Paylaş
Deniliyor ki:
“Atatürk Orman Çiftliği 1925 yılında bozkırın ortasında bir vaha olarak planlandı. 1937 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyet mektubuyla Türkiye Cumhuriyeti’ne emanet edildi. AOÇ’de her dönem talan yaşadı ama son yıllarda artık bu talan aymazlığa ulaştı. Toprak bütünlüğü, parçalanarak, başbakanlık hizmet binası (Ak-Saray), TBMM Kongre Merkezi, Disneyland, çiftlik kavşağı gibi düzenlemelerle, AOÇ’nin kalbine bir hançer saplandı. Kalbimize bir hançer saplandı.
Türkiye’nin başkentinin tam orta yerinde, en büyük hukuksuzluk ve vicdansızlık yaşanıyor.
Hem de bu ülkeyi yöneten ‘Başbakanlık’ tarafından yapılıyor...
Cumhurbaşkanı seyrediyor. Bakanlar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, bu katliama ortak oluyor.
Açılan davalara Başbakanlık müdahil oluyor, yargı süreci uzuyor.
İmzalar toplanıyor, tepkiler dile getiriliyor, kurumlar kapı duvar...
Atatürk Orman Çiftliği abluka altında kuş uçurtulmuyor.
AK-Saray kaçak-göçek yükseliyor.
Madem ki kurumlar görevlerini yerine getirmiyorlar, o zaman bu kaçak inşaatı kamu vicdanı adına mühürlemek bize düşer.
18 Ocak 2013’te saat 12.00’de AOÇ’de Orman Genel Müdürlüğü önünde ‘AK-SARAY inşaatını mühürlüyoruz.’
Mühürlemeye katıl, sonra tüh deme...”
Çocuklarımız öğrenci mi güvenlik görevlisi mi
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı genelgede devlet okularında velilerden aidat alınması yasaklandı, bu karara sevinen veliler şimdi bin pişman ediliyor.
Samiye Naim Eğitim Vakfı İlkokulu’nda (Etimesgut) velilerden eksik fazla alınan aidatlar karşılığında okul idaresi, güvenlik görevlisi, temizlik elemanları vs ödemelerini karşılıyorlardı.
Bu genelgeden sonra, yeterli ödenek olmayan okul idaresi, çaresiz güvenlik görevlisi ve temizlik elemanını işten çıkarmak zorunda kaldılar. Bundan sonrası trajikomik... Küçücük çocuklarımız güvenlik görevlisi oldu, okulda hijyen sorunu başladı, serbest kıyafet uygulamasıyla birlikte, okulda güvenlik zafiyeti, okuldan kaçan çocuklar, okula girenler öğrenci mi, dışardan mı belli değil. Şu anda kocaman okulda bir temizlik görevlisi var.
Çocuklarımız bahçe girişindeki elektrik sobasının bulunduğu (ki ne kadar tehlikeli) güvenlik kulübesinde nöbet tutuyorlar, sorarım size ortamın bu kadar bozuk olduğu bir dönemde çocuklar kendilerini koruyamazken okulu nasıl koruyacaklar.
Bizde adet olan bir tarafı yaparken bir tarafı da bozmak mıdır? Bu çocuklara yazık değil midir, yarın çocuklarımızı cam silerken, yer temizlerken görürsek şaşmayalım.
Ne de olsa ekonomi iyi yolda, refah düzeyimiz durmadan yükseliyor, Avrupa normlarında eğitim kalitemiz var güldürmeyin bizi yazık çok yazık!
Bir veliden
İs yağıyor
Sakarya Caddesi 34 numaradaki dersaneden çıkan dumanından bıktık. Kış başından beri kazanları bozuk, fuel oil yakıyorlar ama ne kalitede bir yakıtsa çıkan isten penceremizi açamıyoruz. Mavi Masa’ya şikayet ettim, duman gözükmüyor diyorlar. Binanın ön tarafından gözükmüyor bir de gelin Ekim Apartmanı’ndaki evimize bakın, oturulmuyor.
Olcay DOĞU
Paylaş