Paylaş
İstikrara ve huzura en çok muhtaç olduğumuz bir dönemde, Türkiye'de istikrarsızlıktan ve huzursuzluktan çıkar umanların yarattığı oldubittileri, sanki bir filmi izler gibi izliyoruz. Öfkelerimizi, tepkilerimizi ve kırgınlıklarımızı ya kendi kendimize mırıldanarak ya da dost meclislerinde dile getiriyoruz sadece.
Ama, bugün dikkat edersek, Türkiye'ye düşman güçlerin ve bu ülkede yaşayan, ancak ülkenin çıkarlarını hiçe sayan sözde sorumlu sorumsuzların, bizleri hangi uçurumun kenarına taşıdıklarını görüyoruz. Ama nedense sessizliğe ve umarsızlığa gömülmüş ve sanki abondone olmuş durumdayız.
Bu suskunluktan ve ataletten sıyrılarak artık ülkemize, ilkelerimize ve düşüncelerimize sahip çıkma zamanıdır.
Tepkilerimizi, Türk medyasında randevulaşarak dile getirmeliyiz. Tıpkı, ‘sürekli aydınlık için bir dakika karanlık’ta birleştiğimiz gibi...
Kişisel çıkarlarını ve hırslarını tatmin etmek için seçim erteletmeye çalışan, çirkin oyunlarla Türkiye'yi kaosa sürükleme gayreti içine giren ve artık maskeleri düşürülmüş kriz tacirlerinin yaptıklarını onaylamamız mümkün değil.
Haydi, hep birlikte onlara hadlerini bildirelim. Ve bu ülkenin sahipsiz olmadığını gösterelim. Türkiye'nin her yerinden fikirlerimizi saygılı ve çağdaş biçimde haykıralım. Bilinçli ve sorumlu vatandaşlar olarak artık yönetime katılma veya katkıda bulunmanın zamanının gelip geçtiğini biliyoruz. Medyamızdan ve köşe yazarlarımızdan sesimizi duyurabilmemiz için bize destek olmalarını bekliyoruz.
Emekli Öğretmen Berin KARASU-İSTANBUL
YORUMSUZ
‘‘MEZAR KAPAK TAHTASI VE TABUT SATIN ALINACAKTIR.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan:
Mezarlıklar Müdürlüğü'nün ihtiyacı olan 3.000 M3 mezar kapak tahtası ve 3000 adet tabut satın alınması için 261.750.000.000.- TL+KDV muhammen bedelle ihalesi yapılacaktır.
Yukarıda yazılı iş 6 Nisan 1999 tarihinde saat 14.00'te İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeni'nde, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 36. maddesine göre kapalı teklif eksiltme usulü ile şartnamesi uyarınca ihale olacaktır.’’
(Resmi Gazete'den..)
Bu yanıt değil
‘ALMAN Vuruyor, Ankara Uyuyor’ (21.3.1999) başlıklı yazıya, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdür Vekili Atilla Özdemir, yanıt göndermiş... Almanya'dan yazan okurumuz Hasan Nalbantçı'nın adına bir başvuruya rastlanmadığını, gerekli işlemlerin tam olarak bildirilmesini istiyor.
Özdemir Bey, anlamadınız mı, bu kişinin bir sorunu yok. O yazıda, nüfus ve vatandaşlık işlerinde binlerce vatandaşımızı mağdur eden sistem eleştiriliyor.
Siz kendinizi neden muhatap alıyorsunuz?
Biz, yurtdışında yaşayan ve Alman veya bir başka ülke vatandaşlığına geçmek için Türk vatandaşlığından çıkmak isteyenlerin işlemleri neden zamanında yapılmıyor diye Genel Müdürünüz İsmail Günindi'ye soru yöneltmiştik.
Bu yanıtı size yazdırmakla Günindi'nin işinin başında olmadığı anlaşılıyor. İsmail Bey, geçen yaz aylarında Hürriyet'in Avrupa baskılarında manşetten yayınlanan bir haberde, ‘‘Vatandaşlık işlemlerinin en kısa sürede tamamlanması için tüm genel müdürlüğün 15 gün içinde bilgisayar ağı ile donatılacağına’’ dair söz vermişti.
Genel müdürlük binasında yığılı bekleyen 150'den fazla bilgisayar, masaları yerleştirilip kuruldu mu?
Sistem kurulduysa, siz değil genel müdürünüz yanıt verirse, Almanya'daki yurttaşlarımız daha mutlu olacaklar.
Mesaj Panosu
YURTDIŞINDA firari, eski RP Milletvekili Şevki Yılmaz'la ilgili olarak ‘‘Şevki Yılmaz Mekke'de’’ (21.3.1999) yazıya, avukatı Zeyid Aslan'ın gönderdiği açıklama şöyle: ‘‘Müvekkilimin Mekke'de boy gösterdiğini, gelen Türk hacılarına ‘siyasi yardımda' bulunduğunu ve ‘Şimdi Fazilet'e oy verin. Seçimden sonra ayrılıp Hizbullah'ı -Allah'ın partisi- kuracağız’’ şeklinde konuşmalar yaptığı belirtilmektedir. Anılan yazı tamamıyla yalan ve iftiradır. Müvekkilim Mekke'de olmadığı gibi söylediği iddia edilen sözler de kendisine ait değildir.’’
Paylaş