Müftü Çağrıcı yanıtında biraz cesur olmalıydı

EYÜP Camii’nin iç avlusunda namaz kılıp dua ederken yanlarına gelip, "Siz bayanların namaz kılarken poposu yukarıda kalıyor, arkanızda kalan erkekler kötü oluyor" diyen ve dış avluya gitmeleri gerektiği konusunda uyaran cami görevlisi için "Allah bunları cehennemde yakmadan önce çarpacak" diyen kadın okurumuzun tepkisine İstanbul Müftüsü Prof. Mustafa Çağrıcı bir açıklama gönderdi.

Olay bilindiği gibi 28.9.2007 günkü yazımızla gündeme gelmişti.

Açıklamasında Çağrıcı, güvenlik önlemlerinden bayanlara yönelik hizmetlere kadar ayrıntılı bilgiler veriyor. Özel güvenlik görevlileri ve kamera sistemi ile Eyüp’ün dilenciler, yankesiciler, hırsızlar ve kapkaççılardan vs. arındırıldığı... Kadınlar için üst ve alt katta yer ayrıldığını, ayrıca dış avlunun bir kısmının bariyerlerle çevrilmek suretiyle bayanlara tahsis edildiğini anlatıyor. Müftü Çağrıcı daha sonra devam ediyor:

"İlgili bayanın şikáyet dilekçesi üzerine ilçe müftülüğünce yaptırılan resmi soruşturma sonucuna göre, müşteki 19 Temmuz Regaip Kandili gecesinde iç avludaki son cemaat mahallinde erkeklerin arasına namaz kılmak istemiş, erkek cemaat tarafından kendisine sözlü müdahale edilmiş, bayanla erkek cemaat arasında tartışma olmuş, erkek cemaatin durumu güvenlik görevlisine bildirmesi üzerine güvenlik görevlisi, bayanlar için dış avluda ayrılan bölümde ibadet etmek üzere bayanı yönlendirmek istemiştir. Bayan, Kábe’de bayanla erkeğin yan yana tavaf ettiğini söyleyerek duruma itiraz etmiştir. Güvenlik görevlisi de oradan uzaklaşmıştır. Yapılan resmi soruşturmada güvenlikçinin bayana sert muamelesine ve hakaret içeren sözlerine dair kanıta rastlanmamıştır."

(Gerçekten öyle mi?)

Prof. Çağrıcı, kadınların camiden kovulmaları iddiasını kabul etmiyor; "Avluda erkek cemaatin arasında kalan bayanların, yine avluda bayanlar için ayrılan bölüme yönlendirilmeleri, gazetede ’bayanlar cami avlusundan kovuluyor’ denilmek suretiyle yanlış bir şekilde yorumlanmıştır" diyor.

Prof. Mustafa Çağrıcı konuyla ilgisi olmayan ayrıntılara girerken, kendisinden "İslam dininin özünün ana olduğunu" vurgulamasını isterdik. Saygıya en layık kadın değil midir; ibadette de, siyasette de ticarette de... 5 bin yıllık Türk tarihinde de o kadın, hep önde olmuştur.

Bu kadar din taassubunun İslam’la ilgisi olabilir mi?

Sayın Müftü Çağrıcı, 657’ye bağlı bir memur/müftü olmaktan öte soruna din açısından da bir değerlenme yapabilirdi. Yapmamış; gereksiz ayrıntıya girmiş mektubunda.

Kendisine o zaman soralım: "Allah’ın huzurunda bir mümine hanımı, bir mücahideyi, yerinden kaldıracak adama zebani denmez de ne denir?"

Müftü yanlış yönlendirilmiş

İSTANBUL Müftüsü’nün köşemize yaptığı açıklamayı, olayı bize aktaran kadın okurumuza okuduk.

Bize şöyle dedi:

"Müftümüzün söyledikleri doğru değil; hele erkeklerin arasında namaz meselesi de...

Ne yazık ki yanlış yönlendiriliyor. Olayın safahatını dinlemeden öğrenmeden, beni militan yapmaya kalkmasını da doğru bulmuyorum. Gerekirse hakkımı yargıda arayacağım. Aslında bu olayı yürekli bir savcı soruştursaydı, ama nerede? Geçen temmuz ayında yaşanan olayı mektupla ayrıntılı şekilde Müftü Mustafa Çağrıcı Bey’e bildirdiğini anlatan okurumuz, şöyle devam ediyor:

"Benim o şikáyet mektubumda adresim ve telefonum var. Müftü Bey ilk önce bunu okumalıydı. Sizden önce bana cevap vermeliydi. (Eyüp Müftülüğü üzerinden bana gönderilen mektupta da "Eyüp Camii ile ilgili vermiş olduğunuz ilgi dilekçe incelenmiş olup gereği yapılmıştır" deniyor. Böyle ilgisiz bir yanıt olabilir mi?)

Size gönderdiği açıklamada konu dışı şeyler anlatıyor; olayın üstünü kapatır gibi bir izlenim veriyor. Bizi camiden kovan o kişiler, İslam dinini ne kadar biliyor; kadın haklarından haberi var mı, Peygamber Efendimizin kadınlara verdiği değer ve hadisleri biliyor mu? Müftü Bey ilk önce bunlara değinmeliydi. Maalesef cahil adamları getirip kadın düşmanlığı yaptırıyorlar? Müftü bu kadar şeyi anlatırken, beni ve Eyüp Camii’nde babaları imamlık yapmış ünlü hocaların kızları ve gelinlerini dinlemek hiç aklına geldi mi? Kendisinden rica ediyorum; camide bize o saygısız ifadeleri kullanan kişi ile bizleri yüzleştirebilir mi? Zaten saygın bir din adamı olarak bunu yapması gerekiyor."

İmar rantı

İSTANBUL’da yaşanan ’imar rantı’ kavgasında son örnek... Ümraniye’ye bağlı Yenidoğan Belediye Başkanı Hakan Örüng, Büyükşehir Belediyesi’nin kendi bölgesinde 18 inşaatı mühürlemesi üzerine İmardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Şevket Özkan Kıral’ı görevden almak istiyor. İddialara göre, Kıral bunun üzerine, Belediye Başkanı Örüng’ün odasına silahla giriyor ve "Beni görevden alamazsın" diyor.

Tartışma büyüyünce, görevden alınan Kıral, 9 Eylül’de Söğüt’teki bir törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a gidiyor. Kıral’ı dinleyen Erdoğan, AKP İl Başkanı Aziz Papuççu’yu arıyor. Başbakan "Bu işi çözün" diyor. Papuççu da talimat üzerine Kadir Topbaş’ı arayıp Başbakan’ın talimatını iletiyor. Topbaş, "Bölgeye 3 müfettiş yolladım. Nasıl çözmemi istiyorsunuz?" yanıtını veriyor.

Yazdığımız imar skandallarıyla ilgili ibretlik olayın ayrıntısını www.gercekgundem.com adlı sitede okuyabilirsiniz.

Kadın gazeteciler

CHP İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, Başbakan Erdoğan’a soruyor:

"Gezilerinize katılan yazılı ve görsel medya mensuplarının, medya kuruluşları bazında listesi nedir?

Bu medya heyetleri tespit edilirken hangi kriterler göz önüne alınmaktadır? Açıklamalarınızda kadın-erkek eşitliğine inandığınızı belirtiyor ve bu konuda güvenceler veriyorsunuz. Ancak, verdiğiniz güvencelere rağmen, gezilerinize katılacak medya temsilcilerini seçerken ayrımcı uygulamalarla karşılaşılmaktadır. Söyleminizin uygulamanıza da yansıtılması düşünülmekte midir?"

Biliyor musunuz

İKİ polis otosunun korumalık yaptığı ve içinde iki türbanlının bulunduğu 34 VKB 41 plakalı Mercedes’in (2004 model, 299 Kompressor) Vakıflar Bankası TAO adına kayıtlı olduğunu....
Yazarın Tüm Yazıları