Paylaş
İstanbul veya Silivri’de, İzmir veya Buca’da, Ankara veya Etimesgut’ta bu marketlerin satış fiyatlarının aynı olması gerekmiyor mu? Hangi marka olursa olsun... Ancak Türkiye sathında yine nakliye ve diğer maliyetler nedeniyle fiyatlar değişik olabilir ama bu kadar farklılık olmamalıdır. Cumhurbaşkanı’nın uyarısında Ticaret Bakanlığı’nın da yer alması gerekiyor sanıyoruz.
Okurumuzun o tarihteki şikâyetine gelen yanıta dikkat eder misiniz?
“6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanunda perakende satışa arz edilen mal ve hizmetlerin fiyatlarının belirlenmesine yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Diğer taraftan, perakende satışa sunulan mal ile hizmetlerin satışa sunuldukları mağaza, şube ya da elektronik ortamda ortaya çıkan masraflar (kira, işçilik, vb. işletme giderleri) göz önünde bulundurularak farklı fiyatlarla satışa arz edilmelerinin mümkün olduğu düşünülmektedir.
Perakende satışa sunulan mallar ile hizmetlerin fiyatları ülkemizde uygulanan serbest piyasa ekonomisi gereğince arz ve talep kurallarına göre belirlendiğinden, başvurunuza ilişkin olarak Bakanlığımızca yapılabilecek herhangi bir işlem bulunmamaktadır.
İmza: Ticaret Bakanlığı, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü”
Peki millet ‘kazık yemekten’ ne zaman kurtulacak! Kim suçlu?
GÜNÜN SÖZÜ
“Yerküremizde, bir yandan hergeleler, dolandırıcılar, beyin ishali olanlar her gün perde açıyor! Öte yandan dünya felaketlere çığlık atıyor, kulaklara kurşun dökülmüş!” - Nazmi KAVASOĞLU-BERLİN
5 EKİM’LERİ BAYRAM KILINCAYA DEK
EĞİTİM İş Sendikası diyor ki: ”Bugün 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü ama ne yazık ki Türkiye’deki eğitim emekçileri olarak bugün içimizde bayram coşkusundan çok burukluk var. Oysa bugün, dünyanın en kutsal mesleklerinden olan öğretmenlik için tarihi kazanımların, öğretmenlerin toplumsal statüsü ve önemli kriterlerin belirlenmesi günü.”
Dünyada Başöğretmen sıfatı taşıyan tek liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye’de öğretmenler için tablo hiç hoş değildir:
Türkiye’de artan yoksulluğun en çok vurduğu kesimlerden biri öğretmenlerdir. Maaşına trajikomik zamlar yapılan öğretmenin alım gücü, gerçek enflasyon karşısında yıldan yıla erimiştir. Türkiye’de öğretmenler, güvencesiz çalışma konusunda da dünya ülkeleri açısından ibretliktir. Kadrolu çalışma, güvenceli istihdam bir hak olduğu halde öğretmenlerimiz ücretli, sözleşmeli, kadrolu diye farklı kategorilere ayrılarak sömürülmektedir. Atanan öğretmenler de farklı haksız uygulamalarla karşı karşıyadır. Öğretmenlerin sadece hak ve koşulları erimemiştir, meslek itibarları da saldırı altındadır.
TARIMDA İKLİM KRİZİNE KARŞI NE GİBİ ÖNLEMLER ALINMALI?
ANTALYA Ticaret Borsası (ATB) ile Antalya Tarım Konseyi (ATAK) işbirliğinde düzenlenen ‘Yeşil Mutabakat Yolunda Antalya’da Bitki Koruma Ürünlerinin Sürdürülebilir Kullanımı’ başlıklı online panelde, iklim değişikliği, iklim krizinin tarıma etkileri, tarımsal üretimde kullanılan ürünlerin çevreye etkileri ile Avrupa Birliği Yeşil Mutabakata uyum gündeme geldi. Uzmanlar neler mi söyledi?
Galip Umut Özdil: DSÖ verilerine göre dünyada her yıl 40 bin üretici, tarım ilaçlarından dolayı hayatını kaybediyor.
Prof. Dr. İsmail Karaca: Böcekler iklim değişikliğine bizden daha hızlı ve fazla adapte oldukları için ürünlere vereceği zararın artacağı öngörülüyor.
Prof. Dr. Hüseyin Basım: Sıcaklığın artmasıyla nem de artacağından bu, virüs ve bakteriyel hastalıkların artışına neden olacak. İklim değişikliği bazı hastalık risklerini artıracak ve bazılarını azaltacak.
Berdan Ber: Yeşil Mutabakatı ile uyumlaşmanın AB’ye yönelik ihracatta önemli olduğu bilinmelidir.
Özgür Ateş: Kalıntı sorununun çözümü biyolojik ve biyoteknik mücadele temelli entegre ürün yönetimi sistemlerinin yaygınlaşmasıyla mümkündür.
Celal Bülbül: İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak içtin plastik ambalaj kullanımının azaltılması, ot ilacı kullanımının ortadan kaldırılması, sentetik kimyasalların kullanımının sınırlandırılması, mazot tüketiminin azaltılması, doğal faydalı böcek popülasyonunun artırılması gerekiyor.
ASSOS’UMA DOKUNMA!
ASSOS Antik Kenti-Behramkale Köyü girişinde, “Assos’ta katliamı durduralım, Assos’uma dokunma!” diyen Prof. Dr. Doğan Perinçek, bölgede yaşanan turizmle ilgili sıkıntılarını ve tahribatı anlatırken “Yaşam Savunucuları olarak bizler, Assos’ta yaşanan süreci, suç duyurusunu ve kurumlara yapılan başvuruları takip ediyoruz. Ayvacık Cumhuriyet Başsavcılığı’nı bu katliamı en kısa zamanda durdurmak ve sorumluların hakkında gerekli soruşturmayı başlatmak ve cezalandırmak üzere göreve çağırıyoruz” diye konuştu. (kazdagikoruma@gmail.com)
BİLİYOR MUSUNUZ?
PLAJA ARITMA TESİSİ
TBB TESKİ şirketinin, Şarköy’de 50 yıldır kullanılan ünlü plajında ileri biyolojik atık su arıtma tesisi yapılmak istenmesi, bu yerin de Şarköy Belediyesi tarafından uygun görüldüğü yolundaki söylentilere karşı, ÇED raporu toplantısında “‘Yazlıkçılar’ın böyle bir tesise karşı çıktıkları, yapılmak istenmesi halinde iş makinelerinin önüne yatacakları ve Çevre İl Müdürlüğü’nün toplantıda konuşulanların bakanlığa iletildikten sonra nihai kararın verileceği” açıklamasının yapıldığı.
MESAJ PANOSU
OSB’LER İÇİN BOMBA!
CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, henüz Meclis’e sunulmayan Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini incelediklerini ve bu teklifin OSB’ler yönünden kabul edilemez olduğunu söylerken, “Kanun teklifi yine hediye paketi içine saklanmış bir saatli bomba gibi. OSB’lerin talepleri yerine getiriliyormuş, OSB’lere daha işler bir mekanizma kuruluyormuş gibi lanse edilen teklif metni OSB’lerde adeta “Kayyum dönemi”ni başlatacak” dedi.
ÜLKEMİZDE yaşayan Türk cumhuriyetlerinden olsun Suriye, Afgan ve Afrika bölgelerinden insanlar hem özel sektörde hem hizmet sektöründe çalışıyor ama aşı olmadan. Çok büyük bir risk! Kayıt dışı çalışıyorlar. Bu kişilerin iş kurumu olarak kayda alınmaları ve aşı olmaları çok önemli değil midir? Murat KOÇAK
Paylaş