‘BEN Hatay-Dörtyol’dan 1942 doğumlu, emekli Rıfkı Duran’ım. Evliyim, üç kızım, bir oğlum var. Kızlarım evli, oğlum bekárdır.
Kızlarımızı okutamadım. Oğlumu her zorluğa göğüs gere gere okuttum; kendisi ziraat mühendisi... Askerliğini yedek subay olarak yaptı. Bir ilaç firmasına girerek Elazığ’da temsilcilik yaptı.
Firma tarafından işten atıldıktan sonra Dörtyol’a, evimize geldi ve Adıyaman Nakşibendi tarikatına girdiğini söyledi. Bir konuşmamızda bana ‘geri zekálı’ ve ‘sen benim babam değilsin’ dedi. Ve evden, geri gelmemek üzere gitti. Fakat bir ay içinde geri döndü. Bu arada Adıyaman’a gidip gelmeye başladı. Kendisine az da olsa hep harçlığını veriyor ve üzerine elbise, gömlek, çamaşır alıyordum. ‘Sana iş bulalım’ dediğimde ‘Ben Dörtyol’dan dışarı çıkmam.Dörtyol’da iş bulursan çalışırım’ dedi.
Her sabah 08.00 civarında Dörtyol’daki tarikat dergáhına giriyor, gece 22.00’den sonra eve geliyordu. 300 YTL aylıkla bir işe girdi. Daha sonra bu işi, ‘dergáhı ihmal ettiği’ için bıraktı. Ben de bu arada kalp krizi geçirerek by-pass oldum. 15 gün sonra Ankara’da dinlendiğim eve ziyarete geldi, ondan sonra hiçbir zaman halimi hatırımı sormadı.
Son Ramazan ve Kurban bayramlarında elimi öpmedi. Annesine ‘Babamı gördüğüm zaman şeytan görmüş gibi oluyorum’ demiş. Annesi ‘Oğlum, baban sana bir şey mi yaptı?’ diye sorduğunda ‘Hayır hiçbir şey yapmadı’ demiş. Oğluma hiçbir zaman kötü bir davranışta bulunmadım, sigara ve içki de içmem.
Bir gün annesine aynı tarikatta, falan yerde bir kız var onu bana isteyin, diyor. Ben, anne ve ablaları bu işe razı olmadığımızdan kızı istemedik. Fakat tarikat üyelerinden dört erkek, iki kadın, kızın evine gidip oğluma istiyorlar. Kızın, anne-babası da bize sormadan vermişler. Kızı isteyen tarikat üyeleri S.T., G.A., İ.A. ve hanımları; kızın babası da B.K. Bunlardan bir kısmı kamu görevlisiymiş...
Bir telefon görüşmesi sırasında oğlum bana ‘Senin ayaklarını kırarım’ dedi. Kızı istemeden önce de evi terk etti. Yaklaşık 2.5 ay oldu. Kızı isteyenlere sorduğumuzda ‘Siz razı olmadığınız için biz gittik, istedik’ dediler. Ben oğlumu hangi koşullarda büyüttüm, okuttum ama tarikat bir şekilde elimden alıp aklını çeldi.
Oğlum şu an da tarikat üyelerinin yanında 300 YTL’ye çalışıyor, sigortası da yok. Bunu, başka anne-babaların oğullarını da tarikat ellerinden almasın, bir ibret alınsın diye yazdım.’
Hangi OGS
OTOYOL ve köprülerden rahat geçiş için tüketicinin tercih ettiği OGS’ye kredi yüklemek, bankalarda yaşanan kuyruklar nedeniyle eziyete dönüşmüştür. OGS yükleme yetkisinin Ziraat ve Vakıflar Bankası’na verilmesi bu bankaların çalışma anlayışları ve sistemleri nedeniyle uzun kuyruklar oluşmaktadır. Üstelik iki banka, birbirlerinin sattıkları cihazlara kredi yüklemesi yapamamaktadırlar. Dolayısıyla tüketiciyi otoyol ve köprü trafiğinden kurtaran OGS, bu kez banka kuyruğuna sokmaktadır. Kredi yüklemek için yetkili kuruluş sayısı arttırılmalı, PTT ve banka ATM’lerinden yaralanılmalıdır.
Özbek TOPUZ
Tüketiciler Birliği Pendik Şube Başkanı
HÖH: 72 bin oy bekliyoruz
AHMET Doğan’ın liderliğindeki Hak ve Özgürlük Hareketi’nin Başkan Yardımcısı Kasım Dal, Bulgaristan’da cumartesi günü yapılacak seçimler için şöyle konuşuyor:
‘Türkiye’den oyların çoğunluğunun her zaman olduğu gibi HÖH’e geleceğini ümit ediyoruz. 2001’deki seçimlerde Türkiye’de kurulmuş olan 42 sandıktan 36 bin oy almıştık. Bu kez iki misli oy bekliyoruz. Türkiye’de Bal-Göç ile Balkan Türkleri Dayanışma ve Kültür Derneği’ne bağlı 23 dernek üyelerinin bir bildiriyle partimizi desteklediklerini biliyoruz. Gücümüzü koruyacağız.’
Türkiye’de 76 sandık yetmez
TÜRK kökenli Bulgar vatandaşların oy kullanacağı yerlerde incelemeler yapan Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin (HÖH) Türkiye temsilcisi Enver Hatipoğlu, Bulgaristan makamlarının 74 sandık sayısının yeterli olmaması nedeniyle bu sayıyı 76’ya çıkardığını bildiriyor.
‘Ama bu da yetmez’ diyor.
Hatipoğlu’nun verdiği bilgiye göre, sandıklar yaklaşık her 1000 seçmene bir sandık hesabıyla kurulmuş. Kurulan sandıkların kentlere göre dağılımı şöyle:
Antalya, Ankara, Eskişehir 1’er, İzmir 9, Bursa 18, Kocaeli 5, Yalova 3, Edirne ve Kırklareli 2’şer, Çorlu 8, Lüleburgaz ve Çerkezköy 2’şer, Tekirdağ 1, İstanbul 21 (Avcılar, Güneşli, GOP, Kartal).
HÖH’e göre, bu sandıklarda 45-50 bin kişinin oy kullanması bekleniyor. Seçim cumartesi günü olmasına karşın Türkiye’den 5-6 bin seçmenin de Bulgaristan’da oy kullanabileceği hesap ediliyor.
Türkiye’de bu kadar ‘çok’ sandığın kurulması, Türkiye’deki 4 bine yakın göçmenin Bulgaristan temsilciliklerine verdiği dilekçeler sayesinde oldu. Buna rağmen oy verme işlemi sırasında sandık başlarında sıkıntı yaşanması bekleniyor. Türkiye’deki sandık sayısının aslında bir misli artırılması gerekiyor. Örneğin, Fransa’da 20’şer imzalı 56 dilekçeye karşılık 3 sandık kurulma kararı dikkat çekerken, genelde bir sandığa 200 seçmen düşmesi temel alındığında Türkiye’de bu kadar seçmene karşılık sandık sayısı oranı düşük kalıyor.
Bu arada Bulgaristan’ın 117 ülkede sandık kurduğu resmi kayıtlarında yer alırken; bazı kaynaklar ülke sayısını 74 ile 79 arasında gösteriyor.
Ağaçları katlediyorlar
KARABURUN’a (İzmir) bağlı Karareis’te kurulu Yunus Konut Yapı Kooperatifi’nin genel kurulunda ‘Site yönetim planının 9. maddesine aykırı olarak dikilen ve diğer komşuların görüşünü engelleyen ağaç ve bitkiler konusunun görüşülüp karara bağlanması’ maddesi var. Tam bir katliam değil midir bu? Aynı yönetimin denetim görevlisi de, kendisine emanet edilen ortak alandan tam 10 adet 10 yıllık ağacı 2004 yılında kesmiş; sonra da ‘Evet kestim; çünkü dökülen yapraklarıyla benim meyve ağaçlarıma zarar veriyorlar’ demiştir. Lütfen bu ağaç katliamına engel olunuz. Bir ağaç kendi ağırlığının 10 katı oksijen, 100 katı su buharı yayarak insanlığa hizmet etmektedir.
Ümit BORA-Çevre gözlemcisi
GÜNÜN SÖZÜ
‘Beraber ağlamaktaki tatlılık kadar hiçbir şey kalpleri birbirine bağlamaz.’
(Rousseau)
Biliyor musunuz
9 TEMMUZ’da yapılacak ilçe kongresi öncesinde CHP Küçükçekmece İlçe Başkanı İbrahim Semint’in dün il yönetimi tarafından görevden alındığını; Semint’in, ‘İl Başkanı Şinasi Öktem’in ‘suyuna gitmediğim’ ve boyun eğmedim için görevden alındım’ dediğini...
EMİNÖNÜ Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Şaban Kızıldağ’ın (28 Şubat sonrası Sakarya Üniversitesi’nden uzaklaştırıldı) AKP hakkında hazırladığı ‘Nereden Çıktı Bu AKP- AKP’nin Siyasal Kimliği’ adlı anketten dolayı görevinden alındığını, bu yoldaki talimatın Başbakan ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan tarafından verildiğinin ileri sürüldüğünü...
2 TEMMUZ 1993’te 37 kişinin yakıldığı Madımak Oteli’nin müze yapılması için Türkiye ve Avrupa’dan farklı mesleklerden bin kişinin ‘Madımak müze olsun’ başlıklı imza kampanyası başlattığını... Toplanan imzaların 1 Temmuz’da Ankara’da yapılacak basın toplantısından sonra Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a sunulacağını... (Bilgi: hasan.kaya@ggs.ch veya ikitemmuz@ggs.ch)