttaşa 2360 parça hizmet götürdüğünü...
- TGC’nin Sedat Simavi Ödül Töreni’nin 12 Aralık Pazartesi günü 14.00’te Burhan Felek Konferans Salonu’nda yapılacağını...
MESAJ PANOSU
- “Milletvekili olmak, hiç kimseye suç işleme ayrıcalığı vermez. TBMM’nin saygınlığına gölge düşürecek hareketlerden kaçınmak, bütün milletvekillerinin ortak görevidir.” Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK
Paylaş