Lozan Antlaşması 100 Yaşında

Lozan Heyeti Başkanı ve yeni Türk Devleti’nin Dışişleri Bakanı İsmet Paşa, vatanın kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal’in kendisine gönderdiği altın dolmakalemle, ayakta, biraz eğilerek, önündeki antlaşmaya imza attı. İnönü Vakfı, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasının 100. yıldönümünü çeşitli illerde çeşitli etkinliklerle kutluyor.

- Lozan’ın hikâyesi ‘Lozan 1923, Olmak ya da Olmamak’ adıyla belgesel oldu. Kerime Senyücel’in yaptığı belgeselde İsmet İnönü’nün anıları temel alınarak, değişik ülke ve kurum arşivlerinden elde edilen belgelerle Lozan’ı Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Bilsay Kuruç ve Prof. Dr. Seçil Akgün anlatıyor. Belgeselin özgün müziği Derya Köroğlu’na ait.

AYKAL’DAN ‘LOZAN MARŞI’

m Orkestra şefi Gürer Aykal da Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu belgesi olarak kabul edilen Lozan Barış Antlaşması’nın 100’üncü yılı için bir marş besteledi. Sözlerini Yekta Güngör Özden’in yazdığı marşı Kübra Şenyaylar şefliğinde Koro İstanbul seslendirdi. Eserde piyanoyu ise bir başka besteci Hasan Uçarsu çaldı. Gürer Aykal besteyi, “Lozan büyük bir zaferdir. Müzikte ‘büyük’ün karşılığı majördür. O nedenle Lozan Marşı majör tonda bestelenmiştir” diye anlatıyor. Gürer Aykal, yaptığı besteyi Özden Toker’e Pembe Köşk’te sundu. Marş, Lozan Barışı’nın 100’üncü yıldönümü için ay boyu yapılacak çeşitli etkinliklerde seslendirilecek.

- Cumhuriyet Yayınları, ‘100. Yılında Lozan’ın Önemi’ isimli bir kitap yayınladı. Prof. Dr. Bilsay Kuruç, Dr. Mehmet Alev Coşkun, Onur Öymen ve Prof. Dr. Hüseyin Pazarcı’nın yazıları bulunan kitabın önsözünü İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı Gülsün Bilgehan yazdı.

- Lozan Antlaşması’nın 100. yılı vesilesiyle İnönü Vakfı arşivinde bulunan Lozan ile ilgili tüm belgeler, fotoğraflar, videolar lozanantlasmasi.com adresine yüklenerek halka açıldı.

Etkinlik takvimi şöyle: 24 Temmuz 11.30, İnönü Vakfı Başkan Yardımcısı Gülsün Bilgehan’ın Anıtkabir ziyareti, Atatürk ve İnönü mozolelerine çelenk bırakması ile başlıyor. Takvimde Kadıköy, Adalar, Şişli, Heybeli, Muğla, Edirne, Bomontiada’da olacak çeşitli etkinlikler yer alıyor. Bilgi: www.ismetinonu.org.tr; 0312 4281841.

CHP ESKİ MİLLETVEKİLİ ANADOL: ‘ANA HEDEF DEVRİMCİLİKTİR’

DEĞİŞİM DEĞİL ARINMA LAZIM

CHP eski Milletvekili Kemal Anadol, partideki son gelişmeler üzerine diyor ki: “Kemal Kılıçdaroğlu neden konuşmuyor anlamıyorum, neden konuşmuyorsunuz diye Sayın Kılıçdaroğlu’na soru yöneltmesi daha önemlidir. Değişim isteyenlerin Kılıçdaroğlu’na yakın ekip olması, bir anlamda seçimlerin onlar nedeniyle kaybedildiği belirtiliyor. Ama esas sorun CHP’nin temel ilkelerinden ödün verilmesidir. Değişim değil arınma lazım diye düşünüyorum.

CHP’nin ana ilkesi devrimciliktir. Devrimcilik, sürekli devrim içindir. Değişim denilirse o başkalaşım olur. Bu tehlikeli bir kavramdır. Arkadaşlar hâlâ içini dolduramadılar.

Kılıçdaroğlu’nun genel başkan yardımcılarının sorumluluk üstlenmiş arkadaşları, bir anda değişim istemelerini ben yanlış buluyorum. Bunların değişim istemesi tirajikomiktir.”

Dün gazetelerin yazdığı internet üzerindeki toplantı için de “CHP tarihinde böyle yüzlerce toplantı var, o bir şey değil. Ama örgüt yapılanmasını daha çok önemsiyorum” diye ekledi.

‘AYŞE TATİLE ÇIKTI’

- Çin hükümeti benzine ve mazota zam yapmış. Bir saat içerisinde halk, araçlarını yollarda ve caddelerde bırakıp evlerine yürüyerek gitti. 1 milyonun üzerinde araç yollarda terk edilmiş durumdaydı. 3 saat sonra akaryakıt fiyatları tekrar eski haline getirildi.

-Sayın dostlar, unutmayın. Ayşe tatile çıkalı 49 yıl oldu, yani 20 Temmuz 1974. ‘Ayşe’ Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in kızıydı, bu Ecevit ile Güneş arasındaki Kıbrıs görüşmeleri sırasındaki bir ‘şifre’ idi. Halit TORAMAN

- Suriyeliler hakkında söylenen ‘Savaştan kaçtılar, sığındılar’ kelimelerinin hiçbiri doğru değildir. Doğrusu şudur: Suriyeliler getirildi! Derin bir proje için, herkes iş işten geçince anlayacak.         �Aslan BULUT

KAFELER GAZETE BULUNDURMALI

Doğan Hızlan Abimiz dün önemli bir konuya değinmiş. “Dağıtım, bizim dergi ve kitap konusunun çözümüne ulaşmayan sorunudur” diyor. Ben bunu biraz daha ileri noktaya götürmek istiyorum. Sadece kitap mı, niye gazete yok? Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere önemli merkezlerdeki kafe ve pastanelerde ne yazık ki okunacak bir şey bulunamıyor. Doğan Abi buna “Mağazanızda dergi bulundurun” uyarısında bulunuyor. Biz de buna ‘gazeteyi’ eklemek istiyoruz. Kahve içerken gazete okumanın keyfi çoktur.

Ne yazık ki birçok kafeye bunu önerdik, onlar ne cevap verdiler biliyor musunuz? Müşteriler bir kahve karşılığında uzun süreler gazete okuyorlarmış. İşte bu olmuyor. Kültürel bir eksikliği kafe sahipleri sandalye işgali diye geçiştirecekse bunu eleştirmek durumundayız. Bir irade gerekiyor, o da Kültür ve Turizm Bakanlığı olsa gerek. Gazete ve kitaplar mecbur yapılırsa büyük bir hizmet olmaz mı?

ATATÜRK SURİYE’YE NASIL KIZMIŞTI

"Hatay hadiselerinden sonra Suriyelilerin bilmeleri lazım olan iki hakikat: Hataylılara gelecek ziyanların ağır surette tazmin ettiririz ve hududu Suriye’nin neresine kadar lazımsa oraya kadar götürürüz.

Eğer Fransa vazifesini yapmaktan aciz ise, biz Hatay’ı üç beş Arap çapulcusuna karşı muhafaza etmekten aciz kalamayız!”

(3 Haziran 1937-Cumhuriyet)

BİLİYOR MUSUNUZ?

- CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grubu Sözcüsü Süleyman Bülbül’ün, AKP’nin seçim öncesi “Mülakatı kaldıracağız” vaadi verdiğini ama KPSS sınavına kısa süre kalmasına rağmen bununla ilgili hiçbir adım atılmadığını söylediğini...