İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı
Şenol Demiröz'ün en kuvvetli aday gösterildiği, ancak 1988 yılında
Tunca Toskay döneminde
'Çanakkale Belgesi' ile ilgili tartışmaların ortaya çıkmasından sonra durumunu güçleştirdiği konuşuluyor... Buna rağmen
RTÜK'ün,
Demiröz'ü üç adaydan biri olarak Bakanlar Kurulu'na sunacağı büyük bir ihtimal olarak gözüküyor.
TRT ve
RTÜK'ün yapısını çok iyi biliyor kaynağımız.
TÜRK-İSLAM SENTEZİ
‘‘Demiröz isminin altında
TRT denetçilerinden
Mustafa Ruhi Şirin'in ismini de aday olarak görebilirsiniz. Eski TRT Genel Müdürü
'tavukçuluk profesörü' olarak anılan Prof.
Şaban Karataş zamanında alınmıştır. O da eski bir prodüktördür; 1980'lerde belgesel yayınlarda metin yazarı olarak görev yapmıştır. Çocuklarla ilgili bir vakfı vardır; acaba hangi anlayışta çocuklar yetiştiriliyor? Özetle,
'Türk-İslam sentezcileri'ndendir
Şirin... Cem Duna'dan sonra tarikatçı,
Atatürk düşmanı takım
TRT'den temizlenmiş ya da kızağa çekilmiştir. Ancak
MC hükümetleri döneminde giren kadrolar bugün ayağa kalkmıştır.
Bir padişaha atfen 'devlet adamı, beyaz baldıra ve sarı altına dayanabilecek kişidir' diye bir söz vardır.
NEDEN ADAY BOLLUĞU!
-
TRT'ye aynen böyle bir isim aranıyor denilebilir. Mesela bunlardan
Şenol Demiröz farklıdır; uyumludur. Zaten size gönderdiği açıklamada,
Atatürk'ün ölümünden sonra kültür ve sanat anlayışından vazgeçilmesinin yarattığı sıkıntıları vurgulaması dikkat çekicidir.
Demiröz'ü,
Erbakan da Genel Müdür yapmak istemişti. Açıkça söylemek gerekirse,
Şirin'i yapacaklarına
Demiröz'ü yapsınlar daha iyi... İstanbul Büyükşehir'de Kültür Dairesi Başkanı olarak yaptıkları ortada; çünkü kavgası yok.
TRT'ye tam 104 kişi aday adaylığı için başvuruyor. Niye böyle oldu?
- Yarın, bu iktidarın aday adayı olarak ismini geçirmek bazı şeyler için yeterli sayılmaz mı? Bunların içinde
20 tane TRT'ci, 14'ünün geçen dönem aday adayı olması düşündürücüdür. Ayrıca bir polis memurunun, belediyecinin, subayın ne işi var TRT'de... Bir bankamatik memuru, TRT'ye nasıl aday olabilir? 8 bin kişinin çalıştığı dev bir kurumda, üç tane genel müdür adayı bulunamıyorsa altında büyük oyunlar vardır.
DENGE 6/3 HÜKÜMET LEHİNE
Başka isim yok mu?
- Kurumun içinden TRT Yönetim Kurulu üyesi olan ODTÜ'den Elektronik Mühendisi Prof.
Murat Aşkar'ın ismi öne çıkıyor. En çağdaşı budur ama isterler mi?
Adayları belirleyecek RTÜK üyelerinin dengesi nasıldır?
- 9 üyeden en az 5'i hükümetin emrindedir; hükümet kimi isterse onu seçer. Yani
Beşir Ayvazoğlu, Emin Başer, Mehmet Doğan, Fatih Karaca (başkan) ve
Zakir Avşar... Ecevit hükümetinin RTÜK Başkanı olan
Nuri Kayış ise şimdilik ortada... Kendisine 'bir dönem daha seni burada tutacağız' derlerse hükümet tarafında olur mu? Muhalifler ise
Kutlu Savaş, Güneş Müftüoğlu ve
Tülay Çetingüleç'tir.
KARACA SÜRPİZ YAPABİLİR Mİ?
RTÜK ne zaman, üç adayı belirleyip Bakanlar Kurulu'na sunacak?
- Muhtemelen bugün... Üç adaydan birini Bakanlar Kurulu tespit edip Cumhurbaşkanı'nın onayına sunacak. Unutmayın başka pazarlıklar da olabilir.
Ne gibi...
- RTÜK Başkanı
Fatih Karaca, gönlünden çok geçti ama aday olmaya cesaret edemedi. Ancak
RTÜK'ün
Karaca'yı da aday olarak göstermesi sürpriz olabilir. Tabii, üç isim arasına girerse
RTÜK'ten ayrılması gerekiyor.
TRT'den emekli olacaklar...
- Bu yıl 300 kişi ayrılacak; yani devletten tüm ayrılacak 3 bin kişinin % 10'u TRT'den. Sanıyorum 2 genel müdür yardımcısı, 4 daire başkanı gidiyor.
Adaylara soru
KESK/HABER-SEN, TRT Genel Müdürlüğü için yarışan tüm adaylara soruyor:
‘‘Yükümlülüklerinizin farkında mısınız? Yalanla, dolanla, üçkáğıtla mücedeleye hazır mısınız? Halkın zenginliklerini korumaya kararlı mısınız?
TRT'yi ortak akılla yönetmeye istekli misiniz? Kamu hizmeti anlayışı ile yayın yapacak
‘özerk, demokratik ve katılımcı' bir
TRT'yi yaratma mücadelesi verebilecek misiniz?
TRT üzerinden kirli pazarlıklar yapmadan, ödünler, sözler vermeden seçilebileceğinize inanıyor musunuz?’’
Nouma ve Glenn Hoddle
BEŞİKTAŞLI Nouma'nın edep dışı davranışından sonra
Sinan Engin'in bir TV programında ‘‘Siz olayın üzerinde durup Federasyon'u etki altına almayın. Biz kulüp olarak para cezası verip
Nouma'yı cezalandırırız. Biz
Nouma'yı bundan sonraki maçlarımızda oynatmak zorundayız’’ anlamına gelecek biçimde konuşması üzüntü verici ve düşündürücüdür.
Yeri geldiği için
Yavuz Kocaömer'in dünkü
'Posta'daki yazısını bir ahlak anlayışına örnek göstermek istiyorum.
Kocaömer, Radikal'de
Nur Çintay A.'nın bir yazısında, engellileri küçük düşürücü ifadelerine sert yanıt verirken,
Nouma olayı ile ilgili dersler çıkarmamıza vesile oluyor:
‘‘Bundan 4-5 yıl önce
İngiltere Milli Takımı'nın efsanevi Teknik Direktörü
Glenn Hoddle bir konuşmasında şöyle demişti: ‘Engelli insanlar daha önceki hayatlarında yaptıkları yanlışların bu yaşamlarında cezasını çekmektedirler.' Sonra ne oldu bilir misiniz?
İngiltere Futbol Federasyonu, ertesi günü o başarılı teknik direktörünü görevden azletti. Ve
Glenn Hoddle ismi spor dünyasından silindi gitti.
Bu saygısızlığınız ve insanların yaşama hakkına olan bu terbiyesizce yaklaşımınızdan sonra, hayatınızın kalan bölümünde duyacağınız utanç size yeter.’’
Futbol Federasyonu ve 100 yaşındaki
Beşiktaş'ın yöneticileri bu sözlerden dersler çıkarırlarsa Türk futbolu çok şeyler kazanır.
Banu TUNA-İSTANBUL