MAKEDONYA’nın başkenti Üsküp’ten 24 km sonra ’Elez Han’ sınır kapısına geliniyor. Makedonya ’BM gözetiminde’ bir ülke statüsünde... Sınır kapısını UNFOR görevlileri kontrol altında tutuyor.
Başkent Priştina’nın nüfusu 400 bine ulaşmış; hareketli bir kent görünümünde... Henüz bir devlet yapısı oluşmadığı için her türlü yasadışılığın geçerli olduğu Kosova’da Türkiye’yi ’elçilik’ düzeyinde temsil eden Eşgüdüm Bürosu Başkanı Mustafa Sarnıç ile Kosova Başkanı Fatmir Sejdiu’yu ziyaret ettik önceki gün. Sejdiu Türk heyetine "Pazar günü genel ve yerel seçimlerimiz var" diyerek ne kadar yoğun olduğunu anlatmak istiyor. Sakin, zaman zaman da sevecen bir politikacı... İkram ettiği Türk kahvesini içerken, seçim sloganında ’Kosova’yı sevdiren parti; Kosova’yı Türkiye ile buluşturan parti’ sözcükleri bulunan Kosova Demokratik Türk Partisi Genel Başkanı Mahir Yağcılar’a da övgüler yağdırdı, koalisyon ortağı olarak... Hükümette Adalet Bakan Yardımcısı olarak görevalan Altay Suroy da bizimle birlikte...
Arnavut olan hukukçu Prof. Sejdiu, iktidardaki Kosova Demokratik Birliği (LDK) partisinden milletvekili seçimlerine katılıyor. Ancak, seçim sonrasında ’durumunda’ bir değişiklik olması beklenmiyor. ’Dış güçler’, Sejdiu’nun seçim sonuçları ne olursa olsun 17 Kasım’dan sonra da ’başkanlık’ görevini sürdürmesini istiyor. Çünkü üst BM yönetimi, geçiş döneminin Sejdiu ile atlatılmasını uygun buluyor. Ama radikal Arnavut milliyetçilerin Kosova Demokratik Partisi (PDK) bir sürpriz yapmazsa olağan durum sürebilir.
Sejdiu, ’ılımlı’ olarak tanınmasına karşın diplomatik çevrelerce ABD-AB güdümünde bir başkan olarak tanınıyor.
Kosova Demokratik Birlik (LDK), Kosova’nın azınlık Türklerin ve Boşnakların Meclis’te ’7 +’ grubunun oluşturduğu iktidar, ’bağımsızlık’ yolundaki vaatlerinin üstesinden gelemeyeceğini görerek seçime gitmek zorunda kalmış. Kritik seçim, Kosova’nın geleceği açısından önemli.
KRİTİK TARİH: 10 ARALIK
Kosova’nın statüsünün belirlenmesi için ABD, AB ve Rusya temsilcilerinin oluşturduğu ’Troyka’, Kosova ve Sırbistan’ın başkentleri Priştina ve Belgrat’ı yakınlaştırmaya çalışıyor. Arabuluculuk görüşmelerinde 4. oturum da başarısızlıkla sonuçlanmış. Kosova tarafı ’bağımsızlığını’ ön planda tutarken, Sırbistan ise Kosova üzerindeki geçmişteki egemenlik haklarını kaybetmek istemiyor. Ancak ’özerklik’ ısrarından son görüşmelerde vazgeçerek, yine de ona yakın bir model sayılan Çin’de uygulanan Hong Kong modelini ortaya atmış. Rusya temsilcisi ise Belgrat’ın önerisinin fonksiyonel olabileceği yolunda tavır koymuşsa da, Kosova ’bağımsızlık’ dışında hiçbir öneriye yaklaşmıyor.
Bir gözlemcinin söylediği gibi; "Taraflar daha 120 yıl görüşmelerini sürdürseler de hiçbir anlaşmaya varamazlar."
Bu nedenle 10 Aralık’ta Kosova’nın (dolayısıyla Arnavutların) görüşü ortaya çıkacak. Troyka’nın BM Genel Sekreterine sunacağı bu konudaki rapordan bir şey çıkmayacağı görüşü ağırlık kazanıyor.
Bundan sonra, yeni meclis ’bağımsızlık’ kararı alabilir mi? BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nın tavrı ne olabilir, Rusya veto hakkını kullanırsa yeni kriz çıkar mı?
Seçim notları
120 üyeli parlamento seçimlerine ’parti, yurttaşlar girişimi ve bağımsız’ adı altında 96 siyasi oluşum katılıyor.
Türkler, ’Kosova Demokratik Türk Partisi’ (KDTP) tek liste ve 16 adayla seçime katılıyor. Yağcılar, "2002 seçimlerinde 3 milletvekili çıkartmıştık, şimdi 4 çıkartmak için asılıyoruz" diyor.
16 Türk adayının 7’si Prizren’li, 3’ü Priştina’lı, 2’si de Gilan’lı; Mamuşa, Mitroviça, Yanova ve Vıçıtırın’lı da birer aday bulunuyor.
Kosova’nın 2 milyon 150 bin olan nüfusunun %90’ı Arnavut, diğer kısmı Türk, Boşnak, Sırp, Rumen... Türklerin sayısı 12 ile 20 bin arasında gösteriliyor. Bazıları da bu sayının 40 bin olduğunu öne sürüyor. Kosova’da her şeyi ihtiyatla karşılamak gerekiyor. 1980’lerden beri güvenilir sayısal bir veri yok.
Gökçek’in yardımı Kosova’ya da ulaştı
ANKARA Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, Türk partisine destek amacıyla iki TIR’la gönderdiği ’bulgur-yağ’ paketlerinin geçen salı günü Türklerin ağırlıklı olduğu Prizren’e geldiği Türk kaynaklarınca söylendi bize. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu geçen hafta buradaymış. AKP’nin ’gıda’ yardımına karşılık bir MHP heyeti de, seçimleri gözlemlemek ve Türk partisine destek vermek üzere buradaydı.
TÜRKKAN VE MHP HEYETİ
Ailesi Üsküp’lü olan işadamı ve Rumeli Eğitim Vakfı Genel Başkanı Lütfü Türkkan başkanlığında TBMM Başkanvekili Meral Akşener ve milletvekilleri Metin Çobanoğlu, Bekir Aksoy, Prof. Zeki Ertugay, Prof. Metin Ergun, Erdal Sipahi ve Şenol Bal’ı kabulünde Fatmir Sejdiu, Türkiye’ye sıcak mesajlar yollarken Kosova’nın bağımsızlığından başka çare gözükmediğini ifade etti. Geçmişi geride bırakarak ileriye bakmak zorunda olduklarını, bu arada özellikle de komşu Arnavutluk, Karadağ ve Makedonya ile iyi geçinmek istediklerini vurguladı. Ve nihai hedeflerinin AB’ye girmek olduğunu da ekledi. Meral Akşener’in bağımsızlık anlamında "Yani ok yaydan çıkmış" sözüne karşılık "Bebek artık doğmuştur" karşılığını verdi. Osmanlı belgeleri üzerinde araştırma yapacak personel için Türkiye ile anlaşma yaptıklarını belirten Sejdiu "Türkiye’de okuyan Kosovalı öğrencilerden memnunuz. M.Akif Koleji nitelikli eğitim yapıyor" dedi. (Türkiye’de, üniversitede 200 kadar öğrenci okuyor; bunların bir bölümünü Arnavut ve Boşnak öğrenciler... F.Gülen cemaatine bağlı üç okul var, dördüncü de açılacakmış.)
Biliyor musunuz
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın; "TEKEL’in İspanya’dan ithal ettiği 2.el makine alımındaki usulsüzlük ve yolsuzluk ile ilgili olarak 10 TEKEL yöneticisine ayrı ayrı 43.8 milyon YTL idari para cezasının kesilmesi konusunda, Hazine Baş Kontrolörlüğü’nün raporu doğrultusunda, söz konusu ihaledeki işlemlerin tarafları ve sorumluları oldukları anlaşılan, yorumlanması ve sorgulanması gereken bir fotoğrafla karşı karşıyayız. Bu fotoğraf içinde Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın oğlu Abdullah Unakıtan’ın konumu nedir" diye sorduğunu, "olayın Maliye ve Adalet Bakanlığı’nı ilgilendirdiğini ve Başbakan’ın bugüne kadar konuya müdahale etmediğini" belirttiğini...