Ormanlar yangınlara karşı savunmasız

Büyük bir üzüntüyle söylüyorum yangınlar kimi bölgelerde ihmaller sebebiyle kimi bölgelerde ise bilinçli şekilde çıkarılıyor.

Ülkemizin akciğerleri, rant uğruna talan ediliyor. Yangın sonrası bölgeye oteller dikiliyor sizce tesadüf müdür bu?

Gelecek Partisi Çevre Komisyonu üyesi Doğan Demir, TBMM’deki konuşmasında “Türkiye’deki orman yangınlarının neden olduğu yıkım ve bu felaketlerle başa çıkmak zorundayız. Her çıkan yangının bir kaza eseri olmadığının herkes farkında artık” diyor.

Ağaç deyince aklına gölgeden başka bir şey gelmeyenler bu sorunla mücadele edebilirler mi?

KATİLLER VE CANİLER

“Katı ve caydırıcı cezaların uygulanması kaçınılmazdır. Bir insanın canına kıyan ne kadar katilse bir ormanı yakan, buna teşvik eden de o kadar katil ve canidir” diyor Doğan Demir, şunları ekliyor:

“Akdeniz iklim kuşağında yer alan bir ülke olarak, özellikle yaz aylarında kuraklık ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle orman yangınlarına karşı savunmasız durumdayız. Son yıllarda artan küresel ısınma ve iklim değişikliği, bu yangınların sıklığını ve şiddetini daha da artırmıştır. 2021 yılında yaşadığımız büyük orman yangınları, bu gerçeği acı bir şekilde gözler önüne sermiştir. Antalya ve Muğla başta olmak üzere birçok ilimizde çıkan yangınlar, binlerce hektar ormanlık alanı yok etmiş, binlerce insanımızı evsiz bırakmış ve tarım arazilerine büyük zarar vermiştir. İnsan kaynaklı yangınlar, önlenebilir oldukları için büyük bir üzüntü ve öfke kaynağıdır. Bu noktada toplumsal bilinçlendirme ve eğitimin önemi büyüktür. Orman yangınlarının önlenmesi için herkesin üzerine düşen sorumluluğu bilmesi ve bu bilinçle hareket etmesi gerekmektedir. Bugün bu bilince varmazsak yarın hepimiz nefessiz kalırız. Unutmayalım!”

GÜNÜN SÖZÜ

“İnsanlara cehaletlerini tanıtmak imkânsızdır. Zira cehaleti tanıyabilmek için de bilgi lazımdır, dolayısıyla cehaletini görebilen cahil değildir.” Yusuf BERMEN

BİLİYOR MUSUNUZ?

-DAHA iyi Yargı Derneği’nin ‘A’den Z’ye Türk Yargı Reformu’nu iş ve hukuk dünyasına anlatmak için başlattığı ‘Ekonomi ve Hukuk Buluşmaları’nın 17’ncisinin dün Trabzon’da gerçekleştiğini...

MESAJ PANOSU

BANKALAR ŞUBE Mİ KAPATIYOR

- BUGÜN dikkatimi çekti. Bütün özel bankalar şube kapatıyor. Ancak devlet bankaları ha bire şube açıyor. Sadun DUMLUPINAR

- İKİ eve vergi konusu. Fakir-fukara mı mustarip bundan. Yoksa mal mülk sahipleri mi?    �Faruk G.

- DEVLET büyüdükçe, halkın sırtında asalakları bakması çoğalır.   �Ayhan SÖNMEZ

- MEMUR emeklileri olarak seyyanen hakkımız olan 12 bin TL’nin ödeneceğini, günlük gazetelerde değil, Resmî Gazete’de görmek istiyoruz.           �Muhittin GENDİ

- ASGARİ ücrete yeterli zam yapılmazsa işçiler derhal genel greve gitmelidir. Sendikalar nerede?       �B.Y. Şeyhe hizmet ibadet midir?

VAH zavallı kardeşlerim.

Tarikata girince, kurtuldum sananlar var.

Şeyhler her şeyi bilir, diye inananlar var.

Kulluktan haberi yok, ilmihali bilmezler.

Şeyhe hizmet etmeyi, ibadet sayanlar var.

Kasım KAPLAN

KENDİSİNİ YILLAR SONRA TANIYABİLDİK

KÜTAHYA’DAN BİR KORULSAN GEÇTİ

Günaydın, Milliyet ve Cumhuriyet’te uzun yıllar gazeteci ve üst düzey bilgi işlem yöneticisi olarak çalışan, dostumuz Ahmet Korulsan’ı kaybettik. Cenazesi önceki gün Büyükçekmece’deki aile mezarlığında toprağa verildi. Galatasaray Lisesi mezunu ilginç ve becerili bir meslektaşımızdı Korulsan. Yeşilyurt Camisi’ndeki cenazede tekstilci ağabeyi Ali Bey’den ve öteki kardeşlerinden çok şey öğrendik. Ahmet’in dört kez evlendiği ve bir kızı olduğu, 15 yıl belediye başkanlığı ve bir dönem milletvekili olan AP’li Abdurrahman Kara’nın yeğeni olduğunu. Büyük arazi sahibi dedesinin ünlü ‘Ahmet bir atıyla Küheylan’ türküsünde adı geçen Ahmet isminin kendisine atfedildiğini, Cumhuriyet’in ünlü arşiv çalışanı Edibe Buğra’dan dinledik. Cenaze töreninde başta Hasan Cemal olmak üzere kendisini çok seven Cumhuriyet’in teknik elemanları ile karşılaştık. Korulsan’ın 1900’lerin başında Kütahya’da doğduğunu, yine Kütahya doğumlu Türk ve Ermeni müziği derlemeleri yapan Ermeni müzikolog Gomidas’tan bize söz ettiğini de sonradan hatırlıyoruz. (Gomidas’ın Süleymaniye’den müthiş sesiyle ezan okuduğunu sosyal medyadan bulabilirsiniz.)

YAPAY ZEKÂ İLE SU TÜKETİMİ KONTROL ALTINA ALINABİLİR Mİ?

Su sorunu giderek büyüyecek; Trakya’daki birkaç baraj ile 10’a yakın gölet Türkiye’nin yüzde 3 dolayındaki İstanbul’a değil Trakya topraklarına bile yetmeyecek. Durumun ne kadar vahim olduğunu düşünmemiz lazım. Barajlara da kimse güvenmesin.

Denizden su temin etmenin çareleri düşünülüyor mu? Yoksa iki gün sonra çıkıp “Su kesintisi yapacağız” demeyin.

Bir okurumuzun “Yapay zekâ ile su tüketimi kontrol altına alınabilir mi?” diye sormasını hiç garipsemeyelim.