O kadar çok ilkesiz insan var ki...

YURT Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan dün sabah Best FM'de soruları yanıtlarken, ilginç değerlendirmeler yaptı.

İnsanların soyulduğunu, beyinlerinin çalındığını söyledi.

‘‘Hayatlarının her anı su damlası kadar berrak insanlardan oluşan bir kadro ile yola çıktıklarını’’ söyleyen Tantan, ‘‘O kadar çok ilkesiz insan var ki..’’ derken tepkiliydi...

Kemal Derviş'in son iki ayda Türk siyasi hayatına 'iyilikler yaptığını' söylerken, ortaya çıkan sözcükleri anlamlıydı:

‘‘İleri görüşlülüğü olmayan dar görüşlü, kimliksiz kadroların Türkiye'yi nasıl yönettiğine ve kişiliksizliklerinin ortaya çıkmasına... Siyaset aktörlerinin, Türkiye'yi menfaatleri uğruna nasıl yönettiklerine... Elit diye bilinen insanların, siyaset felsefesine aykırı şekilde milletvekili olabilmek için ilkesizce nasıl koşuşturduklarına vesile oldu...

Derviş, daha bazı şeylere de neden oldu...

Bankaları soyanları ve soyduranların ortaya çıkarılmaması için parlamentoda 4422 sayılı yasanın değiştirilmesinde rol olan aktörler arasında yer aldı... Soyanlar ve soyduranların açığa çıkması gerekirken bunları engelledi; maliyeti zavallı halka yükledi.

DERVİŞ'İ MEHDİ YAPTILAR

Siyasi davranış haritasının fotoğrafının çıkmasına neden oldu... Yani bütün siyasi partiler Derviş'i bir mehdi, kurtarıcı gibi kabul ettiler; kapışmak için birbirleriyle yarış ettiler.

Daha var..

Türkiye'de 80-90 yıldan beri birikmiş olan sermayenin uyguladığı ekonomik politikalarla yabancılar tarafından ucuza kapatılmasına neden oldu.

IMF'ye son gönderilen 'Niyet mektubu' ile Türk ekonomik tarihi için bir utanç belgesidir... Çünkü bu belgede, 'Bu yasalar parlamentodan çıkarılacaktır' (parlamentoya gönderilecektir değil, çıkarılacaktır) diye talimat verilerek Atatürk'ün 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesine aykırı olarak imza yükümlüğü getirilmesine vesile olmuştur Derviş... Türkiye Cumhuriyeti küçük düşürülmesini bu millet nasıl kabul eder?

İnsanlar soyuldu, beyinleri çalındı.’’

KAPIMIZ AÇIK

Amblem neden şahin?

Sayın Ethem Çalışkan Hocamız çizdi bunu... Şahin, Türk halkının koruyucusu olacaktır. Ülkeye ihanet edenleri avlayacaktır. Ethem Hoca'ya sorarsanız size bunu daha iyi anlatır.

Başka partilerle ilişkiniz var mı?

Seçime müstakilen girmeyi hedefliyoruz. Ancak ilkelerimize uyanlara kapımız açık.

Sizin katılımınız olur mu?

Siyasi yol haritamızda anlaşmamız lazım; ülke ve millet menfaatinin akıl havuzunda öne çıkması; Atatürk'ün milli mücadelesine yeniden başlamak, devrimlerinin yeniden inşa edilmesi lazım. Bu nedenle 3 Kasım, mandacılarla ulusalcıların karşı karşıya geleceği bir seçim olacaktır.

Remzi Gür bursları vergiden düştü mü?

RECEP Tayyip Erdoğan, çocuklarının yurtdışındaki eğitim masrafları konusunda açık konuşamıyor. Olay üzerinde bu derece durulmasının nedenini görmezlikten geliyor.

Peki vatandaş ne düşünüyor?

Bilkent Üniveristesi İşletme Fakültesi öğretim üyesi Selçuk Caner şöyle diyor:

‘‘Erdoğan ve Ramsey Giyim sahibi Remzi Gür arasındaki ilişkiyi çok ilginç buldum. Politikacılar ve işadamları arasındaki parasal ilişkiler yeni değil, ayrıca sadece Türkiye'ye ait de değil. Sadece Almanya'da bundan bir süre önce bazı politikacılar Lufthansa'nın resmi seyahatlerde verdiği 'bonusları' özel seyahatlerinde kullandıkları için istifa ettiler.

Erdoğan'la ilgili olarak kamuoyunda sorulması gereken, bu işlemin vergi sonuçlarının ne olduğudur. Bunu Maliye Bakanlığı'ndan sormak lazımdır. Tayyip Erdoğan'ın çocuklarının masraflarının ödenmesi bir ayni gelir transferidir.

1. Ramsey Giyim'in sahibi, Erdoğan'ın çocuklarına yapılan harcamaları vergisinden düşmüş müdür, yoksa vergilenmiş gelirinden mi ödenmiştir? Eğer bu harcamalar masraf olarak gösterilmiş ise efektif vergi oranı % 33 kabul edersek, Tayyip Erdoğan'ın çocuklarının eğitimle ilgili masraflarının üçte birini devlet ödemiş demektir.

2. Yapılan harcamalar Erdoğan için zımni gelir kabul edilir. Yani çocukları için başkası tarafından yapılan harcama, Tayyip Erdoğan'ın geliri kabul edilir. Buna göre Erdoğan, gelirine ilave edilmesi gereken bu harcamaların vergisini ödemiş midir? Eğer ödememiş ise bir vergi kaçırmış kabul edilir.

Çalışkan: Şahin temizliktir

ÜNLÜ hattat ve çizer Ethem Çalışkan YP'nin amblemini şöyle anlattı:

‘‘Türk Mitolojisi diye bir kitaptan esinlendim çizerken... Şahin, temizlik, çabukluk, boşa zaman geçirmeyen, çeşitli renkleri olan bir kuş... Beyazı, grisi, siyahı, çeşitli renkleri var; biz beyaz olanını aldık. Mitolojik temizliği vardır. Ama hiçbir zaman yırtıcı bir kuş olan kartal değildir. Şahin ismi çok sevildiğinden isim ve soyadı olarak çok kullanılmaktadır. Amblemde şahin, Türk haritasının üzerinde; ayaklarının değdiği yer de Samsun... Yorum halkın.’’

Türkçe

PENCERE camı, basketbol topu, bahçe kapısı, kültür/devlet vb. bakanı... Bu dört isim tamlaması arasında dilbilgisi açısından hiçbir fark yoktur. Kırık pencere camı, patlak basketbol topu, açık bahçe kapısı derken; kimler nereden 'kültür eski bakanı', 'devlet eski bakanı' vb. saçmalıklarını çıkarıp bunu TV haberlerinde sık sık tekrarlayarak Türkçe'yi dejenere etmek hakkını kendinde bulur?

Türkçe bu kadar sahipsiz midir?

Erdal YETKİN İSTANBUL

MESAJ PANOSU

ŞÜKRÜ Çanakcı uyarıyor: Alanya turistlerle dolu. Durum böyle iken tam esnafın iş yapacağı akşam saatlerinde elektrikler kesiliyor. Turistler alışverişini yapamıyor, ne olduğunu da anlayamıyorlar. Enerji Bakanlığı'nın bu durumla ilgilenmesini istiyoruz.

GÜNÜN SÖZÜ

16 emir

‘‘Onlar, seni de ülkemizi de batırdılar. Şimdi de sen batır onları!..’’

(Nazmi Kavasoğlu)
Yazarın Tüm Yazıları