Paylaş
Kargo uçaklarıyla hayvan bile taşındığını, Avustralya’dan gelen ‘Angus’lar sayesinde öğrendik. Doğu Avrupa’dan karayoluyla gelen sığırları, Güney Amerika’dan Okyanus’u geçerek ülke limanlarına giriş yapan gemiler takip etti.
Yetkililer “Biz ithal et getirmiyoruz, kesimlik canlı hayvan getiriyoruz” türünden demeçler verse de, yapılan ithalat fiyatları istenilen düzeye düşürmeyince, önceden söylenenin tersine ‘karkas et’ ithalatı başladı.
İşin ilginç tarafı et fiyatları düşse, talep artacaktır. Artan talebi karşılayacak üretim olmadığından daha fazla ithalata yöneleceğiz. Süt üreticisi para kazanamadığı için ineğini kestirince, doğal olarak besilik hayvan olmuyor. Zaten üründen elde edilen kazançla, üretim esnasındaki girdi maliyetleri arasındaki fark makul bir kâr bıraksaydı; hayvancılık cazip olur, üretim artar, et fiyatları yükselmezdi.
Ülkede üretimin ne kadar korkunç boyutta azaldığını da dışarıdan getirilen kurbanlıklardan anladık.
FİGÜRAN, BATUR EDASIYLA GÜLÜMSÜYOR
İthal et lobisinin figüranı ‘Angus’ların karşısında bir batur edasıyla gülümsüyor. Ülke menfaatlerini hiçe sayıp, günlük kazanç peşinde... Yaptığı vurgunun mutluluğundan hızını alamıyor; bir de ekliyor: “Bu etler daha sağlıklı, daha lezzetli, daha kaliteli, daha güvenli.” Neyle beslendiği, ne tür hormonların uygulandığı belli olmayan hayvanların etlerini pazarlayabilmek için vatandaşı etkilemeye çalışıyor.
Türkiye dışarıya göre çok pahalı diyorlar.
İhracatçı düşük kurdan şikâyetçi... Sanayici rekabet gücünü kaybetmekte olduğunu söylüyor. Ülkeye giren sıcak para dövizi ucuzlatıyor. Ucuz döviz ithalat patlaması yapıyor, cari açığı körüklüyor. Dünyada ‘kur savaşları’ndan bahsedilirken bizim üreticimiz ucuz ithalata karşı nasıl korunacak? Düşük tasarruf, düşük yatırım... İstihdam, üretim, zenginlik nerde? “Türkiye’de birçok ürün dışarıya göre çok pahalı” diyorlar. Pahalı olan ürünlerimiz mi, yoksa ucuz olan döviz mi? Sıcak para, elde ettiği kârı yeterli görüp gitmeye karar verdiğinde; işte o zaman korkun! Pastırma yazı biraz uzayacak gibi... Asıl ondan sonra gelecek ‘bin yılın en soğuk kışına’ hazırlıklı olun...
Nedim YILDIRIM
Tarım Teknikeri
Hayvan ithalini kimler yapıyor
TRAKYA bölgesi, kurbanlık ihtiyacı için getirilen ithal hayvanla doldu.
Sadece Lüleburgaz’a gelen büyükbaş hayvan sayısı 7 bini geçti. Kilosu 8.5 liradan satılıyor.
Kurbanlık hayvan satın alanlar hâlâ üç soruya yanıt arıyorlar:
- Hadım edilmiş bu hayvanlar kurban edilir mi?
- Getirilen bu hayvanların yerleştirildiği açık alanların ‘çiftlik ruhsatı’ var mıdır? İl Tarım Müdürlükleri böyle bir denetim yapıyor mu?
- Hayvan ithal edenlerin arasında tarikat ve cemaat mensupları var mıdır?
Mehmetçik Vakfı ile Darülaceze’yi unutmayın
TSK MEHMETÇİK Vakfı, kurulduğu 1982’den beri bu vakfın temel özelliği sadece er ve erbaşlara yani Mehmetçiğe yardım yapması... Ve sadece şehitler değil, askerde kötü bir durumla, kazayla, sakatlanmayla karşılaşan her Mehmetçiğe yardım eden tek kuruluş. Kurban bağışları vakfın önemli bir gelir kalemi. Ayrıca her kurbanı noter, din görevlisi, veteriner ve biri heyet başkanı olmak üzere 4 vakıf personelinin gözetiminde kesiyorlar. Bunların hepsi kayıt altına alınıyor. Bugün itibariyle 3.456 kişiye bakım yardımı, 1.725 kişiye bakım ve öğrenim yardımı, 4.806 kişiye yılda iki defa olmak üzere nakdi destek sağlanmaktadır.
Vakıf, ayda ortalama 4 milyon TL ödeme yapmaktadır.
Vakfın devlet kaynaklı herhangi bir gelir kaynağı bulunmamaktadır. En büyük gelir kalemini yardımsever halkımızın bağışları oluşturmaktadır. TSK Mehmetçik Vakfı’nın bu yardımları yaparken kullandığı en büyük kaynaklardan birisi vekâleten kurban bağışlarıdır.
(Kurban bedeli 400 TL’dir.)
www.mehmetcik.org.tr /0312 284 19 70
ATATÜRK’ÜN
YADİGÂRI
ATATÜRK’ün yadigârı tarihi şefkat yuvası Darülaceze, 1895 yılından bu yana din, mezhep, dil, ırk, sınıf ve cinsiyet farkı gözetmeksizin, bakıma muhtaç, yaşlı, engelli insanlarla, sokağa terk edilmiş, kimsesiz yavrulara ücretsiz hizmet etmektedir. Kurumumuzda kalan yatağa bağımlı, yarı yeterli, yeterli sakinlerimiz ve çocuklarımızın her türlü ihtiyacı kurumumuz kira gelirleri, hayırsever vatandaşlarımızın bağışları ve belediyelerden alınan eğlence rüsumlarından oluşmaktadır.
Darülaceze Müessesesi için Kurban Bayramı’nda halkımızın yapacağı kurban bağışları büyük önem arz etmektedir. Bağışlar sakinlerimizin bir yıllık et ihtiyacını karşılamaktadır. Türk halkının yardımseverlik ve dayanışma duygularının canlı örneği, 115 yıllık şefkat kapısı Darülaceze Müessesesi kurban bağışlarınızı kabul ediyor.
(Bir hisse büyükbaş kurban bedeli 480 TL)
www.darulaceze.gov.tr-0212-220 10 20
5 km’lik pancar kuyruğu olmamalı
HAFTA sonunda Kastamonu tarafına yolum düştü. Şeker Fabrikası, pancar alımı yapıyordu. Emin olun o traktör kuyruğunu görünce şaşırdım. Araba kilometresi ile ölçtük; tam 5 kilometreydi... Köylülere, neden bu kuyruklar diye sordum: “Alımı çok ağır yapıyorlar; bir iki gün bekliyoruz” dediler. “Pek de para kazanmış değiliz haa... Şeker fabrikalarını kapatmak istiyorlar; eğer bu fabrika da kapanırsa, biz bu pancarı nereye satacağız veya yerine ne ekeceğiz? Sesimizi Ankara’ya lütfen duyurun. E. ÖZCAN
Dişimi kırsam
CHP düzelse de /Ben de dişimi kırsam. /Partililer gülse de
Ben de dişimi kırsam.
Tutucular elense /Parti özüne dönse /Kemalist-Sol’uz, dense /Ben de dişimi kırsam!
(Ozan Şentürk)
Paylaş