BAYRAMIN 1. günü Ağrı Dağı ile ilgili ‘Büyülü Hazine’ başlıklı yazınızı büyük bir zevkle okudum. Ağrı’nın Türk turizmine kazandırılması için çok daha fazla çaba sarf edilmesi ve yeni projeler oluşturulması yönündeki fikirlerinize tüm içtenliğimle katılıyorum.
Ben de sizin gibi keşke YTL’lerde Ağrı figürü kullanılsaydı diyorum. Fakat bu hiçbir zaman yazınızda kullanılan Ermenistan tarafından Ağrı’nın görünümü figürü olmamalıdır, görüşümü de ekliyorum. Eminim ki sayfa düzenlemesini yapan arkadaşlar Ağrı Dağı ile ilgili yazınıza uygun olsun diye bir Ağrı Dağı görünümünü vermeyi uygun görmüşler; fakat bu görünüm yazının ruhuna aykırı olarak Türk turizmi değil de Ermenistan turizmine katkı yapacak bir seçim olmuş.
Ben İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimlerde görev yapan bir öğretim üyesiyim. Konuyla ilgim sadece Ermeni diasporasının ve Ermenistan’ın Türkiye ile ilgili çalışmalarını yakından takip eden duyarlı, sade bir Türk vatandaşı çerçevesinde olmakla birlikte yazınızda kullanılan fotoğrafla ilgili bilgi vermek isterim.
Fotoğrafta, arkasında Ağrı Dağı’nın bulunduğu manastırın ismi Khor Virap’tır. Bu yüzden Ermenistan tarihi, kültürü ve Ermenistan turizminin dışa açılımı ve tanıtımı açısından son derece önemlidir.
AB’ye girme sürecinde olduğumuz bu dönemde, Ermeni diasporasının son Fransa örneğinde olduğu gibi Avrupa’da ve Amerika’da yapmış olduğu planlı ve uzun yıllara yaymış olduğu çalışmaların sonucunda, Türkiye’ye birtakım yaptırımların beklendiğini okurken o güzel yazınıza uyacak AğrıDağı fotoğrafı, Türkiye tarafından çekilen bir Ağrı olmalıydı diyorum.
Yard. Doç.Ergin Sait VAROL
İÜ Avcılar Kampusu
İstanbul bu kábusu artık yaşamamalı
BAYRAMIN arifesi ve ilk günü araçlarıyla yollara çıkanlar kábus yaşadı.
İki köprüde de saatlerce yoğunluk yaşandı
Kimisi ‘Hiç olmazsa bayram süresince eskiden olduğu gibi geçişler parasız olsaydı’ dedi.
Bazıları ise buna karşı çıktı:
‘O zaman trafik daha da arapsaçına dönüyor; herkes yollara dökülüyor.’
Bu ilin yöneticilerinden biri çıkıp da, bayram nedeniyle aile gezmesine giden bu insanlara bir öneride bulunmadılar.
Köprüyü şu saatler arasında kullanmayın, ya da tek veya çift plakalı araçlar şu saatler arasında geçiş yapabilir.
Tam böyle değil de bir uyarı, bir bilgi, daha açıkçası bir söz bekledi insanlarımız.
Hala İstanbul’un bir trafik radyosu yok. Ortalıkta bir yöneticisi de yok. Kaderci bir toplum olduk; uzun kuyruklarda tepkisiz dışarısını seyrettik.
Yeterince toplu taşım aracı olmayınca, İstanbul’un yetersiz yollarında yakıt tüketip durduk.
İstanbul coğrafyası artık bu kadar göçü, yapılaşmayı ve de aracı kaldıramaz.
Yöneticiler artık uyanın, birçok uygarlığa ev sahipliği yapan İstanbul’a daha fazla kıymayın; Anadolu topraklarında yeni kent merkezleri yaratın ki, bu kentten kaçan turistleri geri getirelim.
Cismani ve ruhani kültür nedir?
PARİS’ten Haluk Tarcan yazıyor:
Yeşillerin afişlerinde kullandıkları Ortaköy Camii, Osmanlı İmparatorluğu’nu temsil eder.
Halk kültürü, din kültürü ayrı kavramlardır. Bu iki kavram birbirine karıştığı için, laiklik dinsizlik sayılmaktadır.
Türk halkının kendi öz kültürü vardır; halk edebiyatı, halk müziği, halk oyunları, halk gelenekleri vb... Buna ‘yeryüzü kültürü’ de denebilir.
İslam’da ise kendi felsefesinden doğan gök, Allah ile halk arasındaki ilişkiyi düzenler. Buna etnoloji bilimi ‘gökyüzü kültürü’ der. Osmanlı, ilkine CİSMANİ; ikincisine RUHANİ kültür derdi.
Ruhani kültür, Türkiye Cumhuriyeti’nin kültürü değildir.
(Not: Bu yazımızı basacağınızı sanmıyorum. Ama ben, etnolog olarak yazayım, vicdani görevimi yapayım da siz basmayın, sizin bileceğiniz iş.)
Haluk TARCAN-PARİS
Biliyor musunuz?
28Kasım’da yapılacak CHP Gençlik Kolu Kongresi için şimdiden yoğun bir kulis yürütüldüğünü, şimdiki Ayhan Yalçınkaya ile Serhan Tınastepe’nin yarışacaklarını, genel merkezin gençlik kolu yaş sınırını kurultaydan bir hafta sonra doldurması nedeniyle Tınastepe’nin isminin öne çıktığının söylendiğini...
Kuşadası Belediye Başkanı Fuat Akdoğan’ın bayramdan sonra 1500 kaçak yapının yıkımı için işlemlerin başlayacağını söylediğini...
Çorlu Havaalanı Müdürü Mustafa Hurma’nın, Trakya’dan her gün 650 kişinin otobüslerle Ankara’ya gittiğini belirterek Ulaştırma Bakanlığı’ndan Çorlu-Ankara arasında uçak seferlerinin başlaması için talepte bulunacaklarını...
GÜNÜN SÖZÜ
‘Münir (Özkul) Abi, emekliliğine yakın Türk tiyatrosunun geleneksel kavuğunu bana verdi. Ama kavuğu verecek adam yok.Vermek zorunda da değilim.Kavuk buraya kadar...’