GEÇEN çarşamba günü 18.00 civarında eşim ve 2 çocuğumla beraber Keçiören Dutluk’ta bulunan Akyurt Market’e gitmek üzere yola koyulduk.
Marketin hemen önünde kavşak olması sebebiyle ışıklar var, yayalara yeşil yanıyor, dolayısıyla araçlara da kırmızı yanıyordu. Biz tam yolu yarılayıp orta refüjü aşıp diğer tarafa geçmek üzereydik ki 06 AB 4037 resmi plakalı İveco marka servis aracı sürücüsü insan müsvettesi herif kırmızı ışık yandığını bile bile hızla üstümüze doğru gelmeye başladı. O an için kucağımda çocuğum olması sebebiyle hızlı hareket etmekte zorlandım ve çarpmasından son anda kurtuldum. Ve kent terbiyesinden uzak şoföre "Kırmızı ışık yanıyor görmüyormusun?" diye bağırdım.
Arabada yolcular da olmasına rağmen bir gladyatör edasıyla arabayı yolun ortasında durdurdu kapıyı açtı ve "Sana ne lan şerefsiz sen trafik polisi misin?" diye bağırmaya başladı. Ben de "Kırmızı ışık yanıyor görmüyor musun, onu oraya insanlar için koymuşlar, senin gibiler ihlal etsin diye değil" dedim. Üstüme doğru yürüyerek "Dua et yanında ailen var yoksa senin..." gibi
bir devlet memuruna yakışmayacak sözler sarf etti. Bu arada arabada bulunanların tepkisi sadece şöförün benim üstüme yürümesini engellemek oldu. Onun haricinde kırmızı ışıkta geçtiği için en ufak bir tepkileri olmadı. Görevini layıkıyla yapan diğer memurları tenzih ederim ama böyle insan kılığında dolaşanları alıp memur yapıyorlar ya bunları memur yapanlardan da hak huzurunda davacıyım. Bu dünyada dava açsam ne olcak, hiç. Bu işin peşini bir netice alıncaya kadar bırakmayacağım. Emniyet Genel Müdürlüğü trafik Daire Başkanlığı’na da ileteceğim. İsmail AY
Sporcunun eforu ve karşılığı bu mudur
BİRÇOK resmi kuruluş çeşitli spor kollarnda faaliyet gösteriyor ancak sporculara paraları gecikmeli veriliyor.
Gelecek paralara güvenip zor duruma düşen aileler oluyor. Kimisi dava açıyor.
Oğlum da Polis Akademisi Buz Hokey takımında sezon boyunca parasını alamadı.(Arada verilen cüzi ödemeler hariç).
Buz hokeyi sporu tek bir saha nedeniyle zor şartlarda yapılıyor. Ağır spor malzemeleriyle gelen gençleri araç tahsis edilmediğinden geçmiş yılarda kendi arabamla Çayyolu gibi uzak semtlere gece yarısı arabamla götürdüm.
Bu gençlerimizin spor hevesi resmen sömürülüyor.
Bu sene Yeni Zelanda’da 2. olan Milli takım oyuncuları bile halen vaat edilen paralarını alabilmiş değiller.
Sporu sırtında taşıyan gençlerimiz halen paralarını alamazken, yöneticilerin maaşları hiç aksamamakta.
Kaldı ki resmi kurumların reklama mı ihtiyaçları var da, spor takımı kuruyorlar.
Bu ülkede istenildiğinde her şeye para bulunduğunu biliyoruz. Bu gençlerimiz bu kadar mı değersiz; başarılarına rağmen?
H.S.
BELMEK’ten 145 kadın kurs aldı
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi Basın Koordinatörü Avni Kavlak, ’BELMEK’in kıymetini Büyükşehir bilmiyor’ (12.6.2009) yazısı üzerine bir açıklama gönderdi.
BELMEK’in (Belediye Meslek Edindirme Kursu) 15 yıldan bu yana hanımlara el becerisi kazandırmak amacıyla açılan kurslardan şimdiye kadar 25 branşta 145 bin hanımın yararlandığını, yıl sonu sergilerinin de bölge bölge açıldığını belirterek "Okuyucunuz Kemal Tuğrul’un Büyükşehir’in ilgisizliğini iddia ettiği kurs, Sağlık Sokak’ta bulunan ve Belmek’lerin 110 noktadaki kursundan bir tanesidir. Takdir edilir ki 110 bölgedeki kursların her birinin her zaman ayrı ayrı tanıtımının yapılması mümkün değildir. Büyükşehir’in kendi üretimi, bu en büyük projelerinden birisi olan Belmek’lere ilgisiz kalması söz konusu olamaz" diyor.
(Bu vesile ile Sayın Kavlak’a duyuru... Okurumuz İlyas Özel’in su konusundaki iki yazısını birlikte yayınlayabilirsiniz. Ancak yazının boyutlarına lütfen dikkat; ikisinin uzunluğunu aşmamalı.)
GÜNÜN SÖZÜ
"510 kilometre uzunluğunda 30 kilometre enindeki bu mayın tarlalarını yabancılara veriyorlar. Yani toprakları veriyorlar. Bugün doğan bir çocuk, 50 yıl o toprakları başkasının ektiğini biçtiğini görecek."
(Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu)