Paylaş
“Bilgilendirmeyi görevim olarak kabul ediyorum” diyen Zengin şöyle diyor:
“Gösterilerde hem emniyet görevlileri hem de göstericilerden yaralananların hastanemize geldiğini öğrendiğim anda hastaneye gelmek üzere yola çıktım. Bu sırada Acil Servis’te istenmeyen bazı olaylar olduğu tarafıma iletildi. Hastaneye ulaştıktan sonra bilgi almak üzere Acil Servis’e geçtim. Yaralılar ile ilgili Acil Servis çalışanlarından bilgi almam sırasında, bilgi vermekten imtina edilir bir tavırla karşılaştım. Daha sonra aldığım bilgilerden benim hastaneye ulaşmamdan önce Acil Servisimize müracaat eden bazı emniyet görevlileri, yaralıların muayene ve tetkik edilmeden (Tıp Etiğini ve Hekimlik Andını hiçe sayarak ve keyfi olarak) başka hastanelere gönderilmek istendiğini, istenmeyen olayların bu kişisel tavırdan kaynaklandığını tespit ettim.
Olay günü hastanemize müracaat eden tüm yaralıların gerekli tıbbi müdahaleleri çalışanlarımızca yerine getirildi. Yaşananlar ile ilgili durum tespit tutanaklarının, hastane içi bir inceleme ile yapılması usulen mümkün olmasına rağmen, istemeden de olsa taraf olarak algılandığım için, etik ilkelerim gereği gerekli incelemenin tarafımızdan yapılması yerine bağlı olduğumuz üst kuruma sevk etmeyi uygun gördüm.
Ankara Tabip Odası ve SES Ankara İl Başkanı başta olmak üzere bazı kişiler bu olaylarla ilgili şahsıma ağır ithamlarda bulunarak konuştular ve demeçler verdiler. Bu kişilerin hiç biri olaylar sırasında hastanemizde bulunmuyorlardı. Gerek ilgili hastanenin yöneticisi gerekse olaya dahil olmuş Ankara Tabip Odası üyesi bir hekim olarak tarafıma şu ana kadar bu kişilerden hiçbir bilgi edinme talebi gelmemiştir. İlgili kurumların temsilcileri olarak yapılan tüm değerlendirme ve açıklamalar maalesef tek taraflı bilgilenme ile yapılmıştır.
Açıkçası hem hekimlik etiğine hem memurluk anlayışına sığmayacağını düşündüğüm bu kişisel olay nedeniyle iki meslek grubunu (hekimler ve polis memurlarını) karşı karşıya getirme neticesini verebilecek yaklaşıma üzüldüğümü ve şaşırdığımı ifade etmek isterim. Bu duygu ve düşüncelerimi takdirlerinize sunarım.”
Ertaş’a saygı
Yenimahalle Belediyesi, Neşet Ertaş vefat etmeden önce Kırşehirlilerin girişimi ile ustanın heykelini yaptırarak, Neşet Ertaş Parkı’nda hizmete açmıştı. Şimdi de Cuma günü 18.00’de Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde; Bağdat Caddesi (Neşet Ertaş Parkı). Açılış konuşmaları; Mehmet Akyürek (OSİAD ve İÇASİFED Onursal Başkanı), Hilmi Gökçınar (Kırşehirli Dernekler Federasyonu), Fethi Yaşar (Yenimahalle Belediye Başkanı). Söyleşi: Muharrem Sarıkaya, Can Dündar, Bayram Bilge Tekel, Dinleti:
Kırşehir Ustalar Topluluğu, Abdal Dili ve Öyküleri, Mehmet Akyürek, Mustafa Yarar. Konser: Nazlı Öksüz Tubay.
Hakan Şükür kardeşime...
Son zamanlarda Meclis’te parlamento üyelerinin ikinci mesleklerini icra etmesiyle ilgili bir çalışma başlatıldı. Bilindiği gibi bu konu İstanbul Milletvekili Hakan Şükür’ün televizyon kanalında yorumculuk yapmasıyla gündeme geldi.
Ben işin yasal kısmında değilim o ayrı bir konu. Önemli olan işin etik/ahlaki kısmı.
1999 ve 2004 yıllarında iki kez Ürgüp Belediye Başkanlığı görevine seçildim.
Görev sürem boyunca yasal bir engel olmamasına rağmen gelir getirici hiçbir ticari faaliyetin içerisinde bulunmadım.
Eşim deneyimli bir mimar halen Koruma Kurulu üyesi... Ürgüp-Kapadokya gibi UNESCO’nun dünya kültürel miras listesinde yer alan bu özel bölgede özellikle büro açmasını talep edenler oldu, ailece büro açmasını talep edenler oldu.
Ailece benim belediye başkanlığı görevini sürdürdüğüm sürece etik olmayacağı düşüncesiyle geri çevirdik.
Hakan Şükür’e bundan başka ne denilebilir? Gerisini söylemekten utanırım!
Bekir ÖDEMİŞ
Paylaş