Politikacıyı yüzünden değil gözünden tanı

FARUK Bildirici'nin, Mesut Yılmaz'ın yaşam öyküsü üzerinden ANAP'lı yılları anlattığı ‘‘Hanedanın Son Prensi’’ (Ümit Yayınları) kitabı, 11-12 Ocak tarihinde yapılacak ANAP'ın kongresi öncesinde inanılmaz 'siyasi dersler' ortaya koyuyor.

ANAP şu anda ölüm kalım noktasında... Sorunu sadece genel başkan seçmek değil; kendi kendisini sorgulaması da gerekiyor kitaptan öğrendiklerimizle.

Bugün ANAP'ın Genel Başkanlığı'na talip olan Ekrem Pakdemirli, Lütfullah Kayalar, Işın Çelebi, Ali Talip Özdemir gibi adaylar, Mesut Yılmaz'ın yaptığı yanlışları görüp statejilerini buna göre belirlemişlerdir.

Tabii kitabı okudularsa.

Biyografi yazarlığının seçkin örneklerini veren Faruk Bildirici'nin 'belgesel' kitabında, Yılmaz'ın; Turgut Özal'ın prensliğine yükselişinin perde arkası, askerle çatışmasının kökeni, Çiller'le karşılıklı birbirlerini aklama noktasına gelişine yol açan dramatik olaylar anlatılıyor. En çarpıcı olanları da Türkbank'ın satışı ve Budapeşte'de Yılmaz'a atılan yumruk...

Ayrıca Beyaz Enerji soruşturması ve Mavi Akım konularını birer dosya halinde incelemiş ve ayrıntılı bir şekilde okuyucunun önüne koymuş Bildirici...

MÜCADELE Mİ, ZAFER Mİ?

Son beş yıla sığan olaylar belki bugünlerin habercisi miydi acaba?

Hürriyet'in Ankara Temsilcisi olan Bildirici'nin kitabının ilk sayfalarında bir öykü var:

Yılmaz, 27 Mayıs 1960 İhtilali'nden sonra Kayseri Cezaevi'ne konulan DP'li milletvekilleri arasında bulunan amcası İzzet Akçal'ı cezaevinde ziyaret ederken, siyasete girme kararı veriyor. O günden itibaren de ‘‘Ben başbakan olacağım’’ deyip duruyor. Siyasete girdiğinde onun için önemli olan başbakan olmak... Ama o koltuğa oturunca o koltuğun hakkını verip, bir misyonu yerine getirerek Türkiye'yi başka bir noktaya götürme gibi bir işlevi asla yüklenemiyor.

Yani dilinden düşürmediği ‘‘Önemli olan kazanmak değil, katılmaktır. Hayatta önemli olan zafer değil mücadeledir’’ sözü havada kalıyor.

Her seçimde de farklı bir profil çizen Mesut Yılmaz için edilen sözlerin çok da önemi olmadığı yaşamöyküsünün her satırında gözleniyor. Ne yazık ki geriye başarısız bir politikacıdan bugünkü politikacılara asla yapmamaları gerekeni öğreten dersler kalıyor.

Yılmaz siyasi yaşamında risk alsaydı, karşısındakilerin hata yapması üzerine oyun taktikleri geliştirmeseydi bugün siyasette hangi noktada olurdu acaba?

Aynı şey Bildirici'nin 'Maskeli Leydi' kitabında anlattığı Çiller için de geçerli. Sonuçta kaybeden hep Türkiye oldu.


Turgut Yılmaz Habertürk'te


HABERTÜRK'ün bu akşamki 'Basın Kulübü'ne çıkacak olan Turgut Yılmaz, partisinin MKYK üyesi olarak bu kitapta ortaya konan bilgilerden de yola çıkılarak abisi ve kendisiyle ilgili yöneltilecek pek çok soruya muhatap olacak.

Kuran, bayrak ve silah üzerine yemin


‘HANEDANIN Son Prensi’ kitabında Mesut Yılmaz'ın Mehmet Keçeciler ve Vehbi Dinçerler gibi 'Selametçi' gruptan rahatsızlığı da anlatılıyor. Buna rağmen Özal, Keçeciler'i teşkilat başkanlığına getiriyor. Keçeciler'den yakınmasına karşın karara sessiz kalan Yılmaz'a bazı milletvekilleri kızıyorlar. Yılmaz'ı 'Hareketçi' milletvekillerinin gizli toplantısına çağırmıyorlar. Toplantının gizliliğini sağlamak üzere abdest alıp, aşağıdaki yemini ediyorlar:

‘‘Bismillahirrahmanirrahim... İyi ve kötü günümüzde her zaman ve her şartta kader birliği ettiğim arkadaşlarımla birlikte hareket edeceğime Kuranım, bayrağım ve silahım üzerine yemin ederim.’’

Türkiye'
de din, siyasete böyle bulaştı.

Erbakan, ANAP ve DYP'de kendi anlayışlarının bulunduğunu ifade ederken bunların kendi partisinin arka bahçesi ve limonluğu (serası) olduğunu söylerdi. Kimi saflar da Erbakan'ın bu sözlerini anlamaz, palavra sıktığını sanırdı...

İşte siyaset yerine din öğelerini kullanan anlayışın ANAP'ı ne duruma düşürdüğünün ve iktidarları süresince 'yeşerttiği' anlayışın bugün nasıl kendisini bertaraf ettiğinin güzel bir belgesi değil mi?

Bildirici teşekkürü hak ediyor.

Tutanaklar açıklansın


1991 yılında Köfez Savaşı öncesinde TBMM'de yapılan ve Türkiye'nin alması gereken tutumun tartışıldığı gizli görüşmeler oldukça kapsamlı geçmişti. Yapılan konuşmaların bugüne de ışık tuttuğuna inanıyorum.

Bu görüşmelerin zabıtlarının açıklanmasının kamuoyu açısından büyük yararı olduğunu düşünüyorum. TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın bu gizli görüşme zabıtlarının açıklanması konusunda bir girişim üstlenmesi yerinde olacaktır.

Kemal ANADOLCHP İzmir Milletvekili

Biliyor musunuz?


YERALTI dünyasının 'renkli ve genç' tiplerinden olup Alaattin Çakıcı'nın bazı adamlarının Bayrampaşa Cezaevi'nde öldürülme olayları ile gündeme gelen Rizeli Hakan Çillioğlu'nun Eskişehir F tipinden tahliye olduğunu; 'çete' olaylarına karışmaktan tutuklu bulunan babası Basri Çillioğlu'nu Trabzon Bağçecik Cezaevi'nde; kardeşi Cengiz Memiş Çillioğlu'nu da Bolu F tipinde ziyaret ettikten sonra annesini ziyaret etmek üzere Rize'ye gideceğini...

Biliyor musunuz?

GÜNÜN SÖZÜ


‘‘Siyaset yapan için zekádan çok dürüst olmak gerekir.’’

(Gustave Le Bon)

MESAJ


AKM'de pazartesi akşamı Selda Bağcan ve Kardeş Türküler, müzikseverlerle buluşuyor. (Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı; 0212-245 40 32, AKM gişesi, biletix.com)
Yazarın Tüm Yazıları