Ne zaman açıklanacak? Depremzede konut bedellerini soruyor

Gaziantep’ten Hassa, Kırıkhan, Belen, Reyhanlı’ya kadar olan güzergâhtaki yapıların çokluğu dikkat çekiyor. Nurhak tarafında da öyle.

Nurhak’a giriş ve çıkış yollarında bu kadar ikinci el araç olur mu; minibüsten, kamyona, traktörden taksiye kadar. Nurhak depremden büyük hasar görmüş, o kadar da araç harap olmuş. Nurhak’ın Türkiye’nin ikinci el araç merkezi olduğunu söylediler. Araç pazarından dolayı ekonomik olarak daha toparlanmış gibi geldi bize Nurhak.

Kadın kooperatiflerinin el emeği göz nuruyla ürettiklerini dünyaya tanıtmak adına ‘HAYATHATAY’ın işlevini zaman zaman yazdık. Bu lojistik merkezinin araç konusunda bir pazar görevi yürüttüğü konusunda bir bilgi edinemedik. Hatay Valiliği’nden bu konuda açıklama yapılırsa okurlarımızı bilgilendirmek isteriz.

 RAKAM HENÜZ BELLİ DEĞİL

Gelelim, depremzedeler için yapılan konutlara. Gaziantep-Kırıkhan üzerinden Hatay’a giderken, her yer baraka ile dolu, ama aralarda yapılan konutları ve siteleri gördük. TOKİ büyük bir beceriyle yapıları bitirmeye çalışıyor. Hepsi depremzedeleri mutlu edecek demek istemiyoruz, çok tartışmalar olacak. Yolda bir durakta ayran içmek için durduğumuzda bize pideler yaptı 50 yaşlarına yakın çiftçi-esnaf kardeş. Tepedeki dağın arkasında kendi köyü varmış, konutlar için “Biz köylüler için daha bir hareket yok” diyor. Beklentisi başlarını sokacak bir evmiş. Nitekim kurada şehir kontenjanından bir daire kendine çıkmış ama kafası karışık, köy kontenjanından hayvanlarını yetiştirmek istiyor. “Çünkü para kazanırım” diyor. “Deprem bölgelerinde ya da köyde bir ev kaça mal olacak?” diye sorduk.

Hiç belli değil. Ona “1.5 milyon olur mu?” dedim. O da öyle tahmin ediyor. Evlerin bazıları teslim edilmiş. Ama bedelleri henüz açıklanmamış. “Neden?” diye sormamızın ardından cevabı patlattı.

 MÜJDEYİ NE ZAMAN VERİR

“Abi bir de ‘Gazeteciyim’ diyorsun. Ramazan geldi değil mi? 31 Mart’ta seçimler olacak. 3 günlük Şeker Bayramı 10 Nisan’da başlıyor. Bir iktidar ‘müjde’yi ne zaman verir; seçim öncesi. Hesabını siz yapın.”

Dileriz, seçimler iyi geçsin, işler iyi olsun, evler de çabuk bitsin, sağlıklı yaşam olsun.

GÜNÜN SÖZÜ

“Hukukta ve yargıdaki sorunlar ve sıkıntılar, kendini enflasyon, kur baskısı, halkın fakirleşmesi gibi ekonomik sorunlar olarak da ortaya koyuyor.” Mehmet GÜN

BİR BEŞİKTAŞ SEÇİM SOHBETİ

İMAR OLMUŞ ‘UZAY İSTASYONU’

BEŞİKTAŞ Bağımsız adayı Nasuh Mahruki sitelerdeki ziyaretlerini yoğun şekilde sürdürüyor. Önceki akşam Gazete Muhabirleri Sitesi’nde semt halkı ile görüşen Mahruki, kendilerini CHP’li olarak tanıtan bazı kişilerin vatandaşları ilan ettikleri toplantıya gitmeleri konusunda engellemek istediklerini anlattı. Mahruki bu arada kadın ekibiyle, kendisini dinleyenlere ‘Uzay İstilası’ adını verdiği Etiler/Akatlar’daki Polis Okulu yerinde yükselen üç bloktan dev yapının krokisini göstermesi herkesi dehşette bıraktı. Bu binaların hacmi yanında Akmerkez binası ‘kümes’ gibi kalıyor. Bu imar izinleri emsal teşkil ederse Etiler, Akatlar ve Levent’in geleceğin gerçek Manhattan’ı olacağı konusunda büyük endişe olduğu anlaşılıyor. Bu yerlere imar verenlerin peşini bırakmamak gerektiğini anlatan Mahruki, “Bana CHP’nin oyunu bölecek diyorlar. Ben CHP’nin değil, Rıza Akpolat’ın oyunu düşüreceğim. Onun için çok çalışıyoruz. Liyakat sahibiyiz. Bizim mafyalarla işimiz olmaz” diye konuştu.

Bu arada Yurt Parti Genel Başkan Yardımcısı İlkel Önel toplantıda, Sadettin Tantan’ın, Mahruki’yi desteklediğini açıkladı ve kendilerinin de Mahruki’nin toplantılarını izlediğini söyledi.

NEDİR BU AFİŞ KİRLİLİĞİ

VATANDAŞ olarak bir uyarıda bulunmak istiyorum. Türkiye’de yerel seçimler finale doğru geliyor. Bu afiş kirliliği nedir, özellikle bazı kentler rekabet nedeniyle tam bir ‘panayır’ yerine dönmüş vaziyette. Bu bir israftır, adım başı asılan bez ve kağıt afişler hem kent kirliliği yaratıyor hem de göze hoş gelmiyor. Parası olan öteki adayı veya partiyi ille de bastırmak istiyor. Seçimlerden önce partiler bir centilmenlik anlaşması yaparak bir standart belirlemeli.

ÇANAKKALE SAVAŞLARI’NIN 109. YILDÖNÜMÜ 18 MART’TA

KORKUNÇ ABDÜL’Ü BİLİR MİSİNİZ?

TRT’de sık sık yayınlanan Serdar Akar yönetmenliğindeki 2012 yapımı ‘Çanakkale Yolun Sonu’ filmini büyük bir ilgiyle izledik. Konusu bir hayli ilginçti. Bugüne kadar 20’ye yakın yerli-yabancı Çanakkale temalı filmler arasında birkaç filmden en iyisi olarak gösteriliyor.  Film, diğer Çanakkale filmleri gibi savaşın bütününü anlatmak yerine tek bir cepheye odaklanmaktadır. Gerçekçiliği de bu noktada ortaya çıkıyor. Filmin anlatıldığı Anzak Koyunda keskin nişancı Muhsin’in ilginç öyküsü dikkat çekiyor. Osmanlı Ordusu’nda keskin nişancı olarak bilinen ‘Korkunç Abdül’den esinlenilmiş. Abdül’ün, savaş boyunca 150’den fazla düşman askerini öldürdüğü iddia ediliyor. Ne yazık ki Osmanlı kayıtlarında sağlam bir veri bulunmuyor ya da tutulmamış. Yabancı kaynaklarda geçen bu Osmanlı askeri ‘Terrible’ yani ‘Korkunç’ lakabıyla düşman tarafından oldukça ciddiye alınan bir askerdi. Filmin yapımcıları Tolga ve Taygun Aydın bir kaynakta ‘Korkunç Abdül’ ismine rastlayınca, filmin öyküsünü bu konu üzerine odaklandırdı ve ilk gösterime çıktığında kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı.

Bazı tarihçiler, Korkunç Abdül’e karşı Anzakların ünlü keskin nişancısı Billy Sing’in cepheye getirildiğini, iki avcı arasında savaş boyunca kıyasıya bir mücadele yaşandığına dair çeşitli iddialar bulunduğunu ifade ediyor. İddiaya göre bir sonraki karşılaşmalarında Billy Sing tetiğe basmakta daha erken davranınca Korkunç Abdül’ü şehit etmiş.