Rıfat Serdaroğlu’nun ‘Doğru Parti’si geliyor

Siyasetin içinden geldiğini, babası eczacı Kemal Serdaroğlu’nun Menderes döneminde DP milletvekili olarak ünlü ‘Tahkikat Komisyonu’na red oyu vermesine karşın bu iddia nedeniyle Yassıada’da müebbet hapse mahkum olduğunu, Celal Bayar’la 8 ayı hücrede olmak üzere altı yıl cezaevinde yattığını, Celal Bayar’ın direnişi nedeniyle ve ilaçlarını verdiği için birlikte yattıklarını, cezaevinden en son ikisinin birlikte çıktıklarını söylüyor. Ailesinin nasıl bir ‘mücadeleci’ olduğunu anlatmak için şöyle konuşuyor:

“Babam çok vatansever bir insandı. Kıbrıs’ta Türk Mukavemet Teşkilatı’nın oluşturulmasında onun katkısı büyüktür. Nitekim Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’la bu mücadelede çalışmışlardır. Makine Kimya Endüstrisi’nin silah ve mermilerini arkadaşı Mersin milletvekili Sadık Erdem ile Kıbrıs’a çıkarmışlar. Bu parasal kaynak DP’li Başbakan Adnan Menderes tarafından ‘örtülü ödenek’ten sağlanmış. Yani Kıbrıs’taki mücadelenin altyapısı DP’nin gayretleriyle oluşturulmuş. Nitekim KKTC’de Serdarlı ve Erdemli adlı yerleşim yerleri ‘bu kişilerin isimlerini kahramanlıkları sonucu’ verilmiştir.

Olaylar 50 yılı geçtiği ve devlet sırrı olmaktan çıktığı için anlatıyorum. Adalet Parti döneminde Bergama Belediye Başkanlığı yaptım. İki dönem milletvekilliğimde Sağlık ve Devlet bakanlıklarında bulundum. Süleyman Soylu, Mehmet Ağar ve Tansu Çiller ile aynı partide bulunduk. Özer Çiller’i de iyi bilirim.

100’ÜN ÜZERİNDE DAVA

Ben iktidar muhalifliğine 2007 yılında başladım. O günden beri her gün iktidar hakkında yazı yazıyorum. Hakkımda, yerel mahkemelerde 100’ün üzerinde hakaret davası açıldı. Son üç davadan 5 yıl 8 ay mahkûmiyet verildi. Onlar için Antalya, Ankara ve İzmir’de istinaf mahkemelerine başvurdum. Birinden beraat ettim. Öbürleri için de Yargıtay hakkımı kullanacağım.

‘SOKAK KAVGASI’ YAPIYORUM

Biz Balkan kökenliyiz. Ben maliye okudum. Alaçatı’da oturuyorum, iki oğlum var. Biz keyifli insanlarız ama ülkem elden gidince ‘sokak kavgası’na başladım. İki yıldan beri, yani bugüne kadar 74 vilayete ‘kalmalı’ gittim. Bir ‘aksaçlılar grubu’ oluşturuyoruz. Sonra ben genel başkanlıktan ayrılacağım, kadınları ve gençleri yetiştireceğim. Ciddi bir kadrolaşma hareketimiz var. Kurucular kurulu yarın (bugün) İçişleri Bakanlığı’na kuruluş dilekçemizi vereceğiz, sonra Anıtkabir’i ziyaret edeceğiz.

PARALI KİMSEMİZ YOK

Paralı kimsemiz yok. Zaten her il kendisini harcamasını kendi karşılayacak. Bizler Atatürk ve Türkiye’yi çok seviyoruz. Onun ilkelerinde yürüyeceğiz. Genel merkez binamızı tuttuk, ben de artık Ankara’da oturacağım.

Bu dönemde bir salata satıcısının ‘tek adam’ idaresinden korkması ilginçtir. Şunun bilinmesini istiyorum, bu mücadelede kırıcı olmak istemiyoruz.”

SON SORU

Rıfat Serdaroğlu’nun “Bugünlere geliş sürecinde kimleri hatalı buluyorsunuz?” sorusuna yanıtı şöyle:

“Herkesi... Bütün liderler hatalı bence; başta Demirel, Deniz Baykal, Turgut Özal, Tansu Çiller ve Ecevit... Bizim hatalarımız yüzünden Erdoğan doğdu ve gelişti. Bu hareketimize Türk milleti sahip çıkacaktır.”

Petrol ve doğalgaz uzmanı Aslan Özmen anlatıyor

DOĞALGAZIN KEŞFİNDEN SONRA NELER YAPILMALI?

“320 milyar metreküplük doğalgaz keşfi ülkede sevindirici olmuştur. Bundan sonra neler yapılmalıdır?

TEKFEN inşaat şirketimiz, 1998’den beri Azerbaycan Bakü’de gaz ve petrol platformları, Şangaçal’da 1998-2005 yılları arasında 50 milyon ton/yıl kapasiteli ham petrol ve 40 milyar metreküplük doğalgazı çıkarma ve doğalgazı zenginleştirme projelerini yapmıştır. 2 bin 500 kişi Bakü’de çalışmıştır. BP’nin yüklenicisi olarak çeşitli mühendis ve uzmanlar bu projelerde yer almıştır. Azerbaycan’ın doğalgaz kapasitesi en son 2015-2020 yılları arasında tevsi edilmiştir, 35 milyar metreküp kapasiteli doğalgaz sistemi yapılmış ve TANAP boru hattıyla Anadolu ve Yunanistan’a gönderilmektedir. Azerbaycan doğalgazı 2004 yılında devreye 20 milyar metreküple alınmıştır. Yıllar içinde TANAP’ın kapasitesi 35 milyar metreküp/yıl olmuştur. Türkiye’ye 10 milyar metreküp, Azerbaycan’a 10 metreküp, geri kalan ise Yunanistan, Avrupa’ya satılacaktır.

Kapasite yapılacak, 6-7 sondajla proje değeri tespit edilecektir. Perşembe akşamı Reuters Türkiye’nin 800 milyar metreküp bir gaz rezervi bulduğunu açıklamıştır. Bu 320 milyar metreküp değeri bende üzüntü yaratmıştır. 1 trilyon metreküplük kapasite bir ülke için optimum değerdir. Bunun altına pek bakılmaz. Ben bu projelerde Azerbaycan’da 2001-2005 yılları arasında üst düzey yönetici olarak çalıştım, yani konuyu bilirim. İlk yapılacak iş, hükümetin Azerbaycan ve TEKFEN şirketiyle konuşması, neler yapılacağını bir brifingle dinlenmesidir.

Bir mühendislik şirketiyle gaz platformlarının inşaatı, mühendislik işleri için anlaşılmalıdır. Proje 3-4 yıl sürer.

Kara elmas diyarı Zonguldak Filyos’a doğalgaz terminalinin inşaatı 3 yılda biter. Doğalgaz sudan ayrılmalıdır. Filyos ihraç limanı ve gaz borularına bağlanmalıdır.”

(Bu gibi işlerin uzmanı, makine ve petrol yüksek mühendisi Aslan Özmen yarın da maliyet hesabı yapacaktır.)

Yasak mı, kısıtlama mı?

30 Ağustos’ta yüzümde maske, elimde Türk bayrağı, yüreğimde Atatürk sevgisi ve aklımda Cumhuriyet’in kazanımlarıyla alanlarda olacağım. Virüsle arama sosyal mesafeyi de koyarım, ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le arama mesafe koyulmasını asla kabul edemem. Bu ülkenin ne 29 Ekim’i, ne 23 Nisan’ı, ne 30 Ağustos’u, ne de 10 Kasım’ı her sene uydurma bahanelerle yok sayılarak yok edilemez.    �U.P.