TEKİRDAĞ’dan bir işadamı adının verilmemesini isteyerek Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri öncesinde şunları anlatıyor:
‘Yalçın Bey, bu nasıl bir israf anlayışıdır. Çerkezköy ilçemiz büyük bir sanayi bölgesidir. Hatta 2’ncisi kurulan Organize Sanayi Bölgesi’nde (OBS) ise halen altyapısı bitmiş 200 parsel fabrika yeri boş beklemektedir. Çorlu bölgesinde de 600 dolayında fabrika bulunmaktadır. ‘OSB modası’na uyularak Hayrabolu ilçemizde de 1000 dönümlük bir OSB’nin yapımına başlanmış, bugün %95’i tamamlanmış olmasına karşın içinde bir tek fabrika kurulamamıştır.
Malkara ilçesindeki OBS’nin de %70’i tamamlanmış, ancak bitirilmesi için daha 5 trilyon liraya ihtiyaç bulunmaktadır.
İlçelerdeki OSB’lere özenen bir anlayış, 1992’lerde Hayrabolu ve Tekirdağ’a 25 km uzaklıklarda Ferhathanlı köyünde 1600 dönüm tarlayı istimlak ederek OSB kurmak istemiştir.
Bugün unutulan bu konuya ‘hizmet’ iddiasıyla AKP Tekirdağ Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Başkanı Ziyaettin Akbulut (Hocanın gözdesi ve Konya Valisi iken Erbakan’la RP’nin otobüsüne çıkıp halka el sallayan eski vali) popülizm uğruna konuyu yeniden gündeme getirmek istemektedir. OSB’yi oluşturan Özel İdare, Belediye ve Ticaret-Sanayi Odası’nın, istimlak için yaklaşık 15-16 trilyon vermeleri gerekmektedir. Ancak, Trakya’nın en güzel karpuzunun yetiştiği bu tarlaların OSB’ye kurban edilmesine kimse ‘evet’ demiyor, sadece AKP’li vekilimiz ısrarcı gözüküyor. CHP’li 3 milletvekili ve diğer AKP’li vekil Ahmet Kambur ise karşı çıkıyorlar. Biz de güzelim tarım arazisinin OSB’ye kurban edilmesini istemiyoruz.
TOBB Başkanı iken Ali CoşkunOSB’ler için tek kuruş veremeyiz, diyor. Türkiye’de temeli atılmış 221 OSB var; 76’sı bitmiş, gerisi natamam. Bu durumda hiçbir kurumun Tekirdağ OSB için verecek bir kaynağı yok. Sayın Akbulut’un yeni çıkarılacak Toprak Kanunu’ndan haberi yok galiba; topraklarımızı niye korumuyoruz. Ayrıca Bolu ve Düzce’ye teşvik verilirken, Tekirdağ’a sanayici neden gelsin.
VEKİLİN SEÇİM KULİSİ
Pazar günü oda seçimi var; Öner Özen (şimdiki başkan) ile Orhan Çebi ve Mustafa Yurdanur aday...
Sayın Akbulut, kulislere girerek yandaşlarına ‘adayı’na oy vermeleri için telefon ediyor. AKP il yönetimi ise gazetelere ilan vererek, seçimlerde tarafsız kaldıklarını açıklıyor. AKP’li vekilin bu işten elini çekmesini diliyoruz. Emniyet Müdürümüz Metin Alp’i tayin ettirdi. Şimdi de, Atatürkçü Valimiz Ahmet Özyurt’u görevden aldırmak için çaba sarf ettiğini duyuyoruz. Valimizin eğitim seferberliğindeki başarısını ve yüzlerce derslik kazandırdığını niye görmezlikten geliyor.’
Kentsel dönüşümle imar affı geliyor
TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci, hükümetin Meclis’e sunduğu ‘Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Kanunu Tasarısı’ ile örtülü bir ‘imar affı’ getirmek istediğini söylüyor.
Affın bu kez ‘şehircilik kuralları’nın altüst edilmesiyle, sözde ‘bilimsel bir söylemle’ ve hatta ‘tarihi kent merkezleri’ gerekçe gösterilerek gündeme getirilmesinin, imar aflarına tepkili kamuoyunun da bir anlamda yanıltılarak kentsel talana dayalı imar politikalarına olan bağımlılığın sürdüğünü anlatan Ekinci, ‘ Ne yazık ki, tarihi kent merkezleri ‘gerekçe’ gösterilerek hazırlanan tasarı; ‘yasadışı işgal bölgeleri’ni kalıcı kılacak olanaklar sağlıyor. Yeni koruma yasasındaki ‘meslek odaları ve üniversitelerle ortak çalışma’ olanakları, tasarıda terk ediliyor. Büyükşehirlerde ‘kentsel bütünlük’ ve ‘kentsel esenlik’ gözetilmeden ‘yerel imar affı’ bölgeleri yaratılıyor.
‘Kentsel Dönüşüm’ kavramı, ‘kentsel talanın yeniden düzenlenmesi’ olarak kanunlaşıyor’ diyor.
Ekinci, tasarıda sit sözcüğünün yok sayılmasını ve yeni ve özel koruma kurullarını öngörmesini yeni imar affı ve meşrulaştırma olarak nitelendiriyor.
Siyasi ahlak
TOPLUMSAL Saydamlık Hareketi Derneği Başkanı Erciş Kurtulmuş, ‘2005 Küresel Yolsuzluk Raporu’unda Türkiye’nin yolsuzluk algılama endeksindeki derecelendirmede 3.2 ile 146 ülke arasında 77. sırada yer aldığını açıklarken, inşaat sektöründeki görülen yolsuzluk, kamu ihaleleri ve bu yolsuzlukların toplu katliama yol açan sonuçlarına da yer veriyor. Deprem örneğinden yola çıkan Kurtulmuş, imar rantına da dikkat çekiyor:
‘Rapora göre, İtalya ve Türkiye’deki örnekler göstermektedir ki, dürüst olmayan müteahhitler, kamu denetçileri ve diğer kamu görevlileri yapı standartlarının uygulamasını göz ardı etmişler, sonuçta yetersiz uygulama ve kontroller deprem bölgelerindeki toplu ölümlere neden olmuştur.’
Kurtulmuş, Türkiye’nin artık ‘Siyasi Ahlak Yasası’nı çıkartması gerektiğini söylüyor ve acı gerçeği şöyle ifade ediyor:
‘Türkiye’de üst yönetim kademesindekiler kendilerini temizlemedikçe ülke standartların üzerine çıkmayacaktır.’
Hastaya bakım
SAĞLIK Bakanlığı’na geçen eski SSK Göztepe Hastanesi Nöroloji Klinik Şefi Dr. Nihal Işık, Zeynep Karaka’nın bakıma muhtaç annesinin bakımdan sonra hastaneden çıkarılmak istenmesine yönelik ‘Hastanın hakkı yok’ (8.2.2004) yazısına bir açıklama yaptı. Hastaya gerekli tedavi ve bakımın yapıldığını anlatan Dr. Işık ‘Ülkemizde bu durumdaki hastalara bakım verecek kurumların olmaması, bizim kapatabileceğimiz bir sorun değil. Kaldı ki 28 yataklı kliniğimizde yılda yaklaşık 1000-1200 hastaya tabi bakım vermeye çalışırken yataklarımızı bakım hastalarına ayırırsak, gerçekten tıbbı tedaviyle iyi edeceğimiz bir çok hastayı bu haklarından mahrum ederiz.Dünyanın ileri ülkelerinde bile hastanede verilecek tıbbı tedavi ile durumunda bir değişiklik yapılamayan hastalar, hastane infeksiyonu riski de düşünülerek en kısa süre içinde evlerine gönderilerek tedavilerine devam edilmektedir. Bu tür yazılar ağır bir yük altında çalışan tüm sağlık personelini hasta yakınlarıyla karşı karşıya getirmektedir.Bu durum etik değildir’ diyor.
Sağlıkta eziyet
BİR kamu kurumunda SSK’lı olarak çalışıyorum. Dişim için Topraklı SSK Diş Merkezi’ne gittim. Diş tabibi 08.30’da gerekli muayeneyi yaptıktan sonra bir makbuz verdi; hastane içinde 21 YTL yatırdım, katkı payıymış. Bir makbuz daha verdi; 28 YTL Dışkapı SSK Müdürlüğü’ne yatırın makbuzu bana getirin, dedi. İki araçla oraya gittim. Parayı yatırana kadar 4-5 yer dolaştıktan sonra yine iki araçla diş merkezine gelerek makbuzu verdim. Ayrıca nüfus cüzdanı, sağlık karnesi ve vizite kağıtı fotokopilerini verdikten sonra 15.00’te gidip gelme işim bitti. 10 YTL’ye yakın yol parası harcadım; tümü için 59 YTL cebimden çıktı. Para neyse, muayene 10 dakika sürdü ama gerisi evraklarla uğraşırken geçti. Orada bir sürü yoksul ve çaresiz insan vardı. bir genç olarak ben bile isyan ettim ve yoksul ve yaşlı insanlara acıdım. Neden hastane içine bir vezne koymuyorlar ve dünyanın hiçbir yerinde olmayan eziyeti çektiriyorlar.
Fuat ÖZBEY-ANKARA
GÜNÜN SÖZÜ
‘Keşke her il ve ilçe birer Çorlu olsa, o zaman ülke zenginliğine kavuşmuş olur.Hiçbir sorun kalmaz.’
(TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu)
Biliyor musunuz
CUMARTESİ günü Ankara’da törenle ANAP’a yeniden katılacak olan Erkan Mumcu’nun memleketi Isparta’da il binasına bir posteri ile ‘Emaneti emin ellere verin’ diye yazılı bez afiş asıldığını, Ankara’daki tören için Isparta’dan 10 otobüsün kaldırılacağını...