Paylaş
Dayanamadı büyük romancı. Ömür bu...
Kendisini Cumhuriyet’te Yurt Haberler Masası Şefi iken tanımıştım... Bana “Bir süre Zonguldak’tan Hayri Ünlütürk, Adana’dan Çoban Yurtçu, bir de Kayseri’den Mustafa Gümüşkaynak’a sahip çık; onlar çok iyi gazetecilerdir” demişti. Bu arada bir Kayseri anısını da hatırlıyorum: “Askerliğimi Kayseri’de yaptım. Orada eski DPT’ci Faruk Molu ile tanıştım; yerli Kayserililer. Hafta sonları onların evinde kalır; çarşıdan aldığım edebiyat kitaplarını okurdum. Askeriyeye götüremezdim...”
12 Mart öncesiydi sanıyorum. Cumhuriyet yönetimine ‘sağcı ortaklar’ egemen olunca o da ayrıldı. Bana karşılaştığımızda o isimleri sorar “İyi prim gönderiyorsun değil mi” derdi.
Yaşar Abi, isimleri ve olayları hiç unutmazdı.
‘Komünistlik’ suçlamasından başı hiç kurtulmadı. Cumhuriyet’te çalışırken bile ‘Komünist’ diye kendisini ihbar edenler oldu. “Cumhuriyet’in ortaklarından, büyük aydın insan Nadir Nadi olmasaydı; arzuhalci olarak Adana’da kalırdım.” Onun röportajları 1960 sonrasında çok anlamlıydı.
‘Van’lı bir Kürt’tü ama her zaman barış ve kardeşlik içinde kaldı; siyaseten hiç kullanmadı. Bunun değeri bugün çok iyi değerlendirilmelidir.
Cumhuriyet sonrası Türk romanının en önemli yazarlarından olan büyük ustanın değeri daha da anlaşılacaktır.
“Sen aleviyle yakan bir güneş ki şahane. Ben ışığa ulaşmaya çalışan bir pervane”.
Ulaşmaya çalıştığı ışıklar içinde yatsın.
AKP’de 1164 aday adayı yarışıyor
AKP: İstanbul’da bugün ‘temayül’ yoklaması yapacak. Üç bölgede toplam 1164 kişi yarışacak: 223’ü kadın, 941’i erkek aday adayları arasında 132 engelli vatandaş; 30 yaş altında da 40 genç isim bulunuyor. Üç bölgede ana kademe, kadın, gençlik, belediye meclis üyeleri oy kullanacaklar. Örneğin 31 milletvekilinin çıktığı 3. bölgede 330 aday bulunuyor. ‘Skorlar’ belirlendikten sonra 6 ve 15 Mart arasında aday adayları mülakata çağrılacaklar.
PAMUKOĞLU ‘BAĞIMSIZ’
HAK ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, ‘bağımsız’ olarak İstanbul 3. bölgeden adaylığını duyurdu.
MHP: Eski İstanbul İl Spor Müdürü Vedat Bayram, işadamları, spor ve medya dünyasındaki dostlarıyla yaptığı toplantıdan sonra İstanbul 1’den; Av. Yusuf Özer Adana’dan.
CHP: Av. İlhami Özcan Tekirdağ’dan; eski Üsküdar İlçe Başkanı, İBB Meclis üyesi eski bankacı Doğan Tekel İstanbul 1’den; eski Tez-Koop İş Sendikası Genel Başkanı Gürsel Doğru ile Bağcılar eski ilçe başkanı, işadamı Hikmet Çelik 3’ten başvuruda bulundular. 23. dönem milletvekili Çetin Soysal İstanbul 2’den aday adaylığını bugün İstanbul İl’de açıklayacak. Ecevit döneminde Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı’nda bulunan Özgün Ökmen Ankara 2’den; İzmir Bornova’nın geçen dönem belediye başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ile eski Seyrek Belediye Başkanı Nurgül Uçar İzmir 2’den aday adayı oldular.
ALİ ÖZCAN MYK’YA ÇAKTI
CHP Parti Meclisi üyesi Ali Özcan, Kadıköy örgüt toplantısında MYK üyelerinin ‘koltuklarını’ sarsarak etik davranmaya davet etti:
“MYK üyelerinin (18 kişi) tümü istifa etmelidirler. Kontenjan için kesinlikle başvuruda bulunmamaları gerekir. Bulunmuş olanlar ise dilekçelerini derhal geri çekmelidir. Boşalan yerlerlere de PM’nin milletvekili aday adayı olmayan üyelerinin ‘geçici’ olarak getirilmesi gerekir. Kontenjan başvurusu yapan MYK üyelerinin bu durumu partimizin temayüllerine aykırıdır. Ben bu önerimi PM toplantısında sayın Kılıçdaroğlu’nun önünde yaptım. Bunu sizlerle de paylaşma gereğini duydum.”
Özcan, İnönü döneminde CHP’de ilk kontenjan milletvekilliğinden sonra ikinci kez kontenjan teklifini reddedip önseçime giren Hasan Esat Işık ile İsmail Hakkı Birler örneklerini verdi; bu konuşması örgüt üyelerinden yoğun alkış aldı.
CHP’YE SİTEMİMDİR
Bir okur mektubunda çok dersler veriliyor:
“Sn. Erdoğan Toprak’a hatırlatırım özellikle. Siz DSP’den CHP’ye geçtikten sonra bu partiden vekil arkadaşlarınız Prof. Dr. Necdet Tekin ve Bahri Sipahi’yi CHP’ye davet ettiniz. Tekin Hoca, çalıştığı ünirsitedeki görevinden istifa edip geldi ancak aday gösterilmedi. ‘Balkan’ kökenli Bahri Sipahi Bayrampaşa Belediye Başkanlığı’na aday gösterildi. Kazanamadı ama CHP oylarını ne kadar arttırdığını, Bayrampaşa’da, Kılıçdaroğlu ve Sarıgül’ün büyükşehir adaylıklarında kendilerinden fazla oy aldığını vurgulamak isterim. Seçim süreçi döneminde bu isimler niye görmezlikten geliniyor ve ‘ayrımcılık’ yapılıyor. Geçen kasımdaki Bayrampaşa kongresinde genel merkezdeki bazı yöneticilerin istemlerinin aksine seçimi Ali İbrahim Öztürk’ün kazanmasına karşın altının istifalarla nasıl boşaltıldığını, itilerek kakılarak ilçe binasından atıldığını ve yerine genel merkezden Hasan Mutlu’nun ‘tayin’ edildiğini hiç sorguladınız mı? CHP’de, Alevi, Karadenizli ve Güneydoğulu dengesi hiç düşünülmüyor. Balkanlı siyasetçi kaldı mı? (Bunu yazmak istemezdim ama ne yazık ki gerçek böyle!) Dilerim, CHP 2. bölgeden mahcup çıkmaz. Biliniz ki bu yazıyı kimseye yağcılık için yazmadım.” Y.K.
Mahçupyan varsa Demirkol da olmalı
“TÜRKİYE, İran ve Azerbaycan’daki Azeri Türkleri, Etyen Mahçupyan’ın Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na başmüşavir olarak atanmasında bir dengeye dikkat edilmemesi nedeniyle rahatsızlıklarını bildirmişlerdir. Bu kitlenin düşüncesine göre hiç olmazsa Prof. Dr. Ferman Demirkol hocanın Türkiye-İran ilişkilerinde başmüşavir olarak atanması gerektiği görüşündedirler. İran rehberlik makamının Türk olduğunu düşündüğümüzde Türkiye’de yaşayan bir Azeri Türkü’nün Cumhurbaşkanımıza bu konularda büyükelçi sıfatı ile başmüşavirlik yapması önemli bir gösterge olacaktır.”
Bu çağrıyı hiç yabana atmamak gerekiyor; çünkü arkası dolu çıkabilir.
MESAJ PANOSU
AKP, yalanı gerçek gibi anlatmayı becerebilen en iyi partidir. AKP’liler, takiye uzmanıdır. Aslında gerçek yüzlerini tam olarak seçimde, istediklerini aldıklarında göreceğiz.
Bünyamin AKA
VİZYON, 2071 yılı olur tabii... Peki milletin iradesi mi, sahte seçmenlerin iradesi mi?
Çiğdem YILDIRIM
Batı Trakya’dan siyasi izlenimler
GÜMÜLCİNE’de, Türk gazeteciler heyeti olarak ünlü gençlik lokali Gümülcine Türk Gençler Birliği’ni ziyaret ettik ve azınlık temsilcileriyle görüştük. Daha sonra İskeçe’ye geçtiğimizde oradaki İskeçe Türk Birliği’ni ziyarete gittik. Biz ‘Türk’ ifadesini kullanıyoruz ama her iki birliğin tabelasında Türk ifadesi yok. Başkanları eğitimli; Türkiye’de okumuşlar. İskeçe’de, Türk Birliği Ramadan Nizam ve dernek yöneticileri, DEB Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İskeçe İl Teşkilatı Sorumlusu Ozan Ahmetoğlu ve Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza tarafından karşılandık. Her gelen heyetin programında yer aldığı gibi DEP’in kurucusu Dr. Sadık Ahmet’in kabrini ziyaret ediyor; biz de ettik.
DEB ziyaretimizde ise Genel Başkan Mustafa Ali Çavuş’dan Batı Trakya’nın sorunlarını ayrıntılı olarak dinledik.
Konuşmasında DEB’in 1991’de kurulduğunu, 1993 yılında çıkartılan antidemokratik ülke barajının (%3) bağımsızlara da uygulanmasıyla bağımsız milletvekili seçmelerinin önü kesildiğini dile getirdi. “Böylece azınlık haklarımız elimizden alınmıştır. İkinci sınıf, hatta üçüncü sınıf vatandaş olduk hep... Yunanistan bizim ‘uysal bir azınlık’ olarak olmamızı istiyor. 1923’den beri de hep kaybeden taraf biz olduk” dedi.
Demokrasinin beşiği olan ülkemiz Yunanistan’ın 30 yılı aşkın AB üyesi olmasına rağmen, azınlık üzerindeki baskılardan vazgeçmediğini; sırf isminde ulusal kimliğimiz olduğu için GTGB, BTTÖB ve İTB gibi tarihi dernekleri kapattığını; AİHM’nin lehimize verdiği kararlarına rağmen bu derneklerin açılmasına müsade etmediğini; Azınlık eğitiminin çağdaş eğitimden uzak olduğunu, oysa iyi eğitim almış gençlerimizin bu ülkeye hizmet etmekten başka bir gayeleri olmadığını anlattı. Yıllardır müftülük meselesinin bir çözüme kavuşturulmadığını, 1967 cuntası ile vakıfların idaresinin ellerinden alındığını, vakıfların envanteri konusunda bile bir bilgi verilmediğini dile getirdi.
BEYİN GÖÇÜ
Eğitimli gençlerimizin kamuda gerektiği kadar yer alamadığını, bu durumda gençlerimizin Avrupa’ya ve anavatana gittiğini, büyük bir beyin göçünün yaşandığını, bunun da azınlığımızı olumsuz etkilediğini, nüfus dengesinin her geçen gün bozulduğunu söyledi. Ayrıca eski Sovyetler Birliği’nden getirilen ve Batı Trakya’ya yerleştirilen göçmenlerlede bunun amaçlandığını anlattı.
Bozulan ekonominin de bölgeden birçok Türk ailenin göç etmesini sağladığını, böylece bölgedeki ‘mozaik yapısının’ bozulduğunu ifade etti.
BAŞKAN YUNANİSTAN’A SOKULMUYOR
Ayrıca 19. madde mağdurları ile ilgili bir adım atılmadığını, Türkiye’deki BTTDD Başkanı Taner Mustafaoğlu’na Yunanistan’a giriş izni verilmediğini, oysa Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Atina ziyaretinde bilakis İstanbul Rumlarını Atina’da ziyaret ettiğini, bugüne kadar bir Yunanistan Başbakanı’nın Batı Trakya’lı Türklerin derneklerini ziyaret etmediğini, bunun da kendilerini üzdüğünü belirtti Çavuş... 1995 yılında kendilerine tanınan ehliyet ve tapu hakkı dışında bir hak verilmediğini, bunların da zaten bir vatandaşlık hakkı olduğunu dile getirdi.
TÜRK PARTİSİ DEP...
Genel seçimlerde iktidar partisine azınlık olarak üç milletvekili ve güçlü destek verdiklerini, beklentilerinin de o oranda yüksek olduğununun altını çizdi. Türkiye-Yunanistan arasında güçlü bir dostluğu ve işbirliğini istediklerini, bundan hem iki ülkenin hem de antlaşmalarla karşılıklı bırakılmış iki azınlığın kazançlı çıkacağını söyledi.
DEB Partisi’ni 2010 yılında azınlığı bir çatı altında toplamak adına göreve geldiklerini, 25 Mayıs AP seçimlerinde azınlığın yoğun teveccühü ile iki bölgede üstünlük sağladıklarını, azınlığın tekrardan birlik ve beraberlik içinde hareket ediyor olmasından ziyadesiyle mutluluk duyduklarını dile getirdi.
Genel Başkan son olarak umutlarını yitirmediklerini, yeni hükümetin azınlığa bir açılım yapmasını beklediklerini, azınlığın bir tehdit olarak görülmemesini arzuladıklarını, ülkelerine hizmet etmek istediklerini söyledi ve “Yaşasın kalıcı Türk-Yunan dostluğu” diyerek sözlerini tamamladı.
Bu ilginç bir konuşmaydı; bir azınlık partisi lideri ilk kez açık eleştiriler getiriyordu.
EN ÇOK OY TÜRKLERDEN
30 gün kadar önce iktidar olan radikal sol ittifak SYRİZA en çok oyu Türklerden (İskece ve Gümülcine) aldı. Katılım oranı yüzde 63’lerde kaldı; Rodop (Gümülcine) ve İskeçe illerinde SYRİZA adayları Ayhan Karayusuf, Mustafa Mustafa ve Hüseyin Zeybek, parlamentoya girdi. Karayusuf ve Zeybek 2012’deki seçimlerde de aynı partiden listelerinde birinci olarak milletvekili seçilmişlerdi. Mustafa Mustafa ise 1996’de daha sonra ismini SYRİZA olarak değiştiren Sol İttifak Partisi’nden (Sinaspizmos) bir dönem milletvekili seçilmişti. Her üçü de tıp adamı; Türkiye’de okumuşlar. Hepsi sol görüşlü; Mustafa Mustafa eski komünist... Hepsi de Atatürk’ü ağızlarından düşürmüyorlar.
SIKINTILAR NE?
BATI Trakya’da Türklerin etnik kimliği tanınmıyor; onun yerine Lozan Anlaşması’na sığınılarak dini kimliği (Müslüman) kullanılıyor. Bunun yanı sıra, çoğunluğu çiftçilik ve hayvancılık ile uğraşan Batı Trakya Türkleri’nin topraklarının kamulaştırılması, insan haklarına aykırı olarak 1955-1998 yılları arasında Yunanistan vatandaşlık yasasının 19. maddesi gereği 46.638 Batı Trakyalı ve Oniki Adalı Türk’ün vatandaşlıktan çıkarılması ve Lozan Antlaşması’na aykırı olarak Batı Trakya Türk Azınlığı’nın eğitim kurumu kurup denetleyememesi ve dini önderini seçme hakkının gasp edilmesi diğer önemli sorunlar arasında bulunuyor.
‘YENİ SAYFA’DA TÜRKLER YER ALACAK MI
SYRİZA’nın lideri Aleksis Çipras, genel seçimlerle ülkenin “sayfa çevirdiğini” söyledi.
İşte sayıları 150 bin civarında olan Türk toplumu yukarıda sıraladığımız sorunları, bu sayfalarda epeyce yer tutuyor.
Ekonomik durumu, kemer sıkma önlemleri, otoriterliği ve beş yıllık acı reçeteyi geride bırakacak mı?
Yoksa, Avrupa’nın dayatmasıyla koşullar daha da ağırlaşacak mı?
Çipras, hükümetin ilk önceliğinin ülkenin kaybettiği onurunu geri alması için çalışacaklarını söylüyor.
Ama Türkler de soruyor:
“İktidardan daha vakıflar konusunda bilgi alamadık. Vakıf mallarımızın durumu ne olacak. AİHM’den lehimize çıkan kararlar niye uygulanmıyor; hala Türk adı kullanılamayacak mı? Kamuda Türk memur olacak mı; subay, hakim, polis alınacak mı? Eğitim özerkliğimiz yeniden sağlanacak mı? Kendi müftelirimizi seçebilecek miyiz?”
Bir sorun da şu; beyin göçünün sonucunda 50 yıl sonra Türk azınlığı kalacak mı? Bunun cevabını; Yunanistan’a güven duymadıkları için Türklerin bütün yatırımlarına Türkiye’de yapmaları...
Bir Batı Trakyalı’nın şu sözlerine ne demeli:
“Biz burada İsrail ve Filistinli gibi yaşadık. İç içe olamadık.”
BİZİ ALMANLAR KAZIKLADI
SYRİZA’nın Gümülcine Milletvekili, ‘Çukurkahve’ Mustafa Mustafa Mustafa ile konuşurken, “Türklere yönelik baskılar ne olacak” diye sorduk? Siyasi sorumluluk içinde konuşuyor:
“Ekonomimiz kriz aşamasında Türklerle ilgili sorunlara da sıra gelecek. Yıllardır tartışılan bu sorunların taymingini iyi planlayacağız. Ben umutluyum, biraz beklemek gerekiyor.” dedi.
Diğer milletvekilleri de benzer şeyler söylüyorlar.
Bu arada 70 bin nüfuslu Gümülcine’nien yüzde 40’nın Türk olduğu kentin Türk mahallesindeki ‘Çukurkahve’de etrafımız Türklerle çevrildi; bize hoşgeldiniz dediler.
Kavala kurabiyesi ikram ettiler.
Yunanistan’ın geçmiş iktidarlarına kızan Türkler’in umutlu olduğunu söylemek isteriz.
Ekonomik olarak niye battıklarını; ‘tembellik’ dışında yedikleri ekonomik kazıkları da ifade etmek istiyorlar.
Bir Batı Trakyalı şöyle bir şey dedi:
“Sizi nasıl Amerikalılar yönetiyorsa; bizi de kazıklayan Almanlar oldu...Bizi borça soktular. Yan yatan altı denizaltı sattılar; hibe diye Avrupa’nın çıkma vagonlarını gönderdiler...”
Kavala, Gümülcine, İskeçe ve Selanik Türklerle dolup taşıyor.
Rakı-balık var ama en önemlisi Selanik’te Atatürk Evi’ni ziyaret etmek...
ÇİPRAS’A MEKTUP
Batı Trakya Türkleri Derneği Genel Başkanı Taner Mustafaoğlu, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras tarafından kurulan yeni hükümeti, Türkiye’ye geldiklerinde ağırlamak istediklerini söylemişti....
Dün de basına verdiği bir demeçte,yarın İstanbul’da Yunan Başkonsolosluğuna, yeni Başbakana hitaben yazdıkları bir mektubu vereceklerini söyledi.
(Başkan Taner Mustafaoğlu’nun AKP’nin bugün yapılacak parti içi örgütünün oy verdiği temayül yoklamasına katılacağını da bu arada duyuralım.)
Paylaş