Paylaş
Avrupa’nın en saygın basın kulüplerinden biri... Uzun yıllardır üyesi olduğum kulüp Frankfurt’ta neo-barok stili Livingston Sarayı’nın bir bölümünü kullanıyor. 1880’de ABD’den gelen işadamı M.L. Livingston yaptırmış ama yapımından kısa süre sonra ölmüş. Rotschild ailesine geçmiş. Çeşitli evrelerden sonra 1978’de Frankfurt Şehir İdaresi satın almış haşmetli yapıyı...
Kulüpte ‘Birleşik Avrupa’nın vizyonu’ konuşuldu. Almanya Birinci Televizyon Kanalı ARD’nin Brüksel Bürosu Şefi Rolf-Dieter Krause, mülteci kriziyle ilgili gelişmelerin perde arkasını da uzun uzun anlattı bize... Tecrübeli gazeteci Bay Krause, 15 yıldan beri Brüksel’de büro şefi... Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin dış politika masası şefi Klaus-Dieter Frankenberger’in yönettiği sohbette bazıları bilinen, tahmin edilen konular konuşuldu. Bazen de “bildiğimiz başka, hakikat başka” dediğimiz konular oldu...
Şu bir gerçek; bugüne kadar birçok kriz yaşayan Avrupa Birliği bu kez tarihinin en ağır kriziyle karşı karşıya... Mülteci krizi... Bu Euro krizinden daha ağır bir kriz... Buna karşı Avrupa’nın da bir ‘master planı’ yok. Toplantı üstüne toplantı, art arda zirveler... Sadece bir milimetre yol alınıyor. Avrupa Birliği vizyonu ilk kurulduğu haliyle devam eder mi? Yeni bir şekil mi alır? Schengen ortadan kalkar mı? Avrupa dağılır mı veya dağılmaktan da kötü olur mu? İşte AB’de kulislerin, koridorların konuları bunlar.
Akşamki sohbetten çıkardığım ana fikir şu: Kim ne derse desin derin mülteci krizindeki Avrupa’yı şimdilik bir arada tutan Türkiye... Mülteci akınını kesecek anlaşma nefes almalarını sağlıyor. Hani yeniden işe başlamak için insan çok kısa bir süre durup soluk alır ya, işte öyle bir şey... İngilizce ‘a long deep breath”... Avrupalı politikacılar bunu zaten biliyor. Asıl mesele bunu Avrupa kamuoyuna, halkına anlatabilmek. Şu anki ‘pazarlık’ algısını aşabilmek önemli...
AP Başkanı Martin Schulz “500 milyonluk Avrupa, bir milyon mülteciyi arasına alamıyor...” derken, 3 milyon mülteciye kucak açan Türkiye, Avrupa vizyonunun darmadağın olmasını önleyen en önemli aktör. İşte Avrupa halkına anlatılması gereken bu... / Halit ÇELİKBUDAK
KAMU ÇALIŞANLARINA 1 NİSAN SÜRPRİZİ
GELİR vergisi matrahının bu yıl için 12 bin 600 lira olarak belirlenmesi memurların büyük çoğunluğunun maaşında 1 Nisan’dan itibaren 180 liraya kadar varan azalmalara yol açacak.
Yani yıllık geliri 12 bin 600 liralık vergi dilimini aşan memurlar 15 Nisan’da daha düşük maaş alacak.
Gelir vergisi matrahı 2016 yılı için 12 bin 600 lira olarak saptandı. Bu uygulamadan ötürü 1 Nisan’dan itibaren 12 bin 600 liraya kadar gelirler için % 15, 12 bin 600 ile 30 bin lira arasındaki gelirler için ise % 20 oranında gelir vergisi kesintisi yapılacak.
Böylece yıllık gelirleri 30 bin liraya kadar olan memurların maaşından % 5 daha fazla gelir vergisi kesintisi olacak. Kesinti miktarının artmasından ötürü memurların büyük çoğunluğunun maaşında 180 liraya kadar varan azalma olacak.
Bazıları için 180 lira az bir rakam olarak görülse de memur için önemli bir kayıp.
Temmuzda kamu çalışanlarına yapılacak % 5 oranındaki zam, vergi diliminin artmasından dolayı ceplerine girmeden şimdiden buharlaşacak.
Yani memura temmuzda verilecek zam vergi dilimi artışıyla önceden geri alınmış olacak.
Hükümet ile toplu iş sözleşmesini bağıtlayan Memur-Sen, diğer konfederasyonların uyarılarına rağmen nedense bu konunun üzerinde durmadı, uyarıları dikkate almadı bile. Yoksulluk sınırının altındaki düşük maaşla kıt kanaat geçinen kamu çalışanlarının vergi dilimi artışından etkilenmemesi için gelir vergisi dilimi % 15’e sabitlenmeli, kayıpları önlenmeli.
Ancak işçi, memur ve diğer çalışanları en kolay vergi kaynağı olarak gören irade buna yanaşır mı? Hiç de yanaşmaz. Çünkü emeği ile geçinenler, gelir vergisinde kümesteki hazır kaz olarak görülüyor. / Şükrü KARAMAN
GES'E ÖNEM VERELİM DE ORMANLARI KESMEYELİM
GELİR vergisi matrahının bu yıl için 12 bin 600 lira olarak belirlenmesi memurların büyük çoğunluğunun maaşında 1 Nisan’dan itibaren 180 liraya kadar varan azalmalara yol açacak.
Yani yıllık geliri 12 bin 600 liralık vergi dilimini aşan memurlar 15 Nisan’da daha düşük maaş alacak.
Gelir vergisi matrahı 2016 yılı için 12 bin 600 lira olarak saptandı. Bu uygulamadan ötürü 1 Nisan’dan itibaren 12 bin 600 liraya kadar gelirler için % 15, 12 bin 600 ile 30 bin lira arasındaki gelirler için ise % 20 oranında gelir vergisi kesintisi yapılacak.
Böylece yıllık gelirleri 30 bin liraya kadar olan memurların maaşından % 5 daha fazla gelir vergisi kesintisi olacak. Kesinti miktarının artmasından ötürü memurların büyük çoğunluğunun maaşında 180 liraya kadar varan azalma olacak.
Bazıları için 180 lira az bir rakam olarak görülse de memur için önemli bir kayıp.
Temmuzda kamu çalışanlarına yapılacak % 5 oranındaki zam, vergi diliminin artmasından dolayı ceplerine girmeden şimdiden buharlaşacak.
Yani memura temmuzda verilecek zam vergi dilimi artışıyla önceden geri alınmış olacak.
Hükümet ile toplu iş sözleşmesini bağıtlayan Memur-Sen, diğer konfederasyonların uyarılarına rağmen nedense bu konunun üzerinde durmadı, uyarıları dikkate almadı bile. Yoksulluk sınırının altındaki düşük maaşla kıt kanaat geçinen kamu çalışanlarının vergi dilimi artışından etkilenmemesi için gelir vergisi dilimi % 15’e sabitlenmeli, kayıpları önlenmeli.
Ancak işçi, memur ve diğer çalışanları en kolay vergi kaynağı olarak gören irade buna yanaşır mı? Hiç de yanaşmaz. Çünkü emeği ile geçinenler, gelir vergisinde kümesteki hazır kaz olarak görülüyor. / Şükrü KARAMAN
BİLİYOR MUSUNUZ?
EĞİTİM İş Genel Başkanı Veli Demir’in, Diyanet yayınlarının Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm birimlerde izlenebilme imkânı sağlanması ile ilgili protokolün, Bilgi Edinme Yasası kapsamında kendilerine bilgi verilmesini istediklerini açıkladığını... ÇYDD Ankara Şubesi’nin düzenlediği Sinan Meydan’ın konuşmacı olduğu ‘Atatürk’ü Yeniden Okumak ve Anlamak’ konulu panelin 2 Nisan Cumartesi 13.00’te Kızılay Necatibey Belediye İş’te yapılacağını...
MESAJ PANOSU
12 yaşında olan bir kız çocuğuna, 7 yaşından bu yana öz babası, ağabeyi ve amcası tarafından tecavüz edildiği iddiası ile hayvandan bile aşağılık bu yaratıklar tutuklanmış. Ah idam (!), bazen ne kadar gereklisin. / Gani AŞIK
BEYLİKDÜZÜ Adnan Kahveci Mahallesi’nde Kuştepe Caddesi ile Yüksel Sokağı’nın kesiştiği noktadaki arsaya hastane yapılacağı yıllardır söyleniyor. Bugüne değin bir kazma vurulduğunu gören yok. Hiç olmazsa bir sağlık ocağı yapılması binlerce kişiyi rahatlatacaktır. / Aydil EROL
Paylaş