’Numan Kurtulmuş ismini oturttum’

SAADET Partisi’nin 50 saat uçuş için kiraladığı 15 kişilik özel uçakla Van’dan Muş’a giderken, Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’la (Vatan’dan Barlas Yurtsever ve Vakit’ten Serdar Arseven de var) sohbet ediyoruz.

İlk kez karşılaşıyoruz kendisiyle; bilgili, mütevazı, sevecen ve saygın bir parti başkanı görünümünde... ’Milli Görüş’ü ileriye taşıyacak mı; bu seçim beş aylık bir karne olacak Kurtulmuş için... Sivri ve gaf sayılabilecek çıkışları yok. Her şeye hazırlıklı. Bir ara iddialı bir çıkış yapıyor; kendi ağzından:

"Numan Kurtulmuş ismi oturdu siyasette. İşaret fişeği atmaya başlıyoruz."

Erbakan’ın ikinci ’nesil’ arkadaşlarıyla (Ömer Vehbi Hatipoğlu, Ahmet Cemil Tunç, İsmail Müftüoğlu, Mücahit Yanılmaz, Hüsamettin Korkutata) Ağrı ve Van’dan başlayarak yedi ili kapsayan turunda hayli de heyecanlı.

Doğu’da uçak iyi de, AKP’nin övündüğü ’duble’ yolun Muş-Bitlis arasında bir yıl içinde ne hale geldiğini, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Sanayi Bakanı Zafer Yıldırım geçen günlerde bu yoldan geçtiklerine göre, ’yandaş’ müteahhit/müteahhitlere elbette bir şeyler söylemiştir.

ERDOĞAN’A ’ABİ’ DERİM

Kurtulmuş’un, Başbakan’la ilişkileri nasıl?

Beş yaş küçük olduğu Başbakan Erdoğan’a ’abi’ diye hitap ettiğini söylüyor. "Genel Başkanlığınızı kutladı mı?" diyoruz, "Özel değil ama Genel Başkan seçildikten üç gün sonra Cumhuriyet Bayramı protokolünde karşılaştığımızda kutladı" diyor.

AKP’yi siyaseten sert şekilde eleştirdiğini, ama hiç kimseyi rencide etmediğini söylerken "AKP’de kimse aleyhime konuşamaz" demeyi vurgulama gereğini duyuyor.

Kurtulmuş, AKP’yi nasıl görüyor?

"Verdiği sözleri yerine getiremedi; dolayısıyla başarılı olamadı" diyor önce... AKP’nin siyasi konjonktürün, yani 28 Şubat’ın ürünü olduğunu yineliyor. Kalıcı adımları atamadığını, örneğin ’sivil ve demokratik bir Anayasa’yı hálá gerçekleştiremediğini’, bu nedenle de AKP’nin siyasi merkeze oturamadığının özellikle altını çiziyor.

"AKP ve CHP’nin bu kampanyada yürüttükleri çatışmacı, kavgacı tavırlarıyla siyaseti kilitlediklerini, birbirlerinin değirmenine su taşıdıklarını ancak kendilerinin bu anlayıştan uzak duracaklarını ve yeni siyasetin inşasının Saadet Partisi’nin üzerinde oturacağını savunuyor.

Milli Görüş’ün yeni tarifi

ERDOĞAN’ın siyaseti ’korku’ üzerine ’kutuplaştırdığını’, topluma ’baskı’ yaptığını vurgularken, AKP’ye verilen oyları ’emanet’ sayıyor.

Dört başlıkta topladığı ’Anadolu sermayesi, Türkiye’nin İslam entelijansiyası, kanaat önderleri ve gençlik grupları’ üzerinde ’yumuşak’ bir zemin oluşturduklarını anlatıyor, yeni Saadet Partisi için... "Biz bu kendi kavramlarımızı unutmuşuz" diyor. Ya Milli Görüş! "Özümüzden kopmayız.... Yeni bir tarifi yok" derken, "Yeniden büyük Türkiye... Adil düzen..." gibi geçmişin siyasi söylemlerine yeni açılımlar getiriyor.

Erbakan, AKP için ne derdi acaba? RP kökenli bir siyasetçi espriyi patlatıyor: "Hocamız, böyle bir soruya AKP şarap, SP üzümdür, derdi."

Kürt açılımı

Kurtulmuş, sordukça AKP’ye yükleniyor: "Bölge politikaları konusunda tutarsızlar... Verilen sözleri yerine getiremediler. Temel vaatlerinden geriye düşmüş vaziyetteler. Özgürlükler, adalet ve refah nerede? Bazı şeyler anlatıyorlar ama bunlar toplumdan karşılık bulmuyor."

Peki ekonomi?

"Kemal Derviş’in programını hálá devam ettiriyor AKP... IMF ve Dünya Bankası’nın direktifleriyle hareket ediyor. Bu yüzden borçlu bir ülke oldu Türkiye... Pek sevdikleri Dubai modelinde üretim yoktur. ABD ile bölge politikaları arasında çıkış bulamıyor. Toplumun ’unutulanlar’ı hiç akıllarına geliyor mu; işçiler, memurlar, emekliler, esnaf gibi... Ne yazık ki Sayın Erdoğan meydanlarda ciddi hiçbir şey konuşmuyor.

AB’ye bakış: "AB, Türkiye için bir medeniyet projesi değildir. AB tezi yanlıştır. Biz milli kalkınma modeli uygulayacağız. SP’nin antiemperyalist bir parti olduğunu ve kimseye boyun eğmediğini söylemeye gerek yok."

Tahminimizin üzerinde oy alacağız

SP’nin ’kazanabileceklerini’ umut ettiği 17 il hedef alınmış... Doğu bölgesinden umutlu olduklarını söylediği yerler; Ağrı, Van, Muş, Bingöl, Bitlis, Adıyaman ve Şanlıurfa... Kurtulmuş, buralarda bir veya ikinci parti olacaklarını anlatıyor. Elazığ, Malatya, Düzce, Tokat, Sivas, Bayburt’u da ekliyor beklentilerine... "Göreceksiniz, değişik kesimlerden tahminimizin üzerinde oy alacağız. Potadayız, finişe geçeceğiz." SP kurmayları, yüzde 5-7’nin üzerinde oy bekliyor.

Davos ve Tavus

AKP İl Genel Meclisi üyesi Mustafa Çecen, 27 yaşında; aileden kuyumcu... Bizi Muş’tan Bitlis’e kadar arabasıyla getirdi. 86 bin nüfuslu Bingöl’de 62 kuyumcunun olduğunu söylemesi şaşırtıcı geldi bize... Bunun nedeni var tabii; banka sistemi ve geleneksel takı anlayışı.... Solhan’a geldiğimizde, Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan yeni ayrılmıştı... SP Genel Başkanı’nı akşam saatlerinde durdurup "Başbakan Numan" diye bağırdılar. Nurettin Orman adlı bir partili, "Çağlayan’a göre Kurtulmuş’u dinleyenler daha kalabalıktı" diyor.

Burada Tavus aşireti ağırlıklıymış: "AKP’yi biz çıkarttık, biz gömeceğiz. Başbakan Davos’taki kahramanlığıyla övünüyorsa biz de Tavus’luluğumuzla övüneceğiz."

Onların ’kahramanlıkları’, AKP’ye 2007’de % 72 oranında oy vermeleri! Seçime iki hafta kala yeniden SP’li olmuşlar anlaşılan. SP’nin Bingöl adayı, eski Belediye Başkanı Bedri Tuğ...

Bingöl’de Binkap Termal Otel’deki ikramda hindi eti de vardı. Meğer, köy hindisi burada çok makbulmüş, gerçekten pilavı da lezzetliydi. Diyarbakır’dan Türkiye’ye yayılmaya başlayan kadayıfın esas yeri Bingöl’müş; cevizin yanında kaymaklı yapılıyor. "Tanıtamayınca Diyarbakırlılar sahip çıktı" diyorlar.

Numan... Memleket toz duman

DÜNKÜ Bingöl mitingi, SP’lilere moral verdi. Hükümetin ekonomik paketinde hiçbir şeyin olmadığını söyledi Kurtulmuş... "Numan, Numan! Memleketin hali toz duman" pankartı coşkuyla karşılandı. AKP’li Necmettin Dede’nin (eski DYP milletvekili) Belediye Başkanı olduğu Muş mitingi ise Bingöl kadar heyecanlı değildi. Bugün Bitlis, Adıyaman ve Şanlıurfa mitinglerini izleyeceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları