Roth Türkiye’de siyaset yapsa...

YEŞİLLER Eşbaşkanı Claudia Roth çok tecrübeli bir siyasetçi... Hemen herkesi etkiliyor. Alman-Türk Dostluk Federasyonu’nun ‘politika’ ödülünü alırken, Türkiye’nin AB’ye tam üye yapılmamasını eleştirdi.

Haberin Devamı

Ve şöyle dedi:
“Türkler 1963’ten beri AB’ye tam üyelik için beklemektedirler. Almanya burada yaşayan Türklere bir an önce çifte yurttaşlık, seçim hakkı gibi hakları vermelidir. Almanya bu insanlar sayesinde renklenmiş, zenginleşmiştir. Bu renkli Almanya benim Almanya’mdır.”
Roth, daha önceki yıllarda dostluk ödülünü İlhan Mansız’a verdiğini hatırlatarak “O Türk milli takımını seçti. Mesut Özil ise Almanya’nın en iyi futbolcusu oldu, Alman milli takımında oynayacağını söyledi.
TAVAK Başkanı Prof. Faruk Şen, konuşması ilgi ile izlenen Roht için “Türkiye’de politika yaparsa çok başarılı olur” deyince salondan müthiş bir alkış koptu. Roth, Türkiye’de bu kadar alkış alır mı?
SPONSORLUK ÖRNEĞİ
-  ‘GAZİ’ markasıyla Almanya’da süt ürünleri ve sucuk-salam üretimi yaparak 30’dan fazla ülkeye ihraç ederek 100 milyon dolarlık ciroya ulaşan şirketin sahibi İspanyol Dr. Eduardo Garcia ‘ekonomi’ ödülünü aldı. ‘Gazi’ adını, Gazi Üniversitesi’ndeki arkadaşlarından aldığını söyledi ve “Ürünlerimi üretirken azınlıkları, özellikle Türkleri dikkate aldım” dedi. 1999 depreminden sonra Adapazarı’nda kendi öz kaynaklarıyla kurduğu vakıf ve yetimhaneye katkısının hâlâ devam ettiğini anlatan Garcia, Almanya’da da gençlere futbol ve dil öğretiminde sponsor olduklarını hatırlattı. Türklerden ilk sponsorluğu İlyas Tüfekçi’ye yapmış. Garcia’ya ödülünü Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül verdi.
DURAK’IN EBRU KİTABI
-  FOTOGRAF sanatçısı Attila Durak’ın, ‘Ebru-Kültürel Çeşitlilik Üzerine Yansımalar’ adlı bir fotoğraf kitabı bulunuyor. Kitabı, bütün Türkiye’yi gezerek altı yılda hazırlamış... Claudia Roth, salonda Durak’ı görünce kendisini selamladı ve Türkiye’nin çok renkliliğini ve kültürlülüğünü anlatan kitabına atıfta bulunarak “Türkiye ile Almanya’nın aslında Durak’ın fotoğraflarındaki gibi çok renkli ve çok farklı olduğunu” vurgulayarak, böyle bir projenin Almanya’da da yapılması gerektiğini söyledi. Türk ve Alman Kültür Bakanlarının bilgisine sunmak isteriz.
-  ÖDÜL töreninin en renkli anları ise Bavyera eski Başbakanı CSU’lu Günther Beckstein’in Claudia Roth’a ödülü verirken yaşandı. Kendisine sarılan Beckstein’a çok sıcak davranan Roth’un “Seni politikada özlüyorum” demesi büyük alkış aldı.

Haberin Devamı

‘Schröder para peşinde’

Haberin Devamı

TÖRENDE Alman kabare sanatçısı Andre Hartman’ın gösterisi çok beğenildi. Bizler de dahil herkesle ‘dalgasını’ geçti. Özellikle eski SPD’li Başbakan Schröder için “Artık Rusya’da yaşıyor, arada Almanya’ya ve Türkiye’ye gidiyor. Nerede para varsa orada... Bulunduğu yeri ve kimlerle görüştüğünü artık kendisi de bilmiyor. Ben ona Münih’ten selam gönderiyorum!” dedi; Almanlar tarafından yoğun şekilde alkışlandı. Schröder’in, eski bir siyasetçi değil de işadamlığı öne çıkıyor. Gasprom’un Yönetim Kurulu’da olunca, yukardaki sözlerden çok şeyler çıkartabilirsiniz artık. Eski bir başbakan için çok kötü!

Kaldırım hakkı yok mu?

YEŞİLLER Eşbaşkanı Claudia Roth’la ayakta üstü yaptığımız kısa görüşmede, İstanbul’u konuştuk. Roth, babasının diş tabibi olduğunu, Türkleri ilk kez babasının müşterilerinden tanıdığını söyledi. Sık sık Türkiye’ye gelen Roth’un Bodrum’da bir yazlığı da bulunuyor. “Türkiye’yi hep insan hakları ve Güneydoğu üzerinden sorguluyorsunuz. İstanbul’daki imar yoğunluğunu ve silüet tartışmalarını izliyor musunuz? Biz de ayrıca kaldırım hakkı istiyoruz” dedik.
-  Biz bunları biliyoruz, hep dile getirdik ve getirmeye devam edeceğiz.
-  Türkiye’de de bir Yeşiller Partisi neden kurulmuyor?
-  ­Seçim sistemi engelliyor; % 10’luk barajı aşmak ilk başta zor. Biz bile % 5’leri aşarak geldik. Ancak Türkiye’de barajın %10 olması bu olanağı vermiyor. Çünkü sizin seçim sisteminize göre tüm illerin üçte ikisinde örgütlenme hakkı Yeşiller Partisi’nin örgütlenmesini zorlaştırıyor. Ama bu konuyu izlemiyor değiliz.

Haberin Devamı

Bergama’yı gündemden düşürmeyin

HÜRRİYET yazarı Sayın Doğan Hızlan’ın, Berlin’deki Bergama Müzesi gezisinden bahsettiği dünkü yazısını okuyunca çok üzüldüm.
Berlin’deki Bergama Müzesi’nde 19. yüzyılın ikinci yarısında Bergama’dan götürülen Zeus Altarı sunağının yanı sıra Pirene, Milet’ten giden eserler ile İznik çinileri, Uşak halıları, Selçuk ve Hitit buluntuları sergileniyor. Bu müzenin Türkiye’den götürülen (çalınan) eserlerden oluştuğunu dünya alem biliyor...
Türkiye 1991 yılından beri Kültür Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunuyor ancak kesin bir netice alınamıyor.
Almanya altın yumurtlayan bu
tavuğu kendi eliyle Türkiye’ye iade eder mi? Doğan Hızlan’ın yazısında da belirttiği gibi müzeyi yılda yaklaşık 10 milyon insan geziyormuş.
Bu eserler ait olduğu yerde Berga-ma’da eski adıyla Pergamon’da olmalıydı... Özellikle Zeus Sunağı’nın bir an önce ülkemize geri iade edilmesi gerekmektedir.
Almanya’nın yüzsüzce sergilemesi ve utanmadan bir de Bergama Yılı ilan etmesi, bir Türk vatandaşı olarak içimizi acıtıyor.
Bu eserlerin Türkiye’ye iadesi için Kültür Bakanlığı’nın Almanya nezdinde daha somut adımlar atması gerekmektedir... Bakanlığımıza medyamızın ve vatandaşlarımızın da destek vermesi, ülkemizden çalınan eserlerin devamlı olarak gündemde tutulması yararlı olacaktır...
Tülay HERGÜNLÜ SMMM-İSTANBUL

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

DURDU Özbolat’ın sahipliğinde, Merdan Yanar-dağ’ın Genel Yayın Müdürlüğünde, Yayın Koordinatörü Aslan Bartu ve İdris Adil’in Yazı İşleri Müdürlüğünde çıkma hazırlıkları yapılan, üzerinde ‘Korkma! Boyun eğme! Susma!..’ sloganları ile ‘polis devleti’ manşetinin yer aldığı ‘bağımsız halk gazetesi ‘Yurt’un, prova baskı görselinin bulunduğu reklam afişinin, Büyükşehir Belediyesi’nin kiracısı durumundaki billboard reklam şirketi Ströer’e ‘bu ilanları nasıl asarsanız uyarısı’ sonucu ilgili reklam firmasına haber verilmeden söküldüğünü, gazete yönetiminin buna “Çıkmayan kitabın yazarı (Ahmet Şık) içeri alınırken, daha çıkmayan gazeteye sansürdür” açıklamasını yaptığını...

 

Yazarın Tüm Yazıları