Mağdurlar Genelkurmay’a tepkili

‘958 subay, astsubay, amiral, general kumpas davalarında yargılanırken Genelkurmay neredeydi? Neden 400 muvazzafın ilişiğini kesti, emekliye sevk etti. Açıklama, günü kurtarmaya yönelik...’ Mağdurlar böyle tepki gösteriyor.

Haberin Devamı

Genelkurmay Başkanlığı, Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk gibi davalarla ilgili mahkemelerin açıkladığı beraat kararlarına ilişkin yaptığı açıklamada “Türk Silahlı Kuvvetleri olarak, hukukun üstünlüğüne saygının gereği ve adil yargılanma ilkesi çerçevesinde, sözkonusu yargılamaların hakkaniyete uygun neticeleneceğine olan inancımız sürekli olarak muhafaza edilmiş, verilen beraat kararları ile birlikte bu yöndeki inanç ve beklentilerimizin haklılığı tekrar ortaya çıkmıştır” denilmişti. İstanbul Askeri Casusluk davasının şüphelisiyken TSK’dan atılan eski Yarbay Tamer Karslıoğlu açıklamaya tepkisini şöyle dile getirdi: 

“Bu açıklamayı yapan Genelkurmay, İstanbul Askeri Casusluk davasının iddianamesini vahim bularak beni ordudan atan kurumun aynı olması, insan aklına atılan bir bomba gibi... Davamda tüm sanıklar beraat etti ve gerekçeli kararda hâkim bu davayı açanlarla ilgili suç duyurusunda bulundu. Davadaki tek karacı subay bendim. İddianame vahim bulunarak bir tek ben atıldım. Her yönüyle hukuk sınırlarını aşan alçakça muamelelere maruz kaldım. Bu sebeple sadece iddianameyi vahim bularak TSK’dan ilişiğimin kesen Genelkurmay ile bu açıklamayı yapan Genelkurmay taban tabana zıttır. Benim babam da askerdi, 14 yaşında girdim bu kuruma... Beni en çok üzen, gözbebeğimiz olan bu kurumun, bu kadar tahribata uğramış olması. TSK’nın etik değerlere, arkadaşlık değerlerine sahip çıkması gerekir. TSK ve Genelkurmay bu sınavda kaldı, sadece seyretti. İkinci sınav ise bu kumpasları kim yaptı? Bunu bulmak, bu açıklamaları yapmak yerine kumpasçılarla işbirliği yapan kişilerle ilgili eyleme geçmek. Hiçbir delil olmaksızın bizi atan Genelkurmay, kumpasçıların işbirlikçileri FETÖ’cülere ise hiçbir işlem yapmaması bizi üzüyor. Bakın savaşı top-tüfekle kazanamazsınız, silah arkadaşlığıyla kazanırsınız. Genelkurmay’a düşen bu silah arkadaşlığını zedelenmeden, personeline sahip çıkmak, kumpasçıları içinde temizlemektir.”

 

Haberin Devamı


AÇIKLAMANIN KARŞILIĞI YOK

 

Haberin Devamı


KUMPAS-Der Başkanı Emekli Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok da şöyle diyor:
“Genelkurmay Başkanlığı kumpas davalarında yargılananların arkasında durmadı, destek olmadı. Yargılandığımız süreçte destek olduğuna dair hiçbir açıklama duymadık. Açıklama bugünü kurtarmaya yönelik, sıradan bir açıklama. Genelkurmay’ın asıl yapması gereken şuydu; bu davaların sürdüğü dönemde, hukuksuzlukların yapıldığı süreçte bize sahip çıkmasıydı, destek olmasıydı. Her şey olup bittikten sonra yaptığı bu açıklamaların hiçbir karşılığı yok. Bu davalarda 958 subay, astsubay, amiral, general yargılandı. Çeşitli disiplinsizlikler gerekçesiyle bu 400 muvazzaf arkadaşımızın ya ilişiği kesildi ya da emekliye zorlandı. Genelkurmay’ın bu arkadaşlarımızın ilişiğini kesmesi, kamuoyunda bir suç varmış gibi bir imaj oluşturdu. Destek olmadığı gibi bu işlemleriyle de kamuoyunda bu arkadaşlarımız suçluymuş algısı oluşmasına neden oldu” dedi.

 

 

Haberin Devamı

Günün sözü

 

“Gerçeğin dağlarına umutsuzlukla çıkılmaz.”
Nietzsche

 

 

Haydi cuma namazına

 


HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş diyor ki: “Cuma namazını halkımız ile birlikte Diyarbakır Sümer Park’ta kılacağız. Eski müftü olan milletvekilimiz
Nimetullah Erdoğmuş’un kıldıracağı namaz sonrası barış ve çözüm için dua edeceğiz.”

 

 

Akşener ve Böke

 

 

TANSU Çiller’in ardından siyasette üst seviyede iki kadın politikacı öne çıkıyor. Uzunca sayılabilecek siyasal geçmişi ve bakan seviyesinde parlamento tecrübesi ile Meral Akşener ve Selin Sayek Böke. Akşener eylemli bir siyaset geçmişine sahip; Sayek ise akademik kişiliğini öne çıkararak muhtevalı ve inandırıcı bir profil sergiliyor. ‘Kadın eli’, siyasete salt fotoğraf olarak değil, etkin manada değmelidir ve bu nedenle de özel bir dikkati hak etmektedir. S.D.

 

 

Haberin Devamı

Biliyor musunuz?

 


-DP’de siyasete giren AP ve ANAP’tan iki dönem belediye başkanlığı yapan renkli kişiliği, nüktedanlığı ve çalışkanlığı ile bölgenin sevilen ‘46 demokrat’ı sayılan
Ertuğrul Dayıoğlu’nun
(84) Manisa’da vefat ettiğini ve Çatal Mezarlığı’nda toprağa verildiğini...
-FRANSA’da Türkçe yayın yapan Hodrimeydan.TV kanalının faaliyete geçtiğini...
-YARBAY Ali Tatar Edebiyat Ödülleri ‘Kısa Öykü Yarışması’ ödül töreninin bugün 18.30’da Çankaya Belediyesi ÇSM’de yapılacağını...

 


MHP’liler burnundan soluyor

 


MHP’li eski Sandıklı Belediye Başkanı İsmail Elibol, MHP Genel Merkezi’ne ağır eleştiri yaparken bakın ne diyor: “Değişim şart; bunun önünde duramazsanız, hele ki teşkilatları kapatmak, görevden almak ve feshederek daha büyük yanlış yapıyor, yanılıyorsunuz. Başarısızlığın sebebi; Meral Akşener mi, Sinan Oğan mı veya Koray Aydın mı?”

 

 

Haberin Devamı

Asfalt ihalesi çok yüz karartacak


HÜRRİYET’te Dinçer Gökçe’nin İBB’nin şirketi İstanbul Asfalt AŞ’de (İSFALT), 29 Şubat’ta yapılan 25 milyon liralık asfalt ihalesindeki kepazeliği gözler önüne sermiş. Belediyelerdeki ihalelerde nasıl fesat karıştırıldığı, kimlerin el altından ‘vurgun’lar yaptığı, komisyonların nasıl dağıtıldığı gerçeği gündeme geliyor. Bu gelişmeler ekonominin ne kadar zorda olduğunun göstergesi ayrıca....Herkes, birbirinin yolunu kesiyor; esasında bu işler ‘mafyalık’; çünkü sonunda ‘tabanca’ ile ‘can’ pazarlığı var.
Olay bu kadar özetlenecek durumdan çok ötede; anlatılanlar karşısında insan ‘ürküyor’...
Polise intikal eden olayları özetlersek... İSFALT Genel Müdürü Ahmet Ağırman’ın İstanbul’daki ihaleye girecek firmaları tek tek arayarak, ”Bu ihaleye girmeyin, Kadir Topbaş ve Genel Sekreter Hayri Baraçlı’nın emri ile ihalenin kime verileceği baştan belli...” diye konuştuğu, bunlar doğruysa bir dakika bile görevde kalmaması gerektiği ifade ediliyor. Yine bize ulaşan bilgilere göre Ahmet Ağırman’ın ‘Zaza’ lakabı ile anılan Bingöllü Rıza Güler’i arayarak, “ihaleye giren diğer firmaların engellenmesini istediği, Beyza Proje, Sare ve Asfalt Yapı firmalarına yardımcı olunması”nı istediği de Büyükşehir’in koridorlarında konuşuluyor. Bazı AKP’li işadamlarının bu işlerden uzak durmaları dikkat çekiyor. “Biz pislik içinde olamayız” diyor bir müteahhit...
İsmi ‘dosya yırtan’ olarak bilinen Rıza Güler sadece İstanbul’da mı ‘sahne’ alıyor? Mersin’in CHP’li Belediye Başkanı Macit Özcan döneminde de adları birlikte anılması da dikkat çekiyor.
İsfalt Genel Müdürlük binasındaki ihaleden beş gün önce kameraların kapattırılması olayın ‘organize’ bir eylem olduğunu gösteriyor.
İhaleyi iptal ettiğini belirten Genel Müdür Ahmet Ağırman’ın, ihaleye katılmayan firmalara yüzde 5 komisyon dağıtılacağı iddiaları da bir başka skandalı ortaya çıkarıyor. BB Başkanı Kadir Topbaş ile İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın hukukçulara göre, olayın sağlıklı olarak soruşturulması için ‘belediye müfettişlerinden’ öte mülkiye müfettişlerini görevlendirmeleri gerektiği bildiriliyor.
Bu araştırma sonunda firmaların, hangi isimlerin ‘çapraz’ ortaklıkları bulunduğu ortaya çıkarılabilecek mi, diye soruluyor. Kamu İhale Kurumu KİK’e de çok iş düşüyor.

 

 

Fındıkta yeni kumpas... Geçen yıl 15 TL. olan fındık neden bu yıl 9’a düştü?

 


DÜNYA fındık üretiminin yüzde 75’ini sağlayan Türkiye, fındığını İtalyan tekeli Ferrero’ya kaptırmış durumda. Geçen yıl 2015’te Türk devi Oltan Gıda’yı satın alarak, dünyada ve Avrupa’daki rakiplerine çalım atan Ferrero şimdi Türk fındık üreticilerini istediği düzene sokmak istiyor.
AKP Hükümeti bu konuda İtalyan tekelin en büyük yardımcısı. Neden?
Çünkü fındık fiyatını serbest bıraktığını ilan etti. İlk kez! Ama neden?...
2016’nın diğer yıllara göre önemli bir farkı var.
Türkiye’de ilk kez 2016’da fındık fiyatı, dünya fındık tekeli firması Ferrero’nun Türk pazarına tamamen hakim olduğu şartlarda belirlenecek.
Tamamen hakim olmak ne demek?
Ferrero Türkiye yetkilisine göre dünya fındığının yüzde 75’ini üreten Türkiye’deki fındığın yüzde 75’ini tek başına Ferrero alıyor… Eskiden Ferrero fındığı Türk firmalardan alıyordu, Oltan Gıda Ferrero’ya fındık satan en büyük Türk firmasıydı.
2015’te Ferrero, Oltan Gıda’yı satın aldı.
Geçen sene 2015’te kilosu 15 TL olan fındık 2016’da hop 9 TL’ye (8.75 TL) düşüverdi.
AKP liberal ya! 2016’da fiyatı serbest bıraktı! Fiyatlar güm!..
Üstelik Bakan Faruk Çelik üreticiye destek verilmeyeceğini de açıkladı…
Fındığın çiftçiye kilo başı maliyeti 10-12 TL. civarında…
Yani fındıkta 9 TL. Karadeniz’de küçük çiftçinin ölümü demek…
Yani fındıkta 9 TL Karadeniz’de fındık üreticisinin evini tarlasını satması demek!...
Sonra ne olacak?
Ferrero fındık tarlalarını ucuza kapatıp kendi işçilerini yerleştirecek. Sözleşmeli alım adı altındai kendine köle ucuz çiftçi aileleri yaratacak.Bunlar aslında ‘aile’ adı altında, İtalyan şirkete çalışan ‘proleter aileler’ haline gelecek…
Karadeniz’de fındık üreticileri tasfiye edilecek!...
Yıl 2016! Hoş geldin ‘Fındık Emperyalizmi!...
Gazeteci yazar Nevval Sevindi böyle diyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları