Paylaş
“Bir yıldan uzun süredir kampanyamız devam ediyor. Amacımız: İstanbul lüfere hasret kalmasın! Elbette, sadece İstanbul mu, hayır!
Peki sadece lüfer mi hasret kalmamız an meselesi olan, hayır!
Ama İstanbul ve lüfer el atmadığımızda, elimizi taşın altına koymadığımızda,
umursamadığımızda kaybedeceklerimizin en kalp yaralayan, en bizden ikilisi
belki de.
Ankara’nın olaya el koyma zamanı.
Hem de hazır Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü kurulmuşken. Balıkçının hasretle beklediği, denizlerimizin, sucul kaynaklarımızın sürdürülebilir yönetimi için harekete geçme zamanı. Hadi Ankara!”
‘İstanbul Lüfer’e Hasret Kalmasın!’ kampanyasının önemli bir dönüm noktasında olduklarını da söyleyen Koryürek, hükümete sesleniyor: “Bugün balıkçısından ev kadınına çinekop almak ya da satmak üzerine kafa yorulan, fikir telaffuz edilen bir konu oldu. Lüferin son 10 yılda nasıl bir tükenişe girdiğini gösterdik. Mesele sadece bu şehrin, sadece bu ülkenin meselesi de değil. Geçtiğimiz yıl Avrupa Birliği’nde iki kampanya yapıldı ve bunlardan özellikle biri, ‘Fish Fight’ adlı kampanya, geçen hafta AB Balıkçılıktan Sorumlu Komiseri Maria Damanaki’yi balıkçılık politikalarının gözden geçirileceği açıklamasını yapmak zorunda bıraktı. Zira dünyanın kaynakları bunlar. Ha bizde, ha onlarda. Kuruyor. Kurutuyoruz.”
Şimdi Ankara’nın lüferde avlanma alt limitini en az 24 cm ilan etme zamanı.
300 bin öğretmen atama bekliyor
AĞUSTOS’ta 55 bin kadrolu atama yapılacağını söylendi.
300 bin öğretmenin mağduriyetinin bir nebze giderileceğini düşündüğümüz bu açıklama sonrasında Ocakta Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, öğretmen atamalarına 40 bin kadro için bütçe ayrıldığını söyledi ve Haziranda da bu bütçeden 30 bin atama yapıldı ve Ağustos için 10 bin atama kaldığı gerçeği ile yüzleştik. Kısaca, mağduriyetimizin giderileceği açıklanırken daha da mağdur edileceğimiz bir senaryonun içine düştük!
Haziran atamasına bahane olarak 2010 KPSS mağduriyeti gösterilse de 2011 için verilmeyen kadroların çok daha büyük mağduriyetlere sebep olacağı görmezden gelinmektedir.
Ağustos ataması sadece eski mezunlar için değil, henüz hayatlarının başında yeni mezun olacak öğretmenler için de hayati bir meseledir. Çünkü eğitim, öğretmenlerin özel sektörün içinde ya da devlet okullarında ücretli öğretmen statüsünde kölelik şartlarında çalıştırmaktan çok daha ciddiyetle ele alınması gereken bir meseledir.
Yeni MEB Bakanı Ömer Çelik’ten talebimiz; tüm bu mağduriyetleri acilen giderecek önlemler almasıdır. Bunun için ilk büyük sınavı, öğretmen atamalarında gösterilecek hassasiyetdir. 55 bin alım, bütün sorunu çözmeyecektir, ancak bakanımızın sorun çözmek için iyi niyetini gösterecektir. Bu nedenle öncelikli isteğimiz bu iyi niyetin göstergesi olarak Ağustosta 55 bin kadrolu öğretmen atamasının gerçekleştirilmesi ve aralık ve şubat dönemlerinde de iyi sayılarla atamaların devam etmesidir.
L. B.
Paylaş