ALANYA'dan nüfus sayımıyla ilgili yakınmalar alıyoruz. 2000 nüfus sayımı geçici sonucuna göre Alanya'nın nüfusu 134.500 idi.
MHP'li Tunca Toskay'a bağlı DİE'nin sayımdan 18 ay sonra açıkladığı kesin sonuçlara göre ise nüfus 83.500'e düşürüldü.
Yani 51.00 kişi naylon yazılmıştı.
Oysa Alanya'nın nüfusu 1990 sayımında 52 bin, 1997 sayımında 110 bin olarak tescil edilmişti.
DİE'ye göre, Alanya'nın nüfusu artmamış, 1997-2000 arasında 27 bin kişi bu güzel kenti terk etmişti.
Savaş mı geçirmişti Alanya...
Kaldı ki 1999 depreminden kaçan on binlerce kişi Alanya'ya yerleşmişti. İki-üç yılda inşaat sektöründeki canlanma bunun göstergesi.
Alanya merkezinde 100 binin üzerinde turistik yatak var. Yaz aylarında kendi nüfusu ikiye katlanıyor.
Belediye, bu haksız nüfus budamasıyla yerleşik nüfusun da altında bir pay alıyor. Belediyenin hesabına göre, ayda 300 milyar kaybediyor.
Alanya'ya bu kasıt neden diye soruyorlar, bize bu konuda yazanlar.
‘‘Alanya ile Manavgat'ın il çekişmesinin bir uzantısı bu. Alanya, Manavgat il olup ona mı bağlanacak, yoksa tersi mi olacak?
Manavgat, 1995'te 44 bin, 1997'de 76 bin (geçici) olan nüfusu ile Alanya'nın gerisinde kalıyordu. Oysa, şimdi DİE'nin kesin sonucuna göre Manavgat 71 bine (sadece 5 bin azaldı), Alanya 83 bine (51 bin azaldı) gelince iki ilçe eşitlenmiş, böylece Alanya'nın nüfus avantajı ortadan kaldırılmış oluyor.
Manavgat Belediye Başkanı, Toskay'ın partisinden yani MHP'li. Alanya Belediye Başkanı ise ANAP'lı.
Kim kimi yutacak Sayın Toskay?..
Bir örnek
Her iki ilçenin merkez nüfusları şöyle:
Alanya Manavgat
Seçmen 40.565 (1999) 21.980
Su abonesi 53.451 (2000) 20.685
Dingo’nun ahırı
YILLARDIR Şile'nin Akçakase köyündeki Akkaya plajına giderdik. 21 Temmuz Pazar günü yine gittik ve kötü bir sürprizle karşılaştık. Akkaya koyunun ana girişine ve ara girişine iki kocaman duvar örmüşler. Şok olduk; çünkü çocuğumuzla birlikte ihtiyacımız olan yükümüzü yaklaşık 500 metre yürüyerek kan ter içinde sahile götürmek zorunda kaldık.
Sinirle ve merakla bu duvarları örmelerinin sebebini oranın bir sakinine sorduk. Bize ziyaretçilerin arabaları ile içeriye girdiklerinde çok çöp bıraktıklarını; arazi devlete ait olduğu için de kimsenin çöpleri toplayamadığını ve bu sebepten dolayı köyün ileri gelenlerinin (eziyet meraklıları) böyle bir karar aldığını söyledi.
Karar almışlar ama maalesef yine her yer çöp içinde, tuvaletler kabinler kırılmış. Çay bahçesi bomboştu. Oysaki iki yıl evvel orası cıvıl cıvıldı. Girişte belli bir ücret alıyorlar ve buna karşılık da tuvaletlere bakıyorlardı. Duş alma, kabin imkanı tanıyorlar ve en önemlisi de çöpleri toplayıp etrafı temizliyorlardı. Dolayısıyla gelenler de biraz daha derli toplu hareket ediyorlardı. Oysaki şimdi yiyip-içip çöplerini etrafa atanlar, arabesk müziği sonuna kadar açanlar, etrafı pisletenler yani kısaca insana yakışmayan ne kadar hareket varsa hepsi Akkaya plajında toplanmış. Çok yazık.
Emine ARACI-İSTANBUL
Dalyan’dan sorular
‘YASALARA göre Dalyan halkının olmasına rağmen, İztuzu Kumsalı Dalyanağzı Plajı için Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'in Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanı Erol Öğün'e, ‘‘Dalyan Belediyesi'ne verme de kime verirsen ver’’ dediği...
10 yıllığına kiraya verilen ancak 12 yılın ortasına gelindiği halde Dalyanağzı Plajı'ndan ANAP Belde Başkanı olan işletmecinin, hiçbir yasal gerekçe olmadan Çevre Bakanlığı-ÖÇKK-Muğla Valiliği üçgeninin keyfi tasarrufu ile tahliye edilmediği...
13-15.5.2002 tarihlerinde Münih'te yapılan Çevre Fuarı'na, ÖÇKK Başkanı Erol Öğün'ün bir firmanın davetlisi olarak gittiği, uçak ücretini danışmanlık firması ödediği halde Öğün'ün bakan Aytekin'in onayıyla bilet bedelini devletin kasasından alıp cebine attığı...
Dalyan ve Köyceğiz'de yapılan kanalizasyon ve arıtma inşaatının müteahhidine sözleşme hükümlerine aykırı davranmasından ötürü gerekli cezanın bakanın talimatıyla kesilmediği... doğru mudur?’’
Yukarıdaki sorular ‘‘Dalyan Halkı’’ imzalı faksla geldi.
Cevap veren varsa buyursun.
Pınarcık ve Mengi birbirlerine düştü
İSTANBUL Büyükşehir'in BİT'leri ile ilgili soruşturma DGM tarafından yürütüldüğü dönemde (Ocak 2002) Büyükşehir'e iş yapan Lonca AŞ'nin sahibi Ahmet HamdiPınarcık ile Büyükşehir Belediyesi'nin eski danışmanı ve Mazlum-Der İstanbul Şube Başkanı Tufan Mengi ortadan kayboldular.
Mahkeme, haklarında gıyabi tutuklama kararı verdi.
Bugün her ikisinin de yurtdışında olduğu belirtiliyor.
Pınarcık'ın Düsseldorf'ta; Mengi'nin de (İstanbul Gaziosmanpaşa'da dincilerin ünlü bir hastanesinin ortağı mıdır?) Zürih'te oldukları, kendilerini tanıyanlar tarafından bize telefonla bildirildi.
Erdoğan ve Gürtuna'nın yakından tanıdığı bu ikili, ekonomik olarak birbirlerine düşmüşler? Neyin kavgasını yapıyorlar acaba?
Aralarındaki uyuşmazlığı çözmek için Büyükşehir'le ilgili bazı avukatlar Avrupa'ya gidiyorlarmış...
Niye?
Turiste dolar kazığı
İZMİR Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Geliş... Tarih 21.7.2002; saat 04.00...
Turistler giriş yapmışlar ve bir kısmı TL almak için Vakıfbank'ın gişesi önünde kuyruğa girmişler. Dolar 1.605.000, Euro 1.632.000 TL.
Sabaha karşı o saatte hizmet vermenin elbette bir bedeli olacaktır. Fakat bu tablo bir rezilliktir. Turist daha Türkiye'ye girerken tokat yemiştir. Bir-iki saat sonra ulaşacağı otelinde döviz fiyatlarını görünce ne düşünecektir?
Bunu okuyan Turizm Bakanımız ne düşünecektir?
Biz hálá kendimizi akıllı, elálemi aptal sanıyoruz.
Altan BAŞARAN
Karşıyaka-İZMİR
GÜNÜN SÖZÜ
‘‘En zor şey, karanlık bir odada kara kediyi bulmaktır. Özellikle odada kedi yoksa.’’
Konfüçyüs
MESAJ PANOSU
İSKİ'nin Bebek'te yaptırdığı kanalizasyon hattının iki adet havalandırma borusu mevcut. Birisi Tevfik Fikret İlkokulu bahçesinde diğeri Bebek Parkı yanında. Pis kokularından son derece rahatsızız. İSKİ bunlara filtre takamaz mı? Baltalimanı'nda takmış. Gerekli önlem alınmazsa İSKİ'yi mahkemeye vereceğiz. Çevre İl Müdürlüğünü de göreve çağırıyoruz.
Bebek sakinleri
Konumuz Alibeyköy'de yaşanan kaçak ve ruhsatsız inşaatlardır. Bu konuda Eyüp Belediyesi'ne sayısız şikayetlerimiz bir netice vermemiş olup en son Büyükşehir Belediye'sine müracat edip konuyu aktardık. Fakat onlardan da bir sonuç alamayınca son çare olarak bu konuyu size ilettik.
Hüseyin DURU Alibeyköy sakinleri adına
MERSİN'in Davultepe beldesine 716 konutluk Şorap 1 Sitesi, tüm atıklarını Davultepe orman alanındaki askeri gazinonun bitişiğinden sahile bırakıyor. Çevre Müdürlüğü'ne yapılan uyarılar havaya yapılmış gibi... Müdürlük, Kandak Deresi'ne bırakılan atıkları da görmediğinden dere yatağı pislik ve kokudan geçilmiyor. Peki denize atıkları bırakan site yöneticilerine, sintine boşaltan kaptanlara verilen ceza uygulanamaz mı?
Süleyman YALDIZ-MERSİN
NİĞDE'den İstanbul'a giderken Aksaray'a 5 km. kala arabam arıza yaptı. Emniyet Müdürlüğü Şehir İçi Ekipler Trafik Amiri Nurullah Yiğit ve arkadaşlarının yardımlarıyla sorunum çözüldü. Hep kötü muameleyi değil, bu gibi yardımsever elemanları da kamuoyuna duyurmak hepimizin görevi olmalıdır.